Basden savunmada oldukça iyi olmasının yanında hücumda da gerektiği yerde iyi işler yapabiliyor. F.Ülker'in şampiyonluğunda önemli rolü olmuştu. Ömer ile rakibin skorerini bitiriyorlardı...
Beko Basketbol Ligi 2008/2009
- Konbuyu başlatan Tugay Aktepe
- Başlangıç tarihi
- Durum
Bu sezon şampiyonluğun en iddalı takımı Efes , Banvit deplasmanında ağır bir yenilgi aldı !
Kasun'suz Efes'te , Vujanic 21 , Cenk 19 sayı atarken
Banvit'te Crispin 35 sayı ile maçın adamı oldu.
Kasun'suz Efes'te , Vujanic 21 , Cenk 19 sayı atarken
Banvit'te Crispin 35 sayı ile maçın adamı oldu.
wotws
0
Lige pek ilgi yok galiba. Efes'in yenilgisi bile kimseyi çekmemiş buraya. Efes Kasun'suz sorun yaşayacaktır. Sene başında iyi bir pivot derken kastettiğim Kasun'du, sakatlandı ve Efes sıradanlaştı. Vujanic ise bende şaşkınlık yaratıyor. Beklemiyordum skorer oyun ondan.
Fatih Solak da süper gidiyor
Fatih Solak da süper gidiyor
1. Hafta Değerlendirmeleri ve Gelecek Haftaya Bakış
Fenerbahçe Ülker: 83 - CASA TED Ankara Kolejliler: 46
Sezon açılışında farklı bir galibiyet alan F.bahçe Ülker, TED Kolejliler karşısında akışkan ve ve disiplinli bir performans gösterdi. Henüz ilk periyotta farkın açılmasıyla oyuna ortak olamayan Kolejliler, savunmada ve organizasyonda büyük sorunlar yaşadı. Maç boyunca sadece 4 asist yapabilen TED Kolejliler'e, F.bahçe Ülker'in 20 asistle karşılık vermesi ve ribauntlardaki 46-30 F.bahçe üstünlüğü dikkat çekiciydi. CASA TED'de sadece Towarice Prowell çift haneli sayılara ulaşırken, F.bahçe Ülker'de dört oyuncu çift haneli sayılar kaydetti.
F.bahçe, Wille Solomon'u kaybetmesine karşın, oyun kalitesini korumayı başarmış. En azından bu tür maçlarda Solomon'u aramayacaklar gibi... Fakat, büyük maçların büyük oyuncusu rolünü layıkıyla yapan Solomon'un yokluğunu büyük maçlarda doldurabilecekler mi muamma? Ancak yeni oyun kurucları Marques Green'i de hayli beğendiğimi söyleyebilirim. Takımı iyi organize ediyor ve çok ince paslar verebiliyor.
Maçın detaylı istatistikleri: http://www.tbl.org.tr/beko/mac.asp?mac=10003
***
Beşiktaş Cola Turka: 90 - Kepez Belediye: 76
Beşiktaş, her ne denli geçen sezonki iddiasını taşımasa da, son derece tehlikeli bir takım. Maçın henüz başında en önemli oyuncularından Mire Chatman'ın sakatlanmasına karşın, ligin kalbürüstü takımlarından Kepez'i rahat bir oyunla mağlup ettiler. Beşiktaş'ta Muratcan Güler, Mehmet Yağmur ve Jovo Stanojevic yüksek verimlilikle oynarken, Kepez'de Torrell Martin 40 dakika sahada kalarak 20 sayı, 8 top çalma, 13 ribaunt, 2 asist, 1 blok, 2 top kaybı yaparak haftaya damgasını vuran oyunculardan biri oldu.
Beşiktaş hücumda son derece etkili olurken, takım savunmasındaki eksiklikleri dikkat çekti.
Maçın detaylı istatistikleri: http://www.tbl.org.tr/beko/mac.asp?mac=10001
***
Antalya BŞB.: 91 - Mutlu Akü Selçuk Üniversitesi: 82
Maçı izleyemediğim için oyun hakkında teferruatlı yorum yapamayacağım fakat, sezon öncesi izlediğim hazırlık maçlarında beğenmediğim Michael Green'e değinmeden geçemeyeceğim. Green, 35 dakika sahada kalıp 21 sayı, 9 asist, 9 ribaunt, 4 top çalma ve 4 top kaybı yaparak triple-double'ı kaçırmış. Antalya'nın Can Akın ve Ersin Görkem gibi iki önemli oyuncusunun yokluğunda kazanması geçen sezonki performanslarını tekrarlayabileceklerini gösteriyor. Selçuk Üniversitesi'nde ise 10/15 ikilik, 7/8 serbest atış isabetiyle oynayıp; 27 sayı, 7 ribaunt, 3 blok, 1 top çalma, 3 top kaybı yapan Brian Ibekwe son derece verimli olmuş.
Maçın detaylı istatistikleri: http://www.tbl.org.tr/beko/mac.asp?mac=10005
***
Türk Telekom: 70 - Erdemir: 61
Hazırlık dönemi, Türkiye Kupası maçları ve sezonun ilk haftası gösterdiki şu ana dek Telekom'un yaptığı en faydalı transfer Serkan Erdoğan olmuş. Türkiye'nin son yıllarda yetiştirdiği en iyi şutörlerden biri olan Serkan, geçen sezon neredeyse hiç oynayamamasına karşın son derece etkili döndü. Telekom'un çok iyi bir kadrosu var ve agresif oynadıklarında her takımı yenebilecek potansiyele sahipler. İlk hafta Erdemir'i üçüncü çeyrekteki etkili oyunlarıyla mağlup etmeyi başarmışlar. Diğer çeyreklerde skor denk gitmiş, hatta ilk çeyreği Erdemir 19-22 önde geçmiş.
Sezon öncesi küme düşmeye yakın gördüğüm Erdemir, Türkiyte Kupası maçlarında beni hayli şaşırtmıştı. Aldığı skorlara bakınca son derece istikrarsız oynadıkları aşikar.
Maçın detaylı istatistikleri: http://www.tbl.org.tr/beko/mac.asp?mac=10004
***
Oyak Renault: 71 - Mersin BŞB.: 70
İlk haftanın en çekişmeli maçı sanıyorum Bursa'da oynandı. Son çeyreğe 45-55 geride giren Oyak, maçı son hücumda kazanarak ligin sert takımlarından biri olduğunu tekrar gösterdi. Haddizatında Yücel Platin'in çalıştırdığı bir takımın sert olmaması beklenemezdi... Bu sezon oldukça iyi transferler yapan ve geçen sezon Karşıyaka'ya güzel basketbol oynattıran Ahmet Kandemir'in Mersin'i, ilk haftayı mağlup kapattı. Buna rağmen Mersin, ligin en tehlikeli "deplasmanlarından" biri olmaya namzet!
Maçın detaylı istatistikleri: http://www.tbl.org.tr/beko/mac.asp?mac=10007
***
Aliağa Petkim: 73 - Pınar Karşıyaka: 80
Haftanın bir diğer çekişmeli maçı ise iki İzmir takımı Aliağa - Karşıyaka arasındaydı. Türkiye Kupası'nda oynadığı üç maçı da kazanan Aliağa, çoğu kişi taraından bu maçın favorisi olarak gösteriliyordu. Üstelik Karşıyaka, sezona kötü sonuçlarla başlamıştı. Fakat beklenen olmadı ve ligin gediklisi Karşıyaka, ikinci yarıdaki etkili oyunuyla deplasmanda Aliağa'yı mağlup etmeyi başararak dikkat edilmesi gereken bir takım olduğunu hatırlattı!
Maçın detaylı istatistikleri: http://www.tbl.org.tr/beko/mac.asp?mac=10006
***
Banvit: 105 - Efes Pilsen: 91
Haftanın en dikkat çekici sonucu hiç şüphesiz Banvit - Efes Pilsen maçında oluştu. Bu sezon 20 milyon doların üzerindeki bütçesiyle güçlü bir kadro kuran Efes, ligin güçlü takımlarından Banvit'e karşı ağır bir mağlubiyet aldı. Banvit hücumda neredeyse hiç boş dönmezken, Efes'in dış savunması yok gibiydi... Banvit, maçı sürekli önde götürerek Efes'e nefes alma fırsatı vermedi. Haftanın en iyi performansını gösteren Joe Crispin, 35 sayı ve 10 asistle oynayarak mükemmel bir iş çıkardı ancak Crispin'in şutları girmeyince takımına zarar verebilen bir oyuncuya dönüştüğü de unutulmamalı! Sezon başında Cenk Akyol'un sıçrama yapmasını bekliyordum ve şu ana dek beni yanıltmadı. Her geçen gün daha olgun ve daha arzulu bir Cenk görüyorum. Dilerim böyle devam eder ve birgün onu tekrar Galatasaray formasıyla izleyebiliriz...
2. hafta dikkat edilesi maçlar
Efes Pilsen - Oyak Renault
Haftanın açılış maçı olan Efes Pilsen - Oyak Renault arasında zorlu bir mücadele izleyebiliriz. Bu maçın mutlak favorisi Efes Pilsen olsada, Oyak Renault'un kolay teslim olmayacağını ve Efes'i zorlayacağını düşünüyorum.
Mersin BŞB. - Beşiktaş Cola Turka
İlk haftaya mağlubiyetle başlayan Mersin, evinde sezona iyi bir giriş yapan Beşiktaş'la karşılaşacak. Haftanın en zorlu maçı olarak dikkat çeken müsabakada Chatman'ın oynamayacak olması Beşiktaş için büyük bir dezavantaj olarak görünüyor. Mersin, kanımca ligin en zor deplasmanlarından biri olacak. Beşiktaş bu zor deplasmandan mağlup dönebilir.
Pınar Karşıyaka - Türk Telekom
Karşıyaka deplasmanları her takım için zor olmuştur. Karşıyaka ilk hafta Petkim'i mağlup ederek dikkatleri üzerine çekmişti. Bu hafta kendi sahasında oynayacak olmanın avantajıyla Türk Telekom'u hayli zorlayabilir. Telekom'un en büyük zaafı istikrarlı bir şekilde savunma yapamaması, dolayısıyla bu maçta Karşıyaka'dan çok sayı yiyebilirler. Buna rağmen zorda olsa Telekom'un kazanma ihtimali hayli yüksek.
Fenerbahçe Ülker: 83 - CASA TED Ankara Kolejliler: 46
Sezon açılışında farklı bir galibiyet alan F.bahçe Ülker, TED Kolejliler karşısında akışkan ve ve disiplinli bir performans gösterdi. Henüz ilk periyotta farkın açılmasıyla oyuna ortak olamayan Kolejliler, savunmada ve organizasyonda büyük sorunlar yaşadı. Maç boyunca sadece 4 asist yapabilen TED Kolejliler'e, F.bahçe Ülker'in 20 asistle karşılık vermesi ve ribauntlardaki 46-30 F.bahçe üstünlüğü dikkat çekiciydi. CASA TED'de sadece Towarice Prowell çift haneli sayılara ulaşırken, F.bahçe Ülker'de dört oyuncu çift haneli sayılar kaydetti.
F.bahçe, Wille Solomon'u kaybetmesine karşın, oyun kalitesini korumayı başarmış. En azından bu tür maçlarda Solomon'u aramayacaklar gibi... Fakat, büyük maçların büyük oyuncusu rolünü layıkıyla yapan Solomon'un yokluğunu büyük maçlarda doldurabilecekler mi muamma? Ancak yeni oyun kurucları Marques Green'i de hayli beğendiğimi söyleyebilirim. Takımı iyi organize ediyor ve çok ince paslar verebiliyor.
Maçın detaylı istatistikleri: http://www.tbl.org.tr/beko/mac.asp?mac=10003
***
Beşiktaş Cola Turka: 90 - Kepez Belediye: 76
Beşiktaş, her ne denli geçen sezonki iddiasını taşımasa da, son derece tehlikeli bir takım. Maçın henüz başında en önemli oyuncularından Mire Chatman'ın sakatlanmasına karşın, ligin kalbürüstü takımlarından Kepez'i rahat bir oyunla mağlup ettiler. Beşiktaş'ta Muratcan Güler, Mehmet Yağmur ve Jovo Stanojevic yüksek verimlilikle oynarken, Kepez'de Torrell Martin 40 dakika sahada kalarak 20 sayı, 8 top çalma, 13 ribaunt, 2 asist, 1 blok, 2 top kaybı yaparak haftaya damgasını vuran oyunculardan biri oldu.
Beşiktaş hücumda son derece etkili olurken, takım savunmasındaki eksiklikleri dikkat çekti.
Maçın detaylı istatistikleri: http://www.tbl.org.tr/beko/mac.asp?mac=10001
***
Antalya BŞB.: 91 - Mutlu Akü Selçuk Üniversitesi: 82
Maçı izleyemediğim için oyun hakkında teferruatlı yorum yapamayacağım fakat, sezon öncesi izlediğim hazırlık maçlarında beğenmediğim Michael Green'e değinmeden geçemeyeceğim. Green, 35 dakika sahada kalıp 21 sayı, 9 asist, 9 ribaunt, 4 top çalma ve 4 top kaybı yaparak triple-double'ı kaçırmış. Antalya'nın Can Akın ve Ersin Görkem gibi iki önemli oyuncusunun yokluğunda kazanması geçen sezonki performanslarını tekrarlayabileceklerini gösteriyor. Selçuk Üniversitesi'nde ise 10/15 ikilik, 7/8 serbest atış isabetiyle oynayıp; 27 sayı, 7 ribaunt, 3 blok, 1 top çalma, 3 top kaybı yapan Brian Ibekwe son derece verimli olmuş.
Maçın detaylı istatistikleri: http://www.tbl.org.tr/beko/mac.asp?mac=10005
***
Türk Telekom: 70 - Erdemir: 61
Hazırlık dönemi, Türkiye Kupası maçları ve sezonun ilk haftası gösterdiki şu ana dek Telekom'un yaptığı en faydalı transfer Serkan Erdoğan olmuş. Türkiye'nin son yıllarda yetiştirdiği en iyi şutörlerden biri olan Serkan, geçen sezon neredeyse hiç oynayamamasına karşın son derece etkili döndü. Telekom'un çok iyi bir kadrosu var ve agresif oynadıklarında her takımı yenebilecek potansiyele sahipler. İlk hafta Erdemir'i üçüncü çeyrekteki etkili oyunlarıyla mağlup etmeyi başarmışlar. Diğer çeyreklerde skor denk gitmiş, hatta ilk çeyreği Erdemir 19-22 önde geçmiş.
Sezon öncesi küme düşmeye yakın gördüğüm Erdemir, Türkiyte Kupası maçlarında beni hayli şaşırtmıştı. Aldığı skorlara bakınca son derece istikrarsız oynadıkları aşikar.
Maçın detaylı istatistikleri: http://www.tbl.org.tr/beko/mac.asp?mac=10004
***
Oyak Renault: 71 - Mersin BŞB.: 70
İlk haftanın en çekişmeli maçı sanıyorum Bursa'da oynandı. Son çeyreğe 45-55 geride giren Oyak, maçı son hücumda kazanarak ligin sert takımlarından biri olduğunu tekrar gösterdi. Haddizatında Yücel Platin'in çalıştırdığı bir takımın sert olmaması beklenemezdi... Bu sezon oldukça iyi transferler yapan ve geçen sezon Karşıyaka'ya güzel basketbol oynattıran Ahmet Kandemir'in Mersin'i, ilk haftayı mağlup kapattı. Buna rağmen Mersin, ligin en tehlikeli "deplasmanlarından" biri olmaya namzet!
Maçın detaylı istatistikleri: http://www.tbl.org.tr/beko/mac.asp?mac=10007
***
Aliağa Petkim: 73 - Pınar Karşıyaka: 80
Haftanın bir diğer çekişmeli maçı ise iki İzmir takımı Aliağa - Karşıyaka arasındaydı. Türkiye Kupası'nda oynadığı üç maçı da kazanan Aliağa, çoğu kişi taraından bu maçın favorisi olarak gösteriliyordu. Üstelik Karşıyaka, sezona kötü sonuçlarla başlamıştı. Fakat beklenen olmadı ve ligin gediklisi Karşıyaka, ikinci yarıdaki etkili oyunuyla deplasmanda Aliağa'yı mağlup etmeyi başararak dikkat edilmesi gereken bir takım olduğunu hatırlattı!
Maçın detaylı istatistikleri: http://www.tbl.org.tr/beko/mac.asp?mac=10006
***
Banvit: 105 - Efes Pilsen: 91
Haftanın en dikkat çekici sonucu hiç şüphesiz Banvit - Efes Pilsen maçında oluştu. Bu sezon 20 milyon doların üzerindeki bütçesiyle güçlü bir kadro kuran Efes, ligin güçlü takımlarından Banvit'e karşı ağır bir mağlubiyet aldı. Banvit hücumda neredeyse hiç boş dönmezken, Efes'in dış savunması yok gibiydi... Banvit, maçı sürekli önde götürerek Efes'e nefes alma fırsatı vermedi. Haftanın en iyi performansını gösteren Joe Crispin, 35 sayı ve 10 asistle oynayarak mükemmel bir iş çıkardı ancak Crispin'in şutları girmeyince takımına zarar verebilen bir oyuncuya dönüştüğü de unutulmamalı! Sezon başında Cenk Akyol'un sıçrama yapmasını bekliyordum ve şu ana dek beni yanıltmadı. Her geçen gün daha olgun ve daha arzulu bir Cenk görüyorum. Dilerim böyle devam eder ve birgün onu tekrar Galatasaray formasıyla izleyebiliriz...
2. hafta dikkat edilesi maçlar
Efes Pilsen - Oyak Renault
Haftanın açılış maçı olan Efes Pilsen - Oyak Renault arasında zorlu bir mücadele izleyebiliriz. Bu maçın mutlak favorisi Efes Pilsen olsada, Oyak Renault'un kolay teslim olmayacağını ve Efes'i zorlayacağını düşünüyorum.
Mersin BŞB. - Beşiktaş Cola Turka
İlk haftaya mağlubiyetle başlayan Mersin, evinde sezona iyi bir giriş yapan Beşiktaş'la karşılaşacak. Haftanın en zorlu maçı olarak dikkat çeken müsabakada Chatman'ın oynamayacak olması Beşiktaş için büyük bir dezavantaj olarak görünüyor. Mersin, kanımca ligin en zor deplasmanlarından biri olacak. Beşiktaş bu zor deplasmandan mağlup dönebilir.
Pınar Karşıyaka - Türk Telekom
Karşıyaka deplasmanları her takım için zor olmuştur. Karşıyaka ilk hafta Petkim'i mağlup ederek dikkatleri üzerine çekmişti. Bu hafta kendi sahasında oynayacak olmanın avantajıyla Türk Telekom'u hayli zorlayabilir. Telekom'un en büyük zaafı istikrarlı bir şekilde savunma yapamaması, dolayısıyla bu maçta Karşıyaka'dan çok sayı yiyebilirler. Buna rağmen zorda olsa Telekom'un kazanma ihtimali hayli yüksek.
G
Guest
Misafir
Abi ellerine sağlık.Her hafta bekliyoruz bbu güzel yorumlarını.Beynine ve ellerine sağlık.Ahmed Salih' Alıntı:1. Hafta Değerlendirmeleri ve Gelecek Haftaya Bakış
Fenerbahçe Ülker: 83 - CASA TED Ankara Kolejliler: 46
Sezon açılışında farklı bir galibiyet alan F.bahçe Ülker, TED Kolejliler karşısında akışkan ve ve disiplinli bir performans gösterdi. Henüz ilk periyotta farkın açılmasıyla oyuna ortak olamayan Kolejliler, savunmada ve organizasyonda büyük sorunlar yaşadı. Maç boyunca sadece 4 asist yapabilen TED Kolejliler'e, F.bahçe Ülker'in 20 asistle karşılık vermesi ve ribauntlardaki 46-30 F.bahçe üstünlüğü dikkat çekiciydi. CASA TED'de sadece Towarice Prowell çift haneli sayılara ulaşırken, F.bahçe Ülker'de dört oyuncu çift haneli sayılar kaydetti.
F.bahçe, Wille Solomon'u kaybetmesine karşın, oyun kalitesini korumayı başarmış. En azından bu tür maçlarda Solomon'u aramayacaklar gibi... Fakat, büyük maçların büyük oyuncusu rolünü layıkıyla yapan Solomon'un yokluğunu büyük maçlarda doldurabilecekler mi muamma? Ancak yeni oyun kurucları Marques Green'i de hayli beğendiğimi söyleyebilirim. Takımı iyi organize ediyor ve çok ince paslar verebiliyor.
Maçın detaylı istatistikleri: http://www.tbl.org.tr/beko/mac.asp?mac=10003
***
Beşiktaş Cola Turka: 90 - Kepez Belediye: 76
Beşiktaş, her ne denli geçen sezonki iddiasını taşımasa da, son derece tehlikeli bir takım. Maçın henüz başında en önemli oyuncularından Mire Chatman'ın sakatlanmasına karşın, ligin kalbürüstü takımlarından Kepez'i rahat bir oyunla mağlup ettiler. Beşiktaş'ta Muratcan Güler, Mehmet Yağmur ve Jovo Stanojevic yüksek verimlilikle oynarken, Kepez'de Torrell Martin 40 dakika sahada kalarak 20 sayı, 8 top çalma, 13 ribaunt, 2 asist, 1 blok, 2 top kaybı yaparak haftaya damgasını vuran oyunculardan biri oldu.
Beşiktaş hücumda son derece etkili olurken, takım savunmasındaki eksiklikleri dikkat çekti.
Maçın detaylı istatistikleri: http://www.tbl.org.tr/beko/mac.asp?mac=10001
***
Antalya BŞB.: 91 - Mutlu Akü Selçuk Üniversitesi: 82
Maçı izleyemediğim için oyun hakkında teferruatlı yorum yapamayacağım fakat, sezon öncesi izlediğim hazırlık maçlarında beğenmediğim Michael Green'e değinmeden geçemeyeceğim. Green, 35 dakika sahada kalıp 21 sayı, 9 asist, 9 ribaunt, 4 top çalma ve 4 top kaybı yaparak triple-double'ı kaçırmış. Antalya'nın Can Akın ve Ersin Görkem gibi iki önemli oyuncusunun yokluğunda kazanması geçen sezonki performanslarını tekrarlayabileceklerini gösteriyor. Selçuk Üniversitesi'nde ise 10/15 ikilik, 7/8 serbest atış isabetiyle oynayıp; 27 sayı, 7 ribaunt, 3 blok, 1 top çalma, 3 top kaybı yapan Brian Ibekwe son derece verimli olmuş.
Maçın detaylı istatistikleri: http://www.tbl.org.tr/beko/mac.asp?mac=10005
***
Türk Telekom: 70 - Erdemir: 61
Hazırlık dönemi, Türkiye Kupası maçları ve sezonun ilk haftası gösterdiki şu ana dek Telekom'un yaptığı en faydalı transfer Serkan Erdoğan olmuş. Türkiye'nin son yıllarda yetiştirdiği en iyi şutörlerden biri olan Serkan, geçen sezon neredeyse hiç oynayamamasına karşın son derece etkili döndü. Telekom'un çok iyi bir kadrosu var ve agresif oynadıklarında her takımı yenebilecek potansiyele sahipler. İlk hafta Erdemir'i üçüncü çeyrekteki etkili oyunlarıyla mağlup etmeyi başarmışlar. Diğer çeyreklerde skor denk gitmiş, hatta ilk çeyreği Erdemir 19-22 önde geçmiş.
Sezon öncesi küme düşmeye yakın gördüğüm Erdemir, Türkiyte Kupası maçlarında beni hayli şaşırtmıştı. Aldığı skorlara bakınca son derece istikrarsız oynadıkları aşikar.
Maçın detaylı istatistikleri: http://www.tbl.org.tr/beko/mac.asp?mac=10004
***
Oyak Renault: 71 - Mersin BŞB.: 70
İlk haftanın en çekişmeli maçı sanıyorum Bursa'da oynandı. Son çeyreğe 45-55 geride giren Oyak, maçı son hücumda kazanarak ligin sert takımlarından biri olduğunu tekrar gösterdi. Haddizatında Yücel Platin'in çalıştırdığı bir takımın sert olmaması beklenemezdi... Bu sezon oldukça iyi transferler yapan ve geçen sezon Karşıyaka'ya güzel basketbol oynattıran Ahmet Kandemir'in Mersin'i, ilk haftayı mağlup kapattı. Buna rağmen Mersin, ligin en tehlikeli "deplasmanlarından" biri olmaya namzet!
Maçın detaylı istatistikleri: http://www.tbl.org.tr/beko/mac.asp?mac=10007
***
Aliağa Petkim: 73 - Pınar Karşıyaka: 80
Haftanın bir diğer çekişmeli maçı ise iki İzmir takımı Aliağa - Karşıyaka arasındaydı. Türkiye Kupası'nda oynadığı üç maçı da kazanan Aliağa, çoğu kişi taraından bu maçın favorisi olarak gösteriliyordu. Üstelik Karşıyaka, sezona kötü sonuçlarla başlamıştı. Fakat beklenen olmadı ve ligin gediklisi Karşıyaka, ikinci yarıdaki etkili oyunuyla deplasmanda Aliağa'yı mağlup etmeyi başararak dikkat edilmesi gereken bir takım olduğunu hatırlattı!
Maçın detaylı istatistikleri: http://www.tbl.org.tr/beko/mac.asp?mac=10006
***
Banvit: 105 - Efes Pilsen: 91
Haftanın en dikkat çekici sonucu hiç şüphesiz Banvit - Efes Pilsen maçında oluştu. Bu sezon 20 milyon doların üzerindeki bütçesiyle güçlü bir kadro kuran Efes, ligin güçlü takımlarından Banvit'e karşı ağır bir mağlubiyet aldı. Banvit hücumda neredeyse hiç boş dönmezken, Efes'in dış savunması yok gibiydi... Banvit, maçı sürekli önde götürerek Efes'e nefes alma fırsatı vermedi. Haftanın en iyi performansını gösteren Joe Crispin, 35 sayı ve 10 asistle oynayarak mükemmel bir iş çıkardı ancak Crispin'in şutları girmeyince takımına zarar verebilen bir oyuncuya dönüştüğü de unutulmamalı! Sezon başında Cenk Akyol'un sıçrama yapmasını bekliyordum ve şu ana dek beni yanıltmadı. Her geçen gün daha olgun ve daha arzulu bir Cenk görüyorum. Dilerim böyle devam eder ve birgün onu tekrar Galatasaray formasıyla izleyebiliriz...
2. hafta dikkat edilesi maçlar
Efes Pilsen - Oyak Renault
Haftanın açılış maçı olan Efes Pilsen - Oyak Renault arasında zorlu bir mücadele izleyebiliriz. Bu maçın mutlak favorisi Efes Pilsen olsada, Oyak Renault'un kolay teslim olmayacağını ve Efes'i zorlayacağını düşünüyorum.
Mersin BŞB. - Beşiktaş Cola Turka
İlk haftaya mağlubiyetle başlayan Mersin, evinde sezona iyi bir giriş yapan Beşiktaş'la karşılaşacak. Haftanın en zorlu maçı olarak dikkat çeken müsabakada Chatman'ın oynamayacak olması Beşiktaş için büyük bir dezavantaj olarak görünüyor. Mersin, kanımca ligin en zor deplasmanlarından biri olacak. Beşiktaş bu zor deplasmandan mağlup dönebilir.
Pınar Karşıyaka - Türk Telekom
Karşıyaka deplasmanları her takım için zor olmuştur. Karşıyaka ilk hafta Petkim'i mağlup ederek dikkatleri üzerine çekmişti. Bu hafta kendi sahasında oynayacak olmanın avantajıyla Türk Telekom'u hayli zorlayabilir. Telekom'un en büyük zaafı istikrarlı bir şekilde savunma yapamaması, dolayısıyla bu maçta Karşıyaka'dan çok sayı yiyebilirler. Buna rağmen zorda olsa Telekom'un kazanma ihtimali hayli yüksek.
Geçen hafta sonu Cumhurbaşkanlığı Kupası maçları ile ısınma turları atmıştık, bu hafta sonu nihayet başladık... Sezonunun açılış maçını şampiyon Fenerbahçe oynadı, ligin zayıf ekiplerinden CASA Ted Kolejliler ile. Nasıl bıraktıysak öyle Fenerbahçe, kazanmaya devam ediyor. Fenerbahçe'yi Telekom ile oynadıkları C.Başkanlığı Kupası maçında da yenilmelerine rağmen beğenmiştim. Takımın kadro yapısı, tam Tanjevic'in istediği gibi bir kere. Bu çok önemli. Solomon ile Tanjevic'in kan uyuşmazlığını biliyorduk, yansıyordu bu da arada sahaya. Tanjevic, takımda laubali bir oyuncuya hiçbir zaman tahammül edemez. Solomon'un fast break'e gittiği pozisyonlarda durup üçlük göndermesi onu çileden çıkartıyordu mesela. Veya sinirlerine hakim olamayıp, takımın düzenini bozmasına tahammül edemiyordu, ama Fenerbahçe Solomon'un yokluğunu bazı zamanlarda ciddi derecede hissedecek yine de. Türk Telekom maçı gibi... Pek zorlanmadı bu maçta Fenerbahçe. Tanjevic rotasyonu mükemmel kullandı, takıma harika savunma yaptırdı. İlk periyotta 5 dakika geride kalırken, skor bilmem kaça-0 civarlarında geziniyordu. İlk yarı sonunda 20-30 sayılık fark oluşunca izlemeyi bıraktım zaten. Bu sene Efes Pilsen'le birlikte şampiyonluk adayım Fenerbahçe...
Ertesi gün Beşiktaş çıktı sahneye. Karşısında Fenerbahçe'den farklı olarak, daha çetin ceviz bir rakip buldu. Bu maçı 3.periyotun ortalarından itibaren izleme fırsatı bulabildim. İzlediğim kadarıyla Muratcan, geçen yılın Sinan'ı olmaya aday. İki kardeşin oyun yapısı birbirinin hemen hemen aynısı zaten. Bir takımda her zaman böyle mücadeleci oyunculara ihtiyaç vardır. Fenerbahçe'de Mirsad, Efes'te Sinan, Galatasaray'da Tufan (sakat olsa da) bu sınıfa giren oyunculardır benim gözümde. Beşiktaş'ın yerli rotasyonu bu yıl gayet iyi gözüküyor. Muratcan-Haluk-Ömer üçlüsünü transfer etmeleri lig için çok önemli, 3+2 kuralı malum... Haluk da beklediğimden daha iyi, şu ana kadar elde ettiğim izlenimlerde. Ömer de henüz havasını bulabilmiş değil ama o da form tutunca Beşiktaş üç sayı bombardımanı yapan bir takım haline gelecek. Gel gelelim, yabancılara. Sanırım şampiyonluk iddiası bulunan takımlar arasında en kötü yabancılara sahip takımdır Beşiktaş. Austin, Chatman, Stanejovic'i beğendim, iyi oyuncular ama nasıl diyeyim; bir Gurovic'i, Zizic'i, Giricek'i, Kasun'u yok Beşiktaş'ın. Rakipleri flaş yabancılar transfer ederken, biraz daha mütevazi göründüler yabancı transferi konusunda. Yine de ligi rahatlıkla ilk 5'in içerisinde bitireceklerdir.
Telekom'u canlı yayın olmadığı için izleyemedik ilk haftada ama Cumhurbaşkanlığı Kupası'nda Fenerbahçe ile oynadıkları maça bakarak bir şeyler söyleyebiliriz haklarında. Telekom'un basketbol kafası geçen seneyle aynı, hiç değişmemiş. Yaptıkları transferler de bu yönde zaten; Serkan Erdoğan gibi. Umursamaz savunma, hızlı hücumlar, dış atışlar. Bu üçü, Telekom'un özeti. Fenerbahçe maçını izlerken, yine bol bol üçlük gönderdiklerinin farkına varınca, bir sayayım bakalım, bunlar kaç hücum üçlük atacaklar dedim. İlk periyotun sonlarına geliniyordu. 3 hücum arka arkaya Serkan Erdoğan topu kendi sahasından alıp bastı gaza, kaldırdı attı üçlükleri. 2'si girdi, 1'i kaçtı. Arkasından Tutku aldı koptu gitti, bir tane de o gönderdi. Arkasından Serkan bir tane daha kaldırıp attı. 5 hücum arka arkaya (4'ü Serkan) tek pas yapmadan koşup üçlük attılar. O vakit bunların 4 tanesinde isabet bulmuş olabilirler ama bu arka arkaya mahallede oynar gibi atılan üçlüklerin girmemesi demek, oyundan tamamen kopmak demek. Ama Ankara seyircisi de, Telekom oyuncuları da, Ercüment hoca da, biz de alıştık artık bunlara, pek de garip gelmiyor artık.
Geçen hafta içinde oynanan Siauluai maçı vesilesiyle genel bir değerlendirme de yapmıştım, kısa keseceğim o yüzden Galatasaray'ı. Karşısında hafif bir takım buldu Galatasaray, açıkçası. Galatasaray bu takıma Türkiye Kupası'nda nasıl yenildi, bilemiyorum. Darüşşafaka'nın, herkesin en azından 4 yabancıya sahip olduğu bir ligde, 2 yabancıyla mücadele etmesi zaten durumu ortaya koyuyor. Türk ağırlıklı kadrosuyla, geçen yılki gibi küme düşmemeye mücadele verir bu maçta izlediğim Darüşşafaka. Tabii, hazırlık dönemini şampiyonluk adayı 5 takım kadar sık takip etmedim, hatta hiç takip etmedim, o yüzden birkaç maç daha geçmesini beklemek gerekir, ama yine de görünen köy kılavuz istemez gibi sanki. Galatasaray, geçen maça göre daha iyi bir görüntü verdi ama dediğim gibi rakip zayıftı biraz da. Galatasaray'da bir değişim olduğunu söylemek için erken, biraz daha beklemek gerekecek.
Efes Pilsen'i yıkan adam Joseph Crispin olmuş. Harika bir maç çıkarmış tek kelimeyle. Aynı saatte Beşiktaş maçı olduğu için izleyemedim ama izlemediğime pişman oldum, maç sonu yorumları görünce. Hayli keyifli bir maç olmuş sanırım. Lig için en büyük favori olarak gördüğüm Efes Pilsen, Crispin'e toslamış. Kasun'un yokluğunda pota altında büyük bir eksiklik oluştu, sonuç normal diyeceğim ama sonucun istatistiklerden gördüğüm kadarıyla pota altıyla zerre alakası yok, zira Banvit 14/27 gibi uçuk bir yüzdeyle üçlük atmış, bu 14 üçlüğün 7'si Crispin'e ait. Efes potalarına 7 üçlük gönderen Crispin'in, maçı da 35 sayı ve 10 asistle tamamlanması pek garipsenmemeli (!?!). Efes Pilsen'de Vujanic ve Cenk ön plana çıkmış, aslında 90 sayının da üstüne çıkmışlar ki, son derece iyi bir rakam ancak Banvit'in inanılmaz üçlük yüzdesine teslim olmuşlar. Yani istatistiklerden öyle görünüyor...
Ertesi gün Beşiktaş çıktı sahneye. Karşısında Fenerbahçe'den farklı olarak, daha çetin ceviz bir rakip buldu. Bu maçı 3.periyotun ortalarından itibaren izleme fırsatı bulabildim. İzlediğim kadarıyla Muratcan, geçen yılın Sinan'ı olmaya aday. İki kardeşin oyun yapısı birbirinin hemen hemen aynısı zaten. Bir takımda her zaman böyle mücadeleci oyunculara ihtiyaç vardır. Fenerbahçe'de Mirsad, Efes'te Sinan, Galatasaray'da Tufan (sakat olsa da) bu sınıfa giren oyunculardır benim gözümde. Beşiktaş'ın yerli rotasyonu bu yıl gayet iyi gözüküyor. Muratcan-Haluk-Ömer üçlüsünü transfer etmeleri lig için çok önemli, 3+2 kuralı malum... Haluk da beklediğimden daha iyi, şu ana kadar elde ettiğim izlenimlerde. Ömer de henüz havasını bulabilmiş değil ama o da form tutunca Beşiktaş üç sayı bombardımanı yapan bir takım haline gelecek. Gel gelelim, yabancılara. Sanırım şampiyonluk iddiası bulunan takımlar arasında en kötü yabancılara sahip takımdır Beşiktaş. Austin, Chatman, Stanejovic'i beğendim, iyi oyuncular ama nasıl diyeyim; bir Gurovic'i, Zizic'i, Giricek'i, Kasun'u yok Beşiktaş'ın. Rakipleri flaş yabancılar transfer ederken, biraz daha mütevazi göründüler yabancı transferi konusunda. Yine de ligi rahatlıkla ilk 5'in içerisinde bitireceklerdir.
Telekom'u canlı yayın olmadığı için izleyemedik ilk haftada ama Cumhurbaşkanlığı Kupası'nda Fenerbahçe ile oynadıkları maça bakarak bir şeyler söyleyebiliriz haklarında. Telekom'un basketbol kafası geçen seneyle aynı, hiç değişmemiş. Yaptıkları transferler de bu yönde zaten; Serkan Erdoğan gibi. Umursamaz savunma, hızlı hücumlar, dış atışlar. Bu üçü, Telekom'un özeti. Fenerbahçe maçını izlerken, yine bol bol üçlük gönderdiklerinin farkına varınca, bir sayayım bakalım, bunlar kaç hücum üçlük atacaklar dedim. İlk periyotun sonlarına geliniyordu. 3 hücum arka arkaya Serkan Erdoğan topu kendi sahasından alıp bastı gaza, kaldırdı attı üçlükleri. 2'si girdi, 1'i kaçtı. Arkasından Tutku aldı koptu gitti, bir tane de o gönderdi. Arkasından Serkan bir tane daha kaldırıp attı. 5 hücum arka arkaya (4'ü Serkan) tek pas yapmadan koşup üçlük attılar. O vakit bunların 4 tanesinde isabet bulmuş olabilirler ama bu arka arkaya mahallede oynar gibi atılan üçlüklerin girmemesi demek, oyundan tamamen kopmak demek. Ama Ankara seyircisi de, Telekom oyuncuları da, Ercüment hoca da, biz de alıştık artık bunlara, pek de garip gelmiyor artık.
Geçen hafta içinde oynanan Siauluai maçı vesilesiyle genel bir değerlendirme de yapmıştım, kısa keseceğim o yüzden Galatasaray'ı. Karşısında hafif bir takım buldu Galatasaray, açıkçası. Galatasaray bu takıma Türkiye Kupası'nda nasıl yenildi, bilemiyorum. Darüşşafaka'nın, herkesin en azından 4 yabancıya sahip olduğu bir ligde, 2 yabancıyla mücadele etmesi zaten durumu ortaya koyuyor. Türk ağırlıklı kadrosuyla, geçen yılki gibi küme düşmemeye mücadele verir bu maçta izlediğim Darüşşafaka. Tabii, hazırlık dönemini şampiyonluk adayı 5 takım kadar sık takip etmedim, hatta hiç takip etmedim, o yüzden birkaç maç daha geçmesini beklemek gerekir, ama yine de görünen köy kılavuz istemez gibi sanki. Galatasaray, geçen maça göre daha iyi bir görüntü verdi ama dediğim gibi rakip zayıftı biraz da. Galatasaray'da bir değişim olduğunu söylemek için erken, biraz daha beklemek gerekecek.
Efes Pilsen'i yıkan adam Joseph Crispin olmuş. Harika bir maç çıkarmış tek kelimeyle. Aynı saatte Beşiktaş maçı olduğu için izleyemedim ama izlemediğime pişman oldum, maç sonu yorumları görünce. Hayli keyifli bir maç olmuş sanırım. Lig için en büyük favori olarak gördüğüm Efes Pilsen, Crispin'e toslamış. Kasun'un yokluğunda pota altında büyük bir eksiklik oluştu, sonuç normal diyeceğim ama sonucun istatistiklerden gördüğüm kadarıyla pota altıyla zerre alakası yok, zira Banvit 14/27 gibi uçuk bir yüzdeyle üçlük atmış, bu 14 üçlüğün 7'si Crispin'e ait. Efes potalarına 7 üçlük gönderen Crispin'in, maçı da 35 sayı ve 10 asistle tamamlanması pek garipsenmemeli (!?!). Efes Pilsen'de Vujanic ve Cenk ön plana çıkmış, aslında 90 sayının da üstüne çıkmışlar ki, son derece iyi bir rakam ancak Banvit'in inanılmaz üçlük yüzdesine teslim olmuşlar. Yani istatistiklerden öyle görünüyor...
sezon başllasada yıkılsa ortalık
G
Guest
Misafir
Beşiktaş Cola Turka sözleşmesini fesh ettiği Stanojevic'in yerini Minnesota'nın serbest bıraktığı David Harrison ile dolduruyor.
2004'te Indiana tarafından draft edilen Harrison 2.13 boyunda ve 127 kilo ağırlığında. Harrison rookie yılında sakatlık ve cezalar yüzünden Indiana'da ilk 5 oynama fırsatı bulmuş ve Marcus Haislip ile birlikte forma giymişti. 4 yıllık Pacers kariyerinde 189 maçta forma giyen Harrison, maç başına 14.2 dakikada 5 sayı ve 2.9 ribaund ortalamaları tutturdu. Pacers'la sözleşmesi bittikten sonra Minnesota ile anlaşan Harrison, sağ baldırındaki sakatlık yüzünden hazırlık maçlarında oynayamamıştı.
CEZAYA YABANCI DEĞİL
Dev oyuncu saha dışında da renkli bir kişiliğe sahip. Harrison, 2004-05'teki Indiana- Detroit maçında kavga eden oyunculardan biriydi. Ayrıca geçen sezon da Spurs forveti Matt Bonner ile kavga ettiği için 1 maç ceza almıştı.
Kaynak. Sabah
2004'te Indiana tarafından draft edilen Harrison 2.13 boyunda ve 127 kilo ağırlığında. Harrison rookie yılında sakatlık ve cezalar yüzünden Indiana'da ilk 5 oynama fırsatı bulmuş ve Marcus Haislip ile birlikte forma giymişti. 4 yıllık Pacers kariyerinde 189 maçta forma giyen Harrison, maç başına 14.2 dakikada 5 sayı ve 2.9 ribaund ortalamaları tutturdu. Pacers'la sözleşmesi bittikten sonra Minnesota ile anlaşan Harrison, sağ baldırındaki sakatlık yüzünden hazırlık maçlarında oynayamamıştı.
CEZAYA YABANCI DEĞİL
Dev oyuncu saha dışında da renkli bir kişiliğe sahip. Harrison, 2004-05'teki Indiana- Detroit maçında kavga eden oyunculardan biriydi. Ayrıca geçen sezon da Spurs forveti Matt Bonner ile kavga ettiği için 1 maç ceza almıştı.
Kaynak. Sabah
Cogito
0
Maddi sıkıntı yaşadığı ortaya çıkan Beşiktaş Cola Turka'da takımın önemli oyun kurucusunun durumu da soru işareti oldu.
Beşiktaş Cola Turka'da sular durulmuyor. Bugün yayımlanan Hürriyet gazetesinde Adil Demirçubuk imzasıyla verilen haberde Siyah - Beyazlıların maddi sorunlar yaşaması nedeniyle Mire Chatman'i de elinden kaçırmasının mümkün olduğu yazıldı. Jovo Stanojevic konusundaki iddialar dile getirilirken Sırp oyuncunun menajerine gereken payın ödenmediği ve bu nedenle takımdan ayrıldığı belirtildi. Beşiktaş Cola Turka'dan ayrılma nedeninin Stanojevic'in ailesiyle bir arada olmaması olarak belirtilirken sözleşmenin feshedilmesinin bir gün ardından oyuncunun Kiev'e imza atması şaşkınlık yarattı.
Ancak Siyah - Beyazlılar şimdi bir tehlikeyi de Chatman de yaşıyor. ABD'li oyuncunun sakatlığını fırsat bilerek doğum yapacak eşinin yanına ülkesine gitmesi üzerine Hürriyet bu oyuncunun da geri dönmeyeceğini yazdı. Geçen sezonda maddi sorunlar yaşayan Beşiktaş Cola Turka'da durumun bu kadar erken yüzünü göstermesi de oyuncuların yakında idmanlara çıkmak istemeyeceğini ortaya koyuyor.
Beşiktaş Cola Turka'da sular durulmuyor. Bugün yayımlanan Hürriyet gazetesinde Adil Demirçubuk imzasıyla verilen haberde Siyah - Beyazlıların maddi sorunlar yaşaması nedeniyle Mire Chatman'i de elinden kaçırmasının mümkün olduğu yazıldı. Jovo Stanojevic konusundaki iddialar dile getirilirken Sırp oyuncunun menajerine gereken payın ödenmediği ve bu nedenle takımdan ayrıldığı belirtildi. Beşiktaş Cola Turka'dan ayrılma nedeninin Stanojevic'in ailesiyle bir arada olmaması olarak belirtilirken sözleşmenin feshedilmesinin bir gün ardından oyuncunun Kiev'e imza atması şaşkınlık yarattı.
Ancak Siyah - Beyazlılar şimdi bir tehlikeyi de Chatman de yaşıyor. ABD'li oyuncunun sakatlığını fırsat bilerek doğum yapacak eşinin yanına ülkesine gitmesi üzerine Hürriyet bu oyuncunun da geri dönmeyeceğini yazdı. Geçen sezonda maddi sorunlar yaşayan Beşiktaş Cola Turka'da durumun bu kadar erken yüzünü göstermesi de oyuncuların yakında idmanlara çıkmak istemeyeceğini ortaya koyuyor.
Chatman da giderse BJK'nin durumu oldukça kötü. Anlaşılan bu senenin sonunu da zor getirecekler...
Pacersi almış bjk nasıl bir oyuncu?
Kutay Çamcı' Alıntı:
Hangi Pacers'ı almış[/quote:27ujlgxf]
Arkadaş sölemişti.
Buarada fb Ülker kepez deplesmanında ilk yarıyı 50-22 önde kapattı.
David Harrison oyuncunun adı İndiana Pacers da oynadı , ondan bir karşıklık oldu herhalde .
Fenerbahçe süper savunma yapıyor gibi...
Enes'in oynaması iyi olmuş aldığı süreyide iyi değerlendirmiş gibi, o da Hido gibi Memo gibi NBA gidecektir...
Enes'in oynaması iyi olmuş aldığı süreyide iyi değerlendirmiş gibi, o da Hido gibi Memo gibi NBA gidecektir...
Kenan Inan' Alıntı:
Evet karışıklık olmuş
Buarada Fb 2maçta sadece95sayı yemiş
G
Guest
Misafir
Siyah - Beyazlılar Stanojevic'in boşluğunu daha önce anlaştığı oyuncuyla dolduracak.
Beşiktaş Cola Turka, Jovo Stanojevic'i gönderdikten sonra transfer çalışmalarına hız verirken bir süredir ülkesinde bulunan ABD'li pivot Dennis Mims yarın İstanbul'a geliyor. Bu oyuncuyla daha önce anlaşan ve eşinin Türk olması nedeniyle Mims'i yerli statüsünde oynatmak isteyen Siyah - Beyazlılar şimdilik Mims'i yabancı olarak oynatacak. Bu oyuncunun takıma olumlu katkı yapacağı düşünen Beşiktaş Cola Turka gelecek sezon Mims'i Türk statüsünde oynatacak.
Bu oyuncunun gelmesiyle birlikte Beşiktaş Cola Turka biraz nefes almış olsa da transfere dur demeyecek. NBA'den gönderilen oyuncuları takibe alan Siyah - Beyazlılar ekonomik durumu uygun olan bir uzunu daha kadrosuna katacak.
Bu arada takıma dönmeyeceği iddia edilen Chatman'ın İstanbul'da olduğu ve idmanlara çıktığı öğrenildi.
kaynak:Basket dergisi
Haber doğru ise Mims Türk statüsünde oynayana dek Avrupa dışından yabancı alamazlar.4 Amerikalı oyuncuları olmuş oluyor.
Beşiktaş Cola Turka, Jovo Stanojevic'i gönderdikten sonra transfer çalışmalarına hız verirken bir süredir ülkesinde bulunan ABD'li pivot Dennis Mims yarın İstanbul'a geliyor. Bu oyuncuyla daha önce anlaşan ve eşinin Türk olması nedeniyle Mims'i yerli statüsünde oynatmak isteyen Siyah - Beyazlılar şimdilik Mims'i yabancı olarak oynatacak. Bu oyuncunun takıma olumlu katkı yapacağı düşünen Beşiktaş Cola Turka gelecek sezon Mims'i Türk statüsünde oynatacak.
Bu oyuncunun gelmesiyle birlikte Beşiktaş Cola Turka biraz nefes almış olsa da transfere dur demeyecek. NBA'den gönderilen oyuncuları takibe alan Siyah - Beyazlılar ekonomik durumu uygun olan bir uzunu daha kadrosuna katacak.
Bu arada takıma dönmeyeceği iddia edilen Chatman'ın İstanbul'da olduğu ve idmanlara çıktığı öğrenildi.
kaynak:Basket dergisi
Haber doğru ise Mims Türk statüsünde oynayana dek Avrupa dışından yabancı alamazlar.4 Amerikalı oyuncuları olmuş oluyor.
- Durum