Tribünlerin durumu ve sıkıntılar..

İlker Yasin doğruları bi güzel anlatıyor. Helal olsun toki başkanını bir güzel eleştirdi. Buna karşın Oğuz Altay başbakanımızdan özür dileriz olmadı burdan hersene 80 milyon dolar kazancaz. Sağduyulu olalım sakin olalım diyerek saçmalıyor. Bu adamlar Galatasarayın ve taraftarının haklarını kesinlikle savunamaz. Bu canlı yayın bunu apaçık gösterdi
 
Bu olaydan Galatasaray'ın zarar göreceğini düşünen dar bakışlılar,olayları sadece bir yönüyle değerlendirenler,çok değil,yakın zamanda görecekler herşeyi...

İlk günden beri diyorum,bu işten Galatasaray gram zarar görmez,görmeyecekte,ancak çok zararlı çıkan oldu bu bir gerçek...

Aslantepe,TTarena,Ali Samiyen spor kompleksi vs vs...
Yeni bir çağ açarmı acaba diyorduk,açtı,bunu ileride göreceğiz...
O gün toki başkanının söylediklerine karşı herhangi bir tepki gösterilmeseydi,inanki çok şey kaybedecektik...

Galatasaray halktır;Galatasaray halkındır...
Çok daha rahat ve gururlu bir şekilde bunu söyleyebiliyorum artık,az şeymi?
 
Anlatmak istediklerimiz anlatılmış genel olarak. Başka bir forumdan alıntı
Kalemim Kırılmadan, Birde Beni Dinleyin ....

Tarih: 15 Ocak 2011
Yer: ALİ SAMİ YEN SPOR KOMPLEKSİ TÜRK TELEKOM ARENA STADI
Davacı: Haklarını, Kulübünü Savunan GALATASARAY Taraftarı
Davalı: Galatasaray Kulübü Başkanı ADNAN POLAT, TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, UltrAslan Taraftar Oluşumu
Hâkim: Bütün Renkler
Kâtip: Galatasaray Taraftarı
Gereği Düşünüldü: Tanıklardan ARZU KESKİN?İN dinlenmesine.

Bir yer düşünün Hakim Bey; temeline kazma ilk vurulduğundan, ışıkları açılana kadar süre boyunca aralıksız izlenen, dökülen her betona sarı kırmızı aşkını da harç yapan, işçilerle beraber uykusuz kalan, yeri geldiğinde işçilerin eli, ayağı olan, bu ev benim evim diye en güzel duygularını nakış nakış işleyen bir taraftar ve evini düşünün. Gün geldi ihaleler iptal edildi, gün geldi işçiler kazan kaldırdı, gün geldi bitmeyecek dendi ama hayallerimiz, umutlarımız hiç bitmedi. Yeni evimize geçerken yıllardır kahrımızı çeken, her metrekaresinde başarılarımız olan, duvarlarına söylediğimiz tezahüratlar sinen, dili olsa da konuşsa dediğimiz ilk göz ağrımızın alış veriş merkezine dönüşecek olmasının burukluğu ile ayrıldık. Bu acı nasıl bir acıdır bilir misiniz Hâkim Bey? Siz hiç sevdiğinizi kaybettiniz mi? Nefes alamazsınız, boğazınız düğümlenir, ağlarsınız ama ne çare giden gitmiştir?

Dört gün önce ilk göz ağrımızla bir daha buluşmamak üzere ayrıldık yeni evimize giderken. Cumartesiyi bekledik sabırsızlıkla, açılışına saatler kala internette yayınlanan fotoğraflarla teselli ettik kendimizi. İşte kavuşma anı diye vurduk yine kendimizi sarı kırmızılı yollara. Keşke o gün kalkıp bütün İstanbul?u gezebilseydiniz. Sel olup akan sarı kırmızılıların gözlerinin içindeki ışığı, içlerindeki coşkuyu görseydiniz. Şaşardınız belki 7 yaşındaki torunla dedesinin gözlerindeki aynı ateşi ,tutkuyu gördüğünüz de. Beni belki daha iyi anlayabilirdiniz?

Hep gülelim, mutluluk yaşayalım diye kahkaha atarak girdim yeni evime. Bakmaya doyamadım, arkadaşlarım aradığında kelimeler bulamadım evimizi anlatmaya. Işıl ışıl bütün heybetiyle bana merhaba diyordu. Çok beklemiştik ama değmişti. Siz hiç mutluluktan ağladınız mı Hâkim Bey? Ben ağladım o akşam tıpkı diğer sarı kırmızılılar gibi. Dedim ya kelimeler yardım etmiyordu içimdeki coşkuyu anlatmaya gözyaşlarım söndürsün istedim. Ama nerden bilirdim ki o gözyaşları sonra çaresizlikten, biricik kutsalına laf söyleyenlere bir söz söylemediği için dökülecekti.

Siz hiçbir anda gündüzle geceyi yaşadınız mı Hâkim Bey? Ben yaşadım. Benim kutsalıma, benim renklerime biri kalkıp laf söylerken yaşadım. Acizlikle, vefasızlıkla, fakirlikle, nankörlükle suçlanırken yaşadım. Ben suçlanırken başımdaki insandan tekmeler yiyip tehdit edildiğimde yaşadım. Beni anlar diye düşündüğüm taraftar oluşumundan hançer yediğimde yaşadım.

Siz hiç suçsuzken suçlu oldunuz mu Hakim Bey? Ben oldum. Evimde bir Allah?ın Kuruşu emeğim olmadığı söyleyip bu ev senin evin değil diye feryat figan edilirken her ay maaşımdan kesilen kesintiler, 3 liralık telefon konuşmasına 5 liralık ödediğim vergiler görülmeğinde, ilk göz ağrımın manevi değeri dışında maddi değeri biçilemezken ?ben yaptım ben olmasam bir hiçtin ? denildiğinde yaşadım.
Kutsalıma sahip çıkacak başkanım yoktu ben çıktım diye suçlu oldum. Yaptığım kabahatmiş gibi ayıplandım. Kalbimde sadece sarı kırmızı sevgi barındıran bana provokatör diyip Galatasaraylı değilsin diye suçlandım. Benim özlemle beklediğim evime sokmam diyerek tehdit edildim. Oysa unutulan bir şey vardı Hâkim Bey benim sarı kırmızım ister kırda, çimde oynasın, ister Fizan?da, yer önemli değildi ki. Ben onu sevdiğim de ne gösterişli stadı ne de formalarında üç çizgileri vardı.


Siz hiç karşılıksız sevdiniz mi Hâkim Bey? Sevdiyseniz anlarsınız beni? Bilet kuyruğunda bekledim ama hiç bedava biletim olmadı, Mevsim dinlemeden düştüm yollara ama hiç şikayet etmedim ben gidiyorum sen gitmiyorsun diye diğerlerine üstünlük sağlamadım, birileri dedi diye ne alkışladım ne de yuhaladım. Sevdamı hep beraber ama Galatasaraylı olarak yaşadım, hiçbir reise biat etmedim. Ama aynı renklere gönül verdiğim kişiler sırf onlar gibi davranmadım diye acizlikle suçladılar beni. Ne kadar acı değil mi Hâkim Bey?

Benim yerime herkesten özür dilenirken benden kimse özür dilemedi. Ekmek parası uğruna ölen işçilerden, geride bıraktıklarından da, evimin temellerini atıp açılış gününde acizlikle suçlanıp mezarında kemikleri sızlayan Canaydın?dan da kimse özür dilemedi. Ama hepimizin yerine bize kuş beyinliler diye itham edenlerden, babamızın olmadığını söyleyenlerden bile özür dilendi hem de defalarca.


Ben ne mi yaptım Hakim Bey; Ben renklerime, ben sevdiğime, ben sevdama sahip çıktım söz ettirmedim sadece? Bunu yaparken de ne küfür ettim ne de yumruğumu konuşturdum. Sarı Kırmızı geleneklerin bana öğrettiğiyle yaptım?

Hâkim Bey; Bugün bana sahip çıkın ki yarın da ben size çıkabileyim. Renginiz ne olursa olsun yapın bunu. Sakın bunu çıkar olarak iyiliğe karşı yaptığınızı düşünmeyin. Eğer bugün benim kanadım kırılırsa yarın sizi ne savunacak halim ne de kelimem olur? Şimdi Soruyorum Hâkim Bey? Ben Suçlu Muyum? Kırın kaleminizi de söyleyin?

Son Olarak Hakim Bey Ben kim miyim?

?KİMSEDEN FAYDA UMMAM, DİLENMEM KOL KANAT
KENDİ BOŞLUK VE GÖK KUBBEMDE UÇAR GİDERİM
EĞİLMEK, ESARET ZİNCİRİNDEN AĞIRDIR BOYNUMA
FİKRİ HÜR,VİCDANI HÜR, İRFANI HÜR BİR GALATASARAYLIYIM..."
 
Bu carsı yine bestenin kralını yapmıs askerdeyken biraz geride kaldım ama su GÜCÜNE GÜC KATMAYA GELDİK süper beste bizde söle bir mars yapsak keşke
 
Yok Volkan estağfurullah..
Sen bu ara bu besteleri söylüyorsun diyerekten yazdım : ))
Biz sabah-akşam söylüyorduk da..

Bu arada tribün ve beste demişken , herhalde Fenerbahçe tribünlerine bestenin çalıntı olması zorunluluğu gelmiş.. Dün Kayseri maçının çoğunu izledim.. " Saldır cimbom bom, sensin şampiyon " u bile çevirmişler. Pek olmamış ama öyle bir teşebbüs var.. Bir de " cimbombomun arması da, aslanların karması " vardı bizim. Ona da sulanmışlar.. Fenerbahçe tribünü dikkate almaya değmeyecek durumda.. Gücüne Güç Katmaya Geldik'e bizim yaptığımız kontrayı da almışlar.. Galatasaray tribünü çok özgün bir tribün değil ama yine de çalıyorlar.. Hayırlısı olsun bakalım.
 
Yok Volkan estağfurullah..
Sen bu ara bu besteleri söylüyorsun diyerekten yazdım : ))
Biz sabah-akşam söylüyorduk da..

Bu arada tribün ve beste demişken , herhalde Fenerbahçe tribünlerine bestenin çalıntı olması zorunluluğu gelmiş.. Dün Kayseri maçının çoğunu izledim.. " Saldır cimbom bom, sensin şampiyon " u bile çevirmişler. Pek olmamış ama öyle bir teşebbüs var.. Bir de " cimbombomun arması da, aslanların karması " vardı bizim. Ona da sulanmışlar.. Fenerbahçe tribünü dikkate almaya değmeyecek durumda.. Gücüne Güç Katmaya Geldik'e bizim yaptığımız kontrayı da almışlar.. Galatasaray tribünü çok özgün bir tribün değil ama yine de çalıyorlar.. Hayırlısı olsun bakalım.

Ben onları kahle bile almıyorum ama carsı gercekden cok iyi bizde fena sayılmaz .Mardinden bizim her beste güzel gelir sanırım :) oraya gelene kadar cok degisir besteler
 

Üst