2016/2017 Transfer Dönemi ve Kadro Yapılanması

Minumum 9-10 milyon demiş Ergin Hoca ki bende o civarda olucağını tahmin ediyorum 9-10 oyuncular için olursa yeter bence her türlü.

PG: Huertas(1.200.000)---Şafak Edge(200.000)---Mccollum(1.000.000 bu seneki patlamayla biraz daha fazlasını hakediyo)
SG: Sİnan(800.000)---Zoran Dreagic(800.000)---Göksenin(300.000)
SF: Mıcov(600.000)---James Anderson(1.200.000)
PF:Jonas Jerebko(1.300.000)---Chuck Davis(400.000)---Samet Geyik (200.000)
C: Lasme(1.000.000)---Semih Erden(800.000)---Duşan Cantekin(200.000)

14 kişilik bir kadro yaptım ki zaten 8 yabancılı bir kadro kurdum 2 yabancı ligde dışarda kalıcak oldugundan 2 türk oyuncuyu ligde kadroyo alıp 2 yabancımızı ligde dinlendirebiliriz ne kadar rotasyona katabilirsek oyuncuları o kadar ii olucak neticede hafta da 2 eurolegue maçı yapacak oldugumuz zamanlar gelicek ki bu zamanlarda çok yorulacaz onun için kadronun geniş olması lazım. Hem James Anderson hem Zoran Dragic hem Mıcov hem Sinan fazla lüks olur Zoran yada Anderson'dan birini alıp 4-5 oynayan bi uzun daha alabiliriz. Orda biraz sıkıntı çekebiliriz çünkü.

Eğer guarda Bobby Brown'ı alabilirsek çok enterasan bir kadro kurmuş oluruz yalnız. Huertas Mccollum yerine Brown + maliyeti biraz daha az olan başka bi yabancı çünkü tek sezonu tek gurdla geçirmek imkansız gibi bişey ki bu sene daha yoğun olucak maç temposu.
Mesela Brown+Zizis çokda fena olmaz.
ilk beşi düşündümde şöyle bi Brown-Anderson-Mıcov-Jerebko-Lasme ortalığı dağıtır yalnız bu kadro. İnş şöyle iyi bir kadro kurulurda THY'ye tekrardan süper bir giriş yaparız inşallah.
 
NBA'den düşürebilceğimiz şöyle yere topu vurabilen potaya topla giden şutu sağlam atletik biraz fazla oldu ama Lasme'ye sağlam bi eş bulursak pota altı duvar olur.
VArsa öyle takip edenler paylaşabilirler mi bizde biraz bi bakalım.
 
"Potansiyel var doğrudur ama El yi kaldırmak öyle 2 3 senede olmaz. Seneye de muhtemelen vasat bir performans gösteririz, 30 tane çok sert maç oynayacaksın ve kabul edelim ki Ergin hocanın dar rotasyon tercihleriyle başarılı olmamız zor. Öncelikli hedefimiz kalıcı olmak olmalı sonra başarı gelir bir şekilde"

Baştan söyleyim. Bunu yazan alınmasın. Ancak bu o kadar boş ve kulaktan duyma, ezbere bir söz ki. Yıllardır modern diye niteleyebileceğim basketbol yorumcularından duyarım bunu. Onların da bunu söylemelerine sebep, muhtemelen işini doğru yapmayan basketbol takımlarında çalışan arkadaşlarının, başarısızlarına kılıf bulma gayretlerinden ezbere alıntılamalarıdır.

Diyelim ki seneye bütçemiz iyi oldu. İyi takım kurduk. Yıllardır Eurolig'in gediklisi olanla rekabette ne sorun yaşayacağız. İstanbulmu köy. Oynadığımız salonmu kötü. Taftarımızmı yok. Neyimiz eksik? Kalıcı olacağızda sonra başarı gelecek. 2. olarak nasıl kalıcı olacağız takımla. Takım iyi oynuyor, taraftar iyi destekliyor diye bize A lisansmı verecekler. Turları geçmemize yardımmı edecekler. Bırak bizi Fiba saldırmaya başlamış Uleb' birkaç sene sonra Eurolig'in kalıcı olacağı garanti değil. 2. olarak 2-3 senede olmaz. Tarih okusan 15-20 senede dünyada nelerin değiştiğini bir bilsen. (Örnek Rus ve Japon Tarihi) 20 kişiden oluşan bir spor takımı hedeflerine 3 günde bile ulaşır dersin. 4. olarak Ergin Hocanın dar rotasyon tercihiyle başarılı olmamızın zor olduğunu niye kabul ediyoruz. Doğrumu ki ? Bunu senin doğrulamanı ihtiyaç bile yok. Çünkü bugün bilgi üretiminde çalışan metod yanlışlanabilirlik kuramıdır. Koçun şu son başarısı dahi seni zaten yanlışlar. 5. olarak herhangi bir işin parçası oldun mu bilmiyorum ancak rekabetin yüksek olduğu bir yerde biz burda olalım bir şekilde başarılı oluruz diye planlanmış ve başarılı olmuş bir iş yoktur daha dünyada.

Hedeflere ulaşmak için uygun planı yapıp hedefleri tutturamama neticesinde yanlışları düzeltip buna kararlılıkla devam etmekle, senin anlattığının hiç ilgisi yok.
 
Jerebko'nun avrupaya dönme gibi bir ihtimali yok. Hadi ben nba'den sıkıldım avrupaya döneyim desin 2 milyondan aşağı kazanmaz. Keza James Anderson'da oyuncu opsiyonlu devam eden kontratı var dönme ihtimali yok o yüzden.
 
Alalim Kobe'yi iste o zaman ligdeki en zayif takimlarla oynayacagimiz ( Tofas,Giresun vb ) maclari bile en az 10.000 kisiye oynanir. Kobe'yi getirecek tek baskan var o da Unal Aysal.
 
"Potansiyel var doğrudur ama El yi kaldırmak öyle 2 3 senede olmaz. Seneye de muhtemelen vasat bir performans gösteririz, 30 tane çok sert maç oynayacaksın ve kabul edelim ki Ergin hocanın dar rotasyon tercihleriyle başarılı olmamız zor. Öncelikli hedefimiz kalıcı olmak olmalı sonra başarı gelir bir şekilde"

Baştan söyleyim. Bunu yazan alınmasın. Ancak bu o kadar boş ve kulaktan duyma, ezbere bir söz ki. Yıllardır modern diye niteleyebileceğim basketbol yorumcularından duyarım bunu. Onların da bunu söylemelerine sebep, muhtemelen işini doğru yapmayan basketbol takımlarında çalışan arkadaşlarının, başarısızlarına kılıf bulma gayretlerinden ezbere alıntılamalarıdır.

Diyelim ki seneye bütçemiz iyi oldu. İyi takım kurduk. Yıllardır Eurolig'in gediklisi olanla rekabette ne sorun yaşayacağız. İstanbulmu köy. Oynadığımız salonmu kötü. Taftarımızmı yok. Neyimiz eksik? Kalıcı olacağızda sonra başarı gelecek. 2. olarak nasıl kalıcı olacağız takımla. Takım iyi oynuyor, taraftar iyi destekliyor diye bize A lisansmı verecekler. Turları geçmemize yardımmı edecekler. Bırak bizi Fiba saldırmaya başlamış Uleb' birkaç sene sonra Eurolig'in kalıcı olacağı garanti değil. 2. olarak 2-3 senede olmaz. Tarih okusan 15-20 senede dünyada nelerin değiştiğini bir bilsen. (Örnek Rus ve Japon Tarihi) 20 kişiden oluşan bir spor takımı hedeflerine 3 günde bile ulaşır dersin. 4. olarak Ergin Hocanın dar rotasyon tercihiyle başarılı olmamızın zor olduğunu niye kabul ediyoruz. Doğrumu ki ? Bunu senin doğrulamanı ihtiyaç bile yok. Çünkü bugün bilgi üretiminde çalışan metod yanlışlanabilirlik kuramıdır. Koçun şu son başarısı dahi seni zaten yanlışlar. 5. olarak herhangi bir işin parçası oldun mu bilmiyorum ancak rekabetin yüksek olduğu bir yerde biz burda olalım bir şekilde başarılı oluruz diye planlanmış ve başarılı olmuş bir iş yoktur daha dünyada.

Hedeflere ulaşmak için uygun planı yapıp hedefleri tutturamama neticesinde yanlışları düzeltip buna kararlılıkla devam etmekle, senin anlattığının hiç ilgisi yok.
İstediğiniz şeyi yazabilirsiniz alınma gibi bir durum söz konusu olamaz. Hakaret etmediğiniz sürece hatta etseniz dahi ters bişey söyleyecek karakterde biri değilim. Keşke alıntılayarak yazsaydınız emin olun çok daha mutlu olurdum. Tarihi çok severim hatta en büyük uğraşlarımdan biridir tekrar hatırlattığınız için teşekkür ederim öncelikle. Belirtmek istediğim nokta da önemli olanın kalıcı olmak olduğuydu, l gelecek senelerde başkanının da bizzat açıkladığı gibi genişleme sürecine girecek, hatta düşme çıkma gibi bir sistem düşünülüyor. Dolayısıyla seneye göstereceğimiz performans her anlamda çok önemli şube olarak çok ciddi bir sınav vereceğiz. İlk sene başarı gelmesi durumunun uzak ihtimal olmasını düşünmemin gayet makul gerekçeleri var. Birincisi 30 tane çok sert maç oynanacak yani eski formatta olduğu gibi nispeten zayıf takımları yenerek bir yere gelemeyeceksin, belirli haftalarda 2 maç oynayacaksın oynayacağın takımlar da Fenerbahçe gibi Csk gibi takımlar olacak. 9 milyon dolara takımı kurduk diyelim çok da iyi duruyor kağıt üstünde ama karşındaki takımlar senden çok daha üstteler hem bütçe olarak hem de tecrübe olarak. Bir takıma 10 tane El tecrübeli oyuncu alarak ilk seneden başarılı olamazsın kolay kolay. Ergin Atamanın dar rotasyon durumu da böyle düşünmeme etken tabiki, Eurocupta yaparsın ama seneye bunu yaparsan oyuncuların ayakları gitmez bir yerden sonra. Ekstra olarak hakemler de ciddi olarak etkili oluyorlar bizim maçlarda, bunu da epey tecrübe ettiğimizi düşünüyorum. Fenerbahçe bile geçen sene yarı finalde dayak yedi hakemler de buna çanak tuttu. İşte öyle ciddi lobisi olan takımlarla oynuyoruz. İlk sene gidelim şampiyon olalım F4 yapalım hedefi bana gerçekçi gelmiyor açıkçası. Gelecek seneki formata bakarak yapıyorum bu yorumları. Bundan öncesinde her şey daha kolaydı
 
Açıkcası daha önümüzde bir hedefimiz daha varken ve bu konuları konuşacak çok zamanımız olacakken transfer konuşmayı sevmiyorum ama Galatasaray basketbolunu takip edenler Bayern serisinden beri gününün çoğunu "gelecek yıl Euroleague'de olursak nasıl bir kadro kurarız" düşüncesiyle geçiriyorlardı. Dünden sonra Euroleague biletimizin kesinleşmesiyle burada insanların heyecanları ve ilgilerinin artması çok hoş.

Kadro işini lig bittikten sonra konuşuruz ama benim transferdeki ilk önerim Thompkins olur.Real Madrid'in onunla devam edip etmeyeceği üç aşağı beş yukarı bellidir zaten. Geçen sezonki üst düzey sezonundan sonra bu yıl gözden düştü ve bizim gibi takımlar için gerçek anlamda "steal" olur. Avrupa basketbolundaki 4 numara eksikliğinin olduğu bu günlerde erkenden işini bitirmemiz gereken bir transfer olduğunu düşünüyorum. Orası için hiç ya tutarsa transferine gerek yok bence. Oyun kurucu için bile çeşitli alternatifler yaratabiliriz. Pargo denir,Jeter denir,Brown denir ya da Errick'i tutup yanına daha oturaklı bir oyuncu yazabiliriz ama 4 numara alternatifi konusunda benim aklıma alındığı ilk gün oldu bu iş denilecek bir 4 numara gelmiyor Thompkins'den başka.
 
Kuzminkas, moerman, ryan broekhoff(zor), andreas bargnani(zor ama imkansız değil :) ) benim 4 numara alternatiflerim. Ama ben de bayadır thompkins için pusudayım..
 
seneye çok zorlu bi Euroleague sezonu bizi beklediği için bir an önce bütçeyi belirleyip ona gore gorusmelere başlamamız lazım.lig usu 30 hafta oynanacak bir Euroleague ve yine 30 hafta oynanacak TBL için kadro derinliği ve kalitesi her sezondan daha önemli. Real Otello Hunter ile Barcelona Justin Hamilton ile Fenerbahce de Printezis ile şimdiden anlaştı.Eğer vasat takımlar klansmanında olmak istemiyorsak bir an önce elimizi çabuk tutmalıyız.
 
NBA takımlarında bu sene az süre bulan, geçmiş yıllarda iyi maçlar çıkarmış,çoğu takımları tarafından gözden çıkarılan, bu seneki en düşük ücretli ( 1.1 ve altı ) ve bizde iş yapabileciğini düşündüğüm oyuncular;

Brooklyn Nets: Henry Sims- C https://www.youtube.com/watch?v=AJPFsMF59zg

New York: Jerian Grant - PG https://www.youtube.com/watch?v=3Iuc5eYfE1I

Toronto: Jason Thompson - PF https://www.youtube.com/watch?v=Mn9kc7_5ljI

L.A Clippers - C.J Wilcox - SG - https://www.youtube.com/watch?v=4-8Fvo7LwgA

L.A Lakers- Tarik Black- C - https://www.youtube.com/watch?v=oi8aYUffn2I

Phoenix- Phil Pressey- PG- https://www.youtube.com/watch?v=Ni4oHvWDmxA

Dallas- C. Villanueva PF- https://www.youtube.com/watch?v=_r8ziWMNnAA

Houston- Josh Smith - C- https://www.youtube.com/watch?v=vYLab0-4zt0

New Orleans- James Ennis- SF- https://www.youtube.com/watch?v=5fvjVaXONpQ

Washington- JJ Hickson- C- https://www.youtube.com/watch?v=PLBllda92qQ


Aşağıdaki linkten de 2016 ve sonraki yıllar için free agent nba oyuncu listesini görebilirsiniz.

2016 NBA Free Agents Tracker | Spotrac
 
Az sakin ?James Mcadoo,Jonas Jerebko falan bunların gelme ihtimali yok Avrupa'ya. Nba'de sağa sola postalanan Shved 3'ten fazla alıyor.VİCTOR CLAVER,Trey Thompkins, Adrien Moaerman,Tornike Shengelia bu 4 isimden biri gelse yanına Davis ile beni yeterince tatmin eder .
 
Jonas Jerebko, James Mcadoo, Teodosic-gelecek bile olsa öyle bi loserı takıma almazdım şahsen- nasıl uçuyoruz anlamıyorum ki. Bi okuyayım dedim de baya uçmuşuz yine, geçen senede herkes Granger vs. isimler yazıyordu. :) Neyse bence en önemli kısım guard kısmı, B.Brown-Pargo tarzı bi isim, yanlarına da bir yardımcı Zisis tarzı. Bu sene guardsız şampiyon olduk ama seneye Eurocup'ta oynamayacağız ve en önemlisi önce şu sezonu bitirelim sonra bütçeyi öğrenelim sonra kadro bir şekilde kurulur. :)
 
Garip bir şekilde az bütçemiz olacağını bilmemize rağmen hep bilindik piyasası olan isimler peşindeyiz. Bir arkadaş güzel demişti Kore ligine bakalım diye. Japon ligi Filipinler ligi de aynı şekilde gözlenmeli.
 
"Galatasaray'da hiçbir başarı cezasız kalmaz" mottosunu benimseyen yönetimden bakalım nasıl bir hamle gelecek!

Ben Amatör branşları komple kapatıp Sabri'nin maaşında iyileştirmeye giderler diye düşünüyorum!

İşin ironik kısmı bir yana; Aaron Jackson - Daniel Hackett ikilisinden biri gelecek, içime doğuyor.

Pivot için hic uzağa gitmeye gerek yok, al sevimli dev Vidmar'ı keyfine bak. İddia ediyorum Avrupa'nın en caydırıcı çember savunması olur.
 

Üst