2020-2021 Euroleague

Ben işimi yaptığımda patronum beni övmez ama kötü yaparsam eleştirir. Böyle bakarsak standartlarımızın altında iki takıma karşı iyi şeyler yapmak övülmeyi gerektirmez. Ne zaman kendimizden üstte bir takıma bir şeyler yaparsak o zaman överim. Benim bakışım bu biraz.

Yani öncelikle şunu söyleyeyim, benim amirler bilakis işimi iyi yaptığımda beni övüyor, ortalama icraatlarımda da herhangi bir eleştiri almadım.

Senin bu yaklaşımına göre Terim ligde 50 kere de şampiyon yapsa övgüyü hakketmiyor çünkü nasılsa Türkiye standartlarının üstündeki bütçesi dahilinde yapılması gerekeni yapıyor. Ama madalyonun diğer tarafındaysa yapılması gerekeni Terim kadar yapabilen başka birisi yok.(10'da 8 şampiyonluk)

Bu bile başlı başına bir övgü sebebi değil midir?
 
İsmail ile İhsan konuşuyor ama alakasız konuşuyorlar. Sürekli; konsantrasyon, Fb Ataşehir atmosferi, taraftar, oyuncular haddini bilecek vs... Biri de demiyor ki ya arkadaş 3.kalite adamlarla anca bu kadar basketbol oynanır. Yok hadmiş hudutmuş, oyuncular nerede olduklarını bileceklermiş... Nerede bu oyuncular, GSW, Lakers’ta falan mı ? Avrupa’nın en iyi antrenörüne senelerce 30’ar milyonlar döküp sadece 1 kupa alabilmiş, basketbol kültürü bile olmayan, taraftarı basketbolu son 3-4 senede keşfetmiş vasat bir proje takımı. Para bitti Obra gitti rüya bitti, işte bu kadar basit denklem.
Oyuncu kalitesinin ötesinde bir durum bence bu. Ben koça bağlıyorum, zira hangi oyuncuyu alıp başka takıma koysan bizdekinden çok çok daha iyi katkı verir.
Basketbol kültürü konusuna ise hiç katılmıyorum, Fenerbahçe ve Galatasaray belki 30 40 sene önce de lokomotif konumundaydılar. Sonra müessese takımları geldi, vergi indirimi vs ile bir avantaj elde ettiler, bizler de futbolun peşine takılıp meydanı onlara bıraktık. Bugün Efesin ne taraftarı var ? Olsa fial maçına neden Galatasaraylıları çağırsınlar. Siz-biz hiç öyle bir şey yaptık mı ? Biz beraber tepede olsak Efesin kaç seyrcisi olur ? Hangimiz bedava otobüslerle gidip maç izlemedik Abdi İpekçi de ? Hemde porno sinemalar gibi ark arkaya iki maç birden.. Efes-Ülker maçları... Türkiyede, basket kültürü ne kadar olabilecekse bizde (Fenerbahçe ve Galatasaray) o kadar var ve benim gözümde ikisinde de aynıdır, her konuda olduğu gibi, bir Türkiye gerçeği olarak... İnsanlar maddi imkanları ve zamanları elverdiği kadar ilgileniyorlar.
 
Fenerbahçe gelecek sezon trinchieri ile anlaşırsa o bütçe ile yine bir şeyler yapabilir. koko ile devam ederlerse obra öncesindeki vasıflarına geri dönerler. eurolegue'de başarının anahtarı koç bence.
 
Oyuncu kalitesinin ötesinde bir durum bence bu. Ben koça bağlıyorum, zira hangi oyuncuyu alıp başka takıma koysan bizdekinden çok çok daha iyi katkı verir.
Basketbol kültürü konusuna ise hiç katılmıyorum, Fenerbahçe ve Galatasaray belki 30 40 sene önce de lokomotif konumundaydılar. Sonra müessese takımları geldi, vergi indirimi vs ile bir avantaj elde ettiler, bizler de futbolun peşine takılıp meydanı onlara bıraktık. Bugün Efesin ne taraftarı var ? Olsa fial maçına neden Galatasaraylıları çağırsınlar. Siz-biz hiç öyle bir şey yaptık mı ? Biz beraber tepede olsak Efesin kaç seyrcisi olur ? Hangimiz bedava otobüslerle gidip maç izlemedik Abdi İpekçi de ? Hemde porno sinemalar gibi ark arkaya iki maç birden.. Efes-Ülker maçları... Türkiyede, basket kültürü ne kadar olabilecekse bizde (Fenerbahçe ve Galatasaray) o kadar var ve benim gözümde ikisinde de aynıdır, her konuda olduğu gibi, bir Türkiye gerçeği olarak... İnsanlar maddi imkanları ve zamanları elverdiği kadar ilgileniyorlar.
Basketbol kültürünü taraftar sayısı ile karşılaştıracak olursanız o zaman L.Rytas takımının salondaki ortalaması Fenerbahçe den fazladır ve çok daha iyi basketbol kültürü vardır. Basketbol kültürünün oluşmasında kulübün politikaları ve taraftarın desteği bir kriterdir fakat tek şart değildir. Kaldı ki taraftar sayısi olarak kulüp takımlarıyla Efes Pilsen i karşılaştırmak özellikle Türkiye gibi bir ülkede elma ile armut u karşılaştırmaktır. Ben Efes in resmi olarak Galatasaray taraftarını çağırdığını gormedim duymadim varsa böyle bir bilgi link paylaşın gorelim. Ergin Hoca nın insiyatif kullanarak ve "kendisine" destek olunmasını isteyerek yaptığı ve kulüp ile hiç bir resmi bağlayıcılığı olmayan bir paylaşımdir. Kulüp takımlarında basketbol kültürü maalesef Efes kulübünden daha az ve daha de organizedir. Basketbol kültürü ile kulüp fanligini karıştırmayalım. O zaman adama sorarlar organizasyon olarak kaç alt yapi takımın var. Bu alt yapılardan üst liglere kaç oyuncu yetiştirdin? Milli takımlara 7-8 senede bir kaç oyuncu verdin? Bunyende kaç lisanslı basketbolcu var? Profesyonel olarak kaç tane koç ve yardımcı koç calistiriyorsun? Bunun için düzenli olarak ne kadar bütçeler ayırabiliyorsun? Kabul edelim ki kulüp fanligi ülkede basketbolun gelişmesi için medya ve diğer araçlar için önemli faktör. İşin sonucunda buradan elde edilecek tüm araçlar için bir gelir söz konusu. Ama Efes in taraftarı yok o halde basketbol kukturu de ne ki yaaa şeklindeki paylaşımlarda çok gerçekçi değil. Kaldı ki Efes in geçen sezon taraftar ortalaması 13000 civarında Euroleague 3. iken Fenerbahçe nın 10000 civarında 9. sırada yer alıyordu. Üstelik Obradovic li kadrosuyla.
 
Basketbol kültürünü taraftar sayısı ile karşılaştıracak olursanız o zaman L.Rytas takımının salondaki ortalaması Fenerbahçe den fazladır ve çok daha iyi basketbol kültürü vardır. Basketbol kültürünün oluşmasında kulübün politikaları ve taraftarın desteği bir kriterdir fakat tek şart değildir. Kaldı ki taraftar sayısi olarak kulüp takımlarıyla Efes Pilsen i karşılaştırmak özellikle Türkiye gibi bir ülkede elma ile armut u karşılaştırmaktır. Ben Efes in resmi olarak Galatasaray taraftarını çağırdığını gormedim duymadim varsa böyle bir bilgi link paylaşın gorelim. Ergin Hoca nın insiyatif kullanarak ve "kendisine" destek olunmasını isteyerek yaptığı ve kulüp ile hiç bir resmi bağlayıcılığı olmayan bir paylaşımdir. Kulüp takımlarında basketbol kültürü maalesef Efes kulübünden daha az ve daha de organizedir. Basketbol kültürü ile kulüp fanligini karıştırmayalım. O zaman adama sorarlar organizasyon olarak kaç alt yapi takımın var. Bu alt yapılardan üst liglere kaç oyuncu yetiştirdin? Milli takımlara 7-8 senede bir kaç oyuncu verdin? Bunyende kaç lisanslı basketbolcu var? Profesyonel olarak kaç tane koç ve yardımcı koç calistiriyorsun? Bunun için düzenli olarak ne kadar bütçeler ayırabiliyorsun? Kabul edelim ki kulüp fanligi ülkede basketbolun gelişmesi için medya ve diğer araçlar için önemli faktör. İşin sonucunda buradan elde edilecek tüm araçlar için bir gelir söz konusu. Ama Efes in taraftarı yok o halde basketbol kukturu de ne ki yaaa şeklindeki paylaşımlarda çok gerçekçi değil. Kaldı ki Efes in geçen sezon taraftar ortalaması 13000 civarında Euroleague 3. iken Fenerbahçe nın 10000 civarında 9. sırada yer alıyordu. Üstelik Obradovic li kadrosuyla.

Litvanya takımlarının tabiki bizden daha fazla basketbol kültürü var, bunu tartışmaya bile gerek yok.

Ben hiç "Efesin basket kültürü yok" demedim yalnız. Sonuçta 93-94-95 yıllarında gittiğim maçları var.. Esas mesajım, FB ve GS de birbirinin aynı olduğuydu. Muhammed in eleştirisi daha çok "basketbol bilmeyen, basket topunu bomba sanan" taraftar üzerine olduğu için o konuya gönderme yapmıştım.

Kulüp takımlarındaki basketbol kültürünün az olduğuna da katılmıyorum aslında. İş gene paraya bakıyor. Bu gün Efesin son 5 seneki bütçesini Galatasaray ayırabilmiş olsaydı Efesten çok farklı olur mı olurdu sence ? Amiral gemisi futbol olduğu için azınlıkta kalıyor olabilir camia içinde ama bu Efesten geri oldukları anlamına gelmez. Basket kültürü olmasa kadın basketbolda elde edilen başarılar da olmazdı. FB ve GS nin kadın basket takımları son 10-15 yılın avrupa kadın basketbolunun zirvesindeki takımların arasındaysa kültür yok diyemeyiz. Yok ya da az diye düşünmemizin sebebi, futbol taraftarının basketbolu da domine ediyor olması.. Çok iyi hatırlıyorum, Spaija nın olduğu sene Sinan Erdemdeki basket maçına gitmiştim, geriden gelip yakalamışız, fark 3-4 sayıya inmiş, Barca topu oyuna sokacak 2-3 saniye var, taraftar alakasız şarkılar söylüyordu.. Salondaki basket taraftarları tepki göstermişlerdi.

Efesin seyirci ortalaması da taraftardan farklı. Salona yakın olan alıyor kombineyi. Ben olsam ben de alırdım. Fiyatı uygun, Avrupa'nın iyi takımlarını seyretme imkanın var, iki haftada bir yaptığın güzel bir aktivite. Daçka kombinesi olan arkadaşlarım var mesela.

Resmi bir açıklama illa basın sözcüsünün yapacağı bir açıklama demek değildir. Ergin Atamanın ağzından çıkan bir söz bene göz ardı edilebilecek bir şey değil.

Altyapı sorunun kulüpler kadar ülke kültürüyle de alakalı. Durum sadece basketboldan da ibaret değil.
Fenerbahçenin de oyuncu yetiştirmediğini söyleyemeyiz. Doğuş, Engin Atsür gibi oyuncular hep Fenerbahçe altyapısından çıktılar, gene Enes Kanter, Ömer Aşık, Ömer Faruk Yurtseven, Semih Erden gibi isimler de öyle. Ligde oynayan Can Maxim, Berk Uğurlu, Metecan Birsen, Egehan, Serhat Çetin gibi ligde oynayan isimler de. Ama kulüplerin girdiği maddi batak ile altyapının erimesi konusunda katılıyorum.

neyse, umarım dediğim anlaşılmıştır :)
 
Benim yazacaklarımı Ümit bey yazmış zaten, aynılarını yazmama gerek yok.
“Basketbol topunu bomba sanma” konusu da şu abi; Obradovic gelene kadar basketbol kültürü ve bilgisi çok sınırlı olan taraftarın, Obra ile birlikte basketbola ilgi göstermesi, maçları seyretmeye başlaması. Bunu hepimiz biliyoruz zaten. Obradovic çok ciddi bir ilgi çekme ve taraftar kazandırma durumu yaşattı FB taraftarına basketbol için. Ki ben yine de bu kültürün oluştuğunu düşünmüyorum, en azından işin “bilgi” kısmında. Zira birçok oyuncuyu yerin dibine sokup diğer maç o oyuncuyu kral etmeler vardı. Hatta son sezon Obradovic’e bile çöp denmeye başladı ciddi kitlelerce.
Kadro olayına gelirsek, evet dediğin gibi; diğer takımlarda bu oyuncular nispeten daha iyi katkı verebilir ama oyuncu tercihleri cidden fiyasko. Eddie, Pierre, Lorenzo, Hamilton, Ulanovas her takımda aşağı yukarı benzer sınırlarda kalır. Çok yetersiz ve saçma tercihler olmuş.
 
Seni de Antu'ya alalım, orada nispeten anlaşacağın daha fazla insan bulursun bu foruma göre, özellikle de Ergin Atman'la ilgili konularda
Antu beni ilgilendirmiyor. Forumda bir kaç kişinin sürdürdüğü Ergin Ataman goygoyundan sıkıldığım için tepki gösteriyorum. Yeni Zelanda'da , Paraguay'da ya da başka bir yerde koçluk yapsa onunla ilgilenmezdim bile.

Ayrıca Fatih Terim'i hiç haksızca ya da körlemesine eleştirdiğimi hatırlamıyorum. Geçen sezon ilk yarıda ve Covid arasından sonra gelen 8 haftada çok fazla hata yaptı. Arada Covid hastalığını kaptı ve ölümden döndü. Bu sezon ortalama bir performansla gidiyor. Keşke hastalandıktan sonra ya da sezon bitince emekli olduğunu açıklasaydı. Hem kendisini hem de bizi rahatlatırdı. Son 5 aydaki hali çok yılgın ve bitkin gözüküyor. 67 Yaşında daha fazla zorlamamalı kendisini.
 
Antu beni ilgilendirmiyor. Forumda bir kaç kişinin sürdürdüğü Ergin Ataman goygoyundan sıkıldığım için tepki gösteriyorum. Yeni Zelanda'da , Paraguay'da ya da başka bir yerde koçluk yapsa onunla ilgilenmezdim bile.

Ayrıca Fatih Terim'i hiç haksızca ya da körlemesine eleştirdiğimi hatırlamıyorum. Geçen sezon ilk yarıda ve Covid arasından sonra gelen 8 haftada çok fazla hata yaptı. Arada Covid hastalığını kaptı ve ölümden döndü. Bu sezon ortalama bir performansla gidiyor. Keşke hastalandıktan sonra ya da sezon bitince emekli olduğunu açıklasaydı. Hem kendisini hem de bizi rahatlatırdı. Son 5 aydaki hali çok yılgın ve bitkin gözüküyor. 67 Yaşında daha fazla zorlamamalı kendisini.


Forumun Euroleague başlığında zirve adaylarından birisi olan Efes'in ve GS ile şampiyonluk yakalamış antrenörü Ataman'ın konuşulmasından daha doğal ne olabilir?

Emin ol sadece bu forumda değil son 2 yıldır Euroleague'de en çok konuşulan takımlardan biri Efes, antrenörü haliyle Ataman. oyuncusu da Larkin. 2 sene öncesinin finalisti, geçen senenin açık ara en dominant takımını bu başlıkta konuşmayalım da ne konuşalım mesela?
 
James'in en büyük talihsizliği Larkin'le aynı dönem patlaması. Yoksa o da 1.5 yıldır tuhaf işler yapıyor. Messina'nın gönderdiği adamdan bu verimi alan İtoudis'e de tebrikler

Bu arada Milutunov'a yazıklar olsun
 
barcelona son 6 dakika 60-67 gerideyken 27-4 seri ile maçı 87-71 kazandı. son dakikalar davis ile calathes müthişti, higgins'te maçı koparan üçlükleri attı. bu arada delaney çok zorlama oynuyor ve iki ucu keskin bıçak resmen. sergio olsaydı daha farklı bir sonuç oluşabilirdi.
 
Delaney getirdiği maçı verdi ama Roll'le birlikte 4 kişi oynadılar nerdeyse son 5 dakikayı. Barcelona inanılmaz statik duruyor hücumda Calathes 14 asist yapmış ama nerdeyse asistlerin yarısından fazlası ver topu Davies'e itsin bitirsin şeklindeydi. Higgins maç boyu topa dokunmadan 2 tane şutla kopardı maçı.
 
Anadolu Efes çok zorlu bir maç trafiğine giriyor. CSKA deplasmanından sonra sırasıyla Milano, Barcelona ve Madrid ile oynayacak.

Ergin hocanın yerinde olsam ligte bir kaç yenilgiyi göze alıp oyuncuları dinlendirirdim. Özellikle de Larkin'i...
 
Furkan'ı ayrı tutuyorum diğer arkadaş Ergin Ataman hasımsızlığı yüzünden damladı buraya. Ergin Hoca dediğin gibi galibiyetler almaya başlayınca çekilir yine merak etme😀

Bu maç Larkin'e yazar doğru ama adamın son 20 günde 7. ya da 8.maçı sanırım. Yorgunluğu çok açık. Lig maçında dinlendirilmeli.

Edit:Spikeri duymamıştım. Hakan yazınca gördüm. Son 16 günde 8.maçıymış. Makine değil sonuçta bu adam da...

Damladı dediğin adam forumda benden bile eski yazarlardan. Hani hiçbiriniz yokken de buralarda olanlardan. İzanınız olsun biraz yazarken.

Ataman klasiğidir; başarılı olsa dahi bir gelenek, bir sistem oluşturmaz. Şimdiye kadar hiç aksi olmadı. Arkasında enkaz bırakır. Sevmemek de gayet normal. Başarılarından ötürü sevenlerinin olması kadar normal. Benim için ise; Mahmuti'nin emek emek oluşturduğu kültürü hiç eden adam yalnızca. Bir de "koyduk mu" molası alan, spor etiği olmayan adam.

Terim ise çok karanlık bir figür. Başarılı olması bir yana, sportif başarılarından daha büyük bir "dark side" var adamda. Ama futbolu zaten çok sevmediğim için, o tarafta ne olup bittiği çok umrumda değil.
 
Damladı dediğin adam forumda benden bile eski yazarlardan. Hani hiçbiriniz yokken de buralarda olanlardan. İzanınız olsun biraz yazarken.

Ataman klasiğidir; başarılı olsa dahi bir gelenek, bir sistem oluşturmaz. Şimdiye kadar hiç aksi olmadı. Arkasında enkaz bırakır. Sevmemek de gayet normal. Başarılarından ötürü sevenlerinin olması kadar normal. Benim için ise; Mahmuti'nin emek emek oluşturduğu kültürü hiç eden adam yalnızca. Bir de "koyduk mu" molası alan, spor etiği olmayan adam.

Terim ise çok karanlık bir figür. Başarılı olması bir yana, sportif başarılarından daha büyük bir "dark side" var adamda. Ama futbolu zaten çok sevmediğim için, o tarafta ne olup bittiği çok umrumda değil.

Çok eski diye eleştirmeyecek miyiz? Bu nasıl bir izan'dır peki ? Terim için söylediklerin tam Fenerbahçe'lilerin söyledikleri tarzdan. Peki Galatasaray tarihinin en büyük başarılarını kazanan Fatih Hoca'ya karanlık figür demek nedir? Azıcık izan...
 
Avrupa basketbolunun efsanesi Obra, FB'den ya da Pana'dan gittikten sonra acayip gelenekler bıraktı, . Boş muhabbetler...

Bu arada Ataman başkalarının başarmak için emek emek uğraştığı şeyleri geldiği ilk yılda yapar. Bakınız Gs ve BJK'nin yıllar sonra gelen şampiyonlukları ve Efes'in Eurolague sonunculuğundan Euroleague finaline geçişi
 
Son düzenleme:

Üst