2022-2023 Sezonu Kadro Yapılanması ve Transferler

Fener beklenen hamleleri yaptı. Biz yerimizde saydık. Pelin e de gereksiz bir karalama yapılıyor nedense. Bizde oynamak ister istemez ama diğer mevzular belirsiz iken sallıyor herkes.
 
Fenerbahçe allstar kadro kurmuş resmen. ummc'de olmayınca piyasada ne var ne yok toplamışlar. euroleague ambargo koymaya başlarlar bu sezonla birlikte.
 
Fenerbahçe'yi kıskanmamak elde değil. Wnba'de bile iş yapar takımları. Her sene ne kadar istediklerini gösteriyorlar. Marina hocam için de uygun ortam var. Seneye Euroleague şampiyonu olmama ihtimalleri 0. Bizde ise henüz hiçbir anlaşma yok, koç yok. Diğer branşlarda da durum aynı. En sonunda amatör branşları kapatacaklar herhalde. En çok istedikleri şey de bu zaten. Ama olacaksa da olsun da herkes de bir rahatlasın.
 
Burada ne zaman Fener ağır favori gösterilse ya yendik ya da elimizden kaçırdık. İsimle o işler yürüseydi Ceyhun Yıldızoğlu ile almadığımız kupa kalmazdı 2010'lu yıllarda. Daha 2 ay önce rezil kepaze oldular İstanbul'da kendi taraftarları önündeki finalde.
Ha bu bizim böyle yönetilmemizin daha rezilce olduğu gerçeğini de değiştirmiyor ne yazık ki.
 
Burada ne zaman Fener ağır favori gösterilse ya yendik ya da elimizden kaçırdık. İsimle o işler yürüseydi Ceyhun Yıldızoğlu ile almadığımız kupa kalmazdı 2010'lu yıllarda. Daha 2 ay önce rezil kepaze oldular İstanbul'da kendi taraftarları önündeki finalde.
Ha bu bizim böyle yönetilmemizin daha rezilce olduğu gerçeğini de değiştirmiyor ne yazık ki.

Ligde yabancı sınırından dolayı bir şekilde kafa tutabilirsin ama bu kadroya Avrupa'da kimse kafa tutamaz. Evet geçen sene rezil olmuş olabilirler ama geçen seneki kadrodan Williams gitti ve yerine mvp geldi. Yetmezmiş gibi bir de Meesseman geldi. Koçları da bu sene hepimizin tanıdığı Marina. O kupayı alacaklar maalesef. Hak ediyorlar da. Kim takar kadın basketbolunu demiyorlar ve her sene daha iyi takım kuruyorlar. Bu kadrodan da iyisini kuramazsın zaten.
 
Fenerbahçe'yi kıskanmamak elde değil. Wnba'de bile iş yapar takımları. Her sene ne kadar istediklerini gösteriyorlar. Marina hocam için de uygun ortam var. Seneye Euroleague şampiyonu olmama ihtimalleri 0. Bizde ise henüz hiçbir anlaşma yok, koç yok. Diğer branşlarda da durum aynı. En sonunda amatör branşları kapatacaklar herhalde. En çok istedikleri şey de bu zaten. Ama olacaksa da olsun da herkes de bir rahatlasın.
Bizde nefci baskan yardimcisi ancak konusur, tv karsisinda GS adasinda yemek yer, 3-5 muhabet iste havadan sudan bahseder :) Yazik oluyor Galatasaraya.Demedi demeyin.Futbol icin herkes cosuyor da, tum branslarda sonuclari gorecegiz. ( bu mesajida hatirlatirim ileride .. okan buruk,voleybol(kadin-erkek),basketbol vs.
 
Ligde yabancı sınırından dolayı bir şekilde kafa tutabilirsin ama bu kadroya Avrupa'da kimse kafa tutamaz. Evet geçen sene rezil olmuş olabilirler ama geçen seneki kadrodan Williams gitti ve yerine mvp geldi. Yetmezmiş gibi bir de Meesseman geldi. Koçları da bu sene hepimizin tanıdığı Marina. O kupayı alacaklar maalesef. Hak ediyorlar da. Kim takar kadın basketbolunu demiyorlar ve her sene daha iyi takım kuruyorlar. Bu kadrodan da iyisini kuramazsın zaten.

Bu basketbol tuhaf bir spor. Parkede dinamikler değişebiliyor. Sopron da Fener karşısında Çemişgezekspor gibiydi kağıt üzerinde ama İstanbul'da herkesin önünde yendiler bu kadrolarını. Keza 2014 ; yenilmez denen Dream Team UMMC'yi yenmek bir kenara, hallaç pamuğu gibi dağıttı Ekrem Memnun. Veya bizim kurduğumuz Taurasi'li, Fowles'lı olağanüstü kadroların kupa alamaması ama ertesi sene nispeten mütevazı kadromuzla 3 kupaya birden ambargo koymamız gibi örnekler var tonla.
Tabii diğer yazdığınız her şeyde hemfikiriz, haklısınız. Onlar amatör branşları 15 yıldır en kıymetli şekilde yönetip hiç eksik etmiyorlar desteklerini. Başkanları değişse, sponsorları gitse bile FB'li işadamları para vermeye devam ediyorlar şubelere. Eninde sonunda kupayı alacaklar tabii kıyamete kadar böyle gitmeyecek. Biz de hala kendi içimizde savaşıp duralım. Bizim kulübün bizden başka rakibi ya da düşmanı yok.
 
Fenerbahçe kusursuz takım kurup avrupa basketboluna ambargo kurma peşindeyken biz nelerle uğraşıyoruz. kadın şubemizi takip etmek bile erken yaşlanma sebebi.
 
Ligde 3 yabancı oynatılacak olması gene bize zarar verecek.Biri Stewart-Messeman alır diğeri Jonquel Jones alır.

Biz 8 senedir takım kurmuyoruz,Fenerbahçe üst üste 2 kez Euroleague'i kazansa bizde iyi bir kadro oluşturur muyuz ?

Şampiyonluğa oynayacak kadrolar kuramayacaksak ister Eurocup'ta oynayalım,ister Euroleague'de isterse Türkiyede küme düşmemeye oynayalım ne farkeder.
 
Ben şunuda anlamıyorum.Yok Pelin onu istemedi,bu oyuncu gelirse yokum dedi.Merve Aydın onu yaptı bunu yaptı.

Bu mudur derdimiz bizim ya.Şaka mıyız biz ya ?

Yahu oyuncu sıkıntı yaşadığı takıma gidiyorsa güler geçeriz,oyuncu Işıl seviyesinde biri değilse ve kendisini takımdan üstün görüyorsa yolları ayırırsın olur biter.Saçma sapan işler.

İnsallah Ekrem hoca haberi doğrudur,tek sevineceğimiz şey olur,hoca gelirse.
 
Ortadaki temel fark şu. Fenerbahçe'ye baktığın zaman 2005'ten bu yana hep aynı yöndeler. Şanstan da öte bir beceriksizlikle kupayı bir türlü alamadılar belki ama sponsorluk, yönetim ve seviye yıllardır aynı yerde. Hatta azar azar da olsa ileri gidiyor.

Biz 2005'te küme düştük. 2006'da çıktık. İlk sezon tek hedef tekrar düşmemekti. 2007-2009 arası hatta 2010'a kadar diyelim ayrı bir yapılanma, ayrı bir seviyedeydik. İdari anlamda bir şeyler oluşturmaya çalışan bir yapı vardı. Genç yerli ve iş yapan yabancı ağırlıklıydık, Eurocup'ın geldiği sezon biraz sapmış olsak da...

2010-2012 arası Medical Park dönemiydi, çok daha farklı bir seviyedeydik. Belki de olmamız gereken seviyeye en azından idari-ekonomik bakımdan ulaşabildiğimiz tek dönemdir. Sponsor var, yönetim var, transfer var. Biz de tıpkı Fenerbahçe gibi biraz şans, biraz iş bilmezlik çokça da Yıldızoğlu faktörüyle sıfır çektik.

2012-2014 arasını o dönemin mirasıyla geçtik. Erkek takımda hala daha devam eden sponsorluğun kırıntılarıyla sezonları geçirdik. Elde kalan kadronun pek çoğunun kariyer sezonunu geçirmesi ve Ekrem Memnun faktörüyle 3 kupayı alarak bir tarih yazdık ama optimum yapılanmanın çok uzağındaydık. Sadece saha içinde çok iyi olabildik.

2014-2016 arası ayrı bir geçiş dönemi. Ekrem hocaya yaslanarak işi götürmeye çalışan bir idare. Yine farklı bir seviye ve farklı bir yapı...

2016'dan beri ise her sezon aslında ayrı bir hikaye neredeyse. 2 sene Maljkovic, 4 sene de Efe Güven dönemi var. Aslında istikrar gibi görünüyor. Aslında her sene daha da geriye gidiş var idari ve ekonomik anlamda. 2016-17'de hem transferler hem oyun taktiği bir kumardı, ziyadesiyle tuttu. Yakın Doğu gibi çok büyük bir sermaye olmasa belki de 2 ya da 3 kupamız olabilirdi. 2017-18'de bu sefer kumar tutmadı. Yıldız skorer aldık oynatamadık, oyun kurucu sakatlandı yerine birini bulamadık. Arada yönetim değişmese çok daha büyük rezillikler çıkabilir hatta sezon sonunu görmeden takım dağılabilirdi aslında. Biraz yönetim değişikliğinin getirdiği olumlu hava, biraz da Girona deplasmanında son saniye basketiyle turlamanın verdiği gazla işte Eurocup'a uzanmayı başardık.

2018-19 öylesine geçip gitmiş bir sezon mesela. 2019-20 de birkaç doğru transferle oynadıkça yükselen bir takım vardı. Son iki sene ise istikrarla geriye gidiş var.

Ama 2016'dan bu yana idari anlamda istikrarlı olarak geriye gidiş var. Ekonomik olarak da istikrarlı bir geriye gidiş var. Düzenli istikrarlı bir yapı, bir sponsor, kulübün kaotik gündeminden bağımsız bir takım hala yok. Çok pahalıya çok ucuz işler yapılıp marifet gibi pazarlanmaya çalışıyor, şube yönetimi başkanlık seçimlerinde pazarlık malzemesi oluyor. Bunlardan sıyrılmadığımız sürece sorunlarımızı çözmemiz imkansız. Bir sene ELW F4, bir sene KBSL 8. sıra, bir sene Avrupa kupası, bir sene playoff'ta alttan girip tur geçen tek takım olmayla dalgalanır dururuz. Başkanın ahbabı şube yönetimine geçip zaten 6 kişiyle oynanıyor ne gerek var transfere de diyebilir, hoca transfer isterken yönetime transfer istemiyor diye haber de gidebilir, kadrolar sadece kişisel ilişkilere göre de kurulabilir...

Son 6 yıla baktığımız zaman örneğin, her kadro kıyası konusu açıldığında bütçeden dem vuruyoruz ya. Aslında son 6 yılda harcanan paranın belki de yarısıyla aynı sportif performansı çizmek mümkündü. Hatta üzerine de çıkmak mümkündü.

Ama işte her seferinde tane tane yazsak da, bu işi çözebilecek olan kimselerin umurunda olmuyor. Aynı hatalar tekrar tekrar yapılıyor, aynı paralar yine çar çur ediliyor. Biz de aptal gibi yazıp durmaya devam ediyoruz. Şair sussam gönlüm razı değil, konuşsam tesiri yok demiş zamanında.

Ne eksik, ne fazla...
 

Üst