Cem Bek
0
O takıma gelmeyi kimse istemedi. Büyük kaptan Orhun Ene bile kariyerimi riske atamam dedi!
2022-2023 Sezonu Kadro Yapılanması ve Transferler
- Konbuyu başlatan GSbasket.Org
- Başlangıç tarihi
Cem Bek
0
Galatasaray ve Ekrem Memnun sayesinde kariyerine Euroleague şampiyonluğu ekledi Nevriye. O kupanın alınmasında neredeyse hiç katkısı olmadı. Ayrıca son senesinde Ekrem Memnun'u ve takımı sattı. İyi oyuncu olabilir ama çok büyük karaktersiz. Zaten karşı tarafta oynarken de bizim tribüne kaç defa orta parmak göstermişti. Balık hafızalı olmayalım!
Çünkü Orhun Ene'nin erkek basketbolunda riske atacak bir kariyeri var. Milli Takıma kadar tırmanmış. Ekrem Memnun'un ise erkek basketbolunda neredeye hiç kariyeri yok. Sadece 10 yıl önce Daçka'da bir süre başantrenörlük yapmış, ne kaybedebilir?
Mesela E.Memnun'un bu sene GS kadın basketbolunun başına geçmek için aynı hevesi gösterdiğini söyleyebilir misiniz? Söyleyemezsiniz, çünkü kadın basketbolunda da onun riske atmak istemediği ciddi bir kariyeri var
İki saattir okuyorum yemin ederim hala hiçbir şey anlamadım. Bir hedefiniz var ve o hedefe başlangıç noktası seçiyorsunuz bu daha sıradan en azından yolu belli takım mı olur yoksa ateş hattında kimsenin kabul etmediği bir yere gitmek mi olur? Sonrası allah kerim orası farklı bi konu. Ki Pierre Jackson - Jordan Crawford transferleri de nispeten Ekrem Hocanın bağlantıları sayesinde geldi. Yoksa birileri Travis Trice almaya devam ederdi.
Evet Ekrem Memnun normal şartlarda GS Erkek Basketbol takımını çalıştıracak bir isim değildi. Lakin şartlar da öyle olduğu için hoca elinden geleni yaptı. Mesela bu seneki geldiğimiz noktada Ekrem Memnun takımı kursa ve şu pozisyonda olsak yine aynı şeyleri söyleyeceksiniz. Pistiolis için öyle deniyor mı peki? Denmemeli orası ayrı mesele de.
Arroyo
0
Bütün mesajlarını okudum ve inan ne anlatmak istediğini anlayamadım. Ne anlatıyon sen kardeş?
Anlattığım şey çok açık.
Ekrem Hoca için Galatasaray erkek takımının başına geçmek bir fedakarlık değildi. Kariyeri olan birisi için bu tarz bir takımı çalıştırmak risktir. Ama Ekrem hocanın bu branştaki kariyeri neredeyse hiç olmadığı için Galatasaray'ın başına geçmek fedakarlıktan öte bilakis fırsattı kendisi için. Bir sonraki yıl GS bekleneni verebilse erkek basketbolunda da bir kariyer inşa etme fırsatı olacaktı.Nitekim bizden sonra çalıştırdığı takım Kosova Ligi'nden bir takım oldu.
Esas fedakarlık yapacağı branş ise kadın basketboludur. Çünkü orada riske atacağı bir kariyer var. O branşta da tercihini zaten anlaştığı takımla gösterdi.
Anlamak isteyene...
Ekrem Hoca için Galatasaray erkek takımının başına geçmek bir fedakarlık değildi. Kariyeri olan birisi için bu tarz bir takımı çalıştırmak risktir. Ama Ekrem hocanın bu branştaki kariyeri neredeyse hiç olmadığı için Galatasaray'ın başına geçmek fedakarlıktan öte bilakis fırsattı kendisi için. Bir sonraki yıl GS bekleneni verebilse erkek basketbolunda da bir kariyer inşa etme fırsatı olacaktı.Nitekim bizden sonra çalıştırdığı takım Kosova Ligi'nden bir takım oldu.
Esas fedakarlık yapacağı branş ise kadın basketboludur. Çünkü orada riske atacağı bir kariyer var. O branşta da tercihini zaten anlaştığı takımla gösterdi.
Anlamak isteyene...
Yani yine aynı yere geliyoruz. Hoca orası için kariyerini çoktan riske attı takımda oyuncu yokken takımın başına geçti, o takımı Euroleague şampiyonu yaptı, aldığı risk yetmedi bu kez yine 0'dan takım kurdu. Hoca daha nereye kadar risk alacak bu şube için?
Arroyo
0
Kardeş kariyer bir tanedir. İki takımı yöneten farklı insan gibi konuşuyorsun ve saçma oluyor bence. Bana göre de kariyerini ve ismini riske atarak o takımı aldı kimse gelmek istemez iken. Kolay iş değil bu.
GS 2 gün sonra Ergin Ataman'a teklif yapsın desin bütçemiz 2,5 milyon dolar bırak Efes'i gel, Ataman bırakıp gelir mi mantık dahilinde bir şey mi bu? Sonra biz de deriz ki AA ergin ataman risk almıyo kariyerinde böyle bir şey olabilir mi?
Cem Bek
0
Senin anlayacağın dilde konusuyorum o zaman, erkek takımın küme düşürseydi gelecekteki kadın takımı kariyerini de riske atardı. Tamam mı oldu mu?
Euroleague şampiyonu olabilecek takım kuruldu derken? Kelsey Bone Galatasaray'a geldiğinde sağına dönemiyordu. Alba Torrens, Sancho Lyttle haricinde üst seviyede oynar denilen bir tane oyuncu yoktu kadroda. Kaldı ki rakiplerin kadrolarına girmiyorum bile. Bu işin sonu hoca bu kupayı aldı ama bi daha alamadığı için başarı sayılmaz demeye gidiyor sanırım. Tarihi bu kadar eğip bükmeye gerek yok.
İnsanlar, birileri için kariyerlerini riske etmemeli. Yani ortaya minnetten duyulan değil de, gerçekten samimi bir bağ çıkmalı. Sanırım ilk başta anlaşmamız gereken nokta burası.
Ben Galatasaray için fedakarlık yaptım cümlesinin alt metni "ne zaman çağırıldıysam geldim, reddetme lüksüm yok, kariyerimi düşünemem" gibi bir şey değil. Kulüpler işine geldiği zaman duygusal, gelmediğinde profesyonel olabiliyorsa, insanlar da olabilmeli. Başarı ya da başarısızlığı "Galatasaraylılık" üzerinden sömürüye dönüştürmediği sürece, birinin Galatasaray'ı reddetmesi, bendeki yerinden bir şey kaybettirmez. Hatta o isimler zamanı geldiğinde Galatasaray'ı reddediyorsa kusurun kulübün içinde olduğu daha yüksek ihtimaldir.
İmparator Ekrem Memnun, kırmızı çizgimizdir.
Bu konuların böyle uzayıp gidebiliyor olması da aslında bazı şeylerin cevabı gibi.
Işıl jübile hazırlığındaydı, eş dost zorla döndürdü. Biraz da doğru düzgün yaklaşılınca yeminini bozdu geri döndü takıma. Pelin biraz elde kalmış oldu, biraz da Işıl konuyu uzatmadı diyelim. Merve-Kamile-Coates zaten geçen sezon da beraberdiler. Özellikle Kamile ve Merve çok yakın arkadaştı. Artık hangisi hangisini tuttu getirdi bilemiyorum. Aija zaten hem hocanın eski öğrencisi hem de geçen sene Botaş'ta Işıl'la beraberdi. Azura-Pulvere ve Devran da her sezon kota ayırdığımız kontenjan transferlerinden(!) bu sezona düşen pay. Mccowan da sanırım sezon başı Fenerbahçe'ye önerildi ancak onlar prosedürle uğraşmak istemedikleri için reddedince biraz fırsat transferi oldu. 2017'deki Quigley transferi gibi, gerçi orada durum bambaşkaydı ama bize düşme şekli aynıydı. Tuğçe'nin de zaten Fener'den kovulduktan sonra biraz intikam biraz da Pelin'le olan yakınlığından dolayı bize geleceği üç aşağı beş yukarı belliydi...
Yani hikayeyi okuyunca hakikaten düşünmeden salla pati takım kurmuşuz bu sene de
Işıl jübile hazırlığındaydı, eş dost zorla döndürdü. Biraz da doğru düzgün yaklaşılınca yeminini bozdu geri döndü takıma. Pelin biraz elde kalmış oldu, biraz da Işıl konuyu uzatmadı diyelim. Merve-Kamile-Coates zaten geçen sezon da beraberdiler. Özellikle Kamile ve Merve çok yakın arkadaştı. Artık hangisi hangisini tuttu getirdi bilemiyorum. Aija zaten hem hocanın eski öğrencisi hem de geçen sene Botaş'ta Işıl'la beraberdi. Azura-Pulvere ve Devran da her sezon kota ayırdığımız kontenjan transferlerinden(!) bu sezona düşen pay. Mccowan da sanırım sezon başı Fenerbahçe'ye önerildi ancak onlar prosedürle uğraşmak istemedikleri için reddedince biraz fırsat transferi oldu. 2017'deki Quigley transferi gibi, gerçi orada durum bambaşkaydı ama bize düşme şekli aynıydı. Tuğçe'nin de zaten Fener'den kovulduktan sonra biraz intikam biraz da Pelin'le olan yakınlığından dolayı bize geleceği üç aşağı beş yukarı belliydi...
Yani hikayeyi okuyunca hakikaten düşünmeden salla pati takım kurmuşuz bu sene de
Zellous ligdede,Avrupa'dada takıma katkılar verir.Evet var,geçenlerde Hırvatistan milli takımında oynuyordu.
Bilgi için teşekkürler umarım iyi hamleler gelir
Ayşe Cora ya mantıklı bir ücret ile takıma katmamızın daha mantıklığı olduğu bir durumda ihtiyacımız olmayan ve okeye dönen bir oyuncuya tonla para vermek… takıma gelmemesi için uğraşan kankasını dinleyip gelmeyen daha sonra kankası için gelen oyuncuya verilen para niye ? Entresan geliyor bana !!!