Galatasaraylıların ve Galatasaraylılığın kollektif bir yapı barındırmadığına,sosyolojik açıdan zaten pek mümkün olmadığına şüphe yok.Son bir yılı görünce herkes olaya geldiği,kendisine sunulduğu gibi bakıyor noktasındayım.Burada da sıklıkla dillendirdim.
İtiraz ettiğim tek nokta var burada sana.Ülker'e basketbol şubesinin devrini ''Cumhuriyet'in son kalesiyiz'' mavalıyla sokağa çıkan Fenerbahçeliler mi sağladı,yoksa ülkenin kara kutularından dahi sayılabilecek olan Ülker'in ''daha ne kadar paramızı yiyeceksiniz,parasında değiliz de itibar lazım'' diyerek neşteri vurması ve göbek bağının ana sebebinin 2007'deki birleşme olması mı sağladı?Veya bu Galatasaray yönetimi beni ne kadar yansıtıyor,seni ne kadar yansıtıyor?
Twitterın suya yazı yazmaktan elbette farkı var,fakat oldukça sınırlı.Yaklaşık kendi seviyende ve sosyal kodlarındaki insanların bakışına yön verebildiğin bir mecra burası.Ki buradan eylemsellik doğmuyor,basketbol şubeleri özelindeki en büyük artısı 2000'lerin başında içeride yaşananları 10 kişi biliyorken artık binlere ulaşabilmesi.Etki ediliyor mu,ediliyor.Söz gelimi aptal saptal işler yapanlar telefonunu ve sosyal ağlarını eyvah diyerek açıyor.Fakat tabandan bir fokurdamaya ve koltuk kaybına sebebiyet vermiyor.Ortada böyle bir taban yok zira.Aktif niyetle yapılan pasif direniş yani.
Gsbasket'in bu noktadaki yegane farkı da bu cümleleri daha derli toplu kurabilmek ve yılların getirdiği birikimle oluşan etki alanı.Doğurduğu sonuç yine tartışmaya açık.Anları yazıyla biriktirmenin buranın yegane değeri olduğunu düşünürüm hep.
Taraftar olarak en nihayetinde kendi zihnimize yaptığımız yatırım ve biriktirdiğimiz anılarla yaşadığımızı düşünüyorum.Bundan fazlası ekonomik daralmayı da geçtim,insanlık doğal düzene geri dönmeden hayli zor.İyi niyetli her çabaya saygı duyduğumu da belirteyim,bir şeyi ciddiye alıp kendince uğraşan insanlar da olmasa bu denli kopuklukla toplum olarak yaşayabilmek ve mutlu olabilmek imkansızlaşırdı.
Bunun yanında tribünde atılabilen her adım oldukça değerlidir.Zira Zeljko Obradovic Abdi İpekçi'deki 5 maçından tulum çıkardıysa Abdi İpekçi'de mutluluk salgılamamızda payı olan,çevresindekilere iyi niyetli şekilde enerji aşılayan herkes yıllarca verdiği emeğinin değerini bilmeli.Yukarıda belirttiğim çaresizlik dönüşen tribün kültürüyle de ilintili aslında.
İtiraz ettiğim tek nokta var burada sana.Ülker'e basketbol şubesinin devrini ''Cumhuriyet'in son kalesiyiz'' mavalıyla sokağa çıkan Fenerbahçeliler mi sağladı,yoksa ülkenin kara kutularından dahi sayılabilecek olan Ülker'in ''daha ne kadar paramızı yiyeceksiniz,parasında değiliz de itibar lazım'' diyerek neşteri vurması ve göbek bağının ana sebebinin 2007'deki birleşme olması mı sağladı?Veya bu Galatasaray yönetimi beni ne kadar yansıtıyor,seni ne kadar yansıtıyor?
Twitterın suya yazı yazmaktan elbette farkı var,fakat oldukça sınırlı.Yaklaşık kendi seviyende ve sosyal kodlarındaki insanların bakışına yön verebildiğin bir mecra burası.Ki buradan eylemsellik doğmuyor,basketbol şubeleri özelindeki en büyük artısı 2000'lerin başında içeride yaşananları 10 kişi biliyorken artık binlere ulaşabilmesi.Etki ediliyor mu,ediliyor.Söz gelimi aptal saptal işler yapanlar telefonunu ve sosyal ağlarını eyvah diyerek açıyor.Fakat tabandan bir fokurdamaya ve koltuk kaybına sebebiyet vermiyor.Ortada böyle bir taban yok zira.Aktif niyetle yapılan pasif direniş yani.
Gsbasket'in bu noktadaki yegane farkı da bu cümleleri daha derli toplu kurabilmek ve yılların getirdiği birikimle oluşan etki alanı.Doğurduğu sonuç yine tartışmaya açık.Anları yazıyla biriktirmenin buranın yegane değeri olduğunu düşünürüm hep.
Taraftar olarak en nihayetinde kendi zihnimize yaptığımız yatırım ve biriktirdiğimiz anılarla yaşadığımızı düşünüyorum.Bundan fazlası ekonomik daralmayı da geçtim,insanlık doğal düzene geri dönmeden hayli zor.İyi niyetli her çabaya saygı duyduğumu da belirteyim,bir şeyi ciddiye alıp kendince uğraşan insanlar da olmasa bu denli kopuklukla toplum olarak yaşayabilmek ve mutlu olabilmek imkansızlaşırdı.
Bunun yanında tribünde atılabilen her adım oldukça değerlidir.Zira Zeljko Obradovic Abdi İpekçi'deki 5 maçından tulum çıkardıysa Abdi İpekçi'de mutluluk salgılamamızda payı olan,çevresindekilere iyi niyetli şekilde enerji aşılayan herkes yıllarca verdiği emeğinin değerini bilmeli.Yukarıda belirttiğim çaresizlik dönüşen tribün kültürüyle de ilintili aslında.