2009 - 2010 Transfer Sezonu

İLK olarak iyi bir coch lazım.Oktay mahmudi veya erman kunter olabilir.Takımı avrupa da final oynadı vırtus bologna ile oyuncu olarakta cholet de oynayan DE COLO olabilir...
 
Ermal Kuqo alınmalı . İyi yabancı buluyoruz ama iyi türk oyuncularımız yok . Ayrıca Tolliver,Rashid ve Gurovic e kapı gösterilmeli . Sırtı dönük oynayabilen ve içerde bitirici bir 5 numara alınmalı . Hosley ve Graves kesinlikle kadroda kalmalı ve Milo fiyatında indirime gidilmeli . Milo kabul etmezse kapı gösterilmeli . MS türk yapılıp oynatılmalı . Avrupada söz sahibi olan bir guard alınmalı . En önemlisi takımın başına sayın Mahmudi getirilmeli .
 
Ünsal Y.' Alıntı:
Hocam elinize sağlık. Listeyi detaylı inceledim; Doron Perkins falan gibi şu ana akdar izlmediğim bir-iki oyuncuyu da izledim yazıyı okuduktan sonra. Genel hatlarıyla katılıyorum; lakin şöyle bir not düşeyim; oyuncular iyi oyuncular eyvallah; lakin şu an elimizdekilerin kötü olduğunu kimse iddia edemez; mühim olan birey bazında başarılı oyuncular seçmek değil de; sepetten doğru parçaları çekebilmek. Malum elinizdeki puzzle parçası altın kaplama bile olsa; eğer puzzle ı tamamlamıyorsa tamamlamıyordur.

Koç konusunda ise; Trifunovic'i ayrı tutyorum ( Perasovic'i çok sevmekle beraber; biraz kişisel defektleri olan bir adamdır; Galatasaray camiasında rahat çalışabileceğini sanmam) ; lakin geri kalanında hemfikir değilim :)

Gayet tabii hemfikir olmadığımız hususlar olacaktır, bunun sebeplerini sizden öğrenmek isterim.

Elimizdeki kadronun kaliteli olduğu bir gerçek. Bunu daha evvel defaatle söyledik. Ancak bu kadroda muhakkak değişmesi gereken dört yabancı var. Atkins ve Gurovic 34 yaşında; artık takımın taşıyıcı parçları olamazlar. Tolliver üst düzey maçlarda pota altını kapatacak yeterli sertlikte değil. Daha iyisi bulunabilir. Hosley'in mizacından kaynaklanan mental sorunları var...

Kanımca yazdığım koç ve oyuncularla çok farklı kombinasyonlarda iyi bir kimya oluşturulabilir.

Vujosevic + Pepe Sanchez/Prigioni + Graves + Tepic + Macvan + Milojevic/Tomic
Repesa + Stipcevic/Teodosic + Graves + Hawkins/Rozic + Burrell + Tomic
Mahmuti + Perkins/Price + Graves + Welsch + Jankunas + Kikanovic
Trifunovic + Perkins/Teodosic + Graves + Micov + Macvan + Tomic/Gray
Kurtinaitis + Kalnietis/Tsintsadze + Graves + Maciulis + Jankunas + Koffi/Tomic
Gibi...

Bu yabancıların hepsi uzun vadeli bir oluşumda kadroda tutulacak türden oyuncular. Bunların yanına Tutku, Kerem Gönlüm, Bekir gibi yerli oyuncu transferleride yapılırsa çok kısa sürede netice vereceğini düşünüyorum.

***

Trifunovic demişken, Trifunovic Panionios'tan ayrılıyormuş...


Trifunovic yol ayrımında

trifunovic.jpg


Panionios'un antrenörü Aleksandar Trifunovic, kontratını yenilemek istemediğini söyledi.

Yunan Ligi'nde ve Euroleague'de boy gösteren Panioinos'ta coach Aleksandar Trifunovic'in sözleşmesini uzatmak istemediği belirtildi. Bir Yunan sitesine konuşan Sırp antrenör, takımın Yunan Ligi play-off'unda elenmesinin ardından görevine devam etmeyeceğini söyledi. Trifunovic geçen sezon Rytas'ı çalıştırmıştı.

Kaynak: basketdergisi.com
 
Radyospor'da bu salı yayınlanan son Asist programında İsmet Badem Kerem Gönlüm'ün Efes'ten ayrılacağını söyledi. Bu nedenle Efes'in Avrupa ve Amerika'da çok kariyerli bir 4 numara aramaya başladığını da sözlerine ekledi. Ayrıca 3 sene önce Aydın Örs Fenerbahçe'nin başındayken Kerem'i Fener'e çok istemiş ancak Kerem gitmemişti. Murat Murathanoğlu bu transferin gerçekleşmemesinin tek nedeninin Kerem'in koyu Galatasaraylı oluşu olarak değerlendirdi.
Haberin kaynağı için de: http://www.radyospor.com/Podcast.aspx adresinden Asist programı 28.04.2009 tarihliyi dinleyeblilirsiniz. Program yaklaşık 100 dk. 43:50-45:10 ve 61:30 -63:00 dakikaları arasında geçiyor bu diyaloglar.
 
Ahmed Salih' Alıntı:
[quote="Ünsal Y.":7qjpx1uq]Hocam elinize sağlık. Listeyi detaylı inceledim; Doron Perkins falan gibi şu ana akdar izlmediğim bir-iki oyuncuyu da izledim yazıyı okuduktan sonra. Genel hatlarıyla katılıyorum; lakin şöyle bir not düşeyim; oyuncular iyi oyuncular eyvallah; lakin şu an elimizdekilerin kötü olduğunu kimse iddia edemez; mühim olan birey bazında başarılı oyuncular seçmek değil de; sepetten doğru parçaları çekebilmek. Malum elinizdeki puzzle parçası altın kaplama bile olsa; eğer puzzle ı tamamlamıyorsa tamamlamıyordur.

Koç konusunda ise; Trifunovic'i ayrı tutyorum ( Perasovic'i çok sevmekle beraber; biraz kişisel defektleri olan bir adamdır; Galatasaray camiasında rahat çalışabileceğini sanmam) ; lakin geri kalanında hemfikir değilim :)

Gayet tabii hemfikir olmadığımız hususlar olacaktır, bunun sebeplerini sizden öğrenmek isterim.

Elimizdeki kadronun kaliteli olduğu bir gerçek. Bunu daha evvel defaatle söyledik. Ancak bu kadroda muhakkak değişmesi gereken dört yabancı var. Atkins ve Gurovic 34 yaşında; artık takımın taşıyıcı parçları olamazlar. Tolliver üst düzey maçlarda pota altını kapatacak yeterli sertlikte değil. Daha iyisi bulunabilir. Hosley'in mizacından kaynaklanan mental sorunları var...

Kanımca yazdığım koç ve oyuncularla çok farklı kombinasyonlarda iyi bir kimya oluşturulabilir.

Vujosevic + Pepe Sanchez/Prigioni + Graves + Tepic + Macvan + Milojevic/Tomic
Repesa + Stipcevic/Teodosic + Graves + Hawkins/Rozic + Burrell + Tomic
Mahmuti + Perkins/Price + Graves + Welsch + Jankunas + Kikanovic
Trifunovic + Perkins/Teodosic + Graves + Micov + Macvan + Tomic/Gray
Kurtinaitis + Kalnietis/Tsintsadze + Graves + Maciulis + Jankunas + Koffi/Tomic
Gibi...

Bu yabancıların hepsi uzun vadeli bir oluşumda kadroda tutulacak türden oyuncular. Bunların yanına Tutku, Kerem Gönlüm, Bekir gibi yerli oyuncu transferleride yapılırsa çok kısa sürede netice vereceğini düşünüyorum.

***

Trifunovic demişken, Trifunovic Panionios'tan ayrılıyormuş...


Trifunovic yol ayrımında

trifunovic.jpg


Panionios'un antrenörü Aleksandar Trifunovic, kontratını yenilemek istemediğini söyledi.

Yunan Ligi'nde ve Euroleague'de boy gösteren Panioinos'ta coach Aleksandar Trifunovic'in sözleşmesini uzatmak istemediği belirtildi. Bir Yunan sitesine konuşan Sırp antrenör, takımın Yunan Ligi play-off'unda elenmesinin ardından görevine devam etmeyeceğini söyledi. Trifunovic geçen sezon Rytas'ı çalıştırmıştı.

Kaynak: basketdergisi.com
[/quote:7qjpx1uq]

Şimdi hocam ; 3 e ayırayım adaylarınızı. Temel sıkıntım ; özellikle 2. klasmanla ilgili :

1. Klasman : Aydın Örs - Jasmin Repesa : Hem sayın Örs'ün ; hem de Jasmin Repesa'nın koçluklarına laf edebilecek kadar hadsiz değilim. İkisi de; dünyada lafı geçen önemli isnanlar. Bu noktada; sıkıntım şu; şu anki şartlarda ikna edilebilir değilller; bildiğim akdarıyla Aydın Örs; şartları ve organizasyosnu konuşmuyor bile; iyi bir Fenerbahçeli olmasından dolayı. JAsmin Repesa'nın ise çok ağır şartları var. Daha önce yazmıştım; Galatasaray civarında para harcayan bir kulübün Avrupada getiremeyeceği; 13-14 hoca var diye; repesa da o hocalardan biri. Lakin; sıkıntı şu; eğer galatasaray Repesa'yı getirebilecek düzeyde şartlara ulaşırsa - maddiyattan bahsetmiyorum sadece- zaten; Repesa'dan daha üst düzeyde olan o 13-14 koçu da getirebilecek duruma gelecektir.

2. Klasman : Pepu HErnandez - Vujosevic-Oktay MAhmudi: Bunlar da önemli koçlar şüphesiz. Lakin; şöyle bir durum var ;özellikle Vujosevic ve de Hernandez; kazanmayı bilen; fakat kazanmayı sadece bir yoluyla bilen koçlar. yani; kariyerlerinin çok uzun yılalrını aynı takımda rahat şartlar altında geçirmiş; daha zor şartlarda; yeri geldiğinde maddi sıkıntılarda; veya birileri altlarını oynakaya kalktığında nasıl bir tavır sergileyecekleri test edilmemiş koçlar. Anladığım kadarıyla; siz özellikle Vujosevic üstünde duruyorsunuz; ama, ben Del Bosque sendromu yaşanabileceğini düşünüyorum.

3. Klasman : Bucchi- Kurtiniatis : kusuruma bakmazsanız, Galatasaray için yetersiz oldukları kanısındayım. Bucchi için sıkıntım şu; maalesef tüm kariyeri, play-off yarı finali civarında geçmiş takımlarda; yaptığı ekstra birşey de yok; sadece takımın hakkını verebiliyor. Yani; güç sıralamasında 6-7. aldığı takımı ; 3-4. yapabiliyor. Yaşattığı ciddi bir sürpriz yok. E zaten Galatasarayın durumu da tam bu zaten; eğer şampiyonluk isteniyorsa ; sıçrama yapmak şart , play-off yarı finali oynamak için de; Bucchi'ye bir araba( pahalı bir koç) para dökmeye gerek yok, Türkiyede arabayı bu hedefe park edebilecek 100-200 bin doalr arasında birçok koç var.
Kurtiniatis konusunda ise; açıkça kötü bir koç olduğu konusundayım. Rytasda bu yılki başarısı; görece olarak, Sovyet bloğunun krizden çok etkilenmesine rağman; Rytas'ın daha stabil olmasına bağlıyorum. Rytas genelde koç seçimlerinde başarı sağlayan bir ekoldür; Mahoric; Drucker ve Trifunovic ve hatta artık yaşlanmasına( sanıyorum 65 e yaklaşıyor) rağmen Sagadin - ki Rytasdan başarısızlıktan değil; 19 yaşındaki 4 Litvanyalı hatunla basıldığı için kovulmuş; ne performans ama! ) saygı duyduğum koçlardandır. Ama; Kurtiniatis'in daha gidecek çok yolu olduğu konusundayım.

- Kişisel olarak , koç konusunda; daha önceden nispeten düşük bütçeli takımlarla; daha güçlü rakiplerini geçmeyi başarmış yabancı koçların bulunduğu havuzdan seçme yapılması ; ve de dibinin oyulmaması gerektiği kanısındayım. Ha gönül şöyle uzun vadeli ; Avrupada saygın bir sportif direktör istiyor; ama o olmaz tabi Galatasarayda.
 
Ünsal Y.' Alıntı:
Şimdi hocam ; 3 e ayırayım adaylarınızı. Temel sıkıntım ; özellikle 2. klasmanla ilgili :

1. Klasman : Aydın Örs - Jasmin Repesa : Hem sayın Örs'ün ; hem de Jasmin Repesa'nın koçluklarına laf edebilecek kadar hadsiz değilim. İkisi de; dünyada lafı geçen önemli isnanlar. Bu noktada; sıkıntım şu; şu anki şartlarda ikna edilebilir değilller; bildiğim akdarıyla Aydın Örs; şartları ve organizasyosnu konuşmuyor bile; iyi bir Fenerbahçeli olmasından dolayı. JAsmin Repesa'nın ise çok ağır şartları var. Daha önce yazmıştım; Galatasaray civarında para harcayan bir kulübün Avrupada getiremeyeceği; 13-14 hoca var diye; repesa da o hocalardan biri. Lakin; sıkıntı şu; eğer galatasaray Repesa'yı getirebilecek düzeyde şartlara ulaşırsa - maddiyattan bahsetmiyorum sadece- zaten; Repesa'dan daha üst düzeyde olan o 13-14 koçu da getirebilecek duruma gelecektir.

2. Klasman : Pepu HErnandez - Vujosevic-Oktay MAhmudi: Bunlar da önemli koçlar şüphesiz. Lakin; şöyle bir durum var ;özellikle Vujosevic ve de Hernandez; kazanmayı bilen; fakat kazanmayı sadece bir yoluyla bilen koçlar. yani; kariyerlerinin çok uzun yılalrını aynı takımda rahat şartlar altında geçirmiş; daha zor şartlarda; yeri geldiğinde maddi sıkıntılarda; veya birileri altlarını oynakaya kalktığında nasıl bir tavır sergileyecekleri test edilmemiş koçlar. Anladığım kadarıyla; siz özellikle Vujosevic üstünde duruyorsunuz; ama, ben Del Bosque sendromu yaşanabileceğini düşünüyorum.

3. Klasman : Bucchi- Kurtiniatis : kusuruma bakmazsanız, Galatasaray için yetersiz oldukları kanısındayım. Bucchi için sıkıntım şu; maalesef tüm kariyeri, play-off yarı finali civarında geçmiş takımlarda; yaptığı ekstra birşey de yok; sadece takımın hakkını verebiliyor. Yani; güç sıralamasında 6-7. aldığı takımı ; 3-4. yapabiliyor. Yaşattığı ciddi bir sürpriz yok. E zaten Galatasarayın durumu da tam bu zaten; eğer şampiyonluk isteniyorsa ; sıçrama yapmak şart , play-off yarı finali oynamak için de; Bucchi'ye bir araba( pahalı bir koç) para dökmeye gerek yok, Türkiyede arabayı bu hedefe park edebilecek 100-200 bin doalr arasında birçok koç var.
Kurtiniatis konusunda ise; açıkça kötü bir koç olduğu konusundayım. Rytasda bu yılki başarısı; görece olarak, Sovyet bloğunun krizden çok etkilenmesine rağman; Rytas'ın daha stabil olmasına bağlıyorum. Rytas genelde koç seçimlerinde başarı sağlayan bir ekoldür; Mahoric; Drucker ve Trifunovic ve hatta artık yaşlanmasına( sanıyorum 65 e yaklaşıyor) rağmen Sagadin - ki Rytasdan başarısızlıktan değil; 19 yaşındaki 4 Litvanyalı hatunla basıldığı için kovulmuş; ne performans ama! ) saygı duyduğum koçlardandır. Ama; Kurtiniatis'in daha gidecek çok yolu olduğu konusundayım.

- Kişisel olarak , koç konusunda; daha önceden nispeten düşük bütçeli takımlarla; daha güçlü rakiplerini geçmeyi başarmış yabancı koçların bulunduğu havuzdan seçme yapılması ; ve de dibinin oyulmaması gerektiği kanısındayım. Ha gönül şöyle uzun vadeli ; Avrupada saygın bir sportif direktör istiyor; ama o olmaz tabi Galatasarayda.

Ünsal Bey, evvela Aydın Örs'le başlayayım... Aydın Örs'ü yazmazdım ama, son zamanlarda kendisinin "uzun vadeli plan yapan ve işime karışmayan yöneticilerin olduğu her kulüpte çalışabilirim" söylevinden yola çıkarak ikna edilebilir dedim. Benim listemde son adaylardan biridir...

Jasmin Repesa'nın yüksek hedefli ve iyi organizasyonlu takımlarda çalışmak istediğini biliyorum. Forumda da sıkça söyledik bu ve benzeri koçların sadece para için bir kulübe gitmeyeceğini... Ancak şampiyonluk hedefleniyorsa, Avrupa'da başarı hedefleniyorsa bir yerden başlamak lazım. Zira Efes Pilsen ve F.bahçe Ülker her sene bütçeyi yükseltiyor. Efes Pilsen muhtemelen seneye 25 milyon dolar civarı bir harcama yapacak! Bizim böyle bir kulüple başedebilmemiz için muhakkak en azından bir-iki yönden onlardan güçlü olmamız lazım. Bu da "Türkiye standartlarının üzerinde bir koç ve maçı yaşayan bir tribün faktörü" olur.

Dusko Vujosevic'in gelmesini ben Galatasaray Erkek Basketbol Takımı için milat olarak görürüm. Vujosevic, Partizan taraftarının olduğu herhangi bir yere girdiğinde oradaki insanlar saygıyla ayağa kalkar. Partizan taraftarı Avrupa'da basketbolu en iyi bilen taraftarlardan biridir ve Vujosevic o taraftarın gözünde bir efsane olmuştur. Keza Vujosevic'te onlara çok bağlıdır. Vujosevic'i getirmek bu sebepten çok zordur. Del Basque vakası olabilir demişsiniz ama, buna katılmıyorum. Zira Vujosevic ile Del Bosque çok farklı karakterlerde ve çok farklı ortamlarda bulunmuş insanlar. Vujosevic yetiştirmeci bir koç, sistem adamı. Del Bosque ise birinci adam olarak Real Madrid'de görev yaptığı yıllarda efsane "Galactico" ile başarılı olmuştu. Del Bosque'nin yetiştirdiği kaç tane oyuncu var? Vujosevic'in elinden çıkan gençler bugün Avrupa'nın en iyi takımlarına transfer oluyor. Vujosevic'in İtalya ve İspanya'da takım çalıştırmışlığı var, Sırbıstan & Karadağ Milli Takımı'nı çalıştırmışlığı var. Bu yönden de Del Bosque'nin Türkiye'ye geldiği dönemdeki haliyle pek benzeşmiyor. Del Bosque'yi çok zorlarsak ancak Pepu Hernandez'le kıyaslayabiliriz. "Hernandez'de hiç İspanya dışına çıkmadı, Del Bosque'de", gibi... Vujosevic rahat çalıştı derken, maddi yönden pek de rahat çalışmadığını biliyorsunuzdur. Bu sene bile Partizan'ın ciddi mali sıkıntıları vardı. Hatta banka kulübün para akışını durdurunca devletten yardım talep etmişlerdi. Partizan'ın bütçesi 3-5 mlyon dolardan fazla değil, kadrolarında iki yabancı oyuncu var, biri 91 doğumlu Çek Vesely, diğeri Gabonlu Stephane Lasme. Sizce sezon başında Lasme'yi Türkiye'den kim alırdı? Olsa olsa play-off'a ucundan, kıyısından girmek için oynayan takımlar... Vujosevic böyle bir oyuncuyu Euroleague'in en fazla iş yapan uzunlarından birine dönüştürdü. Vujosevic öyle bir jenerasyon yetiştirdi ki, Partizan'ın imkanı olsaydı ve oyuncularını elden çıkartmak zorunda kalmasaydı kısa sürede Euroleague şampiyonluğuna oynarlardı. Geçen sene Pekovic gitti, bu sene Velickovic ve belkide Tepic, Tripkovic... Vujosevic'in Türkiye'de en büyük handikapı, "kısa sürede başarılı ol" baskısı olur. Zira daha evvel de belirttiğim gibi, Vujosevic gelecek Derwall gibi köklü değişim yapacak; zihniyet reformu olacak. Bunun için kendisine süre lazım ve ne yazık ki bizde süre tanımak gibi bir prensip yok.

Piero Bucchi'ye gelince... En başta şunu söylemek lazım. Kendisi İtalya'da çalışıyor, yani yarışı Türkiye'deki takımlarda çalışan koçlardan "seviye" olarak daha zorlu. İtalya'da altıncı, yedinci takımı alıp, üçüncü, dördüncü takım konumuna getirmesi bu bağlamda önemli bir detaydır. En azından şu kesin ki, kendisi aldığı takımları bir kademe yukarı taşıyabilen bir koç. Bir de çalıştığı kulüplere bakarsak, hedefi üst sırlarda yer almak olan takımlar olduğunu görüyoruz. Bucchi kimleri çalıştırdı? Rimini, Benetton, Slask Wroclaw, Napoli, Roma, tekrar Napoli ve AJ Milano... Bu süreçte iki defa İtalya Kupası kazandı ve uzun süre Euroleague gördü. 2000 yılında, yani İtalya liginin Avrupa'yı domine ettiği bir süreçte "İtalya'da Yılın Koçu" seçildi. Bu sene Euroelague'de rakiplerine kıyasla oldukça düşük bir bütçeyle hem iyi basketbol oynattı, hem de çok iyi sonuçlar aldı. Bucchi'nin pahalı bir koç olmasının sebebi geçmişte yakaladığı bu başarılardan ve coaching yetilerinden kaynaklanıyor. Bucchi'yi Türkiye'de 100-200 bin dolar alan birçok koçla aynı kefeye koymak ve aynı sonucu vereceğini düşünmek, futboldan örnek verecek olursak Ersun Yanal'la, Luciano Spalletti'yi aynı kefeye koymak gibi oluyor. Zira ikiside şampiyonluk görmemiş, ikiside aldığı kulüpleri bir-iki kademe yukarı taşıyor. Ama Spalletti ile Yanal'ın teknik direktörlük kapasitelerini yan yana koyarsak Spalletti uzak ara fark atar. İtalya liginin dördüncü takımı ile, Türkiye liginin dördüncü takımı aynı seviyede mi? Dolayısıyla yarıştıkları ligleri baz alarak değerlendirmekte fayda var. Bucchi çok üst düzey bir koç değildir fakat, hakkını da vermemiz lazım...

Kurtinaitis'e ise şu aşamada koç olarak bende çok sıcak bakmıyorum ama, tıpkı sizinde dediğiniz gibi "Rytas, koç seçiminde çok başarılı bir kulüptür" Bu sezon yaşadıkları Eurocup şampiyonluğu da Kurtinaitis'in boş bir koç olmadığını gösteriyor. Ayrıca oyuncu olarak kendisi uzun süre en üst düzeyde oynamıştır, çok şey görmüştür, çok şey yaşamıştır. Ancak Litvanyalı'dır, soğuktur, Akdeniz ülkelerinde yapamaz diyenlere hak veririm. Başta da belirttiğim gibi, uyum sağlama konusunda handikap taşıyan bir koç.

Daha evvel de belirttiğim gibi, yazdığım koçlar arasında sıralamam: Vujosevic, Repesa, Mahmuti, Trifunovic'le başlar; Perasovic, Bucchi, Hernandez, Kurtinaitis ve Aydın Örs'le devam eder... Bu koçlardan hangisi gelirse gelsin, "iyi seçim" derim. Tabii iş bu koçları getirmekle de bitmiyor! Onlara iyi bir çalışma ortamı hazırlamak ve işlerine müdahil olmamak lazım.
 
graves kalsın robert hite dönsun murat tufan hüseyin cüneyt alican kalsın cemal gitsin evren büker serhat çetin gelsin şimdlik bunlar bide 2 sağlam yabancı yeter bence
 
murat kaya 85li sanırsam daha 10yıl oynayabilir gsde alicanıda bırakmamız lazım cemali 1 yıl kıralık verip kendini geliştirmesine imkan tanımalıyız aynı şekilde altayıda.tufanda 5 yıl oynayabilir.huseyin cuneyt polat yaşlı artık..ben serhat büker bariş hersek istıyorum bide.gravesde genç...ama uzun yıllar takıma abilik yapcak oyuncu yaşi itibarıylr murat kaya...onu bırakmamalıyız
 
oktay mahmudinin takımın başına gelmesini çok isterim. birde erman kunterin gelmesini. Galatasaray Erkek Basketbol takımını ilk izlediğimde takımın başında o vardı. çorumdaki grup maçlarında takım çok iyi oynamıştı. o yüzden. ama oktay mahmudi yi tercih ederim.
 
Evren bükerlerle Serhat Çetinlerle olacak iş değil bunlar..

başarılı bir coach..ardından Ermal-Kerem Gönlüm-serkan Erdoğan transferleri...ve doğru seçilmiş yabancılar..mesela gönlümden geçen bir drew Nicholas..veya hayal de olsa Marcus Brown (gerçi yaş olarak ilerledi neden olmasın?)

bu kadro ilk sene başa oynar ertesi yıllarda şampiyonluklar gelir..o sırada altyapıya vereceğin önemde senin uzun yıllar başarılı olmanı sağlayacak etkendir...

tabi demesi burdan yazması kolay..bunları yapacak ekonomik güç şuan varmı kulüpte..tabiki yok..ama sağlam bir sponsorlukla yapılabilir..aslantepe hayırlısıyla bir bitse zaten gerisi çok kolay olacak ama..

gerçi parayı felan buluruz oda sorun değilde..bizde uzun vadede düşünen bütçeyi doğru kullanabilecek işinin ehli yönetici var mı? işte beni düşündüren en önemli şey bu
 
çok güzel oyuncular ama bi anda yapacak maddı güç ve coach yokki :roll: keşke olsada herkes gtse efes gibi kadromuz olsa ama yok...elimizdekilerle yetinerek başarıya ulaşmaya çalışalım
 

Üst