24/25 Kadın Voleybol Takımı (Galatasaray Daikin)

İstanbul'daki yaşam formumuz Cumartesi sabahı 05:30 kalkış, 06:00-07:00 sabah yürüyüşü, 07:00-07:30 duş, 07:30-09:00 portakal suyuyla kahvaltı, 09:00-10:00 kahve olduğundan Galatasaray-Vakıfbank maçı adına 13:00 çok ideal bir saat. Akdenizli değil de Kuzeyliyiz en nihayetinde.

Geçen sezonki maçta dahi salonda boş koltuk yoktu. İlgiden çok memnun kalındı belli ki.
 
Vakıf çok sağlam takım açıkçası pç bölgesi sıkıntılı biraz onun harici kusursuz denebilecek seviye de. Kazanmak zor ama bu takım oyununu güzel oynarsak Vakıfın oyununu kırıp galibiyet alabiliriz bence. Ama ben 5 setli bir maç izleriz gibi bekliyorum iki takım adına da zor.
 
Bu küçük turnuva nitelikli kupa volley süreci ile ilgili olarak bazılarının garip beklentilerini de dikkate alarak şöyle küçük bir çalışma yapayım dedim. Sonuçları oldukça ilginç çıktı. Hazırladığım ve başka hiçbir yerde bulamayacağınız tablo, aşağıdaki gibidir. Bu tablo ile ilgili kısa yorumlar, tablonun altındadır.

TakımSayı OrtalamasıAce OrtlamasıBlok OrtalamasıPozitif SK %Kusursuz SK %Hücum %Hücum Etkinliği %
Galatasaray Daikin
19.83
1.5​
1.83​
51
21​
50
36
Sarıyer
14​
0.66​
1.17​
42​
22​
39​
24​
Zeren
16.17​
0,5​
3.5
42​
19​
34​
23​
Aydın
16.29​
1.58​
2.42​
36​
16​
33​
20​
Bahçelievler
17.87​
1.63​
2.65​
49​
22​
40​
29​
Nilüfer
16.44​
1.11​
1.88​
47​
24​
41​
26​
Aras Kargo
15.22​
1.22​
2.22​
43​
20​
42​
29​
Beşiktaş
16.37​
1.75
2.38​
49​
32
42​
25​
Keçiören Sigorta Shop
13.43​
0.57​
1.57​
36​
19​
41​
26​
Ortalama
16.18​
1.17​
2.18​
43.89​
21.67​
40.22​
26.44​

1- 9 takım içerisinde rakip hatası dışında alınan sayılar itibarı ile set başına 19.83 (yaklaşık 20) sayı ile şu ana kadar set başına en çok sayı alan takımıyız.
2- Ace'lerde, set başına 1.5 sayı almamıza rağmen ortalamanın üzerindeyiz ama daha da etkili atarsak, daha çok ace alabiliriz. BJK bu konuda en başarılı olan takım.
3- Bloklarda, ne yazık ki ortalamanın altında kalmışız. Blok yıldızımız YASO'nun daha çok devreye girmesi gerekiyor. YASO 2, Timmerman 5 blok ile oynadı. Zeren bu konuda 3.5 ortalama ile öne çıktı. Kübra ve Yasemin Şahin bu noktada oldukça etkili oldu.
4- Pozitif servis karşılamada %51 ile açık ara öndeyiz. Yaklaşabilen yine % 49 ile Bahçelievler ve Beşiktaş. Kusursuz servis karşılamada ise biraz durmak lazım. Takımımızı bu alanda %21 olarak görüyoruz ama İlkin ile ilgili istatistikte bir hata var gibi görünüyor. Servis karşılama, farklı kriterlerle genelde biraz spekülatif olabiliyor özellikle de kusursuz servis karşılama. Pozitif servis karşılama, ister manşet, ister parmakla topu pasöre ileterek, pasörün en az bir hücumcuya pas verebilecek imkanı sağlayan pas'dır. Mükemmel pas ise, atılan çok kaliteli pas ile, pasöre birden fazla hücumcu opsiyonu ile tercih yapmasını sağlayan pas'dır. Özellikle İlkin'in Sarıyer maçında kaydedilmiş olan %38 pozitif ve % 8 mükemmel pas istatistiği çok sorgulanacak bir istatistik. Bu istatistiği görmek için, servis karşılayıcının, aldığı topları beceriksiz bir servis karşılayıcı gibi dağa taşa göndermesi gerekir ki, maçı 3 kez izledim ve hiç öyle bir resim görmedim. Bununla ilgili bir istatistik veremem ama bu istatistiğin kesinlikle yanlış olduğunu düşünüyorum. Ayrıca bloklarda da, İlkin'in Tara Taubner'e yapmış olduğu tertemiz monster blok, hanesine yazılmadı. Kime yazıldı araştıramadım ama her iki konu ile ilgili olarak, araştırmaları için volleystation'a mail attım. Sonuçta, kusursuz servis karşılama konusunda şimdilik en başarılı görünen Beşiktaş'dır
5- Hücuma gelince, %50 Top öldürme ve %36 etkinlik ile açık ara öndeyiz ve bu alan, şapka çıkarılması gereken en başarılı olduğumuz alandır. Bu resim, her takım hocasının görmek isteyeceği bir resimdir ve bu resmin oluşmasında hızlı oyun ve mükemmel pas dağılımı (Bongaerts becerisi), ve hücumcuların başarısı, en büyük etkendir. Ortalarımız da dahil olmak üzere, rakip takım kime önlem alacağına şaşırıyor. Yani bu, bir sistem oyununun başarı ile uygulanmasının sonucudur.

Bireysel olarak, hücumcularımıza yeniden bakarsak, 2 maç sonunda İlkin Aydın %54 Hücum %36 Etkinlik, Lazovic %49 Hücum %43 Etkinlik, Carutasu ise %50 Hücum ve %33 etkinlik ile oynadı. Smaçör için çok iyi başarı kriteri olarak kabul edilen %45 hücum ve %30 Etkinlik dikkate alınırsa, herkesin bu turnuvada İlkin ve Lazovic'e şapka çıkarması ve Alexia'yı alkışlaması gerekir.

2 hazırlık turnuvası, 3 balkan kupası ve 2 kupa volley maçı sonrası kaybedilen sadece 1 set ve çok iyi bir hazırlık süreci. Bence hezeyana gerek yok. Takımımız Vakıfbank veya başka takımlar karşısında ne yapar noktasından ziyade, diğer takımlar Galatasaray karşısında ne yapar diye bakmak lazım. Evet ligi ilk 3'de bitiren takımlar yine çok güçlü ama bana sorarsanız, Yaso'nu birazcık daha bloklarda kendisini toparlaması halinde, şu anki THY'nin kazma Bergman yada eskimiz Anthi ile hiçbir şansı yok. Hele ki on tane Emine Arıcı, Karmen Aksoy, Büşra Kılıçlı ile 1 tane Timmerman, Güveli yada Ayçin'i değişmem. Üst düzey görebileceğim bir Duarte var, onun da ne yapabileceğini izleyip göreceğiz.

Ve son olarak, sisteme uyabilmesi halinde, bir Li Yingying, Gabi veya o düzeyde bir oyuncu alınacaksa hiçbir itirazım olamaz ama abuk ses çıkararak POWER diye zırlamanın bu takımla ilgili hiçbir anlamı yok. Önceden de yazdığım gibi, eğer yakın zamanda piyango düşerse, Alexia yanına üst düzey sayılabilecek bir PÇ düşünülebilir, özellikle de devre arasında böyle bir imkan olursa, kaçırmamak gerekir. Bu, Alexia ile ilgili bir şüpheden değil ama olası bir sakatlık ve herhangi bir nedenle forumsuzluk bizi sıkıntıya sokabilir. Önceden de yazdığım gibi, Yasemin Özel'in bu sorumluluğu alabileceği konusunda, hala kafamda soru işareti var.

Umarım, anlamayanlar şimdi anlamıştır. Yine anlamamışlarsa, boşuna debeleniyorlar.
 
Son düzenleme:
Galatasaray kadın voleybol şubesinin eleştirildiği yer tepedeki dörtlüye yaklaşması beklenirken daha da geriye gitmesi idi ki bu sebeple Kuzeyboru üzerimize çıktı.
Bu yılki takımın son senelerin en potansiyeli yüksek takım olduğu hiç olmazsa elinde iyi bir nüve bulunduğu konusunda çoğunluk hemfikir. Neler olacağını sezon içinde görüp değerlendiririz.

Bugün Vakıfbank'ın Mia Markova'yı ısrarla istemesi, İtalyan takımının yarım sezon dahi olmasada ona sözleşme vermiş olmasının Fenerbahçe'nin Arina'yı yarım sezon da olsa bekleyecek bir oyun kurgusu yaratması, Ebrar'ın Millî takımda smaçör oynatılması bunların hepsinin bir nedeni var bir oyun planı var siz bunlara power smaçör demezsiniz, ya da eldeki smaçör rotasyonunu yeterli bulabilirsiniz, bunlara hiçbir itiraz yok zaten voleybolun tek doğrusu da yok. Bize göre pasör çaprazından sonra ya da onunla beraber en çok sayı alması beklenen oyuncu işte o köşe oyuncusudur, ve her zaman iyi manşet alıp, a planınız ile oynayamazsınız ya da yapılan bir defans sonrası her zaman o kaliteli pas gelmez oyuncunun eline işte smaçör kalitemiz burada ortaya çıkacak. İşte böyle anlarda ya da iyi manşette dahi yüksek blok geldiği zaman üç smaçör ve doğal olarak pasör çaprazı pozisyonundan azami top öldürme bekliyoruz Galatasaray voleybol takımının geleceğini bu tayin edecektir.

Ha bir Li Yingying, Gabi'yi de hiçbir koç benim sistemime uymuyor diye almamazlık etmez. Nikolai Karpol'u mezarından çıkarmıyorsanız ya da Julio Velasco değilseniz, ha ben bu oyunculara gidiyorum bunları alıyorum demek de ben Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuna oynayacağım demektir. Biz de bunu istiyoruz.
 
Galatasaray kadın voleybol şubesinin eleştirildiği yer tepedeki dörtlüye yaklaşması beklenirken daha da geriye gitmesi idi ki bu sebeple Kuzeyboru üzerimize çıktı.
Bu yılki takımın son senelerin en potansiyeli yüksek takım olduğu hiç olmazsa elinde iyi bir nüve bulunduğu konusunda çoğunluk hemfikir. Neler olacağını sezon içinde görüp değerlendiririz.

Bugün Vakıfbank'ın Mia Markova'yı ısrarla istemesi, İtalyan takımının yarım sezon dahi olmasada ona sözleşme vermiş olmasının Fenerbahçe'nin Arina'yı yarım sezon da olsa bekleyecek bir oyun kurgusu yaratması, Ebrar'ın Millî takımda smaçör oynatılması bunların hepsinin bir nedeni var bir oyun planı var siz bunlara power smaçör demezsiniz, ya da eldeki smaçör rotasyonunu yeterli bulabilirsiniz, bunlara hiçbir itiraz yok zaten voleybolun tek doğrusu da yok. Bize göre pasör çaprazından sonra ya da onunla beraber en çok sayı alması beklenen oyuncu işte o köşe oyuncusudur, ve her zaman iyi manşet alıp, a planınız ile oynayamazsınız ya da yapılan bir defans sonrası her zaman o kaliteli pas gelmez oyuncunun eline işte smaçör kalitemiz burada ortaya çıkacak. İşte böyle anlarda ya da iyi manşette dahi yüksek blok geldiği zaman üç smaçör ve doğal olarak pasör çaprazı pozisyonundan azami top öldürme bekliyoruz Galatasaray voleybol takımının geleceğini bu tayin edecektir.

Ha bir Li Yingying, Gabi'yi de hiçbir koç benim sistemime uymuyor diye almamazlık etmez. Nikolai Karpol'u mezarından çıkarmıyorsanız ya da Julio Velasco değilseniz, ha ben bu oyunculara gidiyorum bunları alıyorum demek de ben Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuna oynayacağım demektir. Biz de bunu istiyoruz.
Kadın voleybolu artık iyice fiziksel olarak erkek voleyboluna dönmeye başladı. Dediğiniz gibi Giovanni gibi manşette aksayan smaçöre tahammülü olmayan bir antrenör bile markovaya yatırım yapmak istedi çünkü fbnin golden triosunu başka türlü alt edemeyeceğinin farkında. Ana Cristina, arina, vargas üçü de fiziksel olarak çok üstünler o sırada biz atletizm açısından çok eksik köşelerle oynuyoruz tabiki bu oyun yapısının işe yarayacağı anlar ve takımlar olacak. Ama üst düzey takımlara yaklaşmak için hücumda sıkışacağımız anlarda kaldır topu sayıyı alsın diyebileceğimiz bir smaçöre ihtiyacımız var. Henüz bunu yaşamamış olabiliriz ama chieri ile oynarken eczacı fb Vakıfbank ve Thy ile oynarken -hatta belki kuzeyboru- top öldürüp bize nefes aldıracak bir isme ihtiyaç duyacağız. Devre arası yapılacak hamle neden smaçör olmalı onu da açıklayayım; Alexia ile oynamak bize yabancı oyuncu kontenjanı açıyor eğer yabancı Pç ile oynarsak bu hakkımız olmayacak. Alexia da kötü gitmiyor bizi orada idare edebilir o yüzden ekleme 4 numaraya yapılmalı. Elimizde gabi-mbh ikilisi olsa ben de gidip power smaçör alalım demezdim mesela ama ilkin ve partneri hiç atletik kalmıyor çok zorlanacağımız anlar olacak bu anlarda keşke dememek için devre arası bir bomba patlatmak gerekiyor. Lyy evet pahalı bir isim ama bu profile oldukça uygun bence. Şuan tolok novarada olmasa o da olabilirdi bize. Zaten seçenek çok yok en iyi smaçörler arina ana gabi markova bunlar sözleşmeli. Hem boşa düşecek hem bize seviye atlatacak tek isim lyy bence. Madisen skinner diyenler oluyor ama kolej sonrası ilk defa pro oynayacak biri ne kadar etkin olabilir 3-4 ay için bilemiyorum. Orada paraya kıyacağız başka çare yok
 
Dün akşamla birlikte Galatasaray - Sarıyer maçını 4.kez izledim. İzlerken de özellikle İlkin'in servis karşılama performansını, not alarak bir kez daha izledim. Pozisyon tekrarlarında rakibin servislerinin atlanması dışında 13 servis karşılama saydım. Bunlardan 3'ü mükemmel, 3 mükemmel ile birlikte toplam 7 pozitif, 5 negatif ve 1 tane de hata saydım. Bunları formüle ettiğimde, %54 pozitif, %23 Kusursuz ve 1 servis hatası sonucuna vardım. Yani sonuç olarak bu değerler, aşağı yukarı İlkin'in ortalama değerlerine karşılık geliyor. Daha iyisi olabilirmi yada olmalı'mı? Kesinlikle evet ama volleystation'ın verileri %38 pozitif %8 kusursuz karşılama kesinlikle hatalı. Buna göre volleystation, İlkin'in 1'i mükemmel olmak üzere, toplam 5 pozitif servis karşıladığını söylüyor ki, bunu sizler de imkanınız dahilinde yeniden izlerseniz, doğru olmadığını tespit edebilirsiniz. Farklı sonuçlar bulur ve set veya dakikası ile paylaşırsanız, yeniden üzerinden geçeriz.

Bununla ilgili volleystation'a yazdığım mail'e, bugün yanıt aldım. Wictor Koncki imzası ile verilen yanıtta, sezon öncesi kupa maçları için sağladıkları bir yazılım sonucu bu sonuca vardıklarını ve o maçlardaki potansiyel hataları düzeltemeyeceklerini ifade etti.

Bunun üzerine kendilerine yazdığım yanıtta, bunun sadece sezon öncesi kupa maçları ile sınırlı olmasını dilediğimi ve net olan bu tür hataların uzun sezon içerisinde tekrarlamaması dileğini ileterek konuyu kapattım.

Sonuçta İstatistik çok önemli ve özellikle toplamda hazırlanmış tablolar, hala genel bir fikir verme açısından faydalı oluyor. İki maç üzerinden ortalama bireysel performansı ölçmek ise, özellikle hatalı veri girişi veya performans dalgalanması nedeni ile istatistiksel olarak daha fazla sapma yaratabileceğinden, ilk başta biraz daha ihtiyatlı yaklaşılması gereken sonuçlardır ama size sunmuş olduğum tablo, takımlar performansı ile ilgili olarak 2şer maç sonunda, şimdilik genel bir fikir verebilecek niteliktedir. İlerleyen zamanda, uzun lig etabı ile birlikte, bu sonuçlar değişebilir ve değişecektir.

Tüm bunların ötesinde, esas olan, takımı yakınen takip etmek, hem bireysel hem de takım olarak neler yapabildiğimizi gözlemlemektir diye düşünüyorum. Ne yazık ki bunu görmeyen, göremeyen yada maksatlı yorumlar yapmaya çalışan takıntılı odaklar hala iş başında.
 
Galatasaray kadın voleybol şubesinin eleştirildiği yer tepedeki dörtlüye yaklaşması beklenirken daha da geriye gitmesi idi ki bu sebeple Kuzeyboru üzerimize çıktı.
Bu yılki takımın son senelerin en potansiyeli yüksek takım olduğu hiç olmazsa elinde iyi bir nüve bulunduğu konusunda çoğunluk hemfikir. Neler olacağını sezon içinde görüp değerlendiririz.

Bugün Vakıfbank'ın Mia Markova'yı ısrarla istemesi, İtalyan takımının yarım sezon dahi olmasada ona sözleşme vermiş olmasının Fenerbahçe'nin Arina'yı yarım sezon da olsa bekleyecek bir oyun kurgusu yaratması, Ebrar'ın Millî takımda smaçör oynatılması bunların hepsinin bir nedeni var bir oyun planı var siz bunlara power smaçör demezsiniz, ya da eldeki smaçör rotasyonunu yeterli bulabilirsiniz, bunlara hiçbir itiraz yok zaten voleybolun tek doğrusu da yok. Bize göre pasör çaprazından sonra ya da onunla beraber en çok sayı alması beklenen oyuncu işte o köşe oyuncusudur, ve her zaman iyi manşet alıp, a planınız ile oynayamazsınız ya da yapılan bir defans sonrası her zaman o kaliteli pas gelmez oyuncunun eline işte smaçör kalitemiz burada ortaya çıkacak. İşte böyle anlarda ya da iyi manşette dahi yüksek blok geldiği zaman üç smaçör ve doğal olarak pasör çaprazı pozisyonundan azami top öldürme bekliyoruz Galatasaray voleybol takımının geleceğini bu tayin edecektir.

Ha bir Li Yingying, Gabi'yi de hiçbir koç benim sistemime uymuyor diye almamazlık etmez. Nikolai Karpol'u mezarından çıkarmıyorsanız ya da Julio Velasco değilseniz, ha ben bu oyunculara gidiyorum bunları alıyorum demek de ben Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuna oynayacağım demektir. Biz de bunu istiyoruz.
Dikkatli ve güzel bir anlatımla kaleme aldığınız yorumu genel olarak beğendim. Tek katılmadığım nokta, Ebrar'dan smaçör yaratılması konusundaki Santarelli ısrarıdır ki sanırım yada umarım ki, Santarelli bunun tutmayacağını anlamıştır. Velasco bile Antropova'nın smaçör olarak kullanılma fikrine sıcak bakmadı ve Egonu ile dönüşümlü olarak çapraz fikrini benimsedi.

Smaçör, pasörden sonra en zor mevkidir ve smaçör sadece sayı almak için değil, ama aynı zamanda takım savunması ve servis karşılama yönünden çok güçlü, atik ve bu alanda yetenekli olan oyunculardan seçilir. Tüm bunları yapabilmek için de üstün bir kondüsyona sahip olmak ve bu mevkide yıllarca oynayarak tecrübe kazanmak gerekir. 3-5 maçta hiç kimse başarılı smaçör olamaz hele ki hem savunma hem hücumda, sizin tabirinizle komple smaçör olamaz. Elimizdeki mecutlara ve hatta milli takıma çağrılmamış smaçörleri de dikkate aldığımızda, Ebrar bu mevkide hiç düşünülmemesi gereken bir oyuncudur. En akıllıca olanı, Ebrar'ın Vargas ile birlikte, belki ikili değişiklikle belki Vargas'ın formsuz yada aşırı efor sonucu düşmesi sonucu mutlaka faydalanılacak bir oyuncu olarak kullanılmasıdır. Smaçör mevkiinde oyundan erken düşme olasılığı yüksek bir oyuncu üzerinde ısrar etmek anlamsızdır. Hele ki Ebrar'ı çözen takımlar, moral olarak da oyundan düşürürse, ortaya bu yıl ruh gibi gezinen bir Ebrar çıkar.

An itibarı ile, hiç kimse bu yıl şampiyonluğa oynarız demiyor. İlk üç de dahil olmak üzere tüm takımların +ları ve - leri var ve ilk üç içerisinde yer almak çok zor ama imkansız değil. Şu anki kurgumuz içerisinde çok üst düzey olmadığı sürece takıma yeni bir smaçör monte denemesi, oturmaya başlayan düzeni sarsar.

Geçtiğimiz yıl oynanan sistem ile bu yılki sistem arasında dağlar kadar fark var. Hernandez geçen yıl eline teslim edilen oyuncularla, sezon boyunca kimden nasıl faydalanabilirim arayışı ile sürekli 2li değişiklikler ve rotasyonlarla birşeyler yapmaya, sistem oturtmaya çalıştı. O oyuncuların verimliliği/verimsizliği, sakatlıklar ve forumsuzluklarla yine de 6. bitirerek bugün itibarı ile bizi CEV Challenge Cup'a taşıdı. Bunun için bile özellikle hem Hernandez'e, hem de geçen yılın kadrosunda olup bu yıl da kadromuzda devam eden ve yine geçen yılın kadrosunda olan tüm oyunculara, çabalarından dolayı teşekkür etmek gerekir. Bu yıl, geçen yıldan farklı olarak, tıkır tıkır işleyen bir sistem var ve dikkat ederseniz, bu yıl özellikle kupa volleyde 1 kez bile 2li değişiklik yapılmadı. Nedeni apaçık ortada. Bekleyelim ve şu ana kadar çok izleyemediğimiz Kalandadze'nin de neler yapabileceğini görelim ve ilerleyen zamanlarda resim daha da net olunca, bir kez daha değerlendirelim diyorum.

Son maçlardan sonra, benim de beklentilerim var. Örneğin Yasemin Güveli'nin daha etkili olarak bloklara daha çok katkı verebilmesi ki bu konuda en iyilerden birisidir, veya özellikle smaçörlerden daha çok blok verimliliği alabilmek ki, bunların olması durumunda evet bu takım ilk 3ü zorlar.
 
Kadın voleybolu artık iyice fiziksel olarak erkek voleyboluna dönmeye başladı. Dediğiniz gibi Giovanni gibi manşette aksayan smaçöre tahammülü olmayan bir antrenör bile markovaya yatırım yapmak istedi çünkü fbnin golden triosunu başka türlü alt edemeyeceğinin farkında. Ana Cristina, arina, vargas üçü de fiziksel olarak çok üstünler o sırada biz atletizm açısından çok eksik köşelerle oynuyoruz tabiki bu oyun yapısının işe yarayacağı anlar ve takımlar olacak. Ama üst düzey takımlara yaklaşmak için hücumda sıkışacağımız anlarda kaldır topu sayıyı alsın diyebileceğimiz bir smaçöre ihtiyacımız var. Henüz bunu yaşamamış olabiliriz ama chieri ile oynarken eczacı fb Vakıfbank ve Thy ile oynarken -hatta belki kuzeyboru- top öldürüp bize nefes aldıracak bir isme ihtiyaç duyacağız. Devre arası yapılacak hamle neden smaçör olmalı onu da açıklayayım; Alexia ile oynamak bize yabancı oyuncu kontenjanı açıyor eğer yabancı Pç ile oynarsak bu hakkımız olmayacak. Alexia da kötü gitmiyor bizi orada idare edebilir o yüzden ekleme 4 numaraya yapılmalı. Elimizde gabi-mbh ikilisi olsa ben de gidip power smaçör alalım demezdim mesela ama ilkin ve partneri hiç atletik kalmıyor çok zorlanacağımız anlar olacak bu anlarda keşke dememek için devre arası bir bomba patlatmak gerekiyor. Lyy evet pahalı bir isim ama bu profile oldukça uygun bence. Şuan tolok novarada olmasa o da olabilirdi bize. Zaten seçenek çok yok en iyi smaçörler arina ana gabi markova bunlar sözleşmeli. Hem boşa düşecek hem bize seviye atlatacak tek isim lyy bence. Madisen skinner diyenler oluyor ama kolej sonrası ilk defa pro oynayacak biri ne kadar etkin olabilir 3-4 ay için bilemiyorum. Orada paraya kıyacağız başka çare yok
Allah akıl fikir versin. Gizem'mi sır'mı yoksa X hesaplarında sürekli negatiflik aşılamaya çalışarak yada daha da ileri giderek küfüre varan hakaretler yapan BurakHaak yada ArzuBLGS kafalılarmı... Bu tür kafalardan bu camiaya zaten hayır yok ve artık iyice hasıl olmaya başladı ki bunlar GS görünümlü trollerden başka birşey olamaz.

Bu saygın forum, ezici bir çoğunlukla aklı başında, ne dediğini bilen, eleştirilerini somut bir zemine oturtan, beklenti ve dileklerini seviyeli ve dayanaklı biçimde dile getiren bireylerden oluşuyor. Sırasında sert bir şekilde tartşmalar da olabilir ama seviye ve dayanak önemli. Oysa ki hala içinde kendisi ile barışık olmayan insanların gizleyemedikleri İlkin nefreti ve düşmanlığı hatta sinsice Galatasaray düşmanlığı, her fırsatta karşımıza çıkıyor.

Şu cümleye bakarmısınız "Elimizde gabi-mbh ikilisi olsa, ben de gidip power smaçör alalım demezdim mesela ama ilkin ve partneri hiç atletik kalmıyor çok zorlanacağımız anlar olacak bu anlarda keşke dememek için devre arası bir bomba patlatmak gerekiyor" diyor. Öncelikle imla yönünden tümü ile hatalı yazılmış bir cümle. Ne nokta ne virgül ne de özel isimlerde büyük harf var. Hadi bunları geçtik diyelim "ilkin ve partneri hiç atletik kalmıyor" demek, hem İlkin'e hem de İlkin dışındaki tüm smaçörlere hakaret demektir. Atletik veya partner gibi sözcükleri kullanarak, bilgi küpü olduğu izlenimi yaratmaya çalışmak da komiklikten öte acınası bir durum. Sürekli İlkin düşmanlığı yapan çevrelerle birlikte aynı dili konuşmak, Galatasaraylılıkla hiçbir şekilde ne örtüşür ne de kesişir. 4 numara transferine gerekçe olarak bu sözde düşünceyi şuursuzca ifade etmek tam anlamıyla numara çekme çabasından başka birşey değil.

Bu bu fikirleri benimseyen arkadaşlar, önceleri smaçörler özellikle de İlkin için POWER Smaçör değil diyorlardı. Belli ki İlkin'in çatır çatır yüksek yüzdelerle hücumları ve sayıları karşısında şimdi de atletik'liğine kaymış durumdadırlar. Hiç kimse kusura bakmasın ama bunu iddia etmek için ya maksatlı yada aptal olmak gerekir. İlkin'in, son milli takım kariyerinden sonra defanstan çıkardığı topları ki saymaktan yorulduk, kaç smaçör çıkarabilir hele son Sarıyer maçında, gitti çıkmaz denilen topu planjonla çıkarıp karşı tarafa gönderdikten sonra, hemen akabinde toparlanıp fişek gibi hücumla sayı alabilecek, dünyada kaç smaçör var? Tüm bunlar, voleyboldaki atletizmin üst seviyesidir. Haaa atletizm'den yada atletik olmaktan kasıt, üç adım atlama, uzun atlama, yüksek atlama yada 100metre koşusunda rekor ise, bari söyleyelim onlara da çalışsın. Rekor kıramasa bile eminim hakkını verir.

Çirkin bir yakıştırma ile ifade edilen, İlkin'in partneri sözcüğündeki kasıt, sanırım Lazovic'dir ki bu da yine İlkin iddiasındaki kadar şuursuz, bilgisiz ve aptalca bir iddia olur. Lazovic, savunma yönü ile dünyanın önde gelen sayılı smaçörlerinden birisidir ve son Dünya Şampiyonası ve Olimpiyatlarda, Lazovic'den yeterince faydalanmaması, Guidetti'nin en çok eleştirilen tercihlerinden birisidir. Lazovic bu maçlarda aksayan Busa ve Uzelac'ın üzerine çıkarak, hücumda da önemli katkılar yaptı. Kaçıranlar varsa, Sırbistan'ın son Dünya Kupası ve özellikle Olimpiyat maçlarını yeniden izlesinler. Kısacası Sırbistan'ın en parlak smaçörlerinden birisidir ve tüm yabancı otoriteler ve forumlarda bunlardan bahsediliyor. Takip etmelerini öneriyorum. Galatasarayımız, sözleşmesini yenileyerek çok doğru bir iş yaptı. Artık boş konuşmaları ve eleştirileri bırakıp gerçeğe dönme zamanı geldi de geçti bile.
 
Son düzenleme:
Dün, hem ilginç hem de güzel günlerden birisi. Önce ilginçlik ile başlayalım. Keçiören Sigorta Shop ile Fenerbahçe hazırlık maçı yapmış ve Keçiören Sigorta Shop maçı 3-0 kazandı. Bu maçı önemli kılan konu, Fenerbahçe'nin, Ana Cristina dışında maçı tam kadro oynaması idi. Buradaki istatistik de önemli. Vargas bildik Vargas idi. Yine de hücumda %41 ile oynamasına rağmen etkinlik olarak %24'de kaldı ki bu Vargas seviyesi için düşük kaldı. Diğer oyuncu Stysiak, Ana Cristina yokluğunda smaçör olarak oynadı. Hücumda %60 topöldürme ve etkinlikle ile oynamasına rağmen servis karşılamada %24 pozitif ve %12 mükemmel ile oldukça düşük kaldı. En kötü performans Meliha Diken'den geldi. Hücumda %9 top öldürme ve etkinlikte -%18 (evet yanlış değil -18) ile oynarken, servis karşılamada %37 pozitif ve %11 ile ve -7 W/L ile tamamladı. Meliha adına üzüldüm ama İlkin'e sakatlık sonrası ve Milli takım krizi sonrası saldırılara bakılınca, malum camia için şok niteliğinde bir sonuç.

Gelelim güzelliğe. Dün gece PAOK'u 3-1 ile resmen dağıttık. Hiç detaya girmeyeceğim ama asıl güzellik kızlarımızın dün akşam oynanan maçta, tribünlerdeki yerlerini almış olmasıydı. Son dönemlerde sıkça yaşanmayan bir görüntü idi ve bu, camianın ne kadar değerli bir birliktelik içerisinde olduğunun resmidir. Bir diğer önemi ise, özellikle yabancı ve yeni kızlarımızın, camianın büyüklüğünü yaşamaları için mükemmel bir organizasyon idi. Bu organizasyonda, eminim ki İlkin'in önemli bir payı vardır.

Son olarak Kadın Futbol'unda Şampiyonlar ligi gruplarına kalan Kadın Futbolcularımızı ve yöneticilerini, canı gönülden kutlarım. Gelen bu topyekün başarılara, kimsenin gölge düşürmemeye çalışması dilekleriyle herkese sevgi ve saygılar.
 
Son düzenleme:
Son 4 yıldır her sene bu kadro ne eleştirisi yapan biri olarak söylüyorum bu sene ki kadro eleştiri hak etmiyor mallesef yatırım başlangıcı için en iyi kadro 3 senelik her sene üstüne koyarak ilerlenecek bir programla bizde şampiyonluk yarışına gireriz.
Yazmayım diyorum ama biz Fb taraftarına bu saflar ne kadar kolay kanıyor diye dalga geçerken, bizim bazı taraftarın daha da saf bi şekilde kendini kandırabilmesi insanı üzüyor.

Neymiş gelişip gelişip 3 yıl içinde zirveye oynayacakmışız. Daha öncede yazdım, bugün zirveye oynayan takımım hiçbiri bu şekilde bu konuma gelmediler. Dünyada da hiç örneği yok. Olması da mümkün değil. Bu bir masal. Bunun farkına varmak inan ki çok zor değil..
Hele ki bizim lig. Dünyanın en iyi ligi. Bu ligde 3 sene sonra şampiyonluğa oynamak için yapman gereken şey çok ciddi yatırım yapmaktır. Bunu bu senede yapsan zirveye oynardın, seneye de yapsan oynarsın.Ama yapmadın, muhtemelen seneye de yapmayacağız 3 sene sonra da..Peki ne oluyor sizin gibi yöneticilerin işini kolaylaştıracak, kolayca kandırabilecek taraftar profili sayesinde bu masal devam ediyor.
Oysa gerçek olan şu. “Babalar sözünü tutmadı”. Söylediklerini yapmadılar. Bu yıl da zirveye oynamayacaz. Ben maalesef sizin gibi bu yıl 4. olma ihtimalimiz var diye mutlu olamıyorum. Çünkü Galatasaray taraftarı olmak bunu gerektirir. Umarım sizde bu hikayelerden uyanıp, romantizmi bırakarak Galatasaray’ın olması gerektiği gibi zirveye oynamasını talep etmeye başlarsınız.

Sözün özü geçen senelerden daha iyi olmak, 4. olmak başarı değildir, mutlu olunmaz. Başlangıç da değildir. Zaten 15 senedir hemen her yıl dördüncü oluyoruz ki.
GALATASARAY zirvede olmalı bu kadar basit.
 
Bak zeki arkadaş Hakan Karakaş,
İyi ki yazmışsın. Sizler kadar zeki ve voleybol'un içinde olmadığım yada olmadığımız için ne yapalım herşeye kanıyoruz. Gözümüzü açmış oldunuz, yoksa nereden bilebilirdik ki İlkin Aydın ve PARTNER'i Lazovic gibi iki çöp smaçör, dünyanın en rezil ve uyumsuz pasör/orta ikilisi Bongaerts ve Timmerman gibi değersiz, katkı yapmayacak oyuncular transfer edilmiş, Yasemin Güveli gibi çok güçsüz bir blokör takıma kazandırılmış. Kendisine hiçbir takımda yer bulamamış Alexia, takımımıza bonservisli olarak alınmış, Eylül libero'ya monte edlmiş velhasılı kelam babalar sözünü tutmamış ve biz saflar. tüm bunlara kandık.

Şimdi bir kez daha bak Hakan Karakaş arkadaş,
Bu yılın, her zamankinden çok daha çetin geçeceği, ayan beyan ortada. Takımımız, an itibarı ile ligin en formda ve hazır takımıdır. Oynanmış olan hazırlık maçlarındaki form grafiği, BVA Cup ve Kupa Volley maçları ve alınan sonuçlar, bunun en somut örneğidir. Dün, Ana Cristina dışında tam kadro oynanan Keçiören Sigorta Shop- Fener maçındaki Fener'in performansı, tüm Fenerlileri endişelendirdi. Şu an en hazır takım Galatasaray. Burada oyuncuların uyumu ve kurgulanmış sistem, neredeyse oturmuş durumda.

Buradaki hiç kimse, yakın geçmişte oynanan oyunlar, alınan sonuçlar ve puan durumu ve sıralamamız konusunda mutlu değildi. Bunu bu forumda da hemen hemen tüm arkadaşlar dile getirdi. Bunlara neden olan kulübün mali problemleri üzerine, yanlış transferler ve türlü yönetsel beceriksizliklerle alt yapıya boşvermişlik, neredeyse bizi Avrupa'nın dışına itti. Bunlar, geçmişe yönelik yapılması gereken muhasebedir.

Hal böyle iken, takımın şu an için sanki başıboş ve kötü olduğunu ima edecek şekilde yorum yapmak, en hafif tanımlama ile doğru olmasa gerek. Aklı başında hiç kimse, takıma takviye yapılması düşüncesine karşı değil, hele ki uzun lig maratonu ve Avrupa birlikte düşünüldüğünde, ben de dahil olmak üzere, geniş kadro amaçlı üst seviye oyuncu transfer veya transferlerinin gerekli olabileceğini söyleyip duruyoruz ama sırf transfer yapılsın diye de transfer yapılmaz. Şu anda takımın başında değerli bir hoca var ve mevcut kadroyu, geçen yıldan bağımsız olarak, bu yıl kendisi oluşturdu. Başarı da başarısızlık da ona ait olacak. Durum böyle iken, eğer bir gereksinim olursa, buna karar verecek olan da yine kendisidir.

Bu yıl, Julia Sanciacomo, Yasmeen Beda, Micaya White, Tara Taubner, Alexandra Uzelac, Martyna Czyrnianska, gibi ilk etapta dikkat çeken yeni oyuncular izleyeceğiz. Bu yıl hiçbir şekilde hiçbir takıma karşı, geçen yıl olduğu gibi ezilmeyeceğimizi şimdiden görebiliyorum ve hatta ilk 3 içerisindeki bazı takımlara karşı galibiyet alabileceğimizi bile düşünmekteyim. Şampiyon oluruz yada olmayız, tüm bunların ötesinde, bu yıl farklı bir Galatasaray izleyeceğimize yürekten inanıyorum. Siz istediğinizi düşünmekte yada istediğinize inanmakta özgürsünüz ama bunu yaparken, sakın sizin gibi düşünmeyenleri saflıkla tanımlamaya kalkmayın. Hepimizin gözü açık, sahada takımın üzerinde olacak. Sizler de iyi niyetle destekleyerek izlemeye devam ediniz.
 

Üst