Dünya kupası arası dönüşünde maçlar artık minimum 110 dakika oynanmaya başladı. Bu fazladan yorgunluk demek. Her maç, turnuvada uzatmaya giden maç ayarında geçiyor. Takım haliyle yıpranıyor. Hoca da değişiklikleri bu yüzden geciktiriyor. 70'de yapılan bir değişiklik ile dünya kupası öncesi 60'ta yapılan değişiklik arasında fark yok. Kaldı ki, takım yıprandığında bile rakibimize tek bir pozisyon dahi vermiyoruz. Yani bunları görmemek için harbiden kör olmak yada art niyetli olmak lazım. Takım takır takır kazanıyor, açık açık çıkın diyin ki "benim sevdiğim hoca Galatasaray'ın başında olmadığı için ben mutsuz oluyorum." Valla en azından döner
"bu adam şahıssporlu fikri kaale alınmayacak adamın biri, delidir ne konuşsa yeridir" der geçeriz, cidden böylesi daha şerefli. Ama hem Galatasaray'lı olacaksınız hem mevcut duruma yalandan kılıf uydurup hocaya ve oyuna falan sallayacaksınız. Bunun adı art niyetliliktir başka bir şey değildir.