Şu an bütçemiz, BCL’de ilk 4’e girmeye yetecek seviyede. BSL için de yine Karşıyaka-Telekom-Bahçeşehir’in arkasında, Telekom bu yıl geçmişe oranla daha az parayla daha iyi durumda. Problem parayı doğru kullanmıyor olmak.
Evet geçen seneki piyango belki 40 yılda bir vurur ama tam oyuncuya ihtiyacımız olan dönemde Pusica aldılar. Bu sene keza daha sene başında Morgan’a gittiler Avrupada be sürü müsait oyuncu varken. Oyuncu profili seçimlerimiz hep aynı. Gelişimi durmuş, yaşlı, sakatlık geçmişi olan, daha önce türkiye’de vasat takımlarda vasat rollerde oynamış oyuncular sırf bilindik diye alınırsa bence olay bütçeden biraz çıkıyor.
Benim ilk sorunum şu anki bütçe değil Furkan bey. Yönetim, oyuncu araştıran kişiler, teknik ekip bir yapılanma içinde olmalı ve bunu sürekli ileriye taşımak gerekli. Biz sürekli üzerine koyarak gidemiyoruz, belki de en büyük sorunumuz bu, çünkü makine düzeniyle işleyen bir yapılanmayı yıllardır kuramıyoruz.
Mesela takıma iki tane vasat yerli oyuncu alınacağına bu paralar kulüpte sürekli çalışacak birisi olmasa bile işini çok iyi yapan belli dönemlerde özelikle transfer dönemlerinde yönetimde veya oyuncu araştırma bulma ekibi içinde, takımın sistemine monte olabilecek kişileri tavsiye etme ya da getirme özelliği olan profesyonel kişi ya da kişilere verilebilir. Ya da yönetim ve oyuncu izleme bulma ekibimiz iki tane yerli ortalama oyuncu almak yerine bir tane iyi yerli oyuncu alınabilir.
Şimdi insanlar haklı olarak oyuncu alınacak para neden bize oyuncu getirecek adamlara verilsin diyebilir. Bence yönetimler ve yöneticiler piramidin en üstte kalan kısmı gibi görünsede aslında tam tersi, yönetim ve yönetici ekibi bence tabanda alt yapıyı oluşturmalı ve bu alt yapı ne kadar kaliteli olursa üst yapıda aynı derecede dayanıklı olur. Lige 18 vasat ve vasat altı oyuncuyla başlamak yerine, kaliteli yönetici ve teknik ekip üyeleri ile başlayıp 10 oyunculu daha kaliteli dar bir rotasyonla lige giriş yapılabilir. Geriye kalan oyuncular içinde alt yapımızdan çıkmaya aday yetenekli genç oyuncular belli süreler verilerek takıma monte edilmeye çalışılabilir.
Bütçe konusuna gelecek olursak bu bütçe ile geçtiğimiz yılki gibi zar atılsa ve Almanya İsrail İtalya İspanya veya Amerika gelişim liginden (tabi gelişim liginde de bütçeler oldukça artmış oradan oyuncu getirmekte oldukça zor görünüyor) liglerinden göz önünde olmayan takımların çıkış yapmış ya da yapmaya aday potansiyeli oyuncularını almaya çalışsak ya da alsak bu kadar eleştiri olmazdı diye düşünüyorum.
Bence bu yıl yönetim ve oyuncu izleme tarafı transfer konusunda büyük tembellik yaptı ve yaş almış eskisi kadar aktif olmayan hatta sakat oyunculara yönelip en başta kendi kariyer ve isimlerine yakışmayan işler yaptılar. Daha öncede dediğim gibi bütçemiz doğrultusunda kimseye hayal satmaya ve az olan bütçemizi har vurup harman savurmaya gerek yok.
Çıkıp açık açık şu denmeli bu yılki bütçe ile alt yapı ve organizasyonumuzu güçlendiriyoruz, bunun yanında gelecek için ışık veren genç oyunculara yöneldik hedefimiz play off yapmak ya da play off olmasa bile ilk 10 içinde yer bulmak, şampiyonlar liginde ilk tur grubundan çıkmak ve ikinci tur grupta mücadele etmek, gelecek yıldan itibaren kademeli bütçe artışı ve daha güçlü bir organizasyon ile ilk 8 ve şampiyonlar liginde çeyrek final kovalıyoruz demek. Kimse bu kulüpten üç beş yılda euroleague'e dönmesini veya eurocup şampiyonu ya da lig şampiyonu olmasını beklemiyor. Alt yapısı sağlam ve dengeli bir takım görmek istediklerini düşünüyorum.
Bana sorsalar 10 yıl içinde ligde farklı dönemlerde 2 3 defa final four oynayıp 2 3 şampiyonluk görmek mi istersin yoksa 8 defa final four oynayıp 1 şampiyonluk mu görmek istersin deseler ben ikinciyi seçerim çünkü bence sporda süreklilik önemli sürekli en üst seviyede kalabilmek kalmaya çalışmak ve oralarda rekabetçi olmak ve o seviyelerde bulunmak çok daha önemli.
Yazılarım biraz uzun oluyor, okuyupta cevap verdiğiniz için teşekkür ederim Furkan bey, ve tüm okuyanlarada teşekkür ederim.