Hocam ben pek Tyus ve Zisis hakkında öyle çöp muamelesi yapıldığını hatırlamıyorum kaldı ki çoğu kişi Tyus bize geldi diye sevindi(bende)..Zaten Daye ve Tyus yabancı transferi olarak en verimli oyuncularımız..Zisis ise birçok kadroda yazılmıştı ama bizi yanıltan çıkan transfer haberleri "skorer guard" şeklinde olması oldu..
2016/2017 Transfer Dönemi ve Kadro Yapılanması
- Konbuyu başlatan GSbasket.Org
- Başlangıç tarihi
- Okuma süresi: 0:30
Hocam ben pek Tyus ve Zisis hakkında öyle çöp muamelesi yapıldığını hatırlamıyorum kaldı ki çoğu kişi Tyus bize geldi diye sevindi(bende)..Zaten Daye ve Tyus yabancı transferi olarak en verimli oyuncularımız..Zisis ise birçok kadroda yazılmıştı ama bizi yanıltan çıkan transfer haberleri "skorer guard" şeklinde olması oldu..
Ben hatırlıyorum, Tyusın Efeste rezalet olduğundan hiçbir özelliğinin bulunmadığından çokça söz edildi. Zizis kısmına gelecek olursak burada birkaç arkadaş kadrolarına yazınca birkaç tartışma bile çıktı. Hatta Fenerin F4 kadrosu üzerinden ilerledi tartışmalar. Zizisin üst seviye bir oyuncu olmadığı söyleniyordu. Bu kişilerle hocanın bakış açısının hiçbir farkı yok. Hoca da yetenek arıyor her transferinde.
Hımm ben atlamışım o zaman çünkü Tyus hakkında öyle bir yorum hatırlamıyorum..Sadece benimde çok eleştirdiğim konu "hoca hep yakın çevresinden oyunculara gidiyor" oldu. Tyus da bu kapsama giriyor daha başka oyunculara bakılamaz mıydı demiştim..Hocanın pek oyuncu araştırmamasını eleştirmiştim.
Evet hoca yeteneğe bakıyor ama üstteki yazıda dediğim gibi F4 ve "skorer guard" söylemleri bence insanları yanılttı.En baştan deselerdi öncelikli hedef F8 bizim ve kadro yapımızı da savaşan,dengeli bir biçimde kuracağız diye eminim herkesin fikri farklı olurdu..
Russ ve Dentmon gibi bir guard rotasyonunun olacağı bilinseydi Zisis,Markovic gibi oyuncular için söylenen sözler yutulurdu.Herkes nbaden üst düzey guard bekliyordu ve onun için bu isimlere burun kıvırıldı.
Russ kapalı kutuydu, burada da transferi noktasında olumlu ya da olumsuz söylemler yoktu, hocanın açıklamaları referans gösteriliyordu, sonuçta elde patladı ya da öyle gözüküyor. Burada iddialı açıklamalar sıkıntılı.
Dentmon ise son anda Toney hamlesinin gerçekleşmemesi üzerine alındı, eleştiriler olmakla birlikte burada genel hava olumlu diye hatırlıyorum.
Hocanın daha F4 söylemi yokken de burada Wanamaker hemen hepimizin kadrosunda mevcuttu. Yani transfer konusunda beklentiyi artıran F4 söylemi olmadı, hatta çoğumuz top 8'i kafi gören yorumlarda bulundu diye hatırlıyorum. Dahası 9 milyonla top 8 bile başarıdır, bütçemiz 12-13 lere çıkmalı diyenler de vardı.
Referans noktamız Wanamaker olunca Markovic beğenilmiyordu. Burada sen şunu dedin ben bunu dedim muhabbeti değil zaten. Genel havadan bahsediyorum. Markovic, Zizis falan hocanın F4 söylemi öncesi de burun kıvrılan isimlerdi.
Yaptığımız transferlerden Daye ve Pleiss hariç çok övgü alan da olmadı ne yazık ki. Koçu zaten bundan dolayı eleştiriyoruz. Tyus için bile eleştiriler vardı, biraz da Lasme etkisinden dolayı. Genel sorunumuz da onu aldık bunu almadıktan ziyade kadro kimyasındaki soru işaretleriydi. Dolayısıyla övgü alanları da yeterince tanıyabildiğimizi düşünmüyorum. Koç formsuz, rotasyon noktasında sıkıntılar var, ne savunmada ne hücumda bir düzen içinde oynamıyoruz. Bu kadar parametre varken en azından ben ne Russ'u, ne Dentmon'u ne de Diebler'i henüz tanıyamadım.
Yani şu koşullarda değil Markovic, Wanamaker hatta Toney olsa ne kadar yukarı taşırdı bilemiyorum.
Dentmon ise son anda Toney hamlesinin gerçekleşmemesi üzerine alındı, eleştiriler olmakla birlikte burada genel hava olumlu diye hatırlıyorum.
Hocanın daha F4 söylemi yokken de burada Wanamaker hemen hepimizin kadrosunda mevcuttu. Yani transfer konusunda beklentiyi artıran F4 söylemi olmadı, hatta çoğumuz top 8'i kafi gören yorumlarda bulundu diye hatırlıyorum. Dahası 9 milyonla top 8 bile başarıdır, bütçemiz 12-13 lere çıkmalı diyenler de vardı.
Referans noktamız Wanamaker olunca Markovic beğenilmiyordu. Burada sen şunu dedin ben bunu dedim muhabbeti değil zaten. Genel havadan bahsediyorum. Markovic, Zizis falan hocanın F4 söylemi öncesi de burun kıvrılan isimlerdi.
Yaptığımız transferlerden Daye ve Pleiss hariç çok övgü alan da olmadı ne yazık ki. Koçu zaten bundan dolayı eleştiriyoruz. Tyus için bile eleştiriler vardı, biraz da Lasme etkisinden dolayı. Genel sorunumuz da onu aldık bunu almadıktan ziyade kadro kimyasındaki soru işaretleriydi. Dolayısıyla övgü alanları da yeterince tanıyabildiğimizi düşünmüyorum. Koç formsuz, rotasyon noktasında sıkıntılar var, ne savunmada ne hücumda bir düzen içinde oynamıyoruz. Bu kadar parametre varken en azından ben ne Russ'u, ne Dentmon'u ne de Diebler'i henüz tanıyamadım.
Yani şu koşullarda değil Markovic, Wanamaker hatta Toney olsa ne kadar yukarı taşırdı bilemiyorum.
3 oyuncu ile yollar en kısa zamanda ayrılmalı ve 2 yeni atletik ve savunmacı alınmalı
Russ, Diebler ve Schilb gitmesi gerekenler
Russ, Diebler ve Schilb gitmesi gerekenler
Kesinlikle sanırım transfer dönemimizin özeti oldu bu..
+ dentmon kesinlikle gonderilmeli lami cimisi bile yok!
Bence dibe vurmuş vaziyetteyiz. Bundan daha kötü olamayacağımız için Arroyo bu takımı en azından hücum tarafında toparlar. Onun rol aldığı dakikalarda top kaybı sayımız da azalacağından toplamda yiyeceğimiz sayı da azalır. Hücumda da oldukça etkili bir takım izleriz. Tyus ile ikili oyunlarını herkes seyretmek ister diye düşünüyorum. Hatta Pleiss ve Diebler'ın da performansı Arroyo etkisi ile artacaktır.
Arroyo gelecekse bir an önce gelsin.
5 kişiyken 2 kişilik savunma yapıyorken Arroyo da gelince 200 denemesi mi yapalım [emoji1]
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Arkadaşlar benim göremeyip sizin gördüğünüz hücum problemini bi anlatırmısınız acaba ?
Kısa savunamıyoruz farkındamısınız ? Problem hücumda değil savunmada.
Ne kadar meraklıymışsınız savunmada kara delik olan sebebi haklıda olsa sezon ortasında takımı satıp giden Arroyo'ya. Aklım almııyor...
Kısa savunamıyoruz farkındamısınız ? Problem hücumda değil savunmada.
Ne kadar meraklıymışsınız savunmada kara delik olan sebebi haklıda olsa sezon ortasında takımı satıp giden Arroyo'ya. Aklım almııyor...
Hem savunma yapabilen, hem takımın organizasyonunu sağlayabilecek, hem hocanın oyundaki gözü kulağı olabilecek, hem Diebler'la Pleiss'ı uyandırıp güzel setler hazırlayacak bizim paramızın yeteceği bir guard var mı acaba? Varsa hemen getirelim bence
Bora
0
Her maç yenilen takıma hücumda sorunsuz demek de acayip. 100 yiyip 80 atınca sorunsuz mu olunuyor?
Hem savunma yapabilen, hem takımın organizasyonunu sağlayabilecek, hem hocanın oyundaki gözü kulağı olabilecek, hem Diebler'la Pleiss'ı uyandırıp güzel setler hazırlayacak bizim paramızın yeteceği bir guard var mı acaba? Varsa hemen getirelim bence
Transfer konusunda ben tarafsızım ama gördüğüm şu , öncelikli problemimiz savunma ve biz 0 savunması olan Arroyo'yu alırsak harakiri yaparız. Neticede bu takım Cska Real gibi takımlara 85 ort sayı atabiliyor öyle ya da böyle.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Takım maç başına Guard olmadan 85 sayı atıyor. Arroyo gelince 120 mi atıcağımızı sanıyorsunuz ? 100 yiyorsak 110 yeriz merak etmeyin.
Real deplasmanında En skorer oyuncun olmadan 81 sayı atmışsın. Bugüne kadar ne zaman yaptın bu skoru ?
Tempoyu rakibin belirlediği, istediği zaman vites arttırıp istediği zamanlarda oyunu rölantiye aldığı maçlarda kaç attığımızın çok da önemi yok.
Arroyo gelirse en azından maç kazanırız. Yenildik ama şu kadar sayı attık gibi züğürt tesellilerinden bir nebze de olsa kurtuluruz.
Savunma yapmadığımız konusunda herkes hemfikir zaten. Ama hoca belli ki Russ Smith'i göndermek istiyor bir yandan da. Onun yerine adam almak istiyor, ama bütçeyi kullandığı için de eli kolu bağlı.
Sorun bence CSKA'ya,Madrid'e 85 sayılar atmak değil. Maçlar da organize olabilmek ve maçın sonunu doğru oynayabilmekte. Kızılyıldız maçını sonunu iyi oynayamadık, Madrid maçında Sinan,Dentmon ve Micov el üstü üçlükler kullandı. Maccabi maçının sonunu da iyi oynayamadan kaybettik. Belki Russ'ın yerine Arroyo tarzı bir guard olsa oyunu tutup daha faydalı olabilirdi. Dİebler kendi şutunu yaratabilen birisi değil, Pleiss 'de içerde post up için bir guarda ihtiyaç duyuyor genelde. O bakımdan da faydalı olabilir. Yoksa savunma ana sorunumuz haklısın. O da zamanla olabilir, bir de oyuncu yapısıyla, Schilb,Daye, Diebler gibi oyuncularla savunma yapmak güç.
Bence konuyu başka yerlere çekmeye lüzum yok. Attığımız sayı hakkında züğürt tesellisi yapıldığını düşünmüyorum çünkü. Anlatmak istediğim nokta hücumda yeterince potansiyelimiz olduğu en büyük önceliğimizin savunmayı toparlayacak bir transfer olması gerektiği yönünde. Örnek veriyorum markovic tarzı bir oyuncu. Hem birazda olsa takımı oynatabilecek hemde skorer savunabilecek tarzda bir oyuncu. Arroyo gelirse hücumumuz çok başka yerlere gitmezmi tabiki gider. Ama 85 atıyoken 90 atarız organize atarız. Yediğimiz sayıda 95 lerden minimum 100 lere çıkar. Ama markovic tarzı bir oyuncu gelirse 85 sayı atarız yine yediğimiz sayıda bu seviyeye iner. Bu benim şahsi fikrimdir sizinde fikrinize saygı duyarım. Zaten forumlar bu tarz fikir alışverişleri için varlar. Kendi görüşümüzü savunurken karşımızdaki görüşlerede saygı duymalıyız. Yoksa burası forum değil ağlama duvarı olur.