Doğu Konferansı
Indiana 14-6 (4 Galibiyet)
Connecticut 11-6 (1 Galibiyet)
New York 10-8 (1 Mağlubiyet)
Chicago 9-11 (1 Mağlubiyet)
Atlanta 8-10 (1 Mağlubiyet)
Washington 3-14 (4 Mağlubiyet)
Batı Konferansı:
Minnesota 13-4 (6 Galibiyet)
San Antonio 11-6 (1 Mağlubiyet)
Phoenix 11-7 (1 Galibiyet)
Seattle 10-8 (1 Galibiyet)
Los Angeles 7-11 (1 Mağlubiyet)
Tulsa 1-17 (12 Mağlubiyet)
Parantez içinde yazan rakamların devam eden seriler olduğunu hatırlatıp birkaç not verelim.
Tulsa ve LA Sparks koç değişikliğine giden iki takım oldu. LA'nin başında Kobe Braynt'ın babası var, asistanlıktan birinci adamlığa yükseldi. Tulsa'da koç değişimine karşı değişen bir şey yok, düzenli olarak yenilmeye devam ediyorlar. Tek galibiyetlerini Washington'a karşı aldılar, koç değişikliğinden önce. Sparks biraz daha iddialı olsa da, adını andığımız 3 takımın da playoff şansı olduğunu düşünmüyorum.
Doğu'da Atlanta son maçlarda daha iyi bir görüntü çiziyor, Angel'ın yüksek formu bunu getirirken, Sancho Lyttle da son iki maçtır sahadaki yerini alıyor. Playoff çizgisine yaklaştılar, Chicago Sky ile birlikte playoff'un 4. bileti için yarışacaklar. Ben Atlanta'yı daha şanslı görüyorum açıkçası. Bu arada Angel'dan da bahsedelim, son 4 maçta 33, 37, 22 ve 36 sayılar attı sırasıyla Washington, Tulsa, LA ve Connecticut karşısında. Bu çaba Connecticut karşısında mağlubiyeti engellemeye yetmedi ama.
Prince ve Sylvia'nın takımı Sky, deplasmanlardaki başarısız gidişatıyla göze batıyor. Bugüne kadar çıktıkları 9 deplasmanda sadece WNBA'in kötü takımları Tulsa ve Washington'u yenebildiler. Pokey Chatman savunmasıyla takımını başarılı yapmak istiyor, Sylvia Fowles ve Snow gibi iki iyi ribaundcı, ligin top çalma lideri Prince ve blok lideri Sylvia'ya rağmen savunma konusunda da yeterince iyi değilken, hücumdaki dezorganize görüntüleri asıl can sıkıcı taraf, o yüzden Atlanta'yı onlardan daha ileride görüyorum.
Connecticut, doğu konferansında 2. sırada, UConn (Connecticut Üniversitesi)'den gelen Tina Charles ve Renee Montgomery başarının iki önemli parçası, bu genç oyuncu Kara Lawson ve Asjha Jones gibi iki tecrübeli isim tarafından destekleniyor. Büyük hedef için yeterli gözükmeseler de keyifli bir normal sezon geçiriyorlar.
11 kişilik kadrosunda yolu TKBL ile kesişen 10 isim bulunduran Indiana Fever, doğunun lideri konumunda. All-Star arasından önce kısa bir kötü dönem geçiren Fever'da işler tekrar yoluna girmiş gözüküyor. Briann January'in sakatlığı, fazla etkilemedi Fever'ı. Açıkçası bu sakatlığı tolere edebileceklerini düşünüyorduk zaten. Doğu Konferansı içinde şampiyon olabilecek tek takım görüntüsünü de Fever veriyor. Tamika Catchings'in içinde olduğu her organizasyon gibi, savunmaları bir numaralı silahları. Tamika, harika bir sezon geçiren ve All-Star'da dahi son şutu kullanmakla görevli Katie Douglas'ın önünde takımın en skorer oyuncusu.
Batı lideri, Seimone'lu Lynx organizasyon tarihinin en iyi sezonunu geçiriyor. Geçen seneyi 13 galibiyet ile kapamışlarken, bu sezon ise normal sezonun bitmesine 17 maç varken, bu rakama ulaştılar. En çok galibiyet aldıkları 2003 ve 2004 sezonlarındaki 18 galibiyetlik başarılarını da geride bırakacaklar çok büyük bir ihtimalle. WNBA'in ribaund açısından en başarılı takımı konumundalar, ilk beşte Whalen-Mone-Moore-Taj-Brunson ve benchte Wiggins, Wright, Harris, Hornbuckle, Houston ve Adair ile çok iyi bir kadroya sahipler. Maya Moore'nin kötü, Seimone'nin son 3 şutta başarısız olduğu dün Whalen maçın bitimine 1.5 saniye kala maçı kazandıran şutu atabiliyor. WNBA'in en iyi galibiyet yüzdesine sahip Lynx'te en skorer oyuncu Seimone, Moore ise skorerliğinin yanında pis işleri de yapmasıyla sivriliyordu NCAA'de, WNBA'de ise pis işleri yapmaya daha çok ağırlık vermiş durumda. Sezonun en skorer 2. çaylağı konumunda ama bu rol çok fazla memnun etmeyecektir Maya'yı. Lynx'teki varlığı ilerleyen yıllarda tehdit eden bir durum.
Phoenix de göz önünde, ligin iddialı takımlarından biri. Penny Taylor ve Diana Taurasi'nin çabalarına Candice Dupree gibi 3. bir yıldız ve Dewanna Bonner gibi 6. adam (daha doğrusu kadın tabii) olmasına rağmen tam potansiyellerini sahaya yansıtamıyorlar. Bence bir numaralı sebep, bir dönem Galatasaray erkek takımının formasını da giymiş olan koçları Corey Gaines. Kendisi 4 sezondur bu takım başında, kazandırdığı bir maç hatırlamıyorum ama kaybettirdikleri için son birkaç maça bakmak yeterli. Rotasyonu, mola zamanlamaları ve takımın düzensizliği ile Phoenix bir şey yaparsa Taurasi'nin sayesinde yapar dedirtiyor. Zaten kritik dönemler geldiğinde, koçun elinden boardı olmasa da, Diana'nın takım arkadaşlarının elinden topu alıp oyuna yön vermesini bekliyorum. Şimdikinden daha iyi bir takım olabilirler belki bu şekilde. Bu arada, ilginç bir istatistik; Phoenix özellikle Doğu takımlarına karşı çok başarılı. Doğu takımlarına karşı dört tanesi deplasman 9 maça çıkan Phoenix, bunlardan sadece Indiana deplasmanında olanını kazanmadı. Batı konferansı takımlarına karşı ise 11 maçta, sadece 5 galibiyet alabildiler.
San Antonio, Batı Konferansı'nın 2.'si, organizasyon tarihinin en başarılı dönemlerini yaşatan koç Dan Hughes'in bu sezon geri dönmesiyle geçen seneye göre daha iyi gözüküyorlar. Takımın çok ciddi bir bench katkısı aldığını söylemek lazım, şöyle ki Penny ve Diana'nın Phoenix'e yaptığı skor katkısından daha fazla. İlk beşte de Becky Hammon ve Sophia Young gibi iki yıldız olduğunu da unutmamak lazım.
LA'de Candace Parker'ın, Seattle'da da Lauren Jackson'ın sakatlıkları sürüyor. Seattle'ın kadrosunda Swin Cash ve Sue Bird gibi iki yıldızın daha olmasıyla, playoff dışına çıkacaklarına sanmıyorum. Fakat Konferans finali bile oynamaları çok zor gözüküyor.
Diana son 3 sezondur olduğu gibi ligin sayı kraliçesi, Tina ve Sylvia ribaund istatistiğinde 2. ve 3. sıradalar, Sylvia Fowles fazla blok yapan, Prince da en çok top çalan isim. 4 oyuncu da en skorer oyuncular listesinde ilk 10'da yer alıyorlar. Geçen sezon 34 maçta 22 kez double-double yapıp rekor kıran Tina bu sene ilk 17 maçta 11 kez tekrarladı bu başarıyı, Sylvia Fowles ise 20 maçta 12 kez double-double yaptı. Bakalım iki oyuncumuzdan biri rekoru geliştirebilecek mi? Şu notu da verelim; bu sezon 32 farklı oyuncu, 91 kez double-double yaptılar. Bu başarıyı sayı-asist üzerinden yapan 9 oyuncu var. Bunlar; Pondexter (2 kez), Penny Taylor, Sue Bird, Briann January, Renee Montgomery, Ticha Penicheiro, Armintie Price, Courtney Vandersloot ve Lindsay Whalen.