Türkiye Basketbol 2.Ligi

Murat Özyer'le birlikte Hacettepe - Selçuk maçındaydık bugün. Hakemlerin de sertliğe izin vermesiyle oldukça sıkı ve ateşli bir maç oldu. Hacettepe maçın hemen başında yakaladığı marjı sonuna kadar korudu. Selçuk zaman zaman çok zorladı ama yetişemediler bir türlü. Ki son çeyrekte, Hacettepe benchine ve Kemal Tunçeri'ye üstüste çalınan iki teknik faule rağmen eritemediler farkı. 70-59 aldı maçı Hacettepe. Selçuk koçu Hasan Özmeriç'e nazire yaparcasına bir maç çıkartan Berent de çok ekstra oynadı bugün. 22 sayısından daha önemlisi savunma isteği idi. Bu sezon hep böyle mi oynuyor bilemiyorum, tüm maçlarını izlemedim ama Ted'deki Berent değildi bugün sahadaki oyuncu. Çok ekstra işler yaptı. Fast break'e giden Selçuk'lu oyuncunun epey gerisinden çıkıp da bloklamasıyla salon epey hareketlendi.

2.lig için oldukça iyi kadrosu var Hacettepe'nin. Güzel de ortam kurmuşlar kampüste, zorlayacaklardır bu sezon yukarıyı. Maçtan da epey keyif aldık, çok sert savunma basketbolu oynanıyor doğal olarak, onbeşte bir rutine bağlasak hoş olacak gibi sanki. :)
 
Doğrudur abi, Kemal Tunçeri - Özgür Adıgüzel - Berent - Melih Yavşaner - Sercan Ergin - Caner Erdeniz ve Dearman. Dearman da Telekom'lu Wilson'ın kopyası gibi. Oyunu ve bandı ile, çınlattık kulaklarını. Diğer takımların bütçelerini bilmiyorum da dediğin gibiyse, gelsinler artık bir zahmet ikileyelim Başkenti. Dediğim gibi ilk kez gittim ben, koç mütemadiyen gidiyormuş, epey beğeniyor Hacettepe'yi. 1-2 oyuncuyu özellikle. İkinci ligde hep mi böyle bilmiyorum ama çılgın bir sertlik vardı bugün ayrıca. :)
 
Çağlar, 2. ligde şu an koçluk yapan bir tanıdığın bir lafını söyleyeyim sana
" Oğlum arena burası, saha falan değil. Arenada insanlık beklenmez, yamyamlık vardır. Birbirimizi dövüyoruz her hafta, kim daha çok döverse o kazanıyor "

O yüzden evet, hani aşağı yukarı her maç öyle geçiyor. Ama yanlış anlaşılsın da istemem; sertlikten yılan oyuncu az yumuşak bile olsa akıllı olan ekmeğini çıaktrıyor. Genellikle sertlik, standart müdafa sertiği değil, şut pozisyonundaki adama balta vurma, screenden çıkan adama dirsek atma, ribaund mücadelesinde adamın şortunu çekme falan kıvamında bir sertlik :)

Hacettepeye gelince, iyi paraları vardı, iyi de kadro kurdular, ama o saydığın 6 oyuncuya çok bağlılar. Biri ikisi falan sakatlanırsa biden patlayabilirler final 4 de. O saydığın 6 oyuncu toplamda 500 bin dolara yakın kazanıyor, e yani Karşıyakanın bütçeleri hatırla derim :) Ama tahmin ediyorum çıkıcaklardır Tabzonla beraber. Engelleyecek tek takım Olin olur gibi görünüyor, çünkü yine bir tanıdığın dediği gibi " 2. lig 24 takımın mücadele edip Gökhan taştimur kimi çalıştırıyorsa onun şampiyon olduğu ligdir " :D İtü diyordum ben ama, ciddi bir kriz var, yönetim ve finans kaynaklı, onu aşamazlarsa işler çok zor görünüyor. Ama yine de şu 2. ligde Tolga-Mustafa ikilisini yabana atmamak lazım; sakatlıklardan doalyı falan çok kasmıyorlar bu ara, play-off larda bir oynayaları tutar; 30 ardan 60 bağlar çıkıverirler.
 
Gazanfer Tosun' Alıntı:
[quote="Ünsal Y.":3k6smder]Ama yine de şu 2. ligde Tolga-Mustafa ikilisini yabana atmamak lazım; sakatlıklardan doalyı falan çok kasmıyorlar bu ara, play-off larda bir oynayaları tutar; 30 ardan 60 bağlar çıkıverirler.

İnşallah...[/quote:3k6smder]

İtü de çok çok ciddi bir gard sıkıntısı var. Sorsan 3 tane tecrübeli elit gard var; ama en yükseğinin sayı ortalaması 3.2 ; ve de bütün sezon boyunca 7/54 üçlük atmışlar. E bu şekilde de; 5 e 4 hücum yapılmıyor. Ne kadar da iyi olsanız, atsanız bir yerde kilitliyorlar.
 
Ünsal Abi'nin anlattıklarına ek olarak sertliği iyi anlayabileceğimiz, Şemsettin Baş'ın içinde olduğu bir pozisyonun görüntülerini ve Uşak'ın açıklamasını içeren link:

http://www.istanbulbasket.org/haber_gos ... er_id=6830

Ünsal Abi birçok şey yazmış zaten, ben de ikinci ligde yıllarca dolu salonda Samsun'da maç izlediğimden az çok bilirim ortamı. Bunun bir yılı Gökhan Taştimur coachtu Samsun da yükselmeye hak kazanmıştı zaten (son Mersin maçında Zaza Enden'in Zaza pabucu yarım tezahüratına ,ellerini dizine koymuş iki büklüm pozisyonda oyunun tekrar başlamasını beklerken dans ederek karşılık vermesi travma yarattı bünyede, bu anlamsız ve uzun iletinin sebebi o mu acaba); ama kendisinin oynattığı düşük ötesi tempolu basketbolun; ancak ikinci ligde iş yapacağı kanısındayım.

İTÜ de keşke eskisi gibi altyapıya yatırım yapsa, Darülaceze misyonu üstlenmek yerine. Guardlarından biri olan Mahir belli meziyetlere sahip; ama sıfır üçlüğe sahip bir adamdır, diğerlerini bilmem. Bu arada Cömert Küce'nin 1000 küsür yıl ara verdikten sonra yine de 9 sayı ortalama tutturması ilgi çekici.

İstanbul'da bir de Tenis Eskrim Dağcılık kulübünü merak ederim. Yıllardır ne kısalıp ne uzayarak yollarına devam ediyorlar. Baktılar bu yıl kötü girdiler, Serdar Çağlan ve Şemsettin Baş'ı aldılar. Altyapı takımları alt kademelerde oynuyor bildiğim kadarıyla, tam bir istikrar abidesi. Yeşilyurt için de benzerleri söylenebilirdi belki; ama onlar altyapıda daha canlılar ve bir atılım içindeler okuduklarımdan anladıklarım kadarıyla. A takımları da iyi gidiyor. Guardları Admir zamanında Antepspor'a Samsun'da son hücumda basketi atıp maçı kazandırmıştı. Delici bir elemandı, bu yıl da bayağı iyi istatikleri var. Orada oynayan Engin Elhan'ın da zamanında Samsun'dan yolu geçmişti, çok genç bir takımla dolu tribünlere oynayan takımın potaaltında Cem'le beraber ikinci elemanıydı ki, o Cem'i Samsun'da o dönem salona yolu düşen herkes hatırlar. Yine üst paragrafta bahsettiğim TED'de o takımın guardı Sayit oynuyor. Elemanlar bayağı gençlerdi Samsun'da oynarken herhalde, 30larını yeni bulduklarına göre. Bunun dışıdna o takımdan başka oyuncular da Bölgesel'de oyuncu ya da anterenör olarak devam ediyorlar galiba.

Uşak'ta da Gürol bağları koparıp, sezonu kapatmış 20 civarı ortalaması vardı, temiz şutördü, Samsun'da oynarken sezon ortası gelmiş faydalı olmuştu. Samsun'un kadrosu da fena değildi aslında, Burak Gacamer üçüncü guarddı, sonra İzmir'de Gelişim'de takıldı biraz ve mankenliğe geçti galiba.

Gecenin bu saatinde uzun zamandır forumdaki en uzun yazım olan bu mesajı yazmış olmak da garip tabii. Zaten, öncesinde de BBG Eray'ın websitesini uzun süre incelemiş olmam, uykusuzluğun ve can sıkıntısının insana neler yaptırabileceğinin göstergesi olsa gerek. Alkollü de değilim bu arada.
 
Bir iki not ileteyim:

- Gecenin 4 ü oğlum saat, ne BBG Eray'ı, nasıl bir manyaksın sen? O arada şahsen bbg ERay'ı capitol migrosda yere düşürdüğü jelibonu almak için eğilip kalkarken kafasısını standa çarpıp bütün standı devirdikten sonra, Kemal Sunal usulü " Ah Ananı" diye bağırmasıyla hatıalrım :)

- 2. ligde doğru dürüst gard yok. O şartlarda iyi oyuncu Admir. Şu an çıkmaya oynayan herhangi bir takımda sırıtmaz.

- Linkini verdiğin hadisede salondaydım Uşakla olan ilişkilerden ötürü. İnan , çatt sesini duydum. Ağaç keser gibiydi ŞEmsettin. Gürol o takımdaki en önemli parçaydı, sezonu kapatması kötü oldu. Ama yine de, geçen sezon küme düşmekten son maç kurtulan takımdan 50 milyar eksik bütçeyle , play-off u büyük başarı oalrak gören şehre rağmen, neredeyse bir final 4 takımı yaratıldı, 3 kuruş paraya, o güzel oldu. Demek ki akıllı parçalar birleştirildiğinde olurmuş. Seneye fazladan bir 150 milyar bulurlarsa, 1. lig hiç uzak değil.

- Cem Doğan kalp spazmı geçirip basketbol bıraktı. İyi oyuncuydu.

- Cömert o sayıyı atar zira şut atmak yaşla unutulan bir meziyet değildir. Adam sol dibe geçip top beliyor bütün maç. 3 şut soksa 9 sayı :)

-İtü gardlarından mahir 1/11 , Bora 1/13 üçlük attı şu ana kadar. Gard kadrosunun lider Erden Eryüz 5/29 la bu kategoride lider :)

- Samsunun o seneki kadrosu 2. lig için çok klastı Mahir-Turgay-Özgür adıgüzel falan. Ama esas rahmetli Kaya abinin çıakrdığı sene efsaneydi, takım yabancısız, ve hiç transfersiz, sadece Samsunda top oynayan çocuklarla 1. lig yapmıştı. Ulan Samsunda bi birinci lig maçı izleyemedik ona yanarım.
 
Ünsal Y.' Alıntı:
Çağlar, 2. ligde şu an koçluk yapan bir tanıdığın bir lafını söyleyeyim sana
" Oğlum arena burası, saha falan değil. Arenada insanlık beklenmez, yamyamlık vardır. Birbirimizi dövüyoruz her hafta, kim daha çok döverse o kazanıyor "

O yüzden evet, hani aşağı yukarı her maç öyle geçiyor. Ama yanlış anlaşılsın da istemem; sertlikten yılan oyuncu az yumuşak bile olsa akıllı olan ekmeğini çıaktrıyor. Genellikle sertlik, standart müdafa sertiği değil, şut pozisyonundaki adama balta vurma, screenden çıkan adama dirsek atma, ribaund mücadelesinde adamın şortunu çekme falan kıvamında bir sertlik :)

Hacettepeye gelince, iyi paraları vardı, iyi de kadro kurdular, ama o saydığın 6 oyuncuya çok bağlılar. Biri ikisi falan sakatlanırsa biden patlayabilirler final 4 de. O saydığın 6 oyuncu toplamda 500 bin dolara yakın kazanıyor, e yani Karşıyakanın bütçeleri hatırla derim :) Ama tahmin ediyorum çıkıcaklardır Tabzonla beraber. Engelleyecek tek takım Olin olur gibi görünüyor, çünkü yine bir tanıdığın dediği gibi " 2. lig 24 takımın mücadele edip Gökhan taştimur kimi çalıştırıyorsa onun şampiyon olduğu ligdir " :D İtü diyordum ben ama, ciddi bir kriz var, yönetim ve finans kaynaklı, onu aşamazlarsa işler çok zor görünüyor. Ama yine de şu 2. ligde Tolga-Mustafa ikilisini yabana atmamak lazım; sakatlıklardan doalyı falan çok kasmıyorlar bu ara, play-off larda bir oynayaları tutar; 30 ardan 60 bağlar çıkıverirler.

Sertlik aynen dediğin tarz abi, dan dun iniyor baltalar..Hakemler de fazlasıyla müsamaha gösterince dün bir ara kavgaya döndü iş iyice. Yavaş olsana ulan'lar falan havada uçuştu, Hasan abi şunlara birşey söylesene falanlar..:)

Oyak - Karşıyaka bütçelerini falan düşündüğümüzde iyi bütçeleri varmış cidden. Hani diğer takımları bilmediğimden,izleyemediğimden kıyas yapamadım dün doğal olarak. Sadece iyi kadroları var diyebildim. Gökhan Taştimur, Doğan Hakyemez ve bahsettiğin Hacettepe ile birlikte Tolga - Mustafa ikilisi ile f-4 kısmı çok daha zevkli olacaktır herhalde.

Ankara'la lazım ikinci bir takım çünkü Telekom kısmı epeyce sıkıntılı, biliyorsundur sen de tribünsel durumları. Rahat rahat gelip maç izleyemiyor insanlar o salonda ama dün akşam 17.45'de Hacettepe maçı Ankara basketbolunda ismi geçen bütün insanların toplandığı bir salonda oynandı. Full salona üstelik. Cuma günü mesai bitimi herkesin fazlaca seçeneği vardır illa ki ama tıklım tıklımdı salon. Buradan çıkarılması gereken çok ders var Telekom için. O bütçeyle boş salona oynuyor olmalarını Ankara'nın basketbola ilgisizliği olarak yorumlamak yanlış olur demiştim geçen günlerde, çok net görülüyor bu. Ama yine de pas geçiceklerdir sanıyorum ki.

Sarp'ı da gece gece aşka getirmişiz..: )
 
Cem Doğan için diyorlardı kalpten sorunu falan oldu diye, doğruymuş demek ki. Samsun Taştimur'la çıktığı yıl Mersin kadrosundaydı; ama oynamamıştı Samsun'da. Babama bile sorsam hatırlar adamı.

Kaya Hoca'nın da yaz okuluna gitmiştim 12 dev adam olayı, her idmandan sonra 1 litre kola içerdi. Genç yaşta kalpten gitti adam, duyunca çok üzülmüştüm. Ünsal Abi, o kadroda ekstra adam olarak bir Serdar Köymen vardı sanki, yanlış mı hatırlıyorum. Kalanı takımın kadrolu elamanlarıydı galiba. Yavuz falan.

Bu arada Samsun'da bizim jenerasyonun ciddi ilgisi vardı basketbola. Her maçtan sonra yaklaşık 25-30 kişi sanki sözleşmiş gibi salonun hemen yakınındaki Miithatpaşa Lisesi'ne gider, ordaki hem çok alçak hem de iyice eğilmiş potaya smaç yapılırdı. :p

Çağlar öyle ortam varsa kaçırma derim. Zevklidir ikinci lig maçı izlemek. Tabii, Samsun'daki salonun yapısı gereği maç izlemek de ayrı keyifliydi. Şmdi benchelrin karşısındaki tribünün bir kısmına Samsunsporlu bağıran taraftar geçiyor, onlar eskiden pota arkasında olurdu ve genel profil daha iyiydi. Şimdi de doldu mu iyi atmosfer oluyor bayanlarda; ama geçen Botaş maçına gittim. Takım kötü gidince yarısı doluydu salonun. Eskiden, ikinci ligde orta sıralara oynayan genç kadrolar bile dolu tribünlere oynardı.Artık, gençlerde o kadar basketbola ilgi kalmamış en azından Samsun özelinde. Sadece takım ligden çekildikten sonra birkaç yıl boş kalmıştı tribünler.
 
İlahi Ünsal abi 2. ligde oyun kurucu yok demişsin.Trabzonspor'da Türkiye tarihinin en iyi oyun kurucusu Umut Tınay var ya. :p

Yalnız 2004-2005 sezonunda bizim takımda Umut Tınay'ı izlemek ne azaptı ya!Hatırladıkça tüylerim diken diken olur.Ondan sonra Mithat Demirel bile Jason Kidd gibi geldi bana. :?
 
Sarp , Serdar Samsunda 01-02 de oynadı , o sene sanıyorum Tekelle berbaer, tutunamayan bir İzmir takımı çıkmıştı ; Alttay veya Göztepe. Bizikileri muhtemelen final grubunda patladılar. Bizim çıkışın 99-00 olası gerekiyor yanlış hatırlamıyorsam. Ondan 4-5 yıl sonra da Gökhan Taştimurlu kadro geldi; 04-05 sanırım. Yalnız geçen bir tanıdık o kadroda Özgür Adıgüzel yoktu dedi, ben halbuki çok iyi hatırladığımı düşünüyordum? Var mıydı?

Erdal, evet Umut hakikaten o yıl çok kötüydü. Ama 2. ligib düşünürsen en iyi 1-2 garrdan biri. Var gerisini sen düşün.

Murat, sen gelmezsin maça. Alem falan vardır kesin:D
 
Haha, abi adam süper, sözünün eri. Biraz pozisyon önce Hasan Özkana senin ağzının burnunu kırarım dedi, ve ilk pozisyonda kırdı :)
 
Adama bir kişi laf edemiyor video da o inanılmaz.
Adam hala fenomen.
Neyse ben söylediğimde ciddiyim. Anadolu yakası varsa hele. :)
 
Valla abi, Anadolu yakasında bir Beykoz kaldı. Orası da bana çok ters, mecbur kalırsam gidiyorum sadece. Ben genelde ışık- itü ve de duruma göre abdi ipekçi salonlarına gidiyorum ulaşım itibariyle.
 
Trabzonspor seneye kesinlikle 1. ligde.Bu havayı görüyorum kendilerinde gerçekten.

İki gün önce yeni yabancımızla karşılaştım, kendisiyle selamlaştık sempatik birine benziyor.

Dünde dürümcü de İlker ve Serhat Büker'i gördüm .Bu arada boyları da o kadar uzun değilmiş : )


Kadro ciddi manada TınTın'ın dönüşüyle de çok genişlemiş olacak ki, geçen sene tecrübesizlikten kaybettiler bu sene o tecrübeden oldukça fazla bulunuyor onlarda.
 
Abi, Özgür Adıgüzel yoktu.

Hatta Kaan İşbilen ve Çağrı soyadını unuttum elemanın yollandılar, sonra Mahir, Gürol ve etkisiz bir uzun geldi. Onların dışında dış rotasyonda Kıvanç Dinler ve Burak Gacamer vardı. Zaten pota altında Simpson Ege 40 dakika oynuyorlardı. Maxim (Mert Özgür) bekleneni verememişti, bir Selçuk maçı hariç. Orada 5 dakika oynamış etkili olmuştu.

Bu arada daha da önceki yıllarda bir esrar dedikodusu çıkmıştı. Oyuncular, coach falan Onu duymuş muydun?

Bu arada Muart Abi'nin önerisine katılıyorum, ben de gelirim İspanyolca'yla çakışmazsa. Zaten, Işık da cuma oynuyor galiba.

Şimdi baktım, bu cuma Işık-İTÜ maçı var. Bu hafta İstanbul'a döneceğimden halledeceğim bazı işlerim var; ama müsait olabilirim galiba. Gelen olursa güzel olur.
 
İtü gardları 8/62 oldular son 2 haftadak performanslarıyla. Mahir+Bora toplam 3/31 atarken; Erden Eryüz 5/31 le bu kategorinin lideri.

Not: Biraz önce ışığı 18 sayı farkla yendiler. Koç değişikliği bu sefere işe yaramış görünüyor.
 

Üst