Anlaşamadık en başta diyecektin. Ne oldu? Bülent Tulun ve Ünal Özüak ne kadar etkili bu olaylarda? Daha doğrusu Galatasaray'ın bir iç yazışmasını Tahir Kum'a veren Bülent Tulun neden hala Başkanın yanında?
Oktay Mahmuti
- Konbuyu başlatan Selim Aktepe
- Başlangıç tarihi
O kadar yanlış şeyler söyleniyor ki refik arkan ve Erman Kunter bağından bahsedilmiş. cafede tek başlarına kalsalar birbirine selam vermeyecek iki isim. gerçekten şaşırtıcı kim nasıl ne şekilde çıkarıyor bu haberi
Sühan yani Oktay Hoca belli bir ücret üzerine anlaştıktan (ve resmi sitede anlaştık dendikten ) sonra mı ücret artırmış. Böyle ise bu bilginin kaynağı senin için ne oranda güvenilir bir kaynak (Sen benim için güvenilir bir kaynaksın orada sorun yok) da
Teşekkür ederim Kutay. Ama ben buna maaş artışı talebi olarak bakmıyorum. Sonuçta bir insana ek iş verirsen ek ücret talep etme hakkı vardır. Aynı durum bizim başımıza gelse bizim de aynı tepkiyi vereceğimiz kesin. Şahsen ben isterim yani. Ben anlaşmanın olacağını düşünüyorum. Anlaşma olduğunda da Oktay hocanın sadece sahada görevli olacağına CEO için başka arayışlar olacağına. Bu olaydan faydalanmak isteyen ve gerçekten ortadaki pastaya hakim olmak isteyenler de bu fırsatı değerlendirmek istiyor. olay artık ele yüze bulaşmış durumda. yönetim geçen sene reyes-forlan podolski olaylarından sonra hala akıllanmadı
Cogito
0
Benim anlamadığım anlaştık denildiğinde bunlar konuşulmadı mı yani CEO'luk durumu yok mu idi o zaman o sonradan mı çıktı da ücret artışı gündeme geldi
wotws
0
Geçen sezon bir futbolcusuna bonuslar hariç 4,5 milyon euro vermiş, kendisinden hiç verim alınamamış diğer bir futbolcusuna 3 milyon euro vermiş bir kulübün camiasının muhasebesiyi bu kadar çok düşünmesi acayip garip geldi bana.
Şimdi çıkıp yine almayla armudu karşılaştırmayın diyenler olacak ama bu elmayla armut değil. Başkan aynı başkan, yönetim aynı yönetim, camia aynı camia, taraftar aynı taraftar. 1,350 ile 4,500 arasındaki oranla branşların gelirleri arasındaki oran da paralel. Hiç elma ile armut olayı yok yani.
Ben taraftar olarak aldığım keyife, sahadakilerin bana verdiği gurura ve armayı ne kadar sahiplendiklerine bakarım. Riera'nın aldığı paranın üçte birine bize büyük keyif veren Oktay Hoca'nın 1,35 milyon dolarına laf atan taraftara sahip olmak üzüyor beni.
Şimdi çıkıp yine almayla armudu karşılaştırmayın diyenler olacak ama bu elmayla armut değil. Başkan aynı başkan, yönetim aynı yönetim, camia aynı camia, taraftar aynı taraftar. 1,350 ile 4,500 arasındaki oranla branşların gelirleri arasındaki oran da paralel. Hiç elma ile armut olayı yok yani.
Ben taraftar olarak aldığım keyife, sahadakilerin bana verdiği gurura ve armayı ne kadar sahiplendiklerine bakarım. Riera'nın aldığı paranın üçte birine bize büyük keyif veren Oktay Hoca'nın 1,35 milyon dolarına laf atan taraftara sahip olmak üzüyor beni.
Kutay uzun bir mesaj yazdım ama gitmedi site error verdi. Üşendim de tekrar yazmak için. Sana şunu diyim sadece. GS başkanı basketbolda her konu hakkında bilgi sahibi olması imkansız. 11 Mayısta hoca ile görüştü. o görüşmeye giderken ona bu konu ile ilgili danışmanlık yapan adamların ona anlattığı kadarı ile bilgi sahibi olup hoca ile konuşmuştur. O görüşmede de (Başkan ile Mahmuti görüşmesi) detayların bazıları dillendirilmemiş bazıları adlandırılmamıştır büyük ihtimalle. Yani sorun idari kadrolardan kaynaklanıyor. Ki o idari kadroların Yiğit Şardan zamanından yerleştirilen adamlar olduğunu da biliyoruz (hepimiz biliyoruzdur sanırım Hakan Üstünberk de o şekilde basketbol şubesinden sorumlu oldu). Şubeden bilgi çıkışı yanlış yönlendirmeler hep bu adamların vasıfsızlığından basiretsizliğinden kaynaklanıyor. Başkana da bunu bir kaç defa beyan ettim. O kadrolar tamamı ile değişmeli. Fatih Terim de sözleşme imzalamadı daha ama futbolda panik yok. Oktay hoca ise rahatsız. Oysa ikisine de başkan söz verdi. Bunun nedeni sence ne? Tabii ki Oktay hocanın GS camiasını bilmemesi kadar futbol ile basketboldaki idari kadroların da farkıdır bu. Biri metanet yaratırken diğer taraf panik ateşliyor. Neyse o konu çok detaylı uzun da yazmıştım ama gene girmeyeyim
)NOT: bunların arsında benim varsayımlarım da var ama esas varsayımlarımı yazmadım dezenformasyon yaratmamak için.
Ah ah...Neler oluyor böyle ya.Amaç ne ? Eğer dışarıya haber veriliyorsa ne yapılmaya çalışılıyor ? İçim acıyor gerçekten.Hayırlısıyla çözülsün artık bu konu.
Cogito
0
Kutay uzun bir mesaj yazdım ama gitmedi site error verdi. Üşendim de tekrar yazmak için. Sana şunu diyim sadece. GS başkanı basketbolda her konu hakkında bilgi sahibi olması imkansız. 11 Mayısta hoca ile görüştü. o görüşmeye giderken ona bu konu ile ilgili danışmanlık yapan adamların ona anlattığı kadarı ile bilgi sahibi olup hoca ile konuşmuştur. O görüşmede de (Başkan ile Mahmuti görüşmesi) detayların bazıları dillendirilmemiş bazıları adlandırılmamıştır büyük ihtimalle. Yani sorun idari kadrolardan kaynaklanıyor. Ki o idari kadroların Yiğit Şardan zamanından yerleştirilen adamlar olduğunu da biliyoruz (hepimiz biliyoruzdur sanırım Hakan Üstünberk de o şekilde basketbol şubesinden sorumlu oldu). Şubeden bilgi çıkışı yanlış yönlendirmeler hep bu adamların vasıfsızlığından basiretsizliğinden kaynaklanıyor. Başkana da bunu bir kaç defa beyan ettim. O kadrolar tamamı ile değişmeli. Fatih Terim de sözleşme imzalamadı daha ama futbolda panik yok. Oktay hoca ise rahatsız. Oysa ikisine de başkan söz verdi. Bunun nedeni sence ne? Tabii ki Oktay hocanın GS camiasını bilmemesi kadar futbol ile basketboldaki idari kadroların da farkıdır bu. Biri metanet yaratırken diğer taraf panik ateşliyor. Neyse o konu çok detaylı uzun da yazmıştım ama gene girmeyeyim
NOT: bunların arsında benim varsayımlarım da var ama esas varsayımlarımı yazmadım dezenformasyon yaratmamak için.
Eyvallah teşekkür ederim bilgiler için
Arkadaşlar, finansal gücün çoğunluğunun yanısıtıldığı futbol branşında dün alınan yedek oyuncuya 3 milyon euro veriyorsak Oktay Mahmuti'ye 1.350.000 dolar fazla mı? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu yahu Yedek oyuncuya bu kadar para verme lüksümüz varsa Oktay Hoca'ya o para az bile az.
Yedek oyuncuya bu kadar para verme lüksümüz varsa Oktay Hoca'ya o para az bile az.Bu CEO olayının da amma suyu çıktı yahu! Hoca eğer hem CEO hem de koç görevini istiyorsa (ki Sühan Abi'nin istihbaratı o yönde) o zaman ekstra para talep etmesi de doğaldır. Basına ve kamuoyuna sızdırılmadan önce kimse gıkını çıkarmıyordu, herkes harika diyordu. E bir ayda ne değişti de insanlar şimdi farklı şeyler yazıyor? Ekonomi ya da para uzmanı değilim, o yüzden fiyat konusuna girmiyorum. Hoca 1 liraya anlaştıktan sonra aman bu az ben sizden 1 istedim ama bana 2 verin dememiş anladığımız kadarıyla, ekstra bir görev için ekstra ücret talep etmiş ki bu da mantıklı bir istek.
Yönetim kanadında ise işler nasıl yürüyor anlamak güç. Sen anlaştığını resmi sitene yaz sonra bu kadar ayyuka çıksın. Öyle veya böyle bir anlaşma olacaktır, ya herro ya merro olayı bu saatten sonra pek olmaz gibi. Oktay Hoca da yönetim de birer adım geri atıp orta yol bulunacaktır. Bu konunun aksini düşünmek bile istemiyorum, iki tarafta bazı şeyleri törpülesin. Oktay Mahmuti'nin de aldığı paralar son kuruşuna kadar helal olsun.
Yönetim kanadında ise işler nasıl yürüyor anlamak güç. Sen anlaştığını resmi sitene yaz sonra bu kadar ayyuka çıksın. Öyle veya böyle bir anlaşma olacaktır, ya herro ya merro olayı bu saatten sonra pek olmaz gibi. Oktay Hoca da yönetim de birer adım geri atıp orta yol bulunacaktır. Bu konunun aksini düşünmek bile istemiyorum, iki tarafta bazı şeyleri törpülesin. Oktay Mahmuti'nin de aldığı paralar son kuruşuna kadar helal olsun.
Oktay Hoca iki kat istemiş.
Oktay Hoca yönetime küfür etmiş (miş).
Birileri Oktay Hoca'yı ısrarla karalamaya çalışırken asıl sorun olan "tam anlaşma yapılmadan anlaşma yaptık açıklamasındaki" basiretsizliğin
üstünü kapatmaya çalışıyor sanki.
Oktay Hoca'nın ne kadar parayı hakettiğinden çok kulüpteki bu sıkıntıyı tartışsak daha mantıklı olur.
Oktay Hoca'nın hakettiği para gibi meselelerle bizler oyalanınca basketbol şubesindekilerin başarısızlıklarının (kadın takımı) ve basiretsizliklerinin (açıklama) üstü kapanıyor. Diledikleri gibi yönetiyorlar.
Oktay Hoca yönetime küfür etmiş (miş).
Birileri Oktay Hoca'yı ısrarla karalamaya çalışırken asıl sorun olan "tam anlaşma yapılmadan anlaşma yaptık açıklamasındaki" basiretsizliğin
üstünü kapatmaya çalışıyor sanki.
Oktay Hoca'nın ne kadar parayı hakettiğinden çok kulüpteki bu sıkıntıyı tartışsak daha mantıklı olur.
Oktay Hoca'nın hakettiği para gibi meselelerle bizler oyalanınca basketbol şubesindekilerin başarısızlıklarının (kadın takımı) ve basiretsizliklerinin (açıklama) üstü kapanıyor. Diledikleri gibi yönetiyorlar.
Oktay Mahmuti, hem koç hem de CEO olduysa bundan sonra şubenin patronu o demektir.Ekstra ücret istemesi de doğaldır.Aldığı ücretin artması ile sorumlulukları ve sırtındaki yükte artmıştır.Umarım bu sorumlulukların üstesinden gelir.Başkan da ona uygun bütçeyi ve rahatlığı sağlamalı ve Oktay Hoca'nın yapacağı hamlelerde birileri gelip maydanoz olmamalı.
Kutay abinin yazdıklarına imzamı atıyorum,sorduğumuz sorular tam olarak bunlar.Ek olarak bu gözler düzgün giden şubelerin nasıl yerle yeksan edildiğini,doğru giden işlere nasıl çomak sokulduğunu defalarca gördü.Yahu en basitinden gelmesi gündemde olan Erman Kunter'in yerine Halil Üner nasıl geldi,hangi zihniyetin uzantısı olarak geldi?Genç arkadaşların hiç biri temelde verelim gitsin vermeyelim gitmesin bağlamında bakmıyor olaya işin para ile ilgili kısmına takılanlar zaten para pul mevzunu ortaya atanlar şimdi kendileri pişirip kendileri yiyor.İnsanlar ne değişti 3 hafta içinde diyor. O zaman anlaşma yapılırken bu para iyi idi de şimdi ne değişti diyor.Madem koçla kesin olarak anlaşmadın ne akla hizmet resmi siteden açıklama yapıyorsun diyor.Genç arkadaşlara heyecan yakışır da klübü şubeyi yönetenlere anlaşma yapmadan heyecan yapıp açıklama yapmak yakışmaz diyor.Yaptın bir anlaşma madem arkasında dur yan çizme diyor vs vs. Bu para pul lafları hiç ortada yoktu bir anda nereden çıktı diyor.Açık açık Mahmuti ile ilgili desinformasyon üretilmeye başlandı diyor (bu senaryo değil apaçık tespit).
Yani bundan üç hafta önce anlaştık denmese idi Mahmuti bizim karşılayabileceğimizden fazla ücret istedi olmadı dense idi böyle bir tepki olmayacaktı.Hal böyle iken büyük resmi bir kenara bırakıp insanların yazdıklarını anlamazdan gelip yada anlamayıp sanki tüm süreç yaşanmamış sadece para ile ilgili sorun çıkmış ve anlaşma olmamış gibi tablo üzerinden konuşmak abest ile iştigal sadece.
Zaten para pul mevzuları bitti şimdi de yeni iddaalar servis ediliyor her nasılsa BJK serisinde olduğu iddaa edilen şeyler haftalardır sızmadı bir anda sızmaya başladı!!!
Sağol bu arada Tanju
Kişileri gereğinden fazla abartan taraftarlara ne kadar sinir oluyorsam, iki tane başarı yaşadığımızda, başarının en büyük mimarını bile 3 kuruşa satabilen, hemen maymun iştahına kapılıp o gitsin, bunu alalım diye şımarık zengin çocuklarına dönen taraftarlara da o kadar sinir oluyorum.
Oktay Hoca'nın aldığı veya istediği paraya dil uzatanlar Fatih Terim'e verilen her kuruşa helal olsun derler ama değil mi?
Oktay Hoca Türkiye'nin ve dünyanın en önemli koçlarından birisidir. Siz olaya Beşiktaş'a yenildik bu başarı mı diye bakana kadar, yarı finalde yenilmeyi başarısızlık olarak gördüğümüz günlere geldiğimizin farkına varın. Bunun en önemli sebebi de Oktay Hoca'dır. Kazanılan başarılardan daha önemlisi de bizim her zaman gurur duyduğumuz Galatasaraylılık ruhunu takıma kazandırmasıdır. Bu nedenle de istediği her para sonuna kadar hakkıdır.
Ünal Aysal'a gelince. Defalarca söyledim yine söyleyeyim. Ünal Aysal benim gözümde Yıldırım Demirören ve Aziz Yıldırım karışımı, bu takıma istatistik olarak başarı kazandıracak olsa da haysiyetinden ve Galatasaraylılık duruşundan çok şey alıp götürecek bir başkandır. Başkanlığın B'sinden anlayacak kadar yeteneğe sahip değil. İyi bir iş adamı olabilir, ama kulüp başkanlığında ticari zeka tek başına yeterli olmuyor.
Bugüne kadar yaptıkları ortada. Bir sürü transfer sözü verdi, saçma sapan adamları alıp geldiler, baskette taraftar dayak yedi, Cem Akdağ'a arsızca saygısızlıkta bulunuldu, gıkını çıkarmadı, basket şubesinin başına nerede utanç kaynağı adam varsa onu geçirdi. Basketbol şubesini böyle yapacağız şöyle yapacağız dedi, göz boyamaktan başka bir şey yapmadı. Saçma sapan programlara çıkıp kendi dengi olmayan insanlarla muhattap oldu, üstelik bu konuda büyük konuşmasına rağmen. Son olarak da Oktay Hoca'yla bu sorun yaşandı. Fatih Terim olsa önüne boş kağıt koyup istediğini yaz hocam derdi ama merak etmeyin. Fatih Terim bizim her şeyimiz çünkü. (Yanlış anlaşılmasın Fatih Terim değil benim derdim, başkanın Fatih Terim konusunda popstar fanı gibi davranıp, Oktay Hoca'ya gelince başka davranması)
Görürsünüz bakın, Yıldırım Demirören gibi futbol şubesine yüklenip duracak, basketbolu da ara sıra taraftarların gözünü boyayarak aynı onun gibi devre dışı bırakacak. Ünal Aysal'ın tek başarısı Aziz Yıldırım gibi GsStore ve finans gibi konularda olur.
Ünal Aysal'dan ne geleceği konuşulduğunda, ne geldiğinde hoşlanmadım, gelecekte de kesinlikle hazzetmeyeceğime eminim. Çıkıp boş boş konuşup, amatörce işler yapmaya, kendi gibi amatör ve basiretsiz insanları da şubelerin başına geçiirmeyedevam etsin. Taraftar da iki tane futbol başarısına büyük başkan diye tezahürat etsin. Körler sağırlar, birbirini ağırlar bu olsa gerek.
Oktay Hoca'nın aldığı veya istediği paraya dil uzatanlar Fatih Terim'e verilen her kuruşa helal olsun derler ama değil mi?
Oktay Hoca Türkiye'nin ve dünyanın en önemli koçlarından birisidir. Siz olaya Beşiktaş'a yenildik bu başarı mı diye bakana kadar, yarı finalde yenilmeyi başarısızlık olarak gördüğümüz günlere geldiğimizin farkına varın. Bunun en önemli sebebi de Oktay Hoca'dır. Kazanılan başarılardan daha önemlisi de bizim her zaman gurur duyduğumuz Galatasaraylılık ruhunu takıma kazandırmasıdır. Bu nedenle de istediği her para sonuna kadar hakkıdır.
Ünal Aysal'a gelince. Defalarca söyledim yine söyleyeyim. Ünal Aysal benim gözümde Yıldırım Demirören ve Aziz Yıldırım karışımı, bu takıma istatistik olarak başarı kazandıracak olsa da haysiyetinden ve Galatasaraylılık duruşundan çok şey alıp götürecek bir başkandır. Başkanlığın B'sinden anlayacak kadar yeteneğe sahip değil. İyi bir iş adamı olabilir, ama kulüp başkanlığında ticari zeka tek başına yeterli olmuyor.
Bugüne kadar yaptıkları ortada. Bir sürü transfer sözü verdi, saçma sapan adamları alıp geldiler, baskette taraftar dayak yedi, Cem Akdağ'a arsızca saygısızlıkta bulunuldu, gıkını çıkarmadı, basket şubesinin başına nerede utanç kaynağı adam varsa onu geçirdi. Basketbol şubesini böyle yapacağız şöyle yapacağız dedi, göz boyamaktan başka bir şey yapmadı. Saçma sapan programlara çıkıp kendi dengi olmayan insanlarla muhattap oldu, üstelik bu konuda büyük konuşmasına rağmen. Son olarak da Oktay Hoca'yla bu sorun yaşandı. Fatih Terim olsa önüne boş kağıt koyup istediğini yaz hocam derdi ama merak etmeyin. Fatih Terim bizim her şeyimiz çünkü. (Yanlış anlaşılmasın Fatih Terim değil benim derdim, başkanın Fatih Terim konusunda popstar fanı gibi davranıp, Oktay Hoca'ya gelince başka davranması)
Görürsünüz bakın, Yıldırım Demirören gibi futbol şubesine yüklenip duracak, basketbolu da ara sıra taraftarların gözünü boyayarak aynı onun gibi devre dışı bırakacak. Ünal Aysal'ın tek başarısı Aziz Yıldırım gibi GsStore ve finans gibi konularda olur.
Ünal Aysal'dan ne geleceği konuşulduğunda, ne geldiğinde hoşlanmadım, gelecekte de kesinlikle hazzetmeyeceğime eminim. Çıkıp boş boş konuşup, amatörce işler yapmaya, kendi gibi amatör ve basiretsiz insanları da şubelerin başına geçiirmeyedevam etsin. Taraftar da iki tane futbol başarısına büyük başkan diye tezahürat etsin. Körler sağırlar, birbirini ağırlar bu olsa gerek.
Buyrun gecin yönetin ona elestiri buna elestiri herseyde feryan figat ,Aday varsa cıksın olsun aday
Eleştirimin sahipleri belli... Oktay Hoca'yı iki günde silenlerle, geldiği günden beri ağzı laftan başka iş yapmayan, kulübe zarar verecek hamlelere inatla devam eden Ünal Aysal'ı eleştirdim diye savunuyorsan buyur savun. Yarın öbür gün Özhan Canaydın ya da Andan Polat'taki gibi bazı şeyler için geç kalındığında en çok eleştirenler de senin gibi şimdi savunanlar olur.
Aday mı olalım yok ya biz liseli değiliz bir yirmi yılda anca üye oluruz biz. Öyle konuşuyoruz boş boş. Ne haddimize Galatasaray hakkında konuşmak halk tabakasıyız vesselam...
Arkadaşlar bir gelişme habe duyum yok mu olan biten nedir?
AMK gazetesi "Küfür Etti Sözleşme Gitti" diye haber yapmış
sizce gerçeklik payı var mı??
AMK gazetesi "Küfür Etti Sözleşme Gitti" diye haber yapmış
sizce gerçeklik payı var mı??
Günlerdir çıkması beklenen AMK spor gazetesi ilk günkü sayısında “Küfür Etti Sözleşme Gitti” manşetiyle okuyucularına duyuran gazetedeki haberin detatları şu şekilde:
Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, Play-Off’taki son Beşiktaş Milangaz maçından sonra soyunma odasında “Böyle yönetimin…” diye küfreden Mahmuti ile görüşmeleri 2.katip düzeyine indirdi.
Kimi “Parada anlaşamadılar” diyor, kimi “CEO’luk sorun oldu…” AMK Oktay Mahmuti ile Galatasaray Medical Park’ın yollarının neden ayrıldığını açıklıyor. İki sevgili arasına kara ‘küfür’ girdi. Beşiktaş ile oynanan son play-off maçı sonrası soyunma odasında koç Oktay Mahmuti’nin yönetime yönelik salvosu zaten gergin olan ilişkileri koparttı. G.Saray Başkanı Ünal Aysal’ın zaten Mahmuti’ye yönelik “Terim bile benimle görüşmeye kendisi geliyor. Oktay Mahmuti’yi çağırıyoruz. Menajeri geliyor.” şeklinde serzenişleri vardı. Bir de bunun üzerine Mahmuti Beşiktaş Milangaz’a elenmenin faturasını yönetime kesince bardak taştı.
Nevri döndü
G.Saray’ın 75-74 kazandığı ilk maç sonunda Oktay Mahmuti ile sözleşme imzalamak için buluşan Ünal Aysal aslında şampiyonluktan çok ümitliydi. Ama görüşmenin bir noktasında “Başkan hakemler bizi ezmeye çalışıyor. Bu turu kaybedersek hakemlerden kaybederiz. Siz federasyon başkanı Turgay Demirel ile bir görüşseniz. Ona uyarıda bulunsanız” deyince Aysal’ın nevri döner. Mahmuti’ye “Sen galiba durumun ve G.Saray duruşunun farkında değilsin. Şimdi ben federasyon başkanını arayıp hakem mi isteyeceğim? Aziz Yıldırım’ın başına gelenleri görmedin mi? Kadromuz Beşiktaş’tan iyi. Çıkın hakemi de yenin Beşiktaş’ı da!” diyen başkan, koçun imzaladığı sözleşmeyi paraflamayarak çantasına koyar.
Sonunda elendi
G.Saray, Beşiktaş’a Play-Off yarı finalinde elenir. Son maçın ardından Mahmuti yine hakemlerden şikayetçi olarak soyunma odasına girer. Yüksek sesle “Bizi yalnız bırakan yönetimin…” diye bağırır. Bu isyan yönetim kurulunun kulağına, oradan da başkana ulaşır. Başkan raconu keser: “G.Saray hakemlerden ağlamaz. Gerekirse hakemi de yener. Bunun sorumlusu hiçbir yönetici olamaz. Mahmuti ya gelir kendisini affettirir ya da elimdeki ‘idareci’ sözleşmeyle önümüzdeki sezon takıma otel ve otobüs ayarlar.”
Söylemedim!
Mahmuti böyle bir şey söylemediğini iddia ederek sözleşmenin imzalanmamasını ekonomik sebepler olarak gösteriyor. Ama bütün G.Saray yönetimi soyunma odasındaki küfürlerden haberdar. Başkan Aysal’ın kafasındaki B ve C planı da hazır. Ya Panathinaikos’un koçu Obradovic’e gidilecek ya da Cholet’yi çalıştıran Erman Kunter’e.. Bir de B ve C planlarının üzerinde bir plan var. O da Ergin Ataman!
Haber doğruysa Ünal Aysalın elinden öperim Galatasaraylılık duruşunu göstermiş olur ama doğru olamaz ya Oktay hoca hakemleri ayarlayın filan demez bilmiyorum .
Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, Play-Off’taki son Beşiktaş Milangaz maçından sonra soyunma odasında “Böyle yönetimin…” diye küfreden Mahmuti ile görüşmeleri 2.katip düzeyine indirdi.
Kimi “Parada anlaşamadılar” diyor, kimi “CEO’luk sorun oldu…” AMK Oktay Mahmuti ile Galatasaray Medical Park’ın yollarının neden ayrıldığını açıklıyor. İki sevgili arasına kara ‘küfür’ girdi. Beşiktaş ile oynanan son play-off maçı sonrası soyunma odasında koç Oktay Mahmuti’nin yönetime yönelik salvosu zaten gergin olan ilişkileri koparttı. G.Saray Başkanı Ünal Aysal’ın zaten Mahmuti’ye yönelik “Terim bile benimle görüşmeye kendisi geliyor. Oktay Mahmuti’yi çağırıyoruz. Menajeri geliyor.” şeklinde serzenişleri vardı. Bir de bunun üzerine Mahmuti Beşiktaş Milangaz’a elenmenin faturasını yönetime kesince bardak taştı.
Nevri döndü
G.Saray’ın 75-74 kazandığı ilk maç sonunda Oktay Mahmuti ile sözleşme imzalamak için buluşan Ünal Aysal aslında şampiyonluktan çok ümitliydi. Ama görüşmenin bir noktasında “Başkan hakemler bizi ezmeye çalışıyor. Bu turu kaybedersek hakemlerden kaybederiz. Siz federasyon başkanı Turgay Demirel ile bir görüşseniz. Ona uyarıda bulunsanız” deyince Aysal’ın nevri döner. Mahmuti’ye “Sen galiba durumun ve G.Saray duruşunun farkında değilsin. Şimdi ben federasyon başkanını arayıp hakem mi isteyeceğim? Aziz Yıldırım’ın başına gelenleri görmedin mi? Kadromuz Beşiktaş’tan iyi. Çıkın hakemi de yenin Beşiktaş’ı da!” diyen başkan, koçun imzaladığı sözleşmeyi paraflamayarak çantasına koyar.
Sonunda elendi
G.Saray, Beşiktaş’a Play-Off yarı finalinde elenir. Son maçın ardından Mahmuti yine hakemlerden şikayetçi olarak soyunma odasına girer. Yüksek sesle “Bizi yalnız bırakan yönetimin…” diye bağırır. Bu isyan yönetim kurulunun kulağına, oradan da başkana ulaşır. Başkan raconu keser: “G.Saray hakemlerden ağlamaz. Gerekirse hakemi de yener. Bunun sorumlusu hiçbir yönetici olamaz. Mahmuti ya gelir kendisini affettirir ya da elimdeki ‘idareci’ sözleşmeyle önümüzdeki sezon takıma otel ve otobüs ayarlar.”
Söylemedim!
Mahmuti böyle bir şey söylemediğini iddia ederek sözleşmenin imzalanmamasını ekonomik sebepler olarak gösteriyor. Ama bütün G.Saray yönetimi soyunma odasındaki küfürlerden haberdar. Başkan Aysal’ın kafasındaki B ve C planı da hazır. Ya Panathinaikos’un koçu Obradovic’e gidilecek ya da Cholet’yi çalıştıran Erman Kunter’e.. Bir de B ve C planlarının üzerinde bir plan var. O da Ergin Ataman!
Haber doğruysa Ünal Aysalın elinden öperim Galatasaraylılık duruşunu göstermiş olur ama doğru olamaz ya Oktay hoca hakemleri ayarlayın filan demez bilmiyorum .