Cuma gününden bu yana henüz kendime gelebildim. Tam da Alexia'nın dediği gibi, "biz ne yaptık ya!"
Yapılan şu... Önce Alexia Guidetti'ye, sonrasında Yasemin Güveli Ferhat Akbaş'a, "merhaba biz buradayız!" dedi.
Öylesine ilginç bir maçtı ki, defalarca izledim. Bu nedenle de, bu başarının sıcaklığı ile hemen birşeyler yazmanın kararsızlığını yaşadım. Aslında iyi de olmuş. Bu, bana biraz daha havayı koklama fırsatı verdi. Gördüklerime ve okuduklarıma inanamadım. Popüler oldukça, bu alanın da ne kadar kirlendiğini görme fırsatını yakaladım. Açıkçası, durumun bu kadar vahim olduğunun farkında değilmişim. Konuyu sadece içimize sızan troller olarak değerlendiriyordum ama meğer durum böyle değilmiş. Öyle bir algı yaratılmaya çalışılıyor ki, Aslaniçelerimiz kaybettiğinde zaten çöp, kazandığında ise rakip takım berbat. Yani bunlara göre, biz aslında yok hükmündeymiş gibi bir hava yaratılmaya çalışılıyor. Oysa ki büyük resme baklıdığında, an itibarı ile, ligde en fazla puan alan takımla aramızdaki fark 3 puan, kazanılan maç sayısında 2 maç gerideyiz. Başarılarla birlikte, takımımıza gösterilen taraftar ilgisi, sponsorluk anlaşmaları vs, belli ki birilerini çok fena rahatsız ediyor.
Bu başarılı sonuç, ortalığı öylesine karıştırmış ki, bazıları ipin ucunu kaçırmış... Kişiler hakkındaki bilgisizliğimi mazur görün ama ben genellikle kimin ne olduğuna değil de ne söylediğine ve neyi nasıl değerlendirdiğine, nasıl yorumladığına daha çok önem veririm. Bunu şu nedenle söylüyorum. Maç sonunda farklı kaynakları şöyle bir tarayayım dedim. Önce uluslararası forumların Sultanlar Ligi sayfalarına baktım. Genel kanı, Eczacı'nın ve oyuncu performanslarının ne kadar kötü olduğu üzerine dizeler ve neredeyse utangaç şekilde Takımımıza tebrik mesajlarından farklı birşey görmedim. Yani oralarda da yaratılan algı, sözde dört büyük dedikleri THY'nin de aralarında bulunduğu 4 takım birbirini yenerse büyük problem değil ama bunu Galatasaray yapınca normal değil. Vurun abalıya. Takımımızın oyun sistemini, bunun Vakıf ya da Eczacıyı nasıl bozduğunu dile getiren yok.
Voleybol'da rakamların, fizik vs gibi özelliklerin önemini kimse yadsıyamaz ama bütün bunların yanısıra, oyun sistemi, takım ruhu, iletişim de en az bunlar kadar önemlidir ve bugüne kadar hep bunları söyledik bunları savunduk. Bunu şu nedenle söylüyorum. Dün önüme Osman Uraner isimli şahsın, 5 saate yakın uzunlukta, Eczacıbaşı Galatasaray maçını değerlendirdiği bir videosu düştü. Bu beni çok heyecanlandırdı. Şahsı ilk kez izledim. Bu yenilgi, belli ki kendisini çok acıtmış. Önce olayı, yönetsel olarak ele almış, kulüplerin nasıl yönetlidiği konusunda yorumlar yapmış ve bu noktada vermiş veriştirmiş. Belli ki 1981-82 yılında Eczacıbaşı'nda voleybol oynamış bu arkadaş, sonrasında farklı kulüplerde antrenörlük yapmış, bu nedenlerle de yönetimlerle mesleği gereği ilişkiler içinde olmuş, işleyiş ile ilgili birtakım tecrübeleri olmuş sonuçta 2018-18 yılında İdmanocağı SK sonrası bu görevleri bırakmış...Bu alanda neler görüp yaşadığını bilmiyorum ama tecrübesine saygı duyarak, yönetimlerle ilgili söylediklerine hiçbir yorum yapmıyorum.
Sonrasında ise beyaz tahta önünde grafiklerle teknik analizlere girişti ki, ağzım adeta açık kaldı. Voleybolu ben yarattım edası ve tam bir yapay zeka modu ile öyle şeyler söyledi ki, neden hala bu mesleği sürdüremediği ve yorumculuğa transfer olduğunu anladım. Yalan yanlış bir sürü bilgi ile günceli yorumlama çabasına girişmesi tam bir felaket. Yok efendim kendisi de Galatasaray taraftarı imiş (paçalarından Eczacıbaşı fanatikliği akarken), 1.83'lük ilkin 60Km/saat'le hücum ederken, yok ortalarımız ve Alexia 1.90 cm altında iken, Eczacı böyle bir takıma nasıl yenilirmiş derken, oyun okuma ile ilgili hiçbir yeteneğinin olmadığını ve sırf bu nedenle yükselemediğini anlamış oldum. İzlediğim video sonrası, daha detaylı araştırma sonrası, kendi oyuncularına bile saygı duymadığını ve bu nedenle de ceza aldığını da okuyunca, harcadığım zamana üzüldüm. Umarım birgün birileri bu şahsa, voleybol'un sadece fizik olmadığını, atletizm, sıçrama kabiliyeti, mental hazırlık, antrenman, oyun stratejisi, takım ruhu, düştüğü anda yeniden kalkma, takım liderliği ve iletişim gibi alanların ne kadar önemli olduğunu anlatır da, en azından bundan sonrası için yapacağı yayınlarda doğru yönde programlar yapar. Istatistikleri okuması ise tam bir facia. Oyuncumuz olmamasına rağmen, Yaprak Erkek ile ilgili yapmış olduğu, adeta küçümseyici yorumlara da çok içerledim. Yaprak Erkek, Eczacının aradığı oyuncu olamazmış, fiziği çelimsizmiş vs gibi iddialarla neredeyse kızı yerin dibine batırdı. Oysa ki bu kız girdikten sonra servis karşılamayı toplrladığı gibi, 2den vurdu sayı oldu, 4den vurdu sayı oldu, 6dan vurdu sayı oldu. dig'lerde uçtu kaçtı. Eğer o da olması, Eczacı çift haneleri zor görürdü. İnşallah Eczacı bu yorumcunun yorumdan etkilenir, Yaprak'ı serbest bırakır da biz alırız. O zaman bir selam da o çakar.
Sn Osman Uraner'e naçizane tavsiyem, salonlardaki seyirci artışına baksın ve bu forumu da takip etsin. En azından başarılarla birlikte Galatasarayımızın seyircisi olup olmadığını daha iyi gözlemler ve yönetime taraftar baskısının olup olmadığı konusunda daha doğru bir fikri olur.
Ablalar, Abiler diyerek başka yorumculara çatmak yerine önce kendisini düzetmesi kendi yararına olacaktır. Ben bu maç ile ilgili hiçbir yorum yapmayacağım çünkü
'Her Daim Voleybol' yorumcusu, öylesine güzel bir üslupla öylesine güzel bir yorum programı yapmış ki bana üzerine eklenecek tek bir sözcük bırakmamış. Keşke istatistikleri de program sonu vermiş olsaydı. Buna rağmen çok güzel bir program olmuş. Yaklaşık 1 saatlik bu programı izlemesini öneririm.