Ben seneye de ligi domine edebileceğimizi düşünüyorum. Tabi bu seneki gibi sakatlıklar olmazsa... Efes bütçeyi kısıyor. Fenerbahçe de bütçe kısıtlamasına gidecek gibi görünüyor. Belki Ivkoviç veya Obradoviç ile anlaşırlarsa durum değişebilir. Beşiktaş'ın hali zaten ortada. Gelecek sezon için yatırımı arttıran tek kulüp biz olacağız. Doğru hamleler yaparsak futboldakine benzer bir ivme yakalayabiliriz.
Efes’in bütçe düşürmesi onların önümüzdeki sezon başarısız olacağını göstermez ki. Biz nasıl bu sezon 2 dev bütçeli takım önünde şampiyon olduysak pekala doğru yapılanmayla başka takımlarda başarılı olabilir. Eğer basketbolla yeni ilgilenmeye başlayan birisi değilseniz, yaşınızdan ötürü Efes’in geçmişini iyi bilmelisiniz. Efes’in ruhunda zaten parayla başarı anlayışı yoktu. Taki Blatt döneminde başlayan, Efes’in duraklama-gerileme dönemlerine neden olan ‘’kıroyum emme para bende’’ zihniyetiyle o takımda oynamayı hak etmeyen oyunculara paraları saçarak bu hale geldi. Efes’in başarılı olduğu yıllar Ufuk Sarıca’lı, Volkan Aydın’lı hatta basketboldan anlamayanların dalga geçtiği Tamer Oyguç’lu kadrosuna sahipkendi. Bu kadronun etrafına, kimsenin yüzüne bakmayacağı Larry Richard gibi serbest atışı tek elle atan adamları yerleştirerek avrupada zaferler kazandılar.
Şimdi de içi geçmiş Kerem Tunçeri, Ermal Kuqo gibi adamları yollayarak Cedi Osman, Okben Ulubay gibi kendi öz kaynaklarından eski günlerine dönüş sinyali veriyorlar. Oktay hoca gibi bu tarz yapılanmaları seven ve başarılı olan birisiyle de oldukça güçlü bir rakip olabilirler.
Fenerbahçe’ye (bu arada bir öz eleştiride bulunarak, bu forumda uzun süredir kullandığım ve kendime yakıştıramadığım bir yazıyı burada yeri gelmişken açıklamak istiyorum. Fülker ismi. O dönemlerde rakibin aldığı şampiyonlukların kızgınlığıyla böyle konuşmak beni rahatlatıyordu. Yalnız yeşil sermayenin ilk kuruluşlarından olan bu marka ezeli rakipler arasında eşitsizlik yaratıp Fenerbahçe ve diğerleri kavramı oluşturmuştur basketbolda. Bize ve Beşiktaş’a 3 kuruş karşılığında Cafe Crown ve Cola Turka gibi alt kuruluşlarının ismini verip; Fener’e aslan payını ve A lisansını vererek yıllarca rakibin havadan şampiyonluklarını ve Avrupa Ligi maçlarını seyrettik. Bizde sanki onların sayesinde ligde kalmışız gibi algılayarak, halbuki ayağımıza pranga takıldığının farkında olmadan hareket ettik. Efes’in BJK ile birleşmemesinin en büyük sebebi farklı taraftar gruplarının tepkisini çekmek istememesidir. Efes bu inceliği gösterirken Ülker sinsice hareket ederek bize yardım ediyormuş gibi görünüp aslında bu koca camia ile dalga geçmiştir. Zaten formaların üzerinde marka isimleri büyük puntalarla yazılıyor. Birde ben burada Ülker, Medikal Park gibi isimleri yazarak daha fazla reklamlarını yapmak istemiyorum. Kulüplere verdiklerinin fazlasını bu takımların adlarının yanlarına isimlerini yazdırarak alıyorlar zaten. ) gelince, bütçe küçültecekmiş gibi görünselerde ben böyle olacağını pek zannetmiyorum. Belki geçen seneki gibi pahalı takım olmayacaklar fakat kendilerine sınırsız bütçe sunan bir firma yardımıyla bizden daha ucuz takım kuracaklarını düşünmek pek gerçekçi değil.
Bu sene rakiplerden daha fazla bizi zorlayabilecek bir unsur da avrupa maçlarının ardından 2 gün sonra oynanması gerekecek lig maçları olacaktır. Birde avrupa dönüşü Antep gibi uzak deplasmanlara gideceğimiz dönemlerde fiziksel olarak baya yıpranacağız. Bu da ligdeki konsantrasyonu düşürecektir. Hem ligimizi de o kadar küçümsemeyin. Çok zorlu deplasman takımlarına sahibiz. Gerçekçi olmak lazım ki geçen yıl olduğu gibi bir seri öyle her zaman olmaz. Lig tarihinde bile Efes’ten sonraki en uzun galibiyet serisi bizim serimizdir ve Efes’in kırılması çok zor olan galibiyet serisini yakaladığı dönemde Ülker bile daha kurulmamıştı. Arroyo’nun da güçlü bir oyun kurucuyla desteklenmediği varsayımı gerçekleşirse, hiç tahmin etmediğimiz mağlubiyetler alabiliriz. Hatırlayınız Türkiye Kupası periyodunda üst üste oynanan maçların sonundaki final maçında Arroyo’nun yorgunluktan nasıl etkisiz olduğunu ve takımın çok iyi mücadele ettiği halde bu durumdan nasıl etkilendiğini. Hakem hatalarına gelmeyin; orası artık kanıksadığımız, bizim her zaman mücadele etmemiz gereken ve bir türlü engel olamadığımız olaylardır.
