EuroLeague | Galatasaray 58 - 56 ZVVZ USK Prague

Müthiş savaşan bir takım yaratmış Ekrem hoca. Bir saniye bile takımın gevşemesine izin vermiyor. Elbet maçlar kaybedeceğiz ama bu takım bu mücadelesini, hırsını, savaşını hiç bırakmayacak. Tekrar teşekkürler Ekrem hocaya.

Maçı alan oyuncu bana göre Işıldı. Bilek bağlarındaki % 30 kopuğa rağmen, bana göre yanlış yaparak oynamaya devam ediyor. Bu maçta da 35 dakika süre aldı ve eğer uzunlar verdiği pasları daha yüzdeli bitirselerdi sanırım en az 15 asistle bitirirdi maçı. Bom boş pota altları kaçırdı Ann özellikle ilk yarıda. Son periyotta çaldığı iki top varki maçına kaderini çizdi. Işılın artık bundan daha azını bize vermeye hakkı yok. Tabi biraz daha yükünü ve sürelerini azaltmak lazım.

Özge gerçekten iyi bir basketbolcu olma yolunda ama ben bu maç beğenmedim kendisini. Bir pozisyonda hatalı pas verdi, dönüşünde sayı yedik ve sonrasında resmen dağıldı. Mental olarak çok daha fazla güçlenmeli. Bir pozisyona takılıp kalmamalı. Yaşı daha çok genç ve Ekrem Memnun gibi bir şansı var.

Sancho' nun hücumda bazen yanlış ve erken şut seçimleri var, ve savunmada da çok yumuşak kalıyor. Onun haricinde yüksek posttan yüzdeli şutları ile çok ciddi bir tehdit oluyor bizim adımıza. Ann Wauters iyi günüde değildi. Savunmada pota altı sertliği için mutlaka Sylvia lazım.

Karşı tribünde tam 118 kişi vardır saydım. Toplasan salonda herhalde 300 kişi falan vardı. Bazı şeyleri artık otomatik hale getirmemiz lazım. Saat 6' da maç olmaz. He diyorsanız ki biz seyirci istemiyoruz o zaman bilemem.
 
bugün oynanan basketbol ve voleybol maçlarının hepsinde tribünler boştu, amatör branşlarda ciddi bir seyirci sıkıntısı var, abdi ipekçideki erkek basketbol maçında bile 3.000 kişi ya vardı ya yoktu, tt arenadaki seyirci ortalaması 39.000'lere ulaşmışken, özellikle kadın basketbol ve voleybol takımlarımızın en azından 2.000-2.500 seyirci ortalaması yakalaması lazım gerçekten ayıp oluyor..
 
Evet Arca, şubenin davetlisi olarak sezonun ilk iç saha Avrupa Kupası maçına Avrupa Şampiyonu takımın üyelerini davet etmişler. Çok güzel bir jest olmuş. Eskimeyen ampiyonlarla Avrupa Ligi Manda Beraberiz! - 30.10.2012 12:47 (KADIN BASKETBOL) / Galatasaray.org

Güzel bir jest mi?

Şubeye üstünden yıllar geçse de asla silinmeyecek kara bir leke bırakan bir adamı hem de davet etmek nasıl güzel oluyor?

Neyse takımın emeğine yazık etmeyelim, maç dışı bir şey konuşmayalım ama şu hareketi savunmayın Allah aşkına, düpedüz rezillik.
 
İsterse 100 tane kupa kazandırsın kulübe yaptığı şeyin yanında değeri mi kalacağını zannediyorsunuz?

Benim o kara lekeyi hatırlamak gibi bir amacım yok ama kulübün bu adamı davetiyle birlikte salona getirmesi bazı şeyleri ziyadesiyle hatırlattı sağ olsunlar.

Ne güzel ya, kulübe kupa kazandıralım sonra istediğimizi yapalım, nasılsa kupa kazandırdık, kral biziz. Böyle saçma şey mi olur Allah aşkına?
 
Kusura bakmayın ama hem o şampiyonlukta ismi geçen şahsın katkısı bence sorgulanacak düzeydedir, hem de kendisinin yaptığı affedilir, sineye çekilir bir şey değildir.

Şike yapan insanı destekleyenlere gösterdiğimiz tepkinin ne anlamı kalır?
 
Sulu derbideki taraftar bir daha maça gelmesin mi? Yahu verdiğim örnekle bu örneğin ne alakası var, saçmalamanın sınırları da vardır ya. Birisi resmi, milyonları temsil eden bir takımda çok büyük bir sorumluluğu yüzüne gözüne bulaştırmış bir teknik adam, diğer tarafta o günün şartlarında gayet haklı bir tepki olan maç var ve o taraftar o gün yaptığıyla kulübü rezil etmemiştir.

Okan Çevik'in yaptığına sadece bir yanlış, leke veya türevlerini demek mümkün değil. Adam koskoca kulübü rezil etti cümle aleme yahu, daha ötesi mi var? Kupa kazandı diye bunu sineye çeken midesizler varsa ben onlardan değilim, olmayacağım da.

Kimsenin de sineye çektiğini düşünmüyorum ayrıca.
 
Avrupa şampiyonluğunda o şahısın katkısı tartışılmaz! Çünkü tartışılcak bir katkısı olduğunuda sanmıyorum..

O şampiyonlukta en büyük pay Cem Akdağındır kendisi zaten hali hazırda iyi bir kadronun başına gelmiştir.9 Nisandaki taraftarın koçtan daha çok katkısı vardır.Çok yanlış bir davranış olmuş tabiki bana göre her fikirede saygılıyız.
 
Tek hata dediğimiz de Galatasaray'a tarihindeki en büyük lekelerden birini sürmek oluyor. Niye kulüpten ihraç edilmedi derken, çok güzel jest olmuş seviyesine geldik. Yakında kulüp içinde de görev alırsa şaşırmam.

Öncelikle söyleyeyim, benim derdim başkasına rezil olmak değil, Galatasaray Spor Kulübü'nün antrenörünün etik değerleri ayaklar altına almasıdır. Ben taraftar olarak, o haberi ilk gördüğümde çok utandım; ama Fenerbahçeli arkadaşlarıma ne diyeceğim diye değil; etik değerler ayaklar altına alındığı için.

Sulu maçın ne şartlar altında oynandığını herkes iyi biliyor. Verilen örnek ajitasyon yapmak için bile kötü bir araç. Zaten, ne hayırsız toplum olduk, ah vefasızlar, yargısız infaz gibi bahsedilen konuyla alakasının ne olduğunu anlayamadığım ifadeler de başarısız ajitasyonun diğer parçaları. Ne yapılsaydı, Okan Çevik'e yargısız infaz yapılmaz olurdu acaba? Cemal'in 7 numaralı formayla oynadığı kamera görüntüleriyle ortaya konmamış mıdır? Kulaktan dolma bilgilerle mi kulüp ceza yemiş, bunun sonucunda taraftar (en azından ben, Arca, Ernoyan gibiler) utanmıştır? Ernoyan'ın dediği gibi şampiyonlukta katkısının en kadar olduğu şüpheli (Seimone'u tepeden birebir oynatmak dışında hücüm planı bulunmayan bir takım vardı, onda bile isolationı iyi yapamıyorduk, o dönemki eleştirilere arşivden ulaşılabilir) birine büyük coach muamelesi yapmak zaten tartışmalıyken, bir de üstüne ah vefasızlar edebiyatı yapmak fazlasıyla yanlış oluyor.

Bir de teknik ekibin diğer isimlerini savunan birini gören var mı burada? O zaman teknik ekipteki diğer isimlerin öne çıkarılmamasını sürekli ileri sürmek nedendir? Takım cezasız oyuncunun formasını cezalıya giydirip sahaya çıkarttığı için coach suçlanıyor, çünkü yönetimin böyle bir isteği yok. Bunun sonucunda da neden bir tek coach (saha içindeki en yetkili adam) suçlanıyor deniyor. Bu kadar kötü bir argüman şu forumda uzun süredir görmemiştim.

Meramımı ortaya koyabildiğimi düşünüyorum. İyi Geceler ve Saygılar.
 
Aynı sonuçları mı doğurmuştur? O maçtan sonra bütün galibiyetlerimiz mi silindi, puan cezası mı verildi, her yerde kulüp olarak sahtekar damgası mı yedik? Neden bahsettiğinin cidden farkında mısın?

Olayın fikir babasına, oynatana değil ekibe kızacakmışız. Bak sen? Madem göz yummasa böyle bir olay olmaz gibi saçma bi argümanla geliniyor, ben de bu fikir ortaya hiç çıkmasaydı da böyle bir olay yaşamasaydık diyorum? Aynı saçma mantıkla.

Bu adam kulübü rezil etmiştir, kendisi de o olayı yaşattığı için rezil bir adamdır. Yaşattığı olay sineye çekilecek bir durum değildir, bunu hoş görenlerin de bir elin parmağını geçtiğini zannetmiyorum.

Olay fazla uzadı, yeterli bu kadar.
 
Evet Okan Hoca'nın büyük düşmanıyım. Mahallede topumu kesmişti 5 yaşındayken.

O ilk yazılarımda da Okan Çevik'in bir lig maçında yine Seimone'un tepeden bire bir zorlamaları sonucu attığı sayılar için biz doğru yerde topu verdik vs. açıklamalarının beni gelecek için endişelendirdiğini yazıyordum. Elbette ki, kesilen topumun bende yarattığı kini perdeleme çabasıydı. Mat oldum. Tebrik ederim.
 
O derbideki yaşananların sonucunda kulübün imajının zedelenmesiyle, o olayın sonucunda kulübün rezil olmasını bir tutuyorsan diyecek bir şey yok zaten. Aslında en başından beri diyecek bir şey yok ama hata bende dayanamadım.
 
Sulu derbide olan biri olarak bi' kaç söylemek istediğim şey var.

O gün neden öyle bir durum olduğunu sanırım bilmiyorsunuz. Eğer bilmiş olsanız, içinde sahtekarlık barındıran bir konu ile sulu derbiyi aynı kefeye koymazdınız.

Sulu derbide olanlar, bu kulübü yönetenleri ezenlere "ama Galatasaray taraftar burada, haberiniz olsun" mesajı vermek içindi.

Sulu derbide olanlar, o saçma sabah rakibimizin yönetimindekilere "aklınızı başınıza alın"ı belli etmek içindi.

Ve en önemlisi; sulu derbide olanlar, tüm Türkiye'ye Galatasaray taraftarının elindeki gücü bir kez daha belli etmek için masaya sert bir yumruktu.

Allah aşkına bana açıklayın, Okan Çevik'in yaptığı bunlardan hangisine giriyor? Cemal'in o formayla sahaya çıkması hangi Galatasaray değerlerini korumak veya savunmak içindi?

Ayrıca, sulu derbinin zedelediği imaj sadece sizce var. Neden var olduğuda açıkca ortada. Savunduğunuz argümanı desteklemek için.

Okan Çevik'in bu kulübe yaptığı 10 puan değerinde doğru varsa 50 puan değerinde de yanlış vardır. Sapla samanı karıştırmayalım lütfen.
 
Valla ben o derbiden sonra kulübün imajının zedelendiğini zerre düşünmüyorum, senin verdiğin argümanla onu yazdım. İlk yazdığım yazıdaki gibi o günkü tepki gayet yerinde ve haklıydı, sonuçlarına da katlandılar.

Asıl olayı konuşmak varken konuyu saptırıp farklı yere kanalize etmeyi de başardın bizi bir şey diyemiyorum.
 
Akrabalığım yok. Komplo teorisi çöktü herhalde. Hem merak etmeyin, buradaki arkadaşlar iyi tanırlar beni, Polat Kocaoğlu ile maçlara gelmeye başlamadığımı iyi bilirler. Yol alamazsınız oradan.

Hala imaj diyorsunuz, ben derdim etik diyorum. Argümanlarınız çürütüldü ben, Arca ve Ernoyan'ın yazdıklarıyla. Bu sefer de ajitasyonu bir adım ileriye komplo teorileriyle taşımaya çalışıp anlamamazlıktan gelmeye başladınız. Argümanın savunabiliyorsanız konuşalım da böyle yapacaksanız yazışmanın anlamı yok.

Final açıklamasını da üzerine ne dediğimi de hatırlamıyorum. Eğer öyle demişsem de doğru demişim. O takımı Cem Akdağ hariç kümede belki Ataman tutardı. (Kadro yapısı itibariyle Mahmuti demiyorum) Okan Çevik final için yetersiz coachtur. Ayrıca o takımın Çevikli dönemde oynadığı basketbolla Akdağlı dönemde oynadığı basketbol arasındaki farkı görmek için basketbolla çok ilgilenmeye de gerek yok.
 
Saha kapatma cezası taraftarların yapmış olduğu hareketler doğrultusunda veriliyor.

Cemal'in olaydaki ceza ise kulübün yapmış olduğu hareket doğrultusunda veriliyor.

Taraftar ne yapabilir: meşale yakar, sahaya yabancı madde atar, sahaya dalar, tribünde insan bıçaklar(uç örnek) vs vs vs

Kulüp ne yapabilir: şike yapar, teşvik verir, hakem ayarlar, maçı kendi lehine çevirmek için ekstra hareket yapar, vs vs vs

Şu iki başlığı, aynı konu altında nasıl konuşabiliyoruz? Nasıl aynı kefeye sokuyoruz?
 
Son mesajında inanılmaz derecede seviyesizleştiğini görmek çok üzücü, tabii bu bu forumda ilk kez olmuyor. Kendi adıma yüksek derecede kabul ettiğim forum yöneticiliğindeki başarısızlığım ve diğer arkadaşlarımızın da yumuşak başlılığı buna sebep oluyor. Şahsen tanıdığımız ve sevdiğimiz üyelerin yaptıklarını hoşgörebiliyoruz, defalarca senle aynı düşünmeyenlere küfür ettiğin bu forumda şimdi de kendini komik duruma düşürerek Sarp için çok çirkin ithamlarda bulunuyorsun. Seni normal hayatta tanıyan biri olarak burada davrandığın gibi biri olmadığını da bilerek üzülüyorum şu duruma. İki sayfadır demagoji yapıyorsun ama bari bu kadar ilerletme işi.

Okan Çevik'e gelirsek, -benim tanık olduğum dönemde ve de büyüklerimden duyduğum kadarıyla- Galatasaray tarihinin en büyük rezilliğinin mimarı olmuş, sonra da şimdilerdeki Aziz Yıldırım ağzıyla; "ne yaptıysam ülkem için yaptım" sözüne sığınmıştır, ülkemizdeki her ahlaksızlıkta yapıldığı gibi. Düpedüz sahtekar olan bu şahıs Galatasaray bünyesindeki kanserli hücreyken, kesip atacağımıza geri çağırmamız başımıza beladır. Sarp'ın da çok güzel anlattığı ve hepimizin hatırladığı üzere Okan Çevik'in koçluğu zayıf, karakteri ise çok daha zayıftır.

Suratına tükürülmesi gereken adamı, Abdi İpekçi'ye herhangi bir başarının mimarıymış gibi çağıranlara -ki kendisi Eurocup'ta Cem Akdağ'ın 1/10'u kadar emeğe sahip değildir- yazıklar olsun. Bana hayatımın en utanç dolu günlerini yaşatan şu adam, değil Galatasaray'ın değerinin çok altında olan Kadınlar Eurocup'ı almak, 2 basketbol takımımızla Euroleague'i, futbol takımıyla da Şampiyonlar Ligini alsa da değersiz, içi boş bir kişi ve de adi bir dolandırıcıdır.

Yazımın sonunda tekrar; onu Abdi İpekçi'ye çağıranlara yazıklar olsun derken, kendisine de "oraya gelebilecek yüzü nereden buldun be adam" diyorum.
 
Kulüpten kastımın teknik kadro + yöneticiler olduğunu da anlamıyorsanız, daha da diyecek bi' şeyim yok. Hatta evet hepimiz hainiz, bi' siz ve Okan Çevik sütten çıkmış ak kaşık. iyi geceler.
 

Üst