Arda Turan

Nasıl hak ettiği gibi Barça'ya gittiyse aynı şekilde arkasında devletin ve bilinmeyen sponsorların olduğu takıma gitmeyi de hak ediyor.

Onu özetleyen bir şey ise Barça'dan ayrılırken normalde ligin tüm büyük takımları kapışması lazımken sadece malum takımın teklif vermesi onun nasıl bir durumun ortasında olduğunu gösteriyor.
 
Arda'yla ilgili dikkatimi çeken bir iki konu var. Bizim basında pek fazla dile getirilmiyor, belki de sansürleniyor bilemiyorum. Ama benim gördüğüm durum şu:

Ernesto Valverde, Barcelona teknik direktörü olduğundan beri, Arda'yı sadece sezon başındaki bir hazırlık maçında 45 dakika oynattı. Onun dışındaki hiçbir resmi maçta kadroya dahi almadı. Hatta antremanlarda 11'e 11 çift kale maçlarda dahi takıma alınmadığı haberleri çıktı.

Tamam Arda kariyerinde bir düşüş yaşıyor. Bu bir gerçek. Belki Barcelona'da ilk 11 oynamasını beklemek bir miktar hayalcilik, ama onunla aynı pozisyonda oynayan Neymar'ın satıldığı, onun yerine alınan Dembele'nin de sakatlandığı sezonda, hiç kadroya dahi alınmaması bir garip bence. Arda ne olursa olsun, o kadar da kötü bir futbolcu olamaz. Yani örneğin Barcelona'nın 25 Ekim 2017 günü İspanya 2. ligi takımı Real Murcia ile oynadığı, Copa Del Rey maçında dahi kadroya alınmaması normal bir durum değil. Üstelik arada, başarılı bir Hırvatistan maçı oynamışken.

Öte yandan, şöyle bir durum da var. Atletico Madrid teknik direktörü, Diego Simeone, kendi döneminde parlattığı ve diğer takımlara yüksek bonservis bedeli karşılığında sattığı bütün oyuncuları, kariyerleri düşüşe geçer geçmez, fiyatları biraz düştüğü andan itibaren hep takıma geri kattı. Filipe Luis, Diego Costa vs. Bu konudaki tek istisnası Arda oldu. Arda'yı o bile istemedi ki, şu an Başakşehir'in transfer etme noktasına gelebildiği ortamda, istekli bir Atletico Madrid güle oynaya alabilirdi.

Geçen sezonun sonlarına doğru, Barcelona'nın 2 farklı yerel gazetecisi ayrı ayrı, Arda'nın ciddi bir kumar alışkanlığı olduğunu ve de vaktinin büyük bölümünü Barcelona'daki kumarhanelerde geçirdiğini iddia etti. Hatta bunlardan bir tanesi, Arda'nın kumarhanelerde çok ciddi bir para kaybına uğradığını, hemen akabinde gittiği Milli takım kampında, gazeteci Bilal Meşe'yi darp etmesinin asıl sebebinin bu olduğunu iddia etti.

Hatırlayın, Fransa'daki 2016 Avrupa Şampıyonasında da, Arda'nın diğer oyuncularla birlikte sabahlara kadar kumar oynadığı, Türk medyası tarafından iddia edilmişti. Dolayısıyla, Barcelona'dan 2 farklı medyanın da dile getirdiği bu iddianın ben yanlış olmasını çok düşük bir ihtimal olarak görüyorum.

Sonuç olarak,Arda'nın İspanya'dan resmen dışlanmasının da, burada Başakşehir dışında hiçbir takımın kendisini istememesinin de sebebi, bence futbol harici sebepler.
 
Sohretin bir anda goklere cikarip ayni hizda yerin dibine gomdugu bir insan kendisi, Demek ki sisede durdugu gibi durmuyormus sohret, simarani geldigi noktadan da asagisina goturebilecegini gostermis oluyor bilmem kacinci kez.

Buyuklenme ve boburlenme insanin dogasinda var ama olcuyu kacirdigin zaman yasadiklarin hak olur sana Arda efendi!!!
 
Yarım sezon için 2M , sonraki her sezon 4M. Bonuslarla birlikte 4.5-5 bulur mu bilmiyorum. 30 yaşını geçmiş, kariyeri düşüşte ve hiç bir alıcısı olmayan bir oyuncuya böyle paralar vermeyi geçtim bu paranın suyu nereden geliyor?


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 
Utku Bey tebrikler. 4 ay önceden çözmüşsünüz Arda Turan'ın hazin sonunu. Almamak çok isabetli olmuş. Bir sporcunun nasıl olmaması gerektiğinin canlı örneği.

Estafurullah Engin Bey. Esasında keşke haklı çıkmasaydım, Başakşehir'de de olsa, kendine bir çeki düzen vermesini ve başarılı olmasını isterdim. Kötü değil ama zayıf bir karakteri olduğunu düşünüyorum, daha çok genç yaşlarından itibaren yaptığı, özellikle çok yanlış arkadaşlık tercihleri, onu bu noktaya getirdi.

Daha da derine inecek olursak, aslında Türk Futbolunun kendini ciddi şekilde sorgulaması gerektiğini düşünüyorum. Bu tabi, ülkenin genel sisteminden de bağımsız bir konu değil ama, şöyle bir geriye dönüp baktığımızda, en üst düzeyde oynayabilecek yetenekte oyuncularımız var, ancak o noktaya gelebilecek teknik ve kültürel gelişimlerini bir şekilde yapamıyoruz. Geçmişte Sergen Yalçın, Rıdvan Dilmen gibi isimler de, bana kalırsa, en üst düzeyde oynayabilecek kapasitedelerdi. Arda en azından gitmeyi başardı ama 6 sene orada kalıp, İspanyolca öğrenemeden dönmesi, aslında bizim ülke olarak, entegre olmayı başaramayan, kültürsüz ve tembel insanlar yetiştirdiğimizi gösteriyor.
 
Estafurullah Engin Bey. Esasında keşke haklı çıkmasaydım, Başakşehir'de de olsa, kendine bir çeki düzen vermesini ve başarılı olmasını isterdim. Kötü değil ama zayıf bir karakteri olduğunu düşünüyorum, daha çok genç yaşlarından itibaren yaptığı, özellikle çok yanlış arkadaşlık tercihleri, onu bu noktaya getirdi.

Daha da derine inecek olursak, aslında Türk Futbolunun kendini ciddi şekilde sorgulaması gerektiğini düşünüyorum. Bu tabi, ülkenin genel sisteminden de bağımsız bir konu değil ama, şöyle bir geriye dönüp baktığımızda, en üst düzeyde oynayabilecek yetenekte oyuncularımız var, ancak o noktaya gelebilecek teknik ve kültürel gelişimlerini bir şekilde yapamıyoruz. Geçmişte Sergen Yalçın, Rıdvan Dilmen gibi isimler de, bana kalırsa, en üst düzeyde oynayabilecek kapasitedelerdi. Arda en azından gitmeyi başardı ama 6 sene orada kalıp, İspanyolca öğrenemeden dönmesi, aslında bizim ülke olarak, entegre olmayı başaramayan, kültürsüz ve tembel insanlar yetiştirdiğimizi gösteriyor.

Tamamen haklısınız. Ben de yurtdışındayım. Görüyorum sürekli insanımızın bulunduğu topluma entegre olma zorluğunu. Misafirperverlik, yardımseverlik gibi iyi özelliklerimizin yanında tembellik, kolaycılık, insanları küçümseme gibi sorunlarımız var. İspanyollar ki Avrupa ki en anlayışlı toplumlarından biridir. Onlarla bile anlaşamayan önce aynaya bakmalı.
 
Son düzenleme:
Hakemi itmek ve yumruk göstermek kaç maç ceza göreceğiz!
Bir taraflarımla gülerek izliyorum kendini bitiriş hikayesini. Beter olsun!
 
Barcelona'dan Başakşehir'e gelmek kolay bir karar değil. Üstüne Başakşehir'e gelip, burada herkesin O'na saygı göstereceğini düşünerek gelip, her statta ıslıklanmak, kendi camiasında bile kabul görmemek hiç kolay değil. Arda sandı ki Türkiye'ye gelecek, her şey iyi olacak, buradaki insanlar onu kabul edecek. Ama Akhisar'da bile ıslıklandı.

En büyük sorunu ise kendisinin herhangi bir yanlış yapmadığını düşünmesi. "100 milli maç yaptım, Avrupa'da 11 kupa aldım ama her statta ıslıklanıyorum." diyor. Hala kendinde suç aramıyor, kendine toz konduramıyor. Haliyle mevcut sorunlarını çözmesi imkansız.

"Barcelona'ya geldik, ben kulübe ve bu kadar yatırıma sadakat göstermek için kiralık gitmedim. Galatasaray kiralamak istedi. Orada yapılan teklif kötü ve komikti. Ama ne yapalım G.Saray kulübümüzü seviyoruz." diye bir açıklama yapmıştı. Ostersunds'a yenildiğimizde Emre Çolak da saçma sapan bir tweet atmıştı. Umarım bu iki oyuncu bir daha Galatasaray'ın kapısının önünden geçmez.
 
Estafurullah Engin Bey. Esasında keşke haklı çıkmasaydım, Başakşehir'de de olsa, kendine bir çeki düzen vermesini ve başarılı olmasını isterdim. Kötü değil ama zayıf bir karakteri olduğunu düşünüyorum, daha çok genç yaşlarından itibaren yaptığı, özellikle çok yanlış arkadaşlık tercihleri, onu bu noktaya getirdi.

Daha da derine inecek olursak, aslında Türk Futbolunun kendini ciddi şekilde sorgulaması gerektiğini düşünüyorum. Bu tabi, ülkenin genel sisteminden de bağımsız bir konu değil ama, şöyle bir geriye dönüp baktığımızda, en üst düzeyde oynayabilecek yetenekte oyuncularımız var, ancak o noktaya gelebilecek teknik ve kültürel gelişimlerini bir şekilde yapamıyoruz. Geçmişte Sergen Yalçın, Rıdvan Dilmen gibi isimler de, bana kalırsa, en üst düzeyde oynayabilecek kapasitedelerdi. Arda en azından gitmeyi başardı ama 6 sene orada kalıp, İspanyolca öğrenemeden dönmesi, aslında bizim ülke olarak, entegre olmayı başaramayan, kültürsüz ve tembel insanlar yetiştirdiğimizi gösteriyor.

Sadece tembel de değil, en ufak bir başarıda hemen lendini dev aynasında görmek, birşey ters gittiğinde suçu başka yerlere atmak (bizi çekemiyorlar, bizi kıskanıyorlar, hoca bana taktı...), her işin çakallığını arayıp bulmak... Bunlar malesef en kötü özelliklerimiz. Bizden çok daha tembelleri de var ama en kötü değiliz diye mutlu olacak değilim tabiki.
Bizde yapılan aslında insan yetiştirmek değil, insan yetiştirmemek.
Malesef altyapısını Türkiyede almış, avrupada başarılı olan kimse hatırlamıyorum. Enes ve Cengiz umarım bu zinciri kırarlar.
 
Malesef altyapısını Türkiyede almış, avrupada başarılı olan kimse hatırlamıyorum. Enes ve Cengiz umarım bu zinciri kırarlar.

Tugay Kerimoglu ve Nihat Kahveci'yi sayabiliriz aslinda. Ama tabi onlar futbolu birakali nerdeyse 10 sene olacak. 80 milyon nufuslu ve futbola bu kadar para harcayan, bu kadar ilgi duyan bir ulke olarak cok cok daha fazlasini yapmamiz gerekirdi. Cengiz ve Enes'ten bende umitliyim. Hatta umarim bu sezon sonunda Yusuf Yazici da gider yurtdisina.
 
Bu arada sunu da eklemeden gecemeyecegim:

Arda Turan gelmeden once, Basaksehir'in yine iyi kotu bir sempatisi vardi. Tamam yine hukumet/devlet destekli bir kulup oldugu biliniyordu ama en azindan Abdullah Avci'nin istikrarli, cok basarili performansi ve efendi kisiligi, kulubun de saygi gormesini engelleyemiyordu.

Arda'nin gelisi, hem takim kimyasini bozdu, hem de Basaksehir'in sempatisini sifirladi. Aslinda oyun sistemlerinde Arda'ya hic ihtiyac yoktu. Zira bir kanatta Edin Visca, digerinde Elia son derece iyi performans gosteriyordu. Aldigi astronomik paraya hic gelmiyorum...
Ben Abdullah Avci'nin, Arda'yi istediyse bile, bunun teknik sebepler olmadigini dusunuyorum. Herkesin de tahmin ettigi uzere, cok yuksek ihtimalle siyasi gucler de onemli rol oynadi transferinde. Kim bilir belki ortulu odenek bile kullanilmistir. Zira cok aciklanabilir bir transfer degil, kiralandi mi baska birsey mi yapildi belli degil.

Ben ligin ilk yarisinin sonunda Basaksehir'in en onemli sampiyonluk adayi oldugunu dusunuyordum ama bence Arda'nin gelisi takimi ileri degil cok geriye goturdu. Belki farkinda olmayacak, cok sevdigi kulubune (!) hizmet etmis oldu bir bakima :)
 
Barcelona'dan Başakşehir'e gelmek kolay bir karar değil. Üstüne Başakşehir'e gelip, burada herkesin O'na saygı göstereceğini düşünerek gelip, her statta ıslıklanmak, kendi camiasında bile kabul görmemek hiç kolay değil. Arda sandı ki Türkiye'ye gelecek, her şey iyi olacak, buradaki insanlar onu kabul edecek. Ama Akhisar'da bile ıslıklandı.

En büyük sorunu ise kendisinin herhangi bir yanlış yapmadığını düşünmesi. "100 milli maç yaptım, Avrupa'da 11 kupa aldım ama her statta ıslıklanıyorum." diyor. Hala kendinde suç aramıyor, kendine toz konduramıyor. Haliyle mevcut sorunlarını çözmesi imkansız.

"Barcelona'ya geldik, ben kulübe ve bu kadar yatırıma sadakat göstermek için kiralık gitmedim. Galatasaray kiralamak istedi. Orada yapılan teklif kötü ve komikti. Ama ne yapalım G.Saray kulübümüzü seviyoruz." diye bir açıklama yapmıştı. Ostersunds'a yenildiğimizde Emre Çolak da saçma sapan bir tweet atmıştı. Umarım bu iki oyuncu bir daha Galatasaray'ın kapısının önünden geçmez.
Biliyorum yeri burasi degil ama Emre Colak ne yazmisti, ben görmedim de.
 
Tugay Kerimoglu ve Nihat Kahveci'yi sayabiliriz aslinda. Ama tabi onlar futbolu birakali nerdeyse 10 sene olacak. 80 milyon nufuslu ve futbola bu kadar para harcayan, bu kadar ilgi duyan bir ulke olarak cok cok daha fazlasini yapmamiz gerekirdi. Cengiz ve Enes'ten bende umitliyim. Hatta umarim bu sezon sonunda Yusuf Yazici da gider yurtdisina.

Haklısın onları unutmuşum. Aklımda gidip geri dönen Rüştü, Arif, Fatih vs kalmış. Tugay ve Nihat da büyük işler yaptılar. 2010 da bir projede Blackburn lü birisiyle çalıştım. Sohbet futbola geldiğinde "tugi is a legend for us" dedi.. gurur vericiydi gerçekten.
 
5 ay once gerekeni yazmisim zaten ama bugunde bir konuda haksizligi belirtmem lazim, hic sevmiyorum hic haz almiyorum ama 16 mac ceza nedir yahu ? bunun izahi yok ! her ne kadar elini yumruk yapip suratini da golluma benzetip yan hakemi yeme tesebbusunde bulunmussa da eyleme gecirmediginden dolayi 16 mac cezanin indirilmesi gerektigini dusunuyorum.
 
5 ay once gerekeni yazmisim zaten ama bugunde bir konuda haksizligi belirtmem lazim, hic sevmiyorum hic haz almiyorum ama 16 mac ceza nedir yahu ? bunun izahi yok ! her ne kadar elini yumruk yapip suratini da golluma benzetip yan hakemi yeme tesebbusunde bulunmussa da eyleme gecirmediginden dolayi 16 mac cezanin indirilmesi gerektigini dusunuyorum.

Muhtemelen 10 mac seviyesine indireceklerdir en nihayetinde. Aciklamasini su sekilde yapmislar: 10 Mac Hakeme Fiziksel Saldiri + 3 Mac Hakaret + 3 Mac Tehdit. (Hakem raporundaki ifadelerde, Arda'nin hakemi olumle tehdit ettigi iddia ediliyor).
 
Dokunulmazlık sembolu için yarışacağı günler yakındır. Beter olsun.
 

Üst