Görünen köy kılavuz istemez. Geçen sezon Kopenhag maçında da yazmıştım, Ziyech kanatta değil 10 numara olarak kullanılmalı. Mertens ve deplasman maçlarında Demirbay-Sara ile değişimli kullanılmalı. Sara gerekirse kanatta da kullanılır. Kerem Aktürkoğlu ve Barış ideal kanat oyuncuları değil. İkisi de ikinci forvet olarak kullanılacak oyuncular. Tavanı belli oyuncu ederini bulunca satmıyorsan sırf oynatayım diye bu tip basit maçları da kaybediyorsun. Takımda iki merkez oyuncuya ihtiyaç var. Torreira, Kaan ve mümkünse bir oyuncu transfer edilip bu iki pozisyonda oynamalı. İnatla her maç bir buçuk orta sahayla oynuyoruz. Defansla hücum arası da çok açık olduğu için her uzun top tehlike oluyor ve tüm önemli maçlarda bize kart olarak dönüyor.
Oyuncuları asıl yerlerinde kullanmak bu işin birinci kuralı. Geçen sezon Prag maçında Kaan sakatlandı, Barış'ı geri çekip Tete, Zaha gibi bir kanat oyuncusu sokmayalım diye Davinson sağa geçti ve oyuna Abdülkerim girdi. Barış, Berkan, Kerem ve Abdülkerim aynı anda sahada olsun diye tuhaf işler deneye deneye Avrupa'nın dışına itildik. Kazımcan 3-1 kaybettiğimiz Beyern maçında 80 dakika filan Coman tarafından gezdirildi. Oyewusi Abdülkerim'in, Preciado da Berkan'ın deyim yerindeyse akıllarını aldılar. Bunlara karşı taktiksel hiçbir karşılık veremedik. Tek silahımız dakika yetmişe yaklaşırken değişiklikler yapmak. Takım gerideyse veya maç berabereyse, eğer Oliveira, Zaha, Tete filan oyundaysa bunları alıp yerlerine başka bir oyuncu alınıyor. Angelino ve Köhn de bunlara dahil. Tam bu esnada geliyorum diyen gol kalemizde görülürse maç sonunda Okan Hoca "Zaha dizliklerini giyerken gecikti ve golü yedik" veya "Zaha oyun planını yanlış anlattı" (adam zaten 76. dakikada girmiş) gibi beyanat verebiliyor.
Young Boys çok küçümsenecek bir takım değil ama tek bizim açımızdan handikap suni çimde oynamak olacaktı. Ne kendi evinde atmosfer yaratabilen ne de tavanı yüksek bir takım. Hocaları birkaç yıl öncesine kadar yardımcı antrenördü. Ligde son sıradalar. Tek maç olsa ve şans golüyle bizi geçseler bu kadar yıkıcı olmazdı ama iki yıldır şampiyon olan takımın Young Boys karşısında bu duruma düşmesi çok acı bir durum. Takım hiç kamp yapmamış gibi adeta. Bu takımın Avrupa Ligi'nde de çok ilerleyebileceğini sanmıyorum. Ayrıca Muslera'ya da yavaş yavaş güle güle denmesi ya da ona yakışır bir jübile yapılması gerekir diye düşünüyorum.