Forumda içerik sıkıntısı her geçen gün artarken, ortaya dolu şeyler sunan Cem abiye teşekkür ederiz.
Yazılan oyunculara kısa kısa bakarsak;
Öncelikle normal sezonu harika geçirip, Brose'nin de önünde ligi bitiren Ulm'un oyuncuları fazlaca yazılıp çiziliyor. Playoffları, normal sezonun aksine sıkıntılı geçiriyor Ulm. Leibenath, her parçadan çok iyi katkılar alarak kendince bir sistem oluşturdu Ulm'de. Bu tip takımlardan oyuncu almak her zaman riskler içerir. Oyuncular, kompakt yapının içinde buldukları yeri başka yerlerde bulamayabilirler. Benzeri durum koç için de geçerli olabiliyor. Başka bir yapıda, başka oyuncu grubu ile farklı bir ligde Leibenath aynı oranda başarılı olur mu, bence zor. Ulm'den sonraki durağında göreceğiz bu durumu. Raymar Morgan, Augustine Rubit ve Chris Babb, Ulm'un öne çıkan oyuncuları. Rubit, sistemin işleyişi ve Morgan'ın bazı defolarını saklayabilmesi adına çok önemli bir parça. Fakat kabaca 3 kısa + 3 uzun yabancı hakkımızın olduğu bir yerdei 4 numarayı bütün bir yıl boyunca 3 sayı tehditi olmayan Rubit'e vermek sıkıntı çıkarır. Üst seviye için ideal bir back up 4 olan Rubit'i, yabancı sınırı dolayısıyla çok makul karşılamıyorum. Raymar Morgan şüphesiz bu yılın parlayan yıldızı fakat BSL uzunlarına karşı muhtemel performansı bence sıkıntılı olabilir. Qvale ve Cooley gibi uzunların arkasında duramadı bu yıl Morgan. Burada Stimac, Davon Jefferson, Ekpe Udoh, Dunston, Vidmar gibi uzunlarla boğuşması hiç kolay değil. 4 numara olarak değerlendirdiğinizde ise şut istikrarı açısından sıkıntı çıkarabilir ve rahat ettiği pozisyon, zaman zaman kaysa da 4 değil. Undersized pivotların oyuna enerji katmalarını, ayak çabukluklarıyla, oluşabilecek birçok defekti arkada kapatmasını beklersiniz. Ama Morgan öyle değil. Hücumda orta mesafesi ve devrilme hızıyla fark yaratsa da, komple olarak baktığımızda üst seviye için soru işaretleri dolu. Ayrıca her zaman yanına bir Rubit bulamayabilirsiniz. Bu yılki performansında Ulm'ün sisteminin büyük payı olduğunu ve ACB, BSL liglerine olası transferlerinde beklenildiği ölçüde katkı alınamayacağını, Almanya'dan bir uzun konuşulacaksa bunun Jack Cooley olması gerektiğini düşünüyorum. Chris Babb'a gelirsek, herşeyden evvel müthiş bileği var. Skorer 2 pozisyonu için ideal isimlerden biri olabilir fakat Engin Ağzıdeli'nin de bir önceki sayfada bahsettiği gibi, topla yaratıcılığı düşük bir oyuncu Babb. Kendisini muhakkak bu noktada geliştirmeli üst seviyelere çıkmak için. Yani "PG-Babb-tutkal 3" gibi bir yapı planlıyorsanız, bu yapının sezon içinde tıkanması çok olası. 3 numaraya topu yönlendirebilen bir oyuncu ile PG-Babb kombinlerseniz bu yapı biraz daha kotarılabilir durumda olur. Fakat burada da guardın kim olacağı büyük önem arz ediyor. Şöyle ki, takımın birincil skor opsiyonu Babb olabilir fakat maç sonlarında takımın en yetkin kişisi kim olacak? PG mi Babb mı? Eğer cevap Babb olacaksa, Babb Eurocup aldırır mı gibi kaba hatlarıyla bir soru sorulur ve bunun cevabı henüz soru işareti. Bu yılın şampiyonunda Jamar Smith vardı, takımın birebircisi ve maç sonlarını oynayan birincil şahsıydı. Ondan önceki yıl ise Errick McCollum'du ipi göğüsleyen ekipteki bu parça. Chris Babb bu seviyeye gelir mi, burası kritik mevzu.
DeAndre Kane kadrolarda sık yer alıyor ama kendisi 1 numara değil. Daha 1.5-2 numara. Artısı ve eksisi çok net olan bir isim Kane. Şut istikrarı en büyük problemi ve bazen çıldırtabiliyor. Fakat atletik özellikleri ve gücü ile sahaya kattığı artıları da mevcut. Detay için:
DeAndre Kane – GSbasket.Org - Engin Ağzıdeli
Josh Adams'ı bazı özellikleriyle Mike James'e benzettiğim için Avtador'da takip ettim. Geçirdiği talihsiz trafik kazası sonrası toparlandı fakat bizim seviyemiz için erken. Atletik, skorer PG olarak nitelendirebiliriz fakat saha görüşü ve oynadığı pnr'llerin verimi şu aşamada yetersiz. Tarz olarak sevdiğim fakat bu yıl için yetersiz bulduğum bir oyuncu.