ekranın başından sezonu kapattık diye kalktım. maçın üzerinden aşağı yukarı 4 saat geçti olumlamaya calisiyorum. polyannacilik modunu açtım. geçen sezon ilk 4 yapan takımlar sezonu 9 mağlubiyetle kapatmış. muhtemelen bu sene bu sayı 9-12 arası değişir çünkü özellikle deplasmanda kimse maç kazanamıyor. Denizli deplasmanında alınan galibiyet bile rakiplerine kocaman bir fark atmanı sağlıyor.
eldeki malzemeye bakıyorum, yerli rotasyonu ligin en iyisi zaten. üstelik hepsi de uzun süreli kontrat imzaladı seneye de bizleler. burda bir kemik kadro oluşturuldu. bu seneden gelecek ve bu oyuncularla iyi iletişim kuracak bir koç bu sezonu minimum zararla bitirir önümüzdeki sezon içinde güzel şeyler hayal ettirir. yabancılar içinse konusmaktan yoruldum. aslında yoruldum demeyeyim, sezon başından beri halilovic ve Yeboah dedik, sezon başından beri en verimli oyuncularımız ise onlar oldu. neredeyse geldiği için beni konvoya çıkaracak Martin ise kadroya giremiyor. çok acayip. oynadığımız oyunla da alakalı olabilir bilemiyorum. (yüksek ihtimal öyle) yeni gelecek bir koçla bu oyuncuların da verimi fazlaca artar. bunlar zaten bilinen şeyler tekrara düşmeyeyim.
mesele şu, koç değişikliği olursa kime gideceğiz? kim kaldı yani düşünüyorum, şu yerli rotasyonunun suyunu sıkacak bir koç hani yerli birine gitsek Ertuğrul hoca var bir tek o da Rusya'da. teklif yapsak gelir herhalde. daha evvel Emre abi yabancı bir koça gidildi ama teklifi reddetti demişti. Mevcut ortama da hiçbir yabancı koç gelmek istemez tabii. aslında gelir de bizi tatmin edecek koçlar gelmez. (bkz: trinchieri, perasovic vs vs.) bu durumda yerli koç tercihi daha mantıklı duruyor. merak ediyorum bundan sonraki süreci. daha fazla geç kalmadan, Kasım'ın 15'ini görmeden adımlar atılmalı. biz taraftariz elbette sezonu kapattık diyip ana bacı küfür edeceğiz. ama yönetimin ve oyuncuların buna hakkı yok, daha kasımın ortasına bile gelmedik. önümüzde 6 aydan fazla bir süre var. her şey çözülür. yeter ki artık radikal adımlar atılsın.