Mustafa Cengiz Yönetimi ve Basketbol

Eğer Ozan Korkut seçilmiş olsaydı bence şu an yeni sponsor açıklanmış,antrenörümüz belli olmuş ve transferlerin yarısını tamamlamış olurduk.Bunları bildiğim için kongrede Ozan Korkut'un kazanmasını istemiştim.Forumda Cengiz yönetiminin basketbolda bu günleri yaşatacağını gören bazı arkadaşlarımız olmuştu,kısa bir süre sonra ben de onlarla aynı fikirde oldum.O arkadaşlar yanılmadılar,yanılmadık ve yanılmayacağız.

Cengiz yönetimi kongreyi kazandığı gün yakında yine kongre olur,bu yönetim 3 yılı tamamlayamaz yazmıştım.Bugün eleştiriler sadece basketbolla ilgili geliyor,çok yakında göreceksiniz Galatasaray'ı futboldan ibaret gören o büyük kitle de homurdanmaya başlayacak.Aynı kitle ben Dursun Özbek'i eleştirdiğimde ama adam borç ödüyor diyen kitledir.Sonra olanlar ortada,benim 2 katım muhalif oldular.

Galatasaray tarihinin en zayıf yönetimi ile bu iş yürümez.Umarım bunu kongre üyelerimizde anlamışlardır ...
 
Maalesef ülke durumuna dönmüş taraftar görüşleri de. Genel görüş “arkandayız başkanım, en azından hayal satmıyorsun, Allah başımızdan eksik etmesin” ...


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 
Ünal Aysal , Gazeteden veya Tv den değil de biraz daha derinden duyan tanıyan kişiler bilir ki bu ülkede en şeyli adamlardan biridir. Hatta yurt dışı genelin de bile ülkemizdeki hemen hemen tüm bürokrat , milletvekili hukukçu ve başkandan bürokrat anlamın da daha itibarlıdır ve saygındır.

Ancak Ünal Aysal seçilmiş değil atanmış bir başkandı. Camiaya uzaktı. Camia da ona uzak. Söz gelimi Fenerbahçe de dışardan biri başkan olabiliyor ki oldu da. Keza Beşiktaşta da. Ancak Galatasaray yapı olarak dışarıya ve dışardan herhangi kurum kişi ve kuruluşlara kapalı olduğundan kulüp dışı birini kolayca aralarına almazlar ama o dönem Ünal Aysal'a muhtaçlardı.

Ünal Aysalın yönetimine bakarsanız, tamam bu adamı başkan yapalım ama etrafın da hep bizim adamlarımız olsun yönetimiydi. Galatasarayın yenilikçi ve gelenekçi kanatları yönetime adamlarını sokmuştu. Ünal Aysal yönetiminin yüzde 70 ile daha önce oturup çay içmişliği bile yoktu ve belli bir yerden sonra Tasviyeler başlayınca birde riva konusu açılınca Aysal'ında ipi çekildi. Adnan Polatı ahlak dışı yolla indirenler , Aysalı da son derece etik olmayan yaptırım ve kısıtlamalarla bırakmasını sağladılar

En komiği de onun elini kolunu bağlayarak bırakmasını sağlayanların bir kaç yıl sonra gelen Dursun Özbeğe aynı konular hakkın da kayıtsız şartsız işini kolaylaştırdılar.

Söz gelimi Ünal Aysal sıfırdan bir kulüp alsa o kulübü zirveye taşıyacak gücü de parası da bilgi ve birikimide vardı. Ancak bu işler Galatasaray da kolay olmuyor işte hatta imkansız. Yapılan çoğu yanlışların ben yanlış yönlendirmeden olduğunu düşünüyordum hatta çoğu şeyler için Aysalın büyük hataları olduğunu düşünüyordum ki ki daha sonra bir kulube çok yakın bir abimle yaptığım sohbetten bazı gerçekleri öğrenene kadar.

Galatasaray gelenekleri dışına çıkmaz. Yönetimler kim olursa olsun belli bir töre için de yönetir kulübü. Bunu isteyen beğenir isteyen beğenmez o tartışılır tabi de asıl olan şu ki ; Bu anlayış dahilin de Galatasaray da amatör branşlarda başarı devamlılığını sağlayan bir sisteme sahip olamaz.

Üstte Ozan Korkut yazılmış. Doğrudur basketbolla ilgili düşüncelerini beni de heyecanlandırdı. Ama en önemlisi doğru zaman da doğru yerde aday olmak. Galatasaray da kısa sürede kaynaksız borç ödeyen , iç huzur sağlayan, Uefa dan gelecek men cezasını önleyen ki bunda direk söylüyorum önlemiştir ve öyle ya da böyle şampiyon olmuş ve en önemlisi taraftar sevgi ve saygısını kazanmış takımın başkanı 50 kere de girse seçime 50 sinde de kazanır. Ozan korkutun yanlış yönlendirilmese idi keşke bir sonraki seçim de aday olsaydı ya da en azından bu seçim de Mustafa Cengizin listesine girip o şekilde başkanlığa hazırlansaydı onun adına daha iyi olurdu. Çünkü sonuçta seçim kaybetmiş bir insan yaftasında şuan da ve bir kere seçim kaybettiysen o sıfat üzerine yapıştıysa hele ki Galatasaray da muhtemelen bir daha kazanma şansın yok.

Özetle; Sponsorluk konusun da Mustafa Cengiz'in vurguladığı şu. Basketbol AŞ kurulmadan basketbol da sürekli bir başarı söz konusu olamaz. Sponsorların da basketbola yatırım yapması için aş nin kurulması gerekiyor. Ancak dile getiremediği şuan da Galatasarayın oligarşik yapısın da amatör de aş kurulması zor veyahut da zaman alacak. en önemlisi şuan da devletin amatör branşlara verdiği desteğe vergilendirme yardımına ihtiyacı var kulubün. En nihayetinde uefa yapılandırması bitene kadar bu durum sancılı geçecek. Bunu da hep birlikte çekecez
 
Son düzenleme:
Ünal Aysal , Gazeteden veya Tv den değil de biraz daha derinden duyan tanıyan kişiler bilir ki bu ülkede en şeyli adamlardan biridir. Hatta yurt dışı genelin de bile ülkemizdeki hemen hemen tüm bürokrat , milletvekili hukukçu ve başkandan bürokrat anlamın da daha itibarlıdır ve saygındır.

Ancak Ünal Aysal seçilmiş değil atanmış bir başkandı. Camiaya uzaktı. Camia da ona uzak. Söz gelimi Fenerbahçe de dışardan biri başkan olabiliyor ki oldu da. Keza Beşiktaşta da. Ancak Galatasaray yapı olarak dışarıya ve dışardan herhangi kurum kişi ve kuruluşlara kapalı olduğundan kulüp dışı birini kolayca aralarına almazlar ama o dönem Ünal Aysal'a muhtaçlardı.

Ünal Aysalın yönetimine bakarsanız, tamam bu adamı başkan yapalım ama etrafın da hep bizim adamlarımız olsun yönetimiydi. Galatasarayın yenilikçi ve gelenekçi kanatları yönetime adamlarını sokmuştu. Ünal Aysal yönetiminin yüzde 70 ile daha önce oturup çay içmişliği bile yoktu ve belli bir yerden sonra Tasviyeler başlayınca birde riva konusu açılınca Aysal'ında ipi çekildi. Adnan Polatı ahlak dışı yolla indirenler , Aysalı da son derece etik olmayan yaptırım ve kısıtlamalarla bırakmasını sağladılar

En komiği de onun elini kolunu bağlayarak bırakmasını sağlayanların bir kaç yıl sonra gelen Dursun Özbeğe aynı konular hakkın da kayıtsız şartsız işini kolaylaştırdılar.

Söz gelimi Ünal Aysal sıfırdan bir kulüp alsa o kulübü zirveye taşıyacak gücü de parası da bilgi ve birikimide vardı. Ancak bu işler Galatasaray da kolay olmuyor işte hatta imkansız. Yapılan çoğu yanlışların ben yanlış yönlendirmeden olduğunu düşünüyordum hatta çoğu şeyler için Aysalın büyük hataları olduğunu düşünüyordum ki ki daha sonra bir kulube çok yakın bir abimle yaptığım sohbetten bazı gerçekleri öğrenene kadar.

Galatasaray gelenekleri dışına çıkmaz. Yönetimler kim olursa olsun belli bir töre için de yönetir kulübü. Bunu isteyen beğenir isteyen beğenmez o tartışılır tabi de asıl olan şu ki ; Bu anlayış dahilin de Galatasaray da amatör branşlarda başarı devamlılığını sağlayan bir sisteme sahip olamaz.

Üstte Ozan Korkut yazılmış. Doğrudur basketbolla ilgili düşüncelerini beni de heyecanlandırdı. Ama en önemlisi doğru zaman da doğru yerde aday olmak. Galatasaray da kısa sürede kaynaksız borç ödeyen , iç huzur sağlayan, Uefa dan gelecek men cezasını önleyen ki bunda direk söylüyorum önlemiştir ve öyle ya da böyle şampiyon olmuş ve en önemlisi taraftar sevgi ve saygısını kazanmış takımın başkanı 50 kere de girse seçime 50 sinde de kazanır. Ozan korkutun yanlış yönlendirilmese idi keşke bir sonraki seçim de aday olsaydı ya da en azından bu seçim de Mustafa Cengizin listesine girip o şekilde başkanlığa hazırlansaydı onun adına daha iyi olurdu. Çünkü sonuçta seçim kaybetmiş bir insan yaftasında şuan da ve bir kere seçim kaybettiysen o sıfat üzerine yapıştıysa hele ki Galatasaray da muhtemelen bir daha kazanma şansın yok.

Özetle; Sponsorluk konusun da Mustafa Cengiz'in vurguladığı şu. Basketbol AŞ kurulmadan basketbol da sürekli bir başarı söz konusu olamaz. Sponsorların da basketbola yatırım yapması için aş nin kurulması gerekiyor. Ancak dile getiremediği şuan da Galatasarayın oligarşik yapısın da amatör de aş kurulması zor veyahut da zaman alacak. en önemlisi şuan da devletin amatör branşlara verdiği desteğe vergilendirme yardımına ihtiyacı var kulubün. En nihayetinde uefa yapılandırması bitene kadar bu durum sancılı geçecek. Bunu da hep birlikte çekecez

Ozan Korktunun tüm aciklamalarini dinledim secim döneminde. Malesef konusma sekli, kitleye hitabi, ezbere kagittan okumasi herseyi, ses tonu....bunlarin hepsi cok yetersiz. Insanin onu dinlerken uykusu geliyor.
Adnan Öztürk veye Burak Elmas gibi kitleye seslenisi iyi olan konusmasini bilen birisi aday olsaydi mayistaki secimde Ozan Korktun yerine daha yüksek oy alacaklarindan eminim.
Insanlar listeye bakmiyor, Insanlar Lidere bakiyor baskana bakiyor. Listeye oy vemiyolar, Baskana oy veriyolar....Bu heryerde böyle nerdeyse Politikada bile
 
Burak Elmas 'ın en büyük hatası savaş sırasında cephe terk edilmez. Hele o cephede savaş sonlanmamış iken başka cepheye hiç geçilmez. Adnan Öztürk 'ün yönetime bile girmesi mucize çünkü ciddi sağlık problemleri var. Camiadaki herkes de bunu çok iyi biliyor. O yüzden ben o dönemde ikisinin de üyeler tarafından bir güven vermediğini düşünüyorum.

Daha seçim biter bitmez okul bahçesinde bazı kesim tarafından bu yönetimi nasıl indiririz konuşmaları yapılmaya başlanmıştı bile. Şimdilik parasızlık edebiyatından kamoyunu yönlendiriyorlar ama durum öyle değil. Paralı adam dedikleri Ali Koç bile bugün sorsan geçmişe dönse aday olmak istermiydi ? Eminim ki en azından bu kadar hevesle istemezdi. Beşiktaş zaten hepten darmadağın. Teklif gelsede en önemli oyuncularımızı satsak diye her gün umutla bekler hale gelmiş. Karşı tarafta durum kaos iken medya da bir tek Galatasaray kötü,Mustafa Cengiz parasız. Sanırsın herkese sponsor yağıyor bir tek Galatasaray sponsor bulamıyor

Yersen...
 
Son düzenleme:
Bu seçimde kazanması diğerlerine göre daha iyi olacak 2 aday vardı. Biri Mustafa Cengiz biri Ozan Korkut.

Yalan yok ben de herkes gibi Mustafa Cengiz'i destekledim ve destekliyorum sebepleri şu;

1- Lisecilerin hegemonyası altındaki kulüp Adnan Polat'tan beri ilk defa lise dışı bir aday gördü ve lisecilerin kulüp üzerindeki egemenliğini ve baskıyı kırması lazımdı birinin.
2- Mustafa Cengiz baskın seçim kararı alındığında kimsenin aday olma cesareti gösteremediği yerde çıktı aday oldu. Bu bile + puan yazdırır hanesine.
3- Taraftarı arkasına aldı, hem de hiçbir başkanın sağlayamayacağı şekilde. Taraftarın istediği kampanyaları yaptırdı. Güven verdi.
4- Uefa'dan men cezası yememiz kesinken müthiş bir çaba ve eforla sadece para cezası ve birkaç kriter kısıtlaması ile kurtulduk. Men cezası yeseydik maddi ve manevi anlamda çöküşe geçecekti kulüp.
5- Yeni yönetim gelmeden önce liderin 1 puan arkasında 2. sıradaydık, sezon bittiğinde ise en yakın rakibimize 3 puan fark atarak şampiyon olduk.
6- En önemli detaylardan biri; taraftara hayal satmadı. Sürekli realiteden bahsetti. Olmayan parayı harcamadı.
7- Döneminde GS Store, tarihinde ilk defa kâra geçti.
8- Dursun Özbek döneminde sezon başından beri ödenmeyen maaşlar ödenmeye başlandı hem de geldiklerinde kulübün kasasında 1 kuruş yokken.
9- Konuşmasını, davranmasını bilen, kültürlü ve bilgili bir başkan. Dursun Özbek ile tam tersi bir karakteri var.
10- Fatih Hoca ile arası çok iyi, yönetimde Abdürrahim Albayrak gibi winner bir isim var.

Ozan Korkut'u niye istemedik?;

1- GS Liseli ve bunu sürekli belirtti liselilerden oy toplamak için.
2- Futbolla alakalı bir projesi yoktu.
3- Ne Ocak'taki seçime katıldı ne de Cengiz'in bizi destekleyin önerisine katıldı.
4- Yönetim kurulu listesi yetersizdi. Adnan Öztürk gibi kolpa, Burak Elmas gibi satıcı isimler vardı.
5- Basketbolla ilgili projelerinde kaynağı açıklamadı.
6- Ali Fatinoğlu seçim sonrası projelerim başkanın amadesinde derken Ozan Korkut böyle bir şeye yanaşmadı.
7- Mustafa Cengiz Mecidiyeköy'deki oteli gelir getirecek teknokent yapacağız derken, o Galatasaraylılar Yurdu yapacağım dedi.

Tüm bunları tarttığımız zaman o seçimden Cengiz'in kazanması bizim için daha olumlu oldu. Ben sabır gösterilmesini istiyorum, Roma bir günde kurulmadı.
 
Son düzenleme:
Burak Elmas 'ın en büyük hatası savaş sırasın da cephe terk edilmez. Hele o cephede savaş sonlanmamış iken başka cepheye hiç geçilmez. Adnan Öztürk 'ün yönetime bile girmesi mucize çünkü ciddi sağlık problemleri var. Camiadaki herkes de bunu çok iyi biliyor. O yüzden ben o dönem de ikisinin de üyeler tarafından bir güven vermediğini düşünüyorum.

Daha seçim biter bitmez okul bahçesin de bazı kesim tarafından bu yönetimi nasıl indiririz konuşmaları yapılmaya başlanmıştı bile. Şimdilik parasızlık edebiyatından kamoyunu yönlendiriyorlar ama durum öyle değil. Paralı adam dedikleri Ali Koç bile bugün sorsan geçmişe dönse aday olmak istermiydi ? Eminim ki en azından bu kadar hevesle istemezdi. Beşiktaş zaten hepten darmadağın. Teklif gelsede en önemli oyuncularımızı satsak diye her gün umutla bekler hale gelmiş. Karşı tarafta durum kaos iken medya da bir tek Galatasaray kötü,Mustafa Cengiz parasız. Sanırsın herkese sponsor yağıyor bir tek Galatasaray sponsor bulamıyor

Yersen...


Ali Koç beklediğinden de büyük bir enkaz buldu. Aziz Yıldırım borcu 350-400 milyon avro arası açıkladı lakin bugün 550 milyon dolar borçtan bahsediliyor.
 
Bu seçimde kazanması diğerlerine göre daha iyi olacak 2 aday vardı. Biri Mustafa Cengiz biri Ozan Korkut.

Yalan yok ben de herkes gibi Mustafa Cengiz'i destekledim ve destekliyorum sebepleri şu;

1- Lisecilerin hegemonyası altındaki kulüp Adnan Polat'tan beri ilk defa lise dışı bir aday gördü ve lisecilerin kulüp üzerindeki egemenliğini ve baskıyı kırması lazımdı birinin.
2- Mustafa Cengiz baskın seçim kararı alındığında kimsenin aday olma cesareti gösteremediği yerde çıktı aday oldu. Bu bile + puan yazdırır hanesine.
3- Taraftarı arkasına aldı, hem de hiçbir başkanın sağlayamayacağı şekilde. Taraftarın istediği kampanyaları yaptırdı. Güven verdi.
4- Uefa'dan men cezası yememiz kesinken müthiş bir çaba ve eforla sadece para cezası ve birkaç kriter kısıtlaması ile kurtulduk. Men cezası yeseydik maddi ve manevi anlamda çöküşe geçecekti kulüp.
5- Yeni yönetim gelmeden önce liderin 1 puan arkasında 2. sıradaydık, sezon bittiğinde ise en yakın rakibimize 3 puan fark atarak şampiyon olduk.
6- En önemli detaylardan biri; taraftara hayal satmadı. Sürekli realiteden bahsetti. Olmayan parayı harcamadı.
7- Döneminde GS Store, tarihinde ilk defa kâra geçti.
8- Dursun Özbek döneminde sezon başından beri ödenmeyen maaşlar ödenmeye başlandı hem de geldiklerinde kulübün kasasında 1 kuruş yokken.
9- Konuşmasını, davranmasını bilen, kültürlü ve bilgili bir başkan. Dursun Özbek ile tam tersi bir karakteri var.
10- Fatih Hoca ile arası çok iyi, yönetimde Abdürrahim Albayrak gibi winner bir isim var.

Ozan Korkut'u niye istemedik?;

1- GS Liseli ve bunu sürekli belirtti liselilerden oy toplamak için.
2- Futbolla alakalı bir projesi yoktu.
3- Ne Ocak'taki seçime katıldı ne de Cengiz'in bizi destekleyin önerisine katıldı.
4- Yönetim kurulu listesi yetersizdi. Adnan Öztürk gibi kolpa, Burak Elmas gibi satıcı isimler vardı.
5- Basketbolla ilgili projelerinde kaynağı açıklamadı.
6- Ali Fatinoğlu seçim sonrası projelerim başkanın amadesinde derken Ozan Korkut böyle bir şeye yanaşmadı.
7- Mustafa Cengiz Mecidiyeköy'deki oteli gelir getirecek teknokent yapacağız derken, o Galatasaraylılar Yurdu yapacağım dedi.

Tüm bunları tarttığımız zaman o seçimden Cengiz'in kazanması bizim için daha olumlu oldu. Ben sabır gösterilmesini istiyorum, Roma bir günde kurulmadı.

Seçimler de 4 tane başkan adayı var di. Toplam yönetici adayı 64 diye biliyorum. Bu 64 kişi den bir sponsor çıkmıyor sa zaten iş bitmiştir. Ya amatör branşlar da erkek basketbol dışında çok yüksek sponsor tutarları yok ki. Yine bu 64 kişi den bir proje çıkmaması da bana tuaf geliyor. Hepsi demiyorlar mıdı. Seçimden sonra hepimiz başkanın yanındayız diye. Seçim renkleri bizim için önemli değil. Biz galatasaray lisesinden geldik. En büyük zenginliğimiz kongre üyelerimiz. Nerde bu insanlar, ner de bu çok üstün zeka sahipleri hani projeler ner de. Ben ce galatasaray kulubunu derin galatasaraylılar yönetiyor. Özbek ilk 3 sandık sonucunu gördükten sonra salondan çıktı ve bir daha gelmedi. Bu ilk 6 veya 7 sandıktaki insanlar yönetiyor.
 
Seçimler de 4 tane başkan adayı var di. Toplam yönetici adayı 64 diye biliyorum. Bu 64 kişi den bir sponsor çıkmıyor sa zaten iş bitmiştir. Ya amatör branşlar da erkek basketbol dışında çok yüksek sponsor tutarları yok ki. Yine bu 64 kişi den bir proje çıkmaması da bana tuaf geliyor. Hepsi demiyorlar mıdı. Seçimden sonra hepimiz başkanın yanındayız diye. Seçim renkleri bizim için önemli değil. Biz galatasaray lisesinden geldik. En büyük zenginliğimiz kongre üyelerimiz. Nerde bu insanlar, ner de bu çok üstün zeka sahipleri hani projeler ner de. Ben ce galatasaray kulubunu derin galatasaraylılar yönetiyor. Özbek ilk 3 sandık sonucunu gördükten sonra salondan çıktı ve bir daha gelmedi. Bu ilk 6 veya 7 sandıktaki insanlar yönetiyor.

Galatasaray diğer kulüplere göre kapalı bir takım olduğu için zenginler ve iş adamlarına açık bir kulüp değil. Küçük olsun bizim olsuncu bir zihniyet var bu kulübün "gerçek" yöneticilerinde. Gerçek yöneticiler de İnan Kıraç gibi derin adamlar. Bu isimler olmazsa Galatasaray global dünyada inanılmaz gelişir bunu söyleyeyim. Bu adamlar bizim gelişmemizi istemiyor çünkü bir dünya devi olursak kulüpte söz sahibi olamayacaklar bunun farkındalar. Bu kulübü GS Lisesi'nin spor kolu olarak görüyorlar. Baksanıza getirdikleri yöneticiler Can Topsakal'ından tutun Ömer Yalçınkaya'ya kadar hepsi GS Lisesi mezunu. Tesadüf değildir herhalde. Tesadüfse dünyada görülmeyecek olağanüstü bir durum (!)

Galatasaray'ın sponsorlar bulması, gelişmesi, uzun yıllar amatör branşlarda söz sahibi olması için öncelikle zihniyetin ve kulüp tüzüğünün değişmesi gerekiyor. Mustafa Cengiz'i bir anlamda bu yüzden destekliyorum. Adam gelir gelmez bu kulüpte ne kadar gereksiz isim varsa (büyük çoğunluğu GS Lisesi mezunu!) hepsini görevden uzaklaştırdı. Eğer biraz daha başarılı olup, taraftarı arkasına alırsa bu liseci zihniyetin önemli bir bölümünü değiştirecek ve bizi onlardan kurtaracak. Umarım ona Adnan Polat'a yapılanlar gibi yapmayız ve destek çıkarız.
 
Galatasaray diğer kulüplere göre kapalı bir takım olduğu için zenginler ve iş adamlarına açık bir kulüp değil. Küçük olsun bizim olsuncu bir zihniyet var bu kulübün "gerçek" yöneticilerinde. Gerçek yöneticiler de İnan Kıraç gibi derin adamlar. Bu isimler olmazsa Galatasaray global dünyada inanılmaz gelişir bunu söyleyeyim. Bu adamlar bizim gelişmemizi istemiyor çünkü bir dünya devi olursak kulüpte söz sahibi olamayacaklar bunun farkındalar. Bu kulübü GS Lisesi'nin spor kolu olarak görüyorlar. Baksanıza getirdikleri yöneticiler Can Topsakal'ından tutun Ömer Yalçınkaya'ya kadar hepsi GS Lisesi mezunu. Tesadüf değildir herhalde. Tesadüfse dünyada görülmeyecek olağanüstü bir durum (!)

Galatasaray'ın sponsorlar bulması, gelişmesi, uzun yıllar amatör branşlarda söz sahibi olması için öncelikle zihniyetin ve kulüp tüzüğünün değişmesi gerekiyor. Mustafa Cengiz'i bir anlamda bu yüzden destekliyorum. Adam gelir gelmez bu kulüpte ne kadar gereksiz isim varsa (büyük çoğunluğu GS Lisesi mezunu!) hepsini görevden uzaklaştırdı. Eğer biraz daha başarılı olup, taraftarı arkasına alırsa bu liseci zihniyetin önemli bir bölümünü değiştirecek ve bizi onlardan kurtaracak. Umarım ona Adnan Polat'a yapılanlar gibi yapmayız ve destek çıkarız.

Biz sayın başkanı da diğerleri gibi rezil edip göndeririz. ilk önce tüzük değişmesi gerekiyor. Bunu yapamazsa bence çok uzun kalamaz. Bununla beraber ( hiç fakir kaybetmeden tesislesmeleri hayata geçilmesi gerekiyor) teknokent, karşıdaki büyük bir arsa projesi, basketbol salonu bir şekilde yapması gerekiyor. Yalnız başkanın dün söylediği söze katılmıyorum. Biz büyük kulunuz sponsor olmak isteyen gelir tarzında konuştu. Biz türkiye de en büyük takımiz; ama avrupa da değiliz. Büyük firmaların gelmesi için bizim proje üretip onlara sunmamış gerekiyor. Adamlar bizim gibi duygusal bakmıyorlar. Adamlar bu ortaklıktan ne kazanabiliriz onlara bakıyorlar. Japon ve çin buyukelcilerle görüşüyorlar. iyi bir proje sunarsak onların büyük firmaları bize sponsor olabilir.
 
Biz sayın başkanı da diğerleri gibi rezil edip göndeririz. ilk önce tüzük değişmesi gerekiyor. Bunu yapamazsa bence çok uzun kalamaz. Bununla beraber ( hiç fakir kaybetmeden tesislesmeleri hayata geçilmesi gerekiyor) teknokent, karşıdaki büyük bir arsa projesi, basketbol salonu bir şekilde yapması gerekiyor. Yalnız başkanın dün söylediği söze katılmıyorum. Biz büyük kulunuz sponsor olmak isteyen gelir tarzında konuştu. Biz türkiye de en büyük takımiz; ama avrupa da değiliz. Büyük firmaların gelmesi için bizim proje üretip onlara sunmamış gerekiyor. Adamlar bizim gibi duygusal bakmıyorlar. Adamlar bu ortaklıktan ne kazanabiliriz onlara bakıyorlar. Japon ve çin buyukelcilerle görüşüyorlar. iyi bir proje sunarsak onların büyük firmaları bize sponsor olabilir.

Zaten derinciler (liseciler) Mustafa başkanın alttan alttan kuyusunu kazmaya başlamışlar özellikle medyada. En ufak hatasında günlerce eleştiriyorlar. Dursun Özbek 3 senedir bu kulübün içine etti bir kişi de demedi medya önünde "ya başkan sen ne yapıyorsun bu hal ne" diye. Böyle olması iyi oldu. En azından hem hainlerin kim olduğunu anlıyoruz hem de kulübün iyi yolda olduğunu anlıyoruz.

Taraftara şirin gözükmek için diğer başkanlar gibi milyon dolarlar harcamayı da bilirlerdi ama kulübün menfaati için yapmıyorlar, ince eleyip sık dokuyorlar. Önerilerinize de katılıyorum, salon ve teknokent için acilen başlanmalı bunu daha önce de yazmıştım. Her geciken sezon bizim aleyhimize olacak.

Yönetim sadece 2 şeyi yapsa daha iyi olurdu (bence)

1- Uzakdoğu'da veya ABD'de kamp yapmak böylelikle hem reklamımızı yapmış olurduk hem de global sponsorlar gelebilirdi.
2- Eurocup yerine FIBA'nın düzenlemiş olduğu turnuvaya katılmak. Bu bütçelerle Eurocup'da ileri aşamalara gelemeyiz ayrıca ULEB bir hırsızlık organizasyonudur.
 
yönetim sponsor ayağıma gelsin diyorsa benimde 35 milyon dolar bütçe isteme hakkım var bulsunlar parayı görevleri gelir artırmak başarılı olmak
nereden nasıl bulacakları beni ilgilendirmez bulamıyorlarsa o makamlar da ne işleri var
 
Ozan Korkut

Ünal Aysal , Gazeteden veya Tv den değil de biraz daha derinden duyan tanıyan kişiler bilir ki bu ülkede en şeyli adamlardan biridir. Hatta yurt dışı genelin de bile ülkemizdeki hemen hemen tüm bürokrat , milletvekili hukukçu ve başkandan bürokrat anlamın da daha itibarlıdır ve saygındır.

Ancak Ünal Aysal seçilmiş değil atanmış bir başkandı. Camiaya uzaktı. Camia da ona uzak. Söz gelimi Fenerbahçe de dışardan biri başkan olabiliyor ki oldu da. Keza Beşiktaşta da. Ancak Galatasaray yapı olarak dışarıya ve dışardan herhangi kurum kişi ve kuruluşlara kapalı olduğundan kulüp dışı birini kolayca aralarına almazlar ama o dönem Ünal Aysal'a muhtaçlardı.

Ünal Aysalın yönetimine bakarsanız, tamam bu adamı başkan yapalım ama etrafın da hep bizim adamlarımız olsun yönetimiydi. Galatasarayın yenilikçi ve gelenekçi kanatları yönetime adamlarını sokmuştu. Ünal Aysal yönetiminin yüzde 70 ile daha önce oturup çay içmişliği bile yoktu ve belli bir yerden sonra Tasviyeler başlayınca birde riva konusu açılınca Aysal'ında ipi çekildi. Adnan Polatı ahlak dışı yolla indirenler , Aysalı da son derece etik olmayan yaptırım ve kısıtlamalarla bırakmasını sağladılar

En komiği de onun elini kolunu bağlayarak bırakmasını sağlayanların bir kaç yıl sonra gelen Dursun Özbeğe aynı konular hakkın da kayıtsız şartsız işini kolaylaştırdılar.

Söz gelimi Ünal Aysal sıfırdan bir kulüp alsa o kulübü zirveye taşıyacak gücü de parası da bilgi ve birikimide vardı. Ancak bu işler Galatasaray da kolay olmuyor işte hatta imkansız. Yapılan çoğu yanlışların ben yanlış yönlendirmeden olduğunu düşünüyordum hatta çoğu şeyler için Aysalın büyük hataları olduğunu düşünüyordum ki ki daha sonra bir kulube çok yakın bir abimle yaptığım sohbetten bazı gerçekleri öğrenene kadar.

Galatasaray gelenekleri dışına çıkmaz. Yönetimler kim olursa olsun belli bir töre için de yönetir kulübü. Bunu isteyen beğenir isteyen beğenmez o tartışılır tabi de asıl olan şu ki ; Bu anlayış dahilin de Galatasaray da amatör branşlarda başarı devamlılığını sağlayan bir sisteme sahip olamaz.

Üstte Ozan Korkut yazılmış. Doğrudur basketbolla ilgili düşüncelerini beni de heyecanlandırdı. Ama en önemlisi doğru zaman da doğru yerde aday olmak. Galatasaray da kısa sürede kaynaksız borç ödeyen , iç huzur sağlayan, Uefa dan gelecek men cezasını önleyen ki bunda direk söylüyorum önlemiştir ve öyle ya da böyle şampiyon olmuş ve en önemlisi taraftar sevgi ve saygısını kazanmış takımın başkanı 50 kere de girse seçime 50 sinde de kazanır. Ozan korkutun yanlış yönlendirilmese idi keşke bir sonraki seçim de aday olsaydı ya da en azından bu seçim de Mustafa Cengizin listesine girip o şekilde başkanlığa hazırlansaydı onun adına daha iyi olurdu. Çünkü sonuçta seçim kaybetmiş bir insan yaftasında şuan da ve bir kere seçim kaybettiysen o sıfat üzerine yapıştıysa hele ki Galatasaray da muhtemelen bir daha kazanma şansın yok.

Özetle; Sponsorluk konusun da Mustafa Cengiz'in vurguladığı şu. Basketbol AŞ kurulmadan basketbol da sürekli bir başarı söz konusu olamaz. Sponsorların da basketbola yatırım yapması için aş nin kurulması gerekiyor. Ancak dile getiremediği şuan da Galatasarayın oligarşik yapısın da amatör de aş kurulması zor veyahut da zaman alacak. en önemlisi şuan da devletin amatör branşlara verdiği desteğe vergilendirme yardımına ihtiyacı var kulubün. En nihayetinde uefa yapılandırması bitene kadar bu durum sancılı geçecek. Bunu da hep birlikte çekecez

Ozan Korkut Galatasaraylı değil mi? İlla başkan mı olmalı bence elinde gerçekten bir sponsor varsa Galatasaray'ın hizmetine sunmalıdır. Ben açıkçası günümüz koşullarında Fenerbahçeli fanatik iş adamları gibi kuluplerine mantıksız sponsorluk veren şirketler dışında sponsorluk verilecek bir ortam göremiyorum ayrıca bu yönetimde o beceriyi de göremiyorum. Asıl sorunumuz geçmişten bu tarafa camia içinden karşılıksız sponsorluk düşünen birisini çıkaramamış olmamızdır. Doğuş grubunun çok mu ihtiyacı var Fenerbahçe'ye sponsor olmaya ama öyle bir duruma getirdilerki takımlarını artık yurtdışından bile sponsor alabilecek noktadalar kısaca ne kadar ekmek o kadar köfte.
 
Ozan Korkut Galatasaraylı değil mi? İlla başkan mı olmalı bence elinde gerçekten bir sponsor varsa Galatasaray'ın hizmetine sunmalıdır. Ben açıkçası günümüz koşullarında Fenerbahçeli fanatik iş adamları gibi kuluplerine mantıksız sponsorluk veren şirketler dışında sponsorluk verilecek bir ortam göremiyorum ayrıca bu yönetimde o beceriyi de göremiyorum. Asıl sorunumuz geçmişten bu tarafa camia içinden karşılıksız sponsorluk düşünen birisini çıkaramamış olmamızdır. Doğuş grubunun çok mu ihtiyacı var Fenerbahçe'ye sponsor olmaya ama öyle bir duruma getirdilerki takımlarını artık yurtdışından bile sponsor alabilecek noktadalar kısaca ne kadar ekmek o kadar köfte.


Dediğiniz doğru katılıyorum. Doğuş grubu yeni değil, Ferit Şahenk aşağı yukarı 20 yıldır kulübe yardım ediyor. Keza Ülker Fenerbahçe ile birleşmek için teklif sanıldığının aksine Fenerbahçe ' den değil Murat Ülkerden geldi. Tabi her ne kadar amaç sadece kulübe yardım olmasa da bu kocaman bir katkı verdiği gerçeğini değiştirmez. Keza Mehmet Ali Aydınlar , Aziz Yıldırım ile davalık olmasına rağmen Voleybol şubesini geçtim Futbol takımın da forma reklamı yok diye ikinci yarıda fenerbahçeye forma reklamı verdi.

Galatasaray da bu ise yönetimsel üstü bir problem. Başkan x,y,z bile olsa camiada büyük bölüm herşeyi Başkan halletsin anlayışı var. Zaten Dikkat edersiniz Galatasarayın genelde sponsorları hep camia dışı olur
 
Söz gelimi Ünal Aysal sıfırdan bir kulüp alsa o kulübü zirveye taşıyacak gücü de parası da bilgi ve birikimide vardı.

Bilgi ve birikimi oldugunu, tam olarak neye dayanarak soyluyorsunuz? Biraz acabilir misiniz?

Kendisi goreve gercekten cok guclu bir yonetimle gelmisti. Ali Durust ve Abdurrahim Albayrak'in anlastigi Fatih Terim'i, uzunca bir sure istemedigini ve ayak direttigini biliyoruz. Daha sonra, 3. sezununda butun bu yonetimdeki isimleri tasfiye edip, kendi insiyatifiyle (ki oncesinde, Alman ve Hollanda ekolunden bir hocayla anlasacagini belirtmisti) akillara zarar Prandelli tercihini yaptigini unutmuyoruz.

Yanlis anlasilmasin. Ben Unal Aysal donemini genel itibariyle iyi hatirlarim. Ozellikle sike konusunda yaptigi cikis, basketbolda yillar sonra lig sampiyonlugunun gelmesi ve Eurocup'a giden yolun temelinin atilmasi, hep Unal Aysal doneminde olmustur. Gorevde bulundugu 3.5 senede, sportif acidan basarili islere imza attigini soyleyebiliriz. Ama kulubu maddi acidan cok ama cok kotu yonettigini de gormezden gelemeyiz. Dolayisiyla, bence bu sozleriniz biraz fazla iddiali.
 
Bilgi birikimi futbol bilgisi anlamın da söylemedim . Bir şirket yönetiminden bahsediyorum.

Ünal Aysal ‘ kendisine bir yönetim dayatıldı. Hiç biri tanıdığı isimler değildi. Daha sonradan tanıştıklarını da kendi tarafına aldı burda da en büyük hatayı yaptı. Bülent tulun gibi.

Kabul edelim ki Ünal Aysal bu camiaya uzaktı. Camia da Aysala. Galatasaray da bu döneme kadar başkanlar hep önceden belli olurdu. Dört yıl üst üste şampiyon olmuş uefa kupası kazanan kulübün başkanını bile Yeter Özhan abinin sırası artık diye indirdiler başkanlıktan . Ünal Aysal dönemi çok zarar görüldüğü bir gerçek ancak tanımadığı bir camia da bi o kadar da yanlış yönlendirildi. Yoksa Allah aşkına Ünal aysal ne tanır umut gündoğanı endoğanı . Onların menajerlerini tanıyan yöneticilere de bir sormak lazım

Yalnız uzun bir süre Terimi istemed derken Ünal Aysal başkan olmadan daha Fatih Terimi takımın başına getireceğini söyledi. Daha sonra getirdikten sonra istemedi diyorsanız benim onunla ilgili hiç bir bilgim de yok fikrim de yok
 
Son düzenleme:
Unal Aysal'in enerji ve turizm sektorundeki sirketlerini yonetme basarisindan yola cikarak, bir spor kulubunu de mukemmel yonetecegi sonucuna varmak pek dogru bir cikarim olmaz. (Bugunlerde ayni yanlisa Fenerbahce'liler de dusuyor gibime geliyor ya neyse.. ) Hele ki, elimizde; son sezonunda insiyatif alip yaptigi tercihler ve de kulubun onun yonetiminde yapilan uygulamalardan dolayi maruz kaldigi Avrupa Kupalarindan men cezasi varken.

Spor yoneticiligi apayri bir istir. Ornegin Faruk Suren, Unal Aysal kadar buyuk bir is adami degildi belki ama bence muazzam bir spor kulubu yoneticisiydi. Onun disinda, ornegin Alman Kuluplerinin, ozellikle de Bayern Munih'in yonetim yapisina bakarsaniz, muazzam bir liyakat sistemi ve isin gercekten mutfagindan cikmis profesyonellerin yonettigi organizasyonlar gorursunuz.
 
Unal Aysal'in enerji ve turizm sektorundeki sirketlerini yonetme basarisindan yola cikarak, bir spor kulubunu de mukemmel yonetecegi sonucuna varmak pek dogru bir cikarim olmaz. (Bugunlerde ayni yanlisa Fenerbahce'liler de dusuyor gibime geliyor ya neyse.. ) Hele ki, elimizde; son sezonunda insiyatif alip yaptigi tercihler ve de kulubun onun yonetiminde yapilan uygulamalardan dolayi maruz kaldigi Avrupa Kupalarindan men cezasi varken.

Spor yoneticiligi apayri bir istir. Ornegin Faruk Suren, Unal Aysal kadar buyuk bir is adami degildi belki ama bence muazzam bir spor kulubu yoneticisiydi. Onun disinda, ornegin Alman Kuluplerinin, ozellikle de Bayern Munih'in yonetim yapisina bakarsaniz, muazzam bir liyakat sistemi ve isin gercekten mutfagindan cikmis profesyonellerin yonettigi organizasyonlar gorursunuz.

Spor kuluplerini de şirket gibi yönetmedikten sonra işin zor. Eninde sonun da her kulüp şirketleşecek. Bunun için Futbolun içinden gelmesine gerek yok . Ama atadığın birimler iyi olmalı Faruk süren zamanın daki yönetime futbolun başındaki isme bakarsanız anlarsınız zaten. İyi bir yönetici idi çünkü işi iyi bilenlere teslim etti. Ama Galatasaray o dönem avrupanın bir numarası olup da bunu paraya çevirememek ve çok önemli mali sıkıntı yaşamak bahsettiğinin aksine çok da iyi bir muazzam bir spor yöneticiliği olmasa gerek !

Ünal aysal kulübe iyi para harcattığı gibi gelirleri de arttırdığı bir gerçek . Ancak emaneten teslim aldığı ve geçiş dönemini paralı başkanla geçirelim yaklaşımı yüzünden tam anlamıyla kulübe hakim olamadı ve Galatasaray daki en büyük yolsuzluklar da hırsızlıklar da bu dönem oluştu. (Bana göre)
 
Son düzenleme:
Spor kuluplerini de şirket gibi yönetmedikten sonra işin zor. Eninde sonun da her kulüp şirketleşecek. Bunun için Futbolun içinden gelmesine gerek yok . Ama atadığın birimler iyi olmalı Faruk süren zamanın daki yönetime futbolun başındaki isme bakarsanız anlarsınız zaten. İyi bir yöbetici idi çünkü işi iyi bilenlere teslim etti. Yoksa Galatasaray o dönem avrupanın bir numarası olup da bunu paraya çevirememek mali sıkıntı yaşamak çok da iyi bir muazzam bir spor yöneticiliği olmasa gerek !

Bayern Münih örnegine bakalim. Adamlarda Baskan, Ceo, Sportif Direktör nekadar hepsi Futbol oynamis ve Futboldan gelme insanlar ve nekadar basarili olduklarini göruyoruz. Sirket gibi yönetmek yetmez, cünkü batan sirketlerde oluyor haliyle :)
Milan örnegi var Zengin bir is adamina hisseleri satilmisti tohirmi ne, Adam külübü yönetemedi nerdeyse batirdi simdiki hali cok kötü.
Yani demek istedigim Sirket gibi yönetmek yanlis bi kavram
 

Üst