Oktay Mahmuti

Bence taraftar olarak kesin birşelmemiz gereken ve cevabını net vermemiz gereken soru koç Oktay MAHMUTİ başarılı olmuş mudur yoksa başarısız mıdır? Bu başarı ve başarızılıktaki kriterlerimiz nelerdir ?

Oktay koç görevde bulunduğu iki sezonda genel itibari ile başarılı adletmek mümkün gibi görünsede özellikle bu yıl play-off sürecinde ve takımın play-off sürecine hazırlanması yani ligin son 4-5 haftasında göze çarpan düşüşte tüm teknik ekiple birlikte iyi bir planlama ve hazırlık süreci geçirmedikleri ortada. Evet takım Euroleage elemesi için sezonu çok erken açtı belli bir yorgunluk olacaktı ama kadro rotasyonunu daha iyi düzenleyip sonradan katılan oyuncular daha iyi seçilmiş olsaydı bende ligin sonlarında freni patlamış kamyon misali aşağı doğru son sürat gitmiş olmazdık.

40 küsür yıl sonra gelen liderlik, Euroleage ön eleme oynayıp, başarılı şekilde geçildikten sonra gruplarda son 8 şansımızın doğması , oynanan basketbol ve mücadele bizleri fazlasıyla tatmin etti öyleki yönetim bile sezon sonunu beklemeden sözleşme yapmak için çok aceleci davrandı bu acelecilikte öngördükleri diğer rakiplerin perişan ve zayıf olduğu sezonda lig şampiyonluğunun çantada keklik olarak görülmesi ve sonrasında dar bir rotasyon ile oynayan BJK Milangaz karşısında oynanan oyun ve eleniş herşeyi tersine çevirdi, çünkü Galatasaray'da başarı eşittir kupa ilkesi nedeniyle ve de istenen yıllık ücretin ortada bir şampiyonluk yokken gereğinden fazla arttırılma isteği nedeniyle bence koptu...
 
Bence taraftar olarak kesin birşelmemiz gereken ve cevabını net vermemiz gereken soru koç Oktay MAHMUTİ başarılı olmuş mudur yoksa başarısız mıdır? Bu başarı ve başarızılıktaki kriterlerimiz nelerdir ?

Oktay koç görevde bulunduğu iki sezonda genel itibari ile başarılı adletmek mümkün gibi görünsede özellikle bu yıl play-off sürecinde ve takımın play-off sürecine hazırlanması yani ligin son 4-5 haftasında göze çarpan düşüşte tüm teknik ekiple birlikte iyi bir planlama ve hazırlık süreci geçirmedikleri ortada. Evet takım Euroleage elemesi için sezonu çok erken açtı belli bir yorgunluk olacaktı ama kadro rotasyonunu daha iyi düzenleyip sonradan katılan oyuncular daha iyi seçilmiş olsaydı bende ligin sonlarında freni patlamış kamyon misali aşağı doğru son sürat gitmiş olmazdık.

40 küsür yıl sonra gelen liderlik, Euroleage ön eleme oynayıp, başarılı şekilde geçildikten sonra gruplarda son 8 şansımızın doğması , oynanan basketbol ve mücadele bizleri fazlasıyla tatmin etti öyleki yönetim bile sezon sonunu beklemeden sözleşme yapmak için çok aceleci davrandı bu acelecilikte öngördükleri diğer rakiplerin perişan ve zayıf olduğu sezonda lig şampiyonluğunun çantada keklik olarak görülmesi ve sonrasında dar bir rotasyon ile oynayan BJK Milangaz karşısında oynanan oyun ve eleniş herşeyi tersine çevirdi, çünkü Galatasaray'da başarı eşittir kupa ilkesi nedeniyle ve de istenen yıllık ücretin ortada bir şampiyonluk yokken gereğinden fazla arttırılma isteği nedeniyle bence koptu...

Futbolu dışarda tutuyorum ''Galatasaray da başarı = Kupa, Galatasaray mücade ettiği her yerde şampiyonluğa oynar'' gibi (bana göre) boş lafları bırakalım artık.

Başarılı veya başarısız mı konusuna gelirsek. Öncelikle basketbol yapılanmasının nasıl başladığına ve hedeflerine bakmak gerekir. Benim hatırladığım 3 senelik bir süreç sonucunda şampiyonluk ( her zaman o seviyelerde oynayan bir takım), Euroleague ve taraftarın şubeye olan bağlılığı buna bağlı olarak gelirlerin arttırılması gibi hedefler kondu.
İlk senede final ve Euroleague hakkı. İkinci senede şampiyonluğun en büyük adayı haline gelmek ve 40 küsür yıl sonra gelen normal lig 1.liği, cunhurbaşkanlığı kupası ve euroleague kendini ispatlamış bir takım. Taraftarı ile tüm avrupanın konuştuğu gelirlerinde %300 artış sağlamış bir şube.

3 senelik planlamanın ilk 2 senesi ortada şimdi karar verelim başarılı mı başarısız mı? Bence yapılan planlama dahilinde gayet başarılı bir şube erkek basketbol takımı tüm unsurlarıyla.
 
Oktay Hoca'yı çok seviyorum, ama ona tapmıyorum. Bu sene, hatta geçen seneki Fb ile oynadığımız final serisinde de ciddi hataları ortaya çıktı. Bunların birkaçı iyi oynayan oyuncuları bazen kenarda unutabilmesi, mola almakta bazen geç kalması ve bana göre Ergin Ataman'a psikolojik olarak yenilmesi. Bu konularda benim de Oktay Hoca'dan, eğer ki kalırsa, önümüzdeki dönemde beklentilerim var.

Oktay Hoca'nın başarısı ne peki? Lig birinciliği mi? EL'deki başarı mı? Hayır. Oktay Hoca'nın en büyük başarısı daha önce de söylediğim gibi bu takıma ruh kazandırmasıdır. Bu konuda tek başarı Oktay Hoca'dan mı geldi, tabii ki hayır. Murat Özyer'den başlarsak, Cem Akdağ, oyuncular, birkaç yönetici de saolsun büyük emek verdiler, ama en büyük pay kabul etmek gerekir ki Oktay Hoca'dan geldi. Takım 20 sayı gerideyken bile oyun disiplininden kopmaz oldu, taraftara yenilirken bile keyif verir oldu.

Benim kabullenemediğim işte bu. Kaan ve Kerem'in yorumlarına paralel gideyim. Ben basketbolun oyun bölümünü bilirim, küçüklüğümden beri de takip ederim basketbolu. Öyle ki, uzun zamandır benim için futboldan daha ön planda olmuştur, üstelik hiçbir iddiamız olmadığı dönemlerde de. Yönetim işlerinden çok anlamam, yönetim işi aslında pis bir iş olduğu için takip etmeyi sevmiyorum. Ancak belli başlı şeyler hakkında yorum yapmak için illa işin içinde olmak gerekmiyor. Ünal Aysal ile bu ve buna benzer utançları yaşamımıza sebep olan yöneticiler, basketbolun hem kadın hem erkek tarafını katlediyor. Ben kimse tepki göstermiyor, bir ben olayları görüyorum havasına girmiyorum, sadece futbol başarısıyla gözü boyanan, daha zarardan başka takıma başka bir şey yapmayan, sadece boş konuşup icraatta sıfır olan bir başkan ve ona iki günde büyük başkan sıfatını yakıştıranları suçluyorum. Ünal Aysal geldiği günden beri, kimse kusura bakmasın benim gözümde tam bir ''Atma Ziya'' dır. Onu yapacağız bunu yapacağız, Galatasarayımızı şu hale getireceğiz, şu şubede bunu yapacağız gibi kuru sıkmaktan başka bir şey yapmıyor. Bunları yapmadığı gibi ortaya tavır konulması ya da müdahele edilmesi gereken konularda da sesini çıkarmayarak, sporcuları, ekibi ve tabii ki taraftarları yalnız bırakıyor.

Bana Ünal Aysal şunu yaptı diyecek kişiyi buyrun bekliyorum. Bana örnekle gelin. Futbolda şampiyonluk kazandık diye geleni kovalarım, ama kusura bakmayın. O şampiyonlukta zerre katkısı yoktur, aksine söz verip almadığı oyuncuları transfer etseydik, rahat rahat şampiyon olurduk.

Benim Ünal Aysal'dan tek olası başarı beklentim, GsStore ve finans. Onlarda da daha bir şey gerçekleştiği yok. Diğer her şey gibi onlarda sadece sözde yapılacak.

Oktay Hoca'yı harcayanlar, ki Ünal Aysal ve başa getirdiği müthiş basketbol şube yöneticilerinin arkasında duran taraftarlar, hani diyorsunuz ya isimler değil Galatasaray benim için önemlidir diye, iyi hoşta o bahsettiğiniz Galatasaray duruşuna katkı sağlayan, emek veren isimlerin de hiç mi önemi yok da bu kadar rahat harcıyorsunuz?

2. lige düşmek üzere olup sonrasında EL'de grupları aşan kaç takım vardır? Bu başarı değil de nedir? Kaç yıl sonra gelen lig birinciliği nedir? Tamam ben de çok üzüldüm, hatta hataları için Oktay Hoca'ya da oyunculara da kızdım, ama biz en başta ne demiştik, bize bu kadar başarı getiren insanların başarısızlığa da hakları olmalı. Belki kupayı alamadık, belki EL'e de gidemeyeceğiz, ama en önemli şeyi kazandık. Basketbol heyecanı. Bundan daha değerli hiçbir şey yok bence.

1 ay önce ne vardı, ne değişti, resmi duyuru yapıp sonra imzalar nasıl atılmıyor çıkıp açıklayacak sevgili yöneticiler. Ama söylüyorum, Ünal Aysal tıpkı Yıldırım Demirören gibi futbol heyecanına kapılan belli bir kesimi arkasına alıp, istediği gibi davranıyor, söylediklerinden dönebiliyor. Taraftar ciddi şekilde tepkisini koymadıkça, ki burda bile Oktay Hoca'yı bu kadar kolay harcayanlar varken bunun da çok zor olduğunu düşünüyorum.
 
Cem Hoca'ya yapılanlar tabi ki yanlıştı.O yanlışa ses çıkarmamak da yanlıştı.Bununla birlikte hayatta bir yanlışa ses çıkarmayanların hatta onu geçtim yanlış yapan insanların başka bir konuda yapılan yanlışa ses çıkarma hakları yok gibi bir kural mı var (ki mesela ben Cem hoca konusunda zamanında yanlış yapıldığını savunanan biriyim mesela ben Oktay hoca konusunda konuşmaya mezun sayılıyor muyum ? O zaman ki tepkim yeterli olmadıı için bende susmalı mıyım ? Bunun ölçüsü nedir kararı kim verecek ? ).Bu bakış açısı ile bir konuda sabıkası olanında herhangi bir konuda hak arama hakkı olmasın mı ? Kaldı ki Oktay Hoca ile anlaşılmazsa büyük bir tepki falan da çıkmayacak sanki taraftardan.Burada bile bu konuda bir görüş birliği yok.Taraftarların büyük kısmı için hala futbol dışı branjlar çok daha sonraki öncelik (Benim başka platformları takip edemiyorum genel temalı forumlar da ciddi bir tepki var mı mesela ?)

Ayrıca Şu an Oktay hocanın başarısını başarıszlığını tartışanlar hoca ile anlaşıldı dendiğinde cekincilerini, ne derece dile getirdiler merak ediyorum doğrusu.Diğer bir anlamadığım noktada şu belki olan biten de Oktay Hocanın da sorumluluğu vardır ama ortada bir sorun varsa iki tarafın da suçu vardır önermesi nerede çıktı merak ediyorum.Bazı sorunlarda sorumluluk tek tarafa da ait olabilir pekala (Kesin tek taraflıdır demiyorum ama kesin iki taraf da da kabaat vardır demek güç bence).

Sonuçta Oktay Hocanın kusuru varsa nedir yeterince başarılı olmadığı halde fazla üsret isteyip anlaşmak sonrada yönetip ayıp yok bu para fazla olmaz dediğinde kabul etmemek mi mesela ? Bu değilse nedir ?

Oktay Hocanın istediği para fazla ise yada CEO'luk isteği bizim yönetimimiz açısından Galatasarayın menfaatlerine aykırı idi ise bu noktalar ortaya konur ve kendisine teşekkür edilirdi.Belki yine eleştiri alırdı bu sonuç ,ama şu anki kadar tepki çekmezdi bana kalırsa..

Ayrıca tekrar tekrar yineliyorum ama yakışık almayan tek durum bu da değil biz 2 yıldır Oktay Hoca şu kadara imza attı haberlerini duyuyormuyduk.Belki o zaman da sızmıştı ama benim haberim yoktur.Bir anda sadece şimdi istediği değil geçmiş kontrat bilgileri de sızdırıldı sanki.Bir anlaşma yaptın arkasında durursun yok bilmediğimiz bişiler oldu Oktay Hocanın da kabahati var diyelim (pek sanmıyorum ama).O zaman da iptal edersin olur biter.Bu Oktay Hocayı itibarsızlaştırmaya çabalayan haberler bir anda nereden çıktı toplu olarak. AMK'de yer alan haber neden yalanlanmadı (Yalanlandı ve ben bilmiyorsam lütfen düzeltin).Yok haber doğru ise Oktay Hoca ile anlaşmaktan vaz geçersin bunu da açıklarsın .Herhalde sen böyle bir hata yaptın biz seninle anlaışıcaz yine ama bu hata yüzünden yetkilerini yada alacaın ücreti kısacağız gibi bir pazarlık unsuru olamaz.

Özet olarak burada en azından benim temel yada birincil sıkıntım Oktay Hocaya neden istediği para verilmiyor değil.Yapılan ve resmi siteden yayınlanan anlaşmanın arkasında neden durulmuyor.Durulmaması gerektirecek bir hatası varsa Oktay Hocanın o zaman neden gerekli açıklama yapılmıyor ve sürecin tersini döndüğü resmen açıklanmıyor .Oktay Hocaya yönelik bu dezinfirmasyon faliyetlerini kim neden yapıyor.Yönetim bu konuda neden hiç birşey yapmıyor ? Sanırım konu ile ilgisi sıkıntısı olan diğer arkadaşlarında büyük kısmının öncelikli sıkıntısı bunlar hal böyle ile o parayı hak etmiyor zaten tezini savunmak süreçle ilgili eleştiri getirenlere antitez üretmek olmuyor aslında (ki bana kalırsa Oktay Hoca başarılıdır gerekirse bunu da ayrıca tartışmak tabi ki mümkün).
 
Sevgili Galatasaray'lılar, Galatasaray'ın Sayın Başkanı Ünal Aysal resmi sitemiz aracılığıyla Oktay Mahmuti ile 2+2 yıllık el sıkıştık deyip şimdi sözünden dönemez. Galatasaray'ın duruşuna bu davranış yakışmaz. Buna ek olarak Oktay Mahmuti'yi hepimiz eleştriyoruz ve de eleştreceğiz fakat skor taraftarlığına gerek yoktur. Unutanlarınız veya hiç bilmeyenleriniz vardır; Beşiktaş Milangaz, Fenerbahçe Ülker'i 2 maçta da yendiğinde Neven Spahija hakemlerden yakındı haksız mıydı? Haklıydı. Bizim seride keza yaşananları hepiniz gördünüz. Hangi vicdan sahibi insan çıkıp diyebilir ki Beşiktaş bizi son maç hakkıyla yendi diye ? Hakemlerin Beşiktaş'a belki isteyerek belki istemeyerek varolan desteği hala daha devam etmekte.

Bu şartlar altında tüm şubenin omuzları Oktay Mahmuti'nin üzerine yıkılmışken nasıl ve ne şartlarda şampiyonluk gelebilirdi ki? Hanginiz Ali Türsan'ı GSStore çadırında imza günü dışında bir yerde açıklama yaparken gördü? Takıma, kenar yönetimine desteğini verirken gördü ? Ya Murat Tümer ? Kendisi mutlaka saygıdeğer bir insandır lakin Kadın Basketbol takımımızın durumu ortadadır. Hala daha antrenör bulamadı ?

Oktay Mahmuti, 2+2 yıllık sözleşmeyi haketmiş ve de Galatasaray'ımızda bir vizyon oluşturmuştur bir kimlik yaratmıştır. Kendisine desteğimiz daima devam edecektir. Umarım sizlerde akil bir şekilde oturup tüm olayları gözden geçirdikten sonra bu yönde destek verirsiniz. İyi günler.
 
Eyüp yıldız twitterdan her şeyin yerinden oynayacağı şok haberler olabileceğini söylemiş neler olabilir ? Bir söylentiye göre de Erman Kunter yeni hocamız deniyor ne derece doğrudur bilemem...
 
Gençler maalesef taraftarımız vefalı değil. 96-2000 sonrası (aynı zamanda gelişen endüstriyel futbol ile birlikte) taraftar profilimiz maalesef erozyona uğradı. Tamamen başarıya odaklı bir oluşum var artık. Emin olun önümüzdeki sene Fatih Terim başarısız bir sezon geçirsin, oda tartışılır hatta ıslıklanır.

Oktay Hoca'da çok başarıyla hizmet etmiş bir profesyoneldir. Kimse de masal anlatmasın geçen sene ligde başarısız olmuştur ama genel anlamda başarılıdır. Şu an başka bir takım 1M EUR teklif ettiyse oda bizden bu parayı talep eder, en doğal hakkıdır. Bizde bu para bizi aşar deriz olur biter. Yerine daha da iyisi gelirse taraftar 1 gün ağlar ertesi gün yeni hocanın açıklanmasıyla unutulur gider. Artık dünya bu realiteyle yaşıyor.

Barca'da Guardiola gidiyor.

Amaaaaa; tüm bu saydığım süreç adam gibi yönetilmeli. Veda ediyorsan adam gibi veda edilmeli, sözleşme yeniliyorsan adam gibi... adam gibi... adam gibi... Maalesef bizim kulup son 11 yıldır adam gibi yönetilmiyor. Başı boş, bir birinin altını kazan, birbirini çekemeyen, ego delisi bir ton adam kulubun işlerini yönettiğini sanıyor.

Cem Akdağ'ın başına gelen pimiş tavuğun başına gelmedi. Oktay Hoca ile 2+2 yıllık anlaşıldı. Arada 2 ay geçti. Yuhh artık!!! Ama sadece yönetime değil Oktay Hoca'ya da yuh. Unutmamalıyız ki sözleşmeler iki taraflıdır. Sözleşme uzatılıyorsa iki tarafta uzatıyor ve sonucunda böyle bir tablo çıktıysa bizim yönetim kadar Oktay Hoca'da suçludur.

Barca'da Guardiola gidiyor ama 20 küsur senede oturmuş bir sistem var. Biz daha bir sistem kurmadan sistem kurma ihtimali olan kişinin ayağını kaydırma derdindeyiz. İki yılda bir oyun anlayışları ve koçluk tarzları farklı adamlar getirirseniz zaten sistem kurma gibi bir şansınız yok.
 
Kaan bu tepkiyi verneyen kişi derken GS basketi veya orada yazanları kastetmiyorum. o zamanları çok iyi hatırlıyorum. Cem hocayı satanı biz de satarız!! diyenler Oktay hoca ismi anıldığı andan itibaren bıraktılar ismin güzelliğine kapılıp. Şu anda bir tepki var ivkoviç gelse hemen kesilir o tepkiler. Çünkü taraftarın mantığı yanlış. Mevzuyu hala anlamamış durumdalar. Hep daha iyisi olduğunu düşündükleri için diğerini satabiliyorlar.

Murat o dediğin 10 sene önce vardı evet yüksek fiyattan satmış devlete elektriği. Anlaşma bitene kadarda yüksek fiyata sattı. Anlaşma bitince de bir daha girmedi Türkiye pazarına. Gene girebilir o ayrı ama şu an yaptığı bir iş yok

Unit grup ortağı değil mi ve bu grubun hala 4 santrali var.
 
Kulüp Oktay Hoca ile anlaşma imzalamış olsaydı, elbette ki Oktay Hocanın eksik ya da hatalarını dile getirmeyecektik, imzadan sonra bunlardan bahsetmek hem Hocayı hem de kulübü yıpratmak anlamına gelirdi, aksine alınan kararın arkasında durmak ve bütünleşmek gerekirdi. Ancak imzalar atılmayıp nedenleri konusunda bir takım spekülasyonlar yapılınca doğal olarak Oktay Hocanın hataları ve eksikleri gündeme geldi. Ben Hoca hakkında yapılan eleştirilerden “Oktay Hoca ile devam edilebilir ancak kulübün menfaatleri ile çatışan bir durum varsa ya da daha iyi bir koç getirilme ihtimali varsa Oktay Hoca vazgeçilmez değildir” mesajı çıktığını düşünüyorum.
Diğer taraftan; başkan Ünal Aysal hakkında başarılı ya da başarısız diye bir yargıya varmak için bence çok erken davranılıyor. Hayatında ilk defa spor kulübü yöneticiliği (başkanlığı) yapan bir işadamı için biraz daha fazla süre tanımalıyız. Elbette ki hataları oldu, olacak da. Ancak verdiği bazı mesajlar gelecek için insana umut veriyor. Mesela “kongrede sadece başkan seçilmeli, yönetimi daha sonra başkan kendisi oluşturmalı” dedi. Bence kurumsallaşma adına bu çok doğru, öyle yapılabilseydi şu anda yönetimde baş gösteren görüş ayrılıkları yaşanmazdı, zaten en başta seçimi kazanabilmek için sırf “oy getirir” diye normalde anlaşamadığı isimlerle yola çıkmak zorunda kalmazdı.
Zamanın başkanın lehine işlediğini, bu süreçte gittikçe tecrübe kazandığını, zamanla daha kaliteli başkanlık yürüteceğini düşünmekteyim. Aksi halde bırakması için ne gerekiyorsa gereğini söyleriz ama şu anda başkanı yıpratmayacak aksine yardımcı olabilecek tarzda eleştiriler yapmalıyız diye düşünüyorum.
 
Bir kaç hafta önce "sağlık olsun, bu takımın kredisi çok" derken, anlaşmadan geri dönülünce Oktay Mahmuti'yi eleştirmeye başladık.
Kutay'ın bahsettiği dezinformasyonlar, deyim yerindeyse karalama kampanyaları amacına ulaşıyor sanki.
Kulübün 2 senede katettiği yol ortada.
En azından yönetimin hakettiği krediyi Oktay Mahmuti de hakediyor.
Resmi siteden anlaşıldı diye açıklama yapılıp sonraki süreç ortada iken yönetimi zaten kendi kendini yıpratıyor. Başkasının bir şey yapmasına gerek yok.
 
Bir basketbol takımının sinerjisi nasıl çökertilir canlı izliyoruz. Koskoca camia 2. bir Hakan Üstünberk'ini bulamıyor. Oktay hocaya niye yüklüyoruz CEO'luğu önce bir parkede şampiyon olalım. Niye bunları yaşıyoruz anlamakta çok güç.
 
Beşiktaşın şampiyonluğunu görünce daha da öfkeleniyorum.Yarı bütçeli takım bizi süpürüp şampiyon olmuş koç hala nasıl daha fazla koparsam derdinde.İşin ilginci hala bu kadar savunuluyor.Bu saatten sonra gitse de olur kalsa da.Hatta yabancı transferlerini sürekli bu kadar kötü yapacaksa hiç kalmasına bile gerek yok.Lafta biz Euroleaguede oynayan takımız yabancı oyunculara baksan Beşiktaş Euroleagude zannederiz.Bu nedir böyle? Daha önce Benettondan tanıdığı Bonsuyu boştayken almayıp Savovici -yarım dönem kullanacğı bir adamı- bonservis ödeyerek almak transfer fiyaskosudur bence.
 
Beşiktaşın şampiyonluğunu görünce daha da öfkeleniyorum.Yarı bütçeli takım bizi süpürüp şampiyon olmuş koç hala nasıl daha fazla koparsam derdinde.İşin ilginci hala bu kadar savunuluyor.Bu saatten sonra gitse de olur kalsa da.Hatta yabancı transferlerini sürekli bu kadar kötü yapacaksa hiç kalmasına bile gerek yok.Lafta biz Euroleaguede oynayan takımız yabancı oyunculara baksan Beşiktaş Euroleagude zannederiz.Bu nedir böyle? Daha önce Benettondan tanıdığı Bonsuyu boştayken almayıp Savovici -yarım dönem kullanacğı bir adamı- bonservis ödeyerek almak transfer fiyaskosudur bence.
Noktası virgülüne herşeyiyle muhteşem bir mesaj bence .
 
Bence Galatasaray taraftarı şampiyon olmayı haketmiyor. Ben gerçekten bu kanıya vardım. İnşallah seneye daha da kötüye gider işler.
 
Beşiktaş'ın bütçesi bizim yarı bütçemiz değil bu 1
2.si de Savovic 4 numaraya yapılan bir transfer, Bonsu ise hep 5 numara oynadı Beşiktaş'ta.

Neyse koç zaten gidiyor gözüken o, seneye az taraftara sinerjinin bitimiyle takımın sistemden uzak, 4.lük hedefli günlerine döndüğü maçlar izlersiniz rahatlarsınız...
 
Beşiktaşın şampiyonluğunu görünce daha da öfkeleniyorum.Yarı bütçeli takım bizi süpürüp şampiyon olmuş koç hala nasıl daha fazla koparsam derdinde.İşin ilginci hala bu kadar savunuluyor.Bu saatten sonra gitse de olur kalsa da.Hatta yabancı transferlerini sürekli bu kadar kötü yapacaksa hiç kalmasına bile gerek yok.Lafta biz Euroleaguede oynayan takımız yabancı oyunculara baksan Beşiktaş Euroleagude zannederiz.Bu nedir böyle? Daha önce Benettondan tanıdığı Bonsuyu boştayken almayıp Savovici -yarım dönem kullanacğı bir adamı- bonservis ödeyerek almak transfer fiyaskosudur bence.


Sorularim olacak:
1. Besiktas'in butcesi ne kadar, Galatasaray'inki ne kadar?
2. Oktay Mahmuti yonetimden ne kadar istemis, yonetim ne kadar vermis ve sen bunlari nerden biliyorsun?
3. Shipp, Andric, Jamon Gordon'i kim getirdi bu takima?
4. Bonsu'nun aldigi muhavele ne kadar, Savovic'in ki ne kadar, Savovic'e ne kadar bonservis odenmistir?
5. Bonsu dis sut tehdidi de olan bir 4 numara midir? Furkan ve Andric varken 3. bir 5 numarayi ne yapacaktik?

Bunlara bir cevp verebilirsen bunlar uzerinden konusalim..

Besiktas bu sene iyi bir takimdi, yenilip elendik diye Oktay Mahmuti iki sezonda bir anda basarisiz oldu ha komik ya resmen komik...
 
Lig bitti şampiyon Beşiktaş, Ergin Ataman gövde gösterisi yapıyor 3 parmağını gösteriyor seyircilere.Bu saatten sonra artık çok fazla birşey söylemek yazmak fayda etmez. Geçen sene Fener'e bu sene Beşiktaş'a kaptırdık şampiyonluğu. Hersene izliyoruz başkalarının kutlamalarını.Takımımızdan sorumlu herkes izlemiştir umarım şampiyonluk kutlamalarını.Fazla söylenecek birşey yok bekleyip göreceğiz gelişmeleri, inşallah birileri ders almıştırda adam akıllı şu takımı kurarlar ve şampiyonluk özlemini yaşatırlar bize...
 
Öncelikle merhaba bu forumu sürekli takip etmeme rağmen pek yazmayı sevmem ama neredeyse tüm yazılanları okurum. Bu başlıkta yazılanları okuduğumda ise sürekli hayretler içinde kalıyorum. Şunu düşünmekten de kendimi alamıyorum sanki bu sene ben başka takımın maçlarına gittim, biz hep birlikte tribün olarak başka hocaya destek verdik, aldığımız herhangi bir mağlubiyetten sonra bile bu takım böyle mücadele ettikten sonra şampiyon olamasa bile desteğimiz her gün artarak devam edecek diye başka takımlar için dedik. Sadece bir mağlubiyetten sonra ne takıma ne de hocaya destek kaldı. Yönetimden ömür boyu sözleşme talep ettiğimiz Oktay Hoca için gerçek olduğu bile meçhul olan bir haber yapıldı biz hemen hocayı paragöz yaptık. Rakiplerimizin yaptığı belkide bize önerseler dönüp yüzlerine bile bakmayacağımız transferler tutunca hocanın yaptığı transferler hemen tercih hatası oldu. Sadece bir ay önce bize önerseler aman Allah korusun diyeceğimiz hocalar bir anda dünyanın en iyisi oldular. Asıl merak ettiğim nokta ise sadece 15-20 sayfa önce hocamızın arkasındayız diyenler ne oldu da bir anda hocanın karşısında buldular kendilerini. Neyse ortada tek bir gerçek var biz bu kafayla gidersek bir yirmi sene daha bekleriz şampiyonluğu, benim yaşımdakiler de nostaji programlarında yaşamaya devam eder şampiyonluk sevincini...
 

Üst