2018-2019 Transferler ve Kadro Yapılanması

Bizim daha yönetim belli değilki transfer veya birleşme konuşalım ama sözde devamlılık esas hani nerde devamlılık daha sözleşmesi biten oyuncular ile görüşmediler bile
 
"Maçlarımızı Kıbrıs'ta oynama hayalimiz vardı, olmayacağını görünce faaliyetlerimizi sonlandırma kararı aldık" falan denmiş. Çok inandırıcı gelmedi bana. Ydü takımı bölgesel ligdeyken maçlarını Kıbrıs'ta oynuyordu. 2014-2015 sezonunda Bgd ve Ydü beraber lige çıktılar. Hatta hafızam yanıltmıyorsa Bgd ligi birinci sırada bitirerek, Ydü de playoff sonrası hak kazandılar.

2015 yazında Ydü sezon açılışı yaptıktan sonra ismi bize göre Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, gerçekte Kıbrıs Cumhuriyeti olan ülke Fiba'ya başvuruda bulundu. Daha doğrusu Fiba Türkiye ligi takımlarının başvurularını incelerken(ki bu rutin evrak işleridir aslında her sezon başı) Ydü takımının merkez olarak Lefkoşa-Kıbrıs adresini bildirdiğini gördü. Haliyle kağıt üzerinde oranın yetkili federasyonu olan Kıbrıs Cumhuriyeti Federasyonu'na sordu, sizin bu takımın başka bir federasyonun liginde oynamasına izniniz var mıdır diye. Kıbrıs Cumhuriyeti Federasyonu da iznimiz yok dedi, biraz da tetikte bekleyen meşhur Rum-Yunan lobisi işi tetikleyince Fiba Federasyona net bir ultimatom çekti bu takım lige alınırsa Tbf'nin tüm katılım lisanslarını askıya alma yönünde. Hatta yakınen takip edip hafızası da güçlü olanlar o sezon fikstür çekiminde Ydü ismi yerine "14. takım" gibilerinden şablon bir isim yer aldığını da hatırlar. Devam eden süreçte Ydü takımı merkezini Ankara yaptı ve maçlarını Ankara Spor Salonu'nda oynayacağını açıklayarak geçici bir çözüm buldu işe.

Son 2 sezondaki hikaye daha bilindik ama Kıbrıs'ta oynama konusu o olaydan sonra net bir şekilde kapanmıştı. Yani şimdi çıkıp Kıbrıs'ta oynama hayalimiz vardı ama olmadığını görünce vazgeçtik demek pek inandırıcı olmuyor. Zaten sürdürülebilirlikten uzak, tamamen keyfe ve ego tatminine dayalı bir formüldü. Işık Eyigüngör ve tayfasıyla Ydü'nün kurucusu Günsel ailesi arasında neler yaşandı bilemeyiz. İrfan Günsel "misyonunu tamamladığına inandığımız için" gibi bir ifade kullandı açıklamasında. Rakipten oyuncu ayartma, piyasadaki fiyatları balon gibi uçurma ve benzeri etik dışı hadiseler haricinde şaka maka yapabileceği herşeyi yaptı. Geçtiğimiz sene dalga geçer gibi katıldıkları tüm kupaları aldılar, geçen seneden bu seneye sarkan kupaları da aldılar. Bu sezon Euroleague'de işler istedikleri gibi gitmese de final four'a kadar güle oynaya geldiler... Ligde de finale kadar rahat geldiler.

Seneye devam etseydi yapabilecekleri sınırlıydı. Yeşillenebilecekleri birkaç yerli oyuncuyu daha fahiş fiyata alırlardı, belki 1 ya da 2 sansasyonel yabancı transferi olurdu. Tribündeki taraftarına(!) kadar herşeye masraf edip sıfır gelirle sezonu kapatırdı. Zaten altyapı kurup sporcu yetiştirme hamlesine falan girişecek kadar uzun vadeli olmayacağını herkes biliyordu, kendileri dahil. Bu kadar erken olacağı tahmin edilmiyordu kimse. Ligin dengelerini hiç düzelmeyecek hale gelecek kadar bozmadan vazgeçmeleri ligin selameti ve devamlılığı açısından çok iyi oldu. Zaten ekonomik olarak çılgın attığımız şu günlerde bir de Ydü gibi bir takımın varlığı ligi daha da zorlayacaktı. Belki de ligde oynayabilecek takım sayısı azalacak hatta lige ara verilmesi falan gündeme gelecekti.

Ha kur bu şekilde devam ettiği, adı konmasa da bir ekonomik krizin yaşandığı bu ortamda yine zorlanan takımlar olacaktır ama...

Ydü için bence basketbol defteri kapanmıştır tamamen, herhangi bir takıma sponsorluk gibi bir durum gündeme dahi gelmez.

Federasyonun bu saate kadar sessiz kalması ise ayrı bir konu. Ligini domine eden takımlardan biri zınk diye faaliyetlerini durdurma kararı alıyor ve üzerinden neredeyse 7-8 saat geçmesine rağmen bir açıklama yok. Ne olacak, ne bitecek, oyuncuların durumu ne olacak, Ydü yerine alt ligden bir takım mı alınacak yoksa Çukurova örneğindeki gibi katılım hakkını mı devredecekler? Bunlar hep cevap bekleyen sorular ve Ydü "bay bay" dediğine göre federasyonun cevaplaması gereken sorular...
 
"Maçlarımızı Kıbrıs'ta oynama hayalimiz vardı, olmayacağını görünce faaliyetlerimizi sonlandırma kararı aldık" falan denmiş. Çok inandırıcı gelmedi bana. Ydü takımı bölgesel ligdeyken maçlarını Kıbrıs'ta oynuyordu. 2014-2015 sezonunda Bgd ve Ydü beraber lige çıktılar. Hatta hafızam yanıltmıyorsa Bgd ligi birinci sırada bitirerek, Ydü de playoff sonrası hak kazandılar.

2015 yazında Ydü sezon açılışı yaptıktan sonra ismi bize göre Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, gerçekte Kıbrıs Cumhuriyeti olan ülke Fiba'ya başvuruda bulundu. Daha doğrusu Fiba Türkiye ligi takımlarının başvurularını incelerken(ki bu rutin evrak işleridir aslında her sezon başı) Ydü takımının merkez olarak Lefkoşa-Kıbrıs adresini bildirdiğini gördü. Haliyle kağıt üzerinde oranın yetkili federasyonu olan Kıbrıs Cumhuriyeti Federasyonu'na sordu, sizin bu takımın başka bir federasyonun liginde oynamasına izniniz var mıdır diye. Kıbrıs Cumhuriyeti Federasyonu da iznimiz yok dedi, biraz da tetikte bekleyen meşhur Rum-Yunan lobisi işi tetikleyince Fiba Federasyona net bir ultimatom çekti bu takım lige alınırsa Tbf'nin tüm katılım lisanslarını askıya alma yönünde. Hatta yakınen takip edip hafızası da güçlü olanlar o sezon fikstür çekiminde Ydü ismi yerine "14. takım" gibilerinden şablon bir isim yer aldığını da hatırlar. Devam eden süreçte Ydü takımı merkezini Ankara yaptı ve maçlarını Ankara Spor Salonu'nda oynayacağını açıklayarak geçici bir çözüm buldu işe.

Son 2 sezondaki hikaye daha bilindik ama Kıbrıs'ta oynama konusu o olaydan sonra net bir şekilde kapanmıştı. Yani şimdi çıkıp Kıbrıs'ta oynama hayalimiz vardı ama olmadığını görünce vazgeçtik demek pek inandırıcı olmuyor. Zaten sürdürülebilirlikten uzak, tamamen keyfe ve ego tatminine dayalı bir formüldü. Işık Eyigüngör ve tayfasıyla Ydü'nün kurucusu Günsel ailesi arasında neler yaşandı bilemeyiz. İrfan Günsel "misyonunu tamamladığına inandığımız için" gibi bir ifade kullandı açıklamasında. Rakipten oyuncu ayartma, piyasadaki fiyatları balon gibi uçurma ve benzeri etik dışı hadiseler haricinde şaka maka yapabileceği herşeyi yaptı. Geçtiğimiz sene dalga geçer gibi katıldıkları tüm kupaları aldılar, geçen seneden bu seneye sarkan kupaları da aldılar. Bu sezon Euroleague'de işler istedikleri gibi gitmese de final four'a kadar güle oynaya geldiler... Ligde de finale kadar rahat geldiler.

Seneye devam etseydi yapabilecekleri sınırlıydı. Yeşillenebilecekleri birkaç yerli oyuncuyu daha fahiş fiyata alırlardı, belki 1 ya da 2 sansasyonel yabancı transferi olurdu. Tribündeki taraftarına(!) kadar herşeye masraf edip sıfır gelirle sezonu kapatırdı. Zaten altyapı kurup sporcu yetiştirme hamlesine falan girişecek kadar uzun vadeli olmayacağını herkes biliyordu, kendileri dahil. Bu kadar erken olacağı tahmin edilmiyordu kimse. Ligin dengelerini hiç düzelmeyecek hale gelecek kadar bozmadan vazgeçmeleri ligin selameti ve devamlılığı açısından çok iyi oldu. Zaten ekonomik olarak çılgın attığımız şu günlerde bir de Ydü gibi bir takımın varlığı ligi daha da zorlayacaktı. Belki de ligde oynayabilecek takım sayısı azalacak hatta lige ara verilmesi falan gündeme gelecekti.

Ha kur bu şekilde devam ettiği, adı konmasa da bir ekonomik krizin yaşandığı bu ortamda yine zorlanan takımlar olacaktır ama...

Ydü için bence basketbol defteri kapanmıştır tamamen, herhangi bir takıma sponsorluk gibi bir durum gündeme dahi gelmez.

Federasyonun bu saate kadar sessiz kalması ise ayrı bir konu. Ligini domine eden takımlardan biri zınk diye faaliyetlerini durdurma kararı alıyor ve üzerinden neredeyse 7-8 saat geçmesine rağmen bir açıklama yok. Ne olacak, ne bitecek, oyuncuların durumu ne olacak, Ydü yerine alt ligden bir takım mı alınacak yoksa Çukurova örneğindeki gibi katılım hakkını mı devredecekler? Bunlar hep cevap bekleyen sorular ve Ydü "bay bay" dediğine göre federasyonun cevaplaması gereken sorular...

Ben ekonomik krizden dolayı çekildiklerini düşünüyorum yoksa Kıbrıs'ta oynayamamaları bahane gibi geldi. Zaten taraftarları yok. Derbi maçlarında parayla taraftar tutuyorlardı. Zaten köklü bir tarihi, başarıları, taraftarı olmadığı için oyuncuları ederinin çok üstünde bir rakamla transfer ediyorlardı. Baktılar ne kadar para verseler de Euroleague'yi alamayacaklar UMMC-Kursk gibi takımlar olunca çareyi kapatmakla buldular.

Tarihin en antipatik kulüplerinden biri olmayı da başardılar bu kısa sürede. Kendilerini bu yönden tebrik ediyorum. Bir daha görüşmemek üzere.
 
Artık seçim bittiğine göre "ellerinizle havaya kaldırdığınız ilk avrupa kupasını" size bahşeden kadın basketbol takımına yatırım yapmaya niyet edersiniz, umarım.
 
Yeni yönetim kurulu bir an önce belirlesin görev dağılımını.
Basketbol yöneticilerimız belli olduktan sonra hemen transfer girişimlerine başlamalıyız.
YDÜ'den Olcay, Bahar, Cansu ve Qyl'den bir kaçını kadromuza katabiliriz inşAllah.
Quigley bu sene de bizle kalır umarım.
2 kıta dışı tercihini bu sefer erkenden yapmalıyız.
Moriah 1 sene basketbol oynamadı.
Onun yerine Kayla çok güzel olurdu takımımızda.

Işıl,Olcay,Ayşegül
Epoupa,Quigley
Kayla,Cansu
İgoupova, Bahar
Qyl,Kıta dışı yabancı

Gibi bir kadro kurulması belki çok zor ama bizi eski günlerimize kavuşturacaktır.
 
Ömer Yalçınkaya altyapıdan gelen genç oyuncular ve koç olarak da Efe Güven ile devam edilmesi yönünde baskı yapıyor yönetime maselef. Ligin ve takımların durumundan bihaber, akıllara sığmayacak bir istek. Yönetim kanadı bu ısrara boyun eğerse ciddi sorunlarımız olur.

Saygılar.
 
Benim kadro onerim soyle

Isil-olcay
Jeferson-irem
Mcbride-cansu-meltem
Little-bahar
Stokes-holingsvort(ikiside turk)-Inci

Gidisata ve ihtiyaca gore 4.ve 5. yabanci alinir sezon ortasinda.
 
Marina maljkovic gigi duba epoupa Quigley tutmak istiyor takımda ydu den 1 yabancı oyuncu birkaç yerli bize önerildi bakalım ne olacak merakla bekliyoruz.
 
Duba nedir şaka mısın hoca ya. İnşallah yalan bilgidir.
Epupa petronite ve dublevici tutmak istedigi dogru bildi. Quikliyi tutmak istedigini ilk defa duydum dogrumu bilmiyorum. Benim bildigim jefersonun sozlesmesi vardı onla devam edilcekti. Yerlilerdede sadece isili tutmak istiyo. Tugba istedigi isimler alinamazsa kalabilcek alternatifler arasinda. Gizem yduye donecekti ama son gelisme uzerine onun durumunu bilmiyorum.

Herseyden once asmamiz gereken yonetimsel ve idari sorunlar var. Ilk is kucuk olsun benim olsunculara izin verilmemeli subede.
 
Ömer Yalçınkaya denen vizyonsuz alt yapıdan genç oyuncularımız çıkartmak ve para harcamak istemiyoruz diyor, buradaki arkadaşlar Quanitra, McBride falan yazıyor. Sadece ikisi 1M$ aldı bu sezon. Ortası yok mu bunun?
 
Bu kadronun yaklaşık değeri 2 milyon dolar bizim 1 milyon dolarımız bile yok. Ayrıca Stokes Türk oldu ve Fener ile anlaştı bile.

Saygılar.
Dikkatiniz icin tebrikler. Ben 3 milyon diye hesaplamistim bu kadroyu. 2 yine iyimser olmus. Butcenin 1 milyon bile olmayacagini aylar once yazmistim zaten. Hatayla izmalayan gacic cukurovada devam eden yakupova bize gelmesi mumkun olmayan kuantra olcay gibi asiri pahali yerli oyuncular fenerin daha ydu kapanmadan bile cok ciddi ilgilendigi bahar devsirilip fenere giden stokes gibi isimler habire yazildi burda. Hepsini bi araya koyup kadro halinde yazinca cok sukurki o oyunculari alamiycagimizi anlayanlar cikti.
 

Üst