2024-2025 Galatasaray Erkek Futbol Takımı

Yaung Boys ıyi takım, işimiz zor.Oyun kötü kurgulanmış, Icardi,Bats,Ziyech aynı anda çok lux.Simdi hamle şansında zayıfladı.En iyi oyuncularımız kaleci ve stoperler.
 
Şu oyuna ziraat Türkiye kupası bile çok.

Seçim zamanı d.özbek ve avanesine oy vermeyin diye kendimizi yırttık, şimdi istediğiniz gibi halay çekebilirsiniz.

Kuruluş mottosu “Türk olmayan takımları yenmek” olan, bir zamanlar “Avrupa Fatihi” namıyla anılan Galatasaray’ı; her geçen gün biraz daha vasata alıştırmayı başarıyorsunuz, tebrikler. Bazı taraftarların buna alkış tutması da işin ilginç yanı.

Alın şimdi çok değerli Türkiye süper ligini ve 5. yıldız mücadelenizi tepe tepe kullanın.

Zaman içinde futbolu da aynı basketbol gibi yerlerde sürünen bir vaziyete getirebilirsiniz.

Bu takım bu zamana kadar ne çalışmış diye hocaya da bir sormak lazım. Yönetimi savunacağına biraz takımla ilgilenseymiş keşke.

Hepinize tebrikler! Gidin şimdi anadolunun ücra köşelerinde geçtiğimiz sezonki lig şampiyonluğunu kutlamaya devam edin.
 
Galatasaray’in yeri her zaman Sampiyonlar Ligi olmali.Sampiyon oldugun sezonda Isvicre’nin mutevazi bir takimina iki macta da yenilip on elemede eleniyorsan savunulacak bir kisi bile yoktur demektir.Hocasindan yonetimine herkes sucludur.Gec kalan transferler,hocanin 3 aydir taraftarin sinir uclariyla oynayan aciklamalari,kadro plansizligi,oyun plansizligi,yonetim ve yonetimin kaoslari yonetememesi bagira bagira getirdi bu sonucu.Bu takim Sampiyonlar Ligi’nde olmaliydi.Hic birsey eklemeden soyleyecegim sey budur.
 
Rakip kesinlikle turu hak etti,gruplara biz kalsaydık hak edilmemiş bir başarı olacaktı.Artık maç erteleme olayına son verirler umarım,maçlar erteleniyorda ne oluyor ? Yine eleniyoruz.Şu iki şey moda oldu,sürekli maçları ertelemek,sürekli bir sebepten okulları tatil etmek.
 
Şampiyonlar Liginde eleme oynama hakkımız olup da lig etabına kalamamak her türlü sezonun başında vurgun yememiz anlamına geliyordu. Ama bu şekilde hak etmedik diyecek kadar kötü bir eleniş işleri daha da kritik bir noktaya getirdi. Bu saatten sonra yereldeki lige de avrupa ligindeki lig etabına da nasıl devam edeceğimizi önümüzdeki 1 ay belirleyecek.

Geçen sene de Molde'ye elenebilirdik hatta belki elenmeliydik ama kaliteyle ayakta kaldık. Young Boys çok daha iyi bir takım ne karşımıza çıktıkları halleriyle ne de son 10 yılda ŞL dahil başarılarında bizden daha iyiler. Taraftarımız küçümsemeyi sever ama küçümsenmeyi haketmeyen bir takım. Çekebileceğimiz seribaşı takımlar arasında en istediğim takımdı ama yine de bu daha kötü olduklarından değil balkan deplasmanı oynamamak ya da kuzey takımıyla oynamak istememek nedenliydi daha çok. Tüm bunlara rağmen kötü oynarken atabileceğimiz bir gol ya da zaten Kerem A. ile yakaladığımız posizyon gol olsa turu da geçebilirdik. Şunu unutmayalımki biz 3 senedir bu aylarda yemeği pişiriyoruz ve gelen davetsiz misafirlere zorlanıyoruz ama yemek pişince çok daha iyi bir sunum yapıyoruz. Takım fiziksel ve taktiksel uyum olarak düzelir ama motivasyon ne durumda olacak soru işareti.

Bakalım Avrupa Ligini önemseyecek miyiz? Geçen yıl Muslera şampiyonluk kutlamalarında bu takımla avrupa kupası da kazanmak istiyorum dediğinde gülmüştüm ŞL olamayacağına göre ve sezon içinde alt lige düşmek kalktığına göre play-offta elenmek istiyor ve sonraki sene direkt ŞL katılımı olduğu için lig şampiyonluğu istemiyor diye düşünmüştüm gülerek. Bu eşleşmedeki performansı bilerek elenmek istedi mi diye düşündürmedi değil ama gördüğü son kırmızı kartla ayarını kaçırıp AL ilk maçlarını da kaçıracak eğer öyleyse.
 
Olan oldu illa ŞL de olmalıyız diyorsak bu sene geçti,ligde şampiyon olalım seneye direk katılalım.Bunun için takıma destek olalım,güvenelim.Elestiri yapalım ama son 2 senede yapılanları da bir kalemde silip atmayalım.
 
Son 2 sene de yapılanları bir kenara atmayalım tabi ki ama felaket bağıra bağıra geldi. Son söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu iş artık destekle, transferle düzelmez. Bizim Genlerimizde var, başarılı sezonlardan sonra mutlaka bir felaket sezon geçiririz. Başarıyı da mutlaka cezalandırırız. (Ta Faruk Süren zamanından devam eden Gs de başarı hiçbir zaman cezasız kalmaz kuralı. Faruk Süren - Haldun Üstünel - Erden Timur - Avrupa Ligi Şampiyonu Kadın Basketbol takımı vs. liste uzar gider.)

Seçim sürecinden belliydi işlerin sarpa saracağı. Timur meselesinden Karaborsa bilete, Florya arazisinden Kemerburgaz inşaatına, Bankalar birliği antlaşmasından transfere kadar kulüpte beceriksizlik akıyor. Başka rakiplerimiz olsa, 2 sene üst üste şampiyon olup kadroyu korusa bu tür sıkıntılar yaşanır mı? Bizde balık baştan kokuyor.

Okan Hoca da artık kendini güncellemeli. İlk maçta fiziken ezildiğin takıma rövanşta tek orta saha ile çıkmak hangi akıl ile izah edilebilir. Evet 2 sene bize büyük mutluluklar yaşattı onun da yukarıda belirttiğim başarı cezasız kalmaz kuralından hemen patlamasını beklemiyoruz ama kendine bir çeki düzen vermeli. Seriler yaparak ben şampiyon oldum diyebilir ama 2 sene boyunca kaç maç süper takım gibi oynadık. Bir çok maçı taraftar ve kaliteli ayakların anlık yükselişleri ile kurtardık. Bu şoku geçen sene Molde karşısında yaşayabilirdik ama şans yanımızdaydı kurtardık. ŞL de Kopenhag gibi mütevazi bir takıma karşı iki maçta da patladık. Prag ile içeride oynadığımız maçta şan yanımızdaydı 3-2 kaybedeceğimiz maçı aynı skorla kazandık gittik orada fark yedik patladık. İçerideki Fb maçını hedef koyduk yokları oynadık. Süper kupada Bjk maçını hedef koyduk tarihimizin en ağır maçlarından biri oldu. İsviçre takımını hedef koyduk kendi sahamızda bu pozisyon da nasıl kaçar demeden yenildik. E artık birilerinin şapkayı önüne koyması lazım.

Elendik şimdi Avrupa Ligini kazanabiliriz hikayesi başlıyor. Aklımızla lütfen dalga geçmeyin. Bu takımın bu hali ile hiçbir şey yapamayacağı gün gibi ortada. Seçimlerde transferlerimiz hazır eksiklerimiz belli, kampa gelecekler deniyor biz hala Sağ bek Barış Alper, sol bek Berkan ile ŞL gruplarına kalmak için oynuyoruz. Sara-Jelert isterlerse bu saatten sonra süper yıldız olsunlar ne fayda. Sen en önemli maçına hazır transferler ile çıkamıyorsun ve işin en acı tarafı bu 2 oyuncuya 27 Milyon Euro bonservis verdin. Geçen 2 sene de çok iyi oynayıp kazandığın kaç maç var acaba 1 elin parmaklarını geçer mi. Evet 102 puan topladık ama bu bizim kalitemizden değil ligimizin kalitesizliğinden. Avrupa ya giden her takım şamar yiyip geri geliyor.

Dediğim gibi bu saatten sonra ne konsantrasyon ne de transfer bence bu takımı toparlamaz. Biz daha ligde iki maç oynamışken sezon başı kepengi kapattık. Ben takımın ilk 2 ye giremeyeceğini hatta ligi ancak 5. bitireceğini düşünüyorum. Hee bir mucize olur yine şampiyon oluruz bir şey diyemem ama Kopenhag-Prag-Y.Boys gibi orta seviye takımların şamarladığı takım şampiyon olsa ne olur olmasa ne olur bu saatten sonra...
 
Görünen köy kılavuz istemez. Geçen sezon Kopenhag maçında da yazmıştım, Ziyech kanatta değil 10 numara olarak kullanılmalı. Mertens ve deplasman maçlarında Demirbay-Sara ile değişimli kullanılmalı. Sara gerekirse kanatta da kullanılır. Kerem Aktürkoğlu ve Barış ideal kanat oyuncuları değil. İkisi de ikinci forvet olarak kullanılacak oyuncular. Tavanı belli oyuncu ederini bulunca satmıyorsan sırf oynatayım diye bu tip basit maçları da kaybediyorsun. Takımda iki merkez oyuncuya ihtiyaç var. Torreira, Kaan ve mümkünse bir oyuncu transfer edilip bu iki pozisyonda oynamalı. İnatla her maç bir buçuk orta sahayla oynuyoruz. Defansla hücum arası da çok açık olduğu için her uzun top tehlike oluyor ve tüm önemli maçlarda bize kart olarak dönüyor.

Oyuncuları asıl yerlerinde kullanmak bu işin birinci kuralı. Geçen sezon Prag maçında Kaan sakatlandı, Barış'ı geri çekip Tete, Zaha gibi bir kanat oyuncusu sokmayalım diye Davinson sağa geçti ve oyuna Abdülkerim girdi. Barış, Berkan, Kerem ve Abdülkerim aynı anda sahada olsun diye tuhaf işler deneye deneye Avrupa'nın dışına itildik. Kazımcan 3-1 kaybettiğimiz Beyern maçında 80 dakika filan Coman tarafından gezdirildi. Oyewusi Abdülkerim'in, Preciado da Berkan'ın deyim yerindeyse akıllarını aldılar. Bunlara karşı taktiksel hiçbir karşılık veremedik. Tek silahımız dakika yetmişe yaklaşırken değişiklikler yapmak. Takım gerideyse veya maç berabereyse, eğer Oliveira, Zaha, Tete filan oyundaysa bunları alıp yerlerine başka bir oyuncu alınıyor. Angelino ve Köhn de bunlara dahil. Tam bu esnada geliyorum diyen gol kalemizde görülürse maç sonunda Okan Hoca "Zaha dizliklerini giyerken gecikti ve golü yedik" veya "Zaha oyun planını yanlış anlattı" (adam zaten 76. dakikada girmiş) gibi beyanat verebiliyor.

Young Boys çok küçümsenecek bir takım değil ama tek bizim açımızdan handikap suni çimde oynamak olacaktı. Ne kendi evinde atmosfer yaratabilen ne de tavanı yüksek bir takım. Hocaları birkaç yıl öncesine kadar yardımcı antrenördü. Ligde son sıradalar. Tek maç olsa ve şans golüyle bizi geçseler bu kadar yıkıcı olmazdı ama iki yıldır şampiyon olan takımın Young Boys karşısında bu duruma düşmesi çok acı bir durum. Takım hiç kamp yapmamış gibi adeta. Bu takımın Avrupa Ligi'nde de çok ilerleyebileceğini sanmıyorum. Ayrıca Muslera'ya da yavaş yavaş güle güle denmesi ya da ona yakışır bir jübile yapılması gerekir diye düşünüyorum.
 
Ünsal Aysal'ın bir sürü hatası vardı ama en azından Avrupa'da başarıyı önceleyen bir başkandı. Ondan sonra göreve gelen başkan ve yönetimlerin hiç biri Avrupa'da başarıyı önemsemedi. Ligi kazanalım, bize yeter dediler. ŞL'ye sadece gelir kapısı gözüyle baktılar. Gruplara kalıp parayı kasamıza koyalım, gerisi önemli değil diye düşündüler. Şu anki yönetim için de durum farksız... Eminim, ŞL'ye gidememekten öte kaçan paraya üzülüyorlardır.

Okan Buruk ile Avrupa olmayacak, bu belli oldu. Kendisi H. Hamzaoğlu gibi, GS'yi şampiyon yapmış hocalardan biri olarak kalacak. Lakin Galatasaray'da teknik adamlar ikiye ayrılır: Avrupa'da başarılı olanlar ve olmayanlar...
 
Transferle bu işin hallolacağını düşünen varsa bence yanılıyor.

Okan Hocanın bu oyun ısrarı ile transferde daha çok karavana yaparız.
Okan hocanın önce bu oyun sistemini değiştirmesi gerekir. Değiştirmiyorsa da B, C ve D planı olmalı. Tek bir oyun sistemi ile son 5,6 kritik maçı kaybettik. Burda biz düzelme olduğu müddetçe ne kadar oyuncu gelirse gelsin işimiz çok zor.

Hermoso transferi doğru ise ve stoperlerden satılacak olmayacaksa 3lü savunma şu anda en doğru sistem gibi geliyor. Çünkü Jelert ve Jakobs da bu sistemin kanat bekleri.

Muslera

Nelsson Davinson Hermoso

Jelert Sara Torreira Jakobs

Barış İcardi Kerem(X)

Tabi Okan hoca nasıl 3lü oynatır. Onu çok bilmiyorum.
 
UEFA Avrupa Ligi'ndeki rakiplerimiz:

Tottenham (E)
Ajax (D)
PAOK (E)
Az Alkmaar(D)
Dinamo Kiev (E)
Malmö (D)
Elfsborg (E)
RFS (D)

Kolay bir kura oldu.
Hayırlı olsun.
 

Üst