BSL 6. Hafta | Fenerbahçe - Galatasaray

Hakikaten tek bir isim veremiyorum. Bence buradaki tartışmanın temeli futboldan geliyor. İlk yapan mı daha suçlu, daha şiddetli karşılık veren mi diye soruyorsun. Bence ilk yapanıda karşılık vereni de gerektiği gibi cezalandırmayanlar daha suçlu. Hepimiz hata yapıyorus ama karşımızdaki yapınca art niyet arıyoruz.
Birde kişiliği gelişmemiş insanımız. "Sen böyle bize küfrettiğin için bizde küfrediyoruz" nasıl bir mantıktır ? Senin kendi fikrin iraden yok mu ? Ama yok malesef..
Ben burayı da okuyorum, Fenerbahçe forumlarını da, her iki tarafa da yorumlarımı yazıyorum, açıkçası, dün sizi yenene kadar hiç keyfim yoktu, önce Kazan yenilgisi sonra Baskonia hezimeti... Ama ikisini ayırmak lazım, Olympiaco maçını kazanınca da sevindim, sevinmek de istiyorum, buradaki veya başka yerlerdeki kışkırtıcı yazılara rağmen.



Kendi oyuncunu yetiştirmeden ekol olamazsın. Ama beklentimiz, Obraovic in bir ekol oluşturması. Şimdilik savaşan, mücadele eden, geri adım atmayan bir takım olma yolunda ilerliyoruz Ama bunun kalıcı olabilmesi için bu alışkanlıkları yerli oyunculara da kazandırmak lazım ki malesef yok öyle bir oyuncu grubu.

Aziz yıldırım demek bu kadar zor olmamalı. Bir başkan kendi sahasında rakip takımın koçunu her maç içinde zan altında bırakıyorsa ki boyle bir rezalet daha önce görüldümü bilmiyorum .Böyle bir kişinin başkanı olduğu organizasyondan değil ekol hiç bir yol olmaz .Göksenin ki tahrik ise isfendiyar ve ilhanın yaptıkları nedır twitterdaki.Bu konularda tarafsız yorum yaparmış gibi yazıyorsunuz ama gayet taraflısınız.
 
Böyle aivri açıklamalar prim yaptığı için pek gündeme gelmiyot ama Ergin Ataman gayet maç nlizi yapıp rakibinin hakkını verdi. Yenilgiyi ne olaylara ne de başk bir şeye bağladı.
Öyle bir algı var ki bunları hiç dememiş ve yenilgiye kılıf bulmuş.
 
Ben saha dışı konusunda ısrarcıyım. Ne FB'yi ne Melih'i ne AY'yi ne de taraftarı eleştiriyorum. Arkadaşlar yukarıda da yazmış, İpekçi'de de benzeri oluyor hatta EL gözünde en sıkıntılı takım bile olabiliriz son 3 yılda.
Ben maçtaki olaylara karışan kişileri değil diğer salonlarda aslan kesilen hakemlerin tavırlarını, yine diğerlerine karşı ceza, tepki ve açıklama konusunda hunharca davranan TBF'nin sessizliğini, tepkisizliğini, maçı sunan Lig tv spikerlerinin ve Murat isimli şahsiyetin yancılığını, aymazlığını falan eleştiriyorum.

Yani tepkim taraflara veya taraftarlara değil. Tepkim tarafsız olması gerekenlere. Ve ne yazık ki dün bir kez daha görüldü ki bu tepki sübjektif bir Galatasaraylılık tepkisi değil. Gayet sağlam nedenleri olan ve belirli rasyonelleri olan bir tepki.
Göksenin, Melih, GS-FB taraftarı, yöneticileri arasında ayrım yapmadan, onlar şöyle biz böyle demeden söylüyorum bunları. TBF'nin, hakemlerinin, basketbol medyasının FB yandaşı olmasa bile apaçık FB'yi kollayan bir tutum içinde olduğunu düşünüyorum. Bunu sağlayan FB yönetimi ise tekrar ŞİKECİ demek kadar doğru bir söylem yok . FB yönetiminden bağımsız olarak ilgili kurumlar bu şekilde davranıyorsa zaten bizler burada boşuna zaman tüketiyoruz.
 
Açıklama yapmışlar!

Dün akşam oynanan Fenerbahçe – Galatasaray Odeabank Spor Toto Basketbol Süper Ligi 6. Hafta maçında, 92-74 kazandığımız karşılaşmanın 3. periyodunda, rakip takımın 61 numaralı oyuncusunun, özellikle takımımız farkı açtığında, tribünlere yönelik galiz küfürleri ve vücut hareketleri, tüm kamuoyunun malumudur.

Bahse konu oyuncunun geçmişten bugüne süregelen tahrikleri, küfürleri ve Fenerbahçe Camiası’na yönelik, sporun ruhuna aykırı her türlü eylemi için hem 6222 sayılı yasa, hem de Türkiye Basketbol Federasyonu Disiplin Talimatları nezdinde gerekli şikayetler delilleriyle birlikte yapılacaktır.
 
Uzun bir yazı olacak.

Benzer konuları başka bir yerde yazmıştım geçen sene, aforoz ediliyordum, Fenerbahçeli olmadığım, Galatasaraylı bir provakatör olduğum falan bile iddia edildi.. Neyseki halk oylamasıyla aklandım :p

İş yerinde Galatasarylı bir arkadaşım vardı, ismi Cevdet. Belki tanıyanınız bile vardır, Antepli. İkiz kardeşi de Fenerbahçeliydi. İkiside koyu taraftarıydı takımlarından, deplasman bile kaçırmamışlar zamanında. GS-FB maçlarına formamızı giyip kapıdan helaleşerek çıkıyoruz diye anlatırdı. Aslında böyle, işte bu iki camia, ne farklı millet, ne farklı din, ne farklı sınıf... Aynı ... işte.

Maçın teknik analizini yapmanın çok da gereği yok, güç dengesi bariz bizden yana. En basitinden şu soruya cevap verdiğimizde herşey ortaya çıkıyor, sizden hangi oyuncu bizim takımda oynayabilir ? Tek aklıma gelen Sinan. Diğer her ismin bence daha iyisi var bizde. Aynı soruyu bizden hangi oyuncuyu istersiniz diye sormak bile doğru durmuyor, kimi istemezdiniz daha doğru. Udoh, Vesely, Dixon, Kalinic, Datome, Bogdanovic, Sloukas ? Dolayısıyla çok da haksızlık yapmamak lazım oyunculara ve işi de hakemlere bağlamamk lazım. Hakem konusunu anlamaya çalışıyorum ama bir türlü beceremiyorum, Maç sonunda kazanan da eleştiriyor, kaybeden de, ne isteniyor ki ?

Asıl konu maçın dışındaki olaylar. Bence, belki biraz komplo teorisi gibi olacak ama herşeyin (bu konuyla ilgili yapılan herşeyin) bir amacı var, bizi böyle tutmak. Çünkü birleşmemizden yada düşman olmamamızdan korkuyorlar. Gezi de herkes gördü renkler birliğini.. Biz kavga ederken kaç khk çıktı, kaç kişi tutuklandı hangimiz biliyoruz ?

Önce bu sayfalarda yazan bazı yazıları aşağıya kopyalamak istiyorum, (Bu yazıyı yazmaya başladığımda son mesaj Halit Bey in şu mesajıydı : http://gsbasket.org/forum/galatasar...fta-fenerbahce-galatasaray-16.html#post703759 dolayısıyla sonra konuşulan bir şeyi atlamış olabilirim). Mesajlarından alıntı yaptıklarım da yapmadıklarım da kusura bakmasınlar.

İsimlerinin önüne yapışan "şikeci" kalıbı çok koyduğu için kafalarına göre birşey uydurmak zorunda kalmış akıllılar

Evet, tüm maçlarını Ferit Şahenk'in salonunda oynayan takımın taraftarı bize FETÖ'cu diye bağırıyor

Ege aslanım iyi yapıştırdı Yunan'a tokadı

10/1 faul atan adam bize karşı hepsini sokuyor bu kadar ballı olunmaz.

Spiker ve yorumcu agabeyler ikinci yarıda neyseki keyifli bir şekilde maçı anlatmaya başladılar! İlk yari bir sıkıntı vardı herhalde.

patlıcan suratlı Obradovic

Ceza vermezseniz adam değilsiniz ! Zaten adam değilsiniz !

sizin gibi hakemlerin sizin gibi federasyonun...

Geçen sene şopar Melih'in bizim sahada 2 ayranı tekmeleyip içeri kaçmasına bakıyorum, bir de cazgır denilen Göksenin'in atılan onca şeye rağmen benchte efendi gibi oturmasına.

Hakemler, maç sonu sahibinize uğrayın alın maçbaşı ücretinizi.

Herifler faulde kornaya basıyorlar yahu, tam efsane.

tek yaptığı basketbol oynamak.

Adam oyuncu savunurken bile tahrik olabilen bir holigan kitlesi vardı tribünler de.. ??

Baskan Hidayet, yaveri Omer..

Yayıncı kuruluş yorumcuları Murat Murathanoğlu ve Murat Didin dahil olmak üzere Federasyon başkanı, Ömer Onan ve Recep Ankaralı bir basın toplantısıyla tüm dünyadaki Galatasaray taraftarına hedef gösterilmelidirler. Bu insanlar yaptıkları bu adaletsiz ve haksız karar ve tutumlar silsilesinin bedelini olağanüstü yollarla ödemelidirler.



Dünkü maç özelinde öne çıkan konulara yorumum şöyle ;

1- Anons konusu, kuralı bilmiyorum, Aziz Yıldırımın anonsu oyun durmuşken yapılmıştı, Melih in ki ise devam ederken. Kuralda birşey yoksa tartışmaya gerek yok, varsa ne ise o uygulanmalı, gene tartışmaya gerek yok. Ama, her iki anonsunda iyi niyetli (iyi niyet lafı bile tartışılabilir, biraz daha açık söylemek gerekirse seyirciyi sakinleştirmeye yönelik) olduğu ortada.

2- Göksenin-Vesely pozisyonu, bence pozisyonda Göksenin in sarılmasına ısrarla tutmasına sportmenlik dışı bile verilebilirdi, sonrasında Vesely nin yaptığı faul ve cezasını da aldı. Gökseninde kolunu savurdu ama tutturamadı bu arada.

3- Göksenin tribün oayı, İnternette görüntüleri var, twit atsana tezahüratı sonrasında görüntülerde anlaşılmayan birşey ile işler çığrından çıkıyor. Olayın savunulacak tarafı yok, o grubun 1-2 sene salona gelmesini yasaklamak lazım, ama orada oluyor burada olmuyor edebiyatını bırakalım lütfen. Göksenin de neden bu kadar sevdiğinizi anlayamadğım birisi (aynı şekilde Sinan ın da neden tepki aldığını anlayamıyorum). Galatasarın evladıyım dediği için mi ? Hangi kritik maçta ne vermiş takıma ? Sadece kendi taraftarına oynuyor. Bu adamlar dünyanın parasını kazanıyorlar, bir zahmet kendilerini geliştirsinler, Mccollum gibi drive edemeyebilirsin vs ama gelinen yer burası olmamalı. Hem mental hemde basketbol olarak..

4- Ergin Ataman ın maç sonu röportajı, "FB taraftar Türk oyuncuya alışkın değil tabi çünkü takımlarında oynamıyorlar. Göksenin bu yüzden rahatsız ediyor sanırım bu oyuncu milli takım oyuncusu" çok komik gerçekten. Kendisi ne yapmış Türk oyuncu olarak, sizler yazdınız burada gereksiz yabancılar uğruna kullanılamayan isimleri.
Birde Türk gençlerine örnek olan Göksenin demiş, ben bu haliyle ancak kötü örnek olarak gösterebilirm oğluma, böyle olma diye.


Malesef lise-üniversite döneminde bende saçma işler yaptım (kimseyi bıçaklamadım, o seviyeye gelmedi tabi ama), küfür, hakaret.. pişmanım tabiki, çok kıymtli insanları kırıp üzmüşümdür.. Burada da bakıyorum, 20-25 yaşlarındaki arkadaşlar hemen asıp kesiyor, savaş ilan ediyor, onları bir şekilde anlayabiliyorum ama hiç ummadığım isimlerinde (şahsen hiçbirinizi tanımıyorum ama çeşitli yerlerden insanların profilleri ortaya çıkıyor bir şekilde) yangına körükle gitmeleri beni şaşırtıyor.

Daha 1-2 yıl önce bir çocuk diğer taraftar grubu tarafından bıçaklanarak öldürüldü, hangisinin yaptığı çok da önemli değil, zira ikiside daha doğrusu ikimizde aynı bokuz malesef. Kendinizi her iki çocuğun da babası yerine koyun, bıçaklayan ve bıçaklananın yada ölen ve öldürenin... Gittiğimiz noktada bizler çıkarız işin içinden de çocuklarmız nasıl kendilerini kurtaracak bilmiyorum gerçekten.

Bir tarafın diğer tarafa kanı bozuk, şerefsiz, çirkef vs demesine çok gülüyorum gerçekten. Bence bunlar aynaya karşı söylenen sözler.

Bu yazım size taraflı gelebilir ama emin olun benzer şeyleri renkler, kişiler yer değiştirdiğinde de söylüyorum.

Ayhan bey genel yaklaşımınızda haklısınız, lakin olayları kişiler üzerinden değerlendirince bence siz de hataya düşüyorsunuz. fb, bjk ve Galatasaray taraftar profili ile alakalı verdiğiniz örnek ve özellikle futbol üzerinden topluma verilen morfin bence de doğru tespit. Kendi hayatımdan en yakın örnek benim ablam fenerli ama geri kalan bütğn aikem hasta Galatasaraylı. Yada şu anda türk sporuna mafya jargonunu oturtmuş olan Aziz Yıldırımın kardeşi Galatasaray lı ve kongre üyesi. Burda esas hem bizim hem de sizin yapmamız gereken adaleti savunmamız.

1)- Göksenin örnek sporcudur veya değildir, olmak zorundada değil. Ama kimse rakip benche öyle veya böyle müdahele edemez, ederse cezası bellidir.

2)- Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde, klüp başkanı maç esnasında sizi proveke ediyolar tuzak kuruyolar diye göya sakinleştirici konuşuması gerekirken, orda bulunan Galatasaraylı sporcuları hedef gösteremez. Ama aynı zihniyet bugün 25 yaşında bir çocuğu hedef gösterdi zaten. Sıorun bunun kabul görmesi.

3)- İki sene önce gene ülker salonunda bundan daha vahim olaylar yaşanmasına, benchin üstüne tribün çökmesine, rakip takım oyuncusu topu oyuna sokucak iken ( cenk akyol) elle müdahele edilmesine, rakip takım koçunun salonu ancak polis şapkası ile terk edebilmesine rağmen suç ve ceza anlamında tarafsız olması gereken kurumlar adaleti sağlayamamıştır.
Dün yaşananlar, yapılamayan 3üncü anons ve trajikomik görüntüler gene aynı adaletsizlik duygusunu ben de uyandırdı.

Şimdi özellikle son yıllarda basketbol özelinde çok çirkin bir oyun dönüyor. Federasyon ve Fenerbahçe klübü bağlantılı bu durum ayrıca basketbol medyasınada sirayet etmiş durumda. Hatırlarsanız kaan kural 2 sene önce sadece Galatasaray ne ceza aldıysa fenerde aynısını almalı dediği için 1 sene iş bulamadı ki adamın en büyük özelliği objektif olmak.

Bu tabi ki şu anda ne fener basketbol takımının iki senedir oynadığı topu nede başarılarını gölgelemez ama adaletin olmadığı yerde bu gelişimde güdük kalır.

Ayrıca daha önce yazdım bu durum bugün basketbolda fener için böyle, daha önce futbolda ulusoy döneminde bizim için böyleydi. Sonra ne oldu, devran döndü bu sefer Aziz o dönemden kalan hurs ile herşeyi kendine hak görür oldu ve sonuç ortada.

Benzer durum bu gidişat ile basketbol içinde geçerli olucak. Yenmek yenilmek dert değil, önemli olan mağdur etmemek, adaleti savunmak. Yoksa yarın bugün bizim adamlarımız federrasyonda olur, bu sefer aynı mağduriyeti siz yaşarsınız.



Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 
Hocam, bu yazında bile sırf öfke var, aslında bana cevap yazmıyorsun öfkeni kusuyorsun. Bu konu sen şunu yaptın demekle bitmez. Beni taraflı olduğumu söylüyorsunuz, zaten Fenerbahçe taraftarı olduğumu söyledim. Belki gerçekten çok taraflı yorum yapıyorum da farkında değilim, insan kendisini objektif göremez sonuçta. Benim söylediğim her tarafın karşı bir lafı var, ama bu böyle bitmez. Soru, bitmesini mi istiyoruz yoksa böyle devam etmesini tartışma yüzyüze olmadığımız sürece sonu hoş bitmeyecek, o yüzden bir rahatsızlık verdiysem affola. Belki bir gün birilerinizle bir yerde denk geliriz, o zaman kahvelerimizi, biralarımızı, rakımızı neyse artık içerken konuşuruz.
 
Bu hakemlerin içeri girme olayı nasıl oluyor? bizim maçta hakemler direk içeri geçiyor, euroleage maçında bile öyle olmuştu.. Bunlarda neden öyle birşey olmuyor? Birde gerizekalı tezahüratı küfüre giriyor mu? giriyorsa 3ncu anons olmalıydı aksam..

Bi de ksk taraftarına bu konuda baya kıyak geçiliyor..
 
Ayhan bey genel yaklaşımınızda haklısınız, lakin olayları kişiler üzerinden değerlendirince bence siz de hataya düşüyorsunuz. fb, bjk ve Galatasaray taraftar profili ile alakalı verdiğiniz örnek ve özellikle futbol üzerinden topluma verilen morfin bence de doğru tespit. Kendi hayatımdan en yakın örnek benim ablam fenerli ama geri kalan bütğn aikem hasta Galatasaraylı. Yada şu anda türk sporuna mafya jargonunu oturtmuş olan Aziz Yıldırımın kardeşi Galatasaray lı ve kongre üyesi. Burda esas hem bizim hem de sizin yapmamız gereken adaleti savunmamız.

1)- Göksenin örnek sporcudur veya değildir, olmak zorundada değil. Ama kimse rakip benche öyle veya böyle müdahele edemez, ederse cezası bellidir.

2)- Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde, klüp başkanı maç esnasında sizi proveke ediyolar tuzak kuruyolar diye göya sakinleştirici konuşuması gerekirken, orda bulunan Galatasaraylı sporcuları hedef gösteremez. Ama aynı zihniyet bugün 25 yaşında bir çocuğu hedef gösterdi zaten. Sıorun bunun kabul görmesi.

3)- İki sene önce gene ülker salonunda bundan daha vahim olaylar yaşanmasına, benchin üstüne tribün çökmesine, rakip takım oyuncusu topu oyuna sokucak iken ( cenk akyol) elle müdahele edilmesine, rakip takım koçunun salonu ancak polis şapkası ile terk edebilmesine rağmen suç ve ceza anlamında tarafsız olması gereken kurumlar adaleti sağlayamamıştır.
Dün yaşananlar, yapılamayan 3üncü anons ve trajikomik görüntüler gene aynı adaletsizlik duygusunu ben de uyandırdı.

Şimdi özellikle son yıllarda basketbol özelinde çok çirkin bir oyun dönüyor. Federasyon ve Fenerbahçe klübü bağlantılı bu durum ayrıca basketbol medyasınada sirayet etmiş durumda. Hatırlarsanız kaan kural 2 sene önce sadece Galatasaray ne ceza aldıysa fenerde aynısını almalı dediği için 1 sene iş bulamadı ki adamın en büyük özelliği objektif olmak.

Bu tabi ki şu anda ne fener basketbol takımının iki senedir oynadığı topu nede başarılarını gölgelemez ama adaletin olmadığı yerde bu gelişimde güdük kalır.

Ayrıca daha önce yazdım bu durum bugün basketbolda fener için böyle, daha önce futbolda ulusoy döneminde bizim için böyleydi. Sonra ne oldu, devran döndü bu sefer Aziz o dönemden kalan hurs ile herşeyi kendine hak görür oldu ve sonuç ortada.

Benzer durum bu gidişat ile basketbol içinde geçerli olucak. Yenmek yenilmek dert değil, önemli olan mağdur etmemek, adaleti savunmak. Yoksa yarın bugün bizim adamlarımız federrasyonda olur, bu sefer aynı mağduriyeti siz yaşarsınız.



Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Tek bir noktasına bile itirazım yok. Hepsine imzamı atarım.
Benim de annem ve babam Galatasaraylı, istemeden kırdığım birisi de babamdı, hemde gençken falan değil, 34-35 yaşında eşşek kadar adamken. Oğlum arkadaşlarından esinlenip Beşiktaşı tutmaya karar verince gittim forma bile aldım.
Yazımda bazılarınızın yazdıklarına şaşırdığımı söylemiştim, bunlardan biri de sizdiniz, "fülker" yazmak için hiçbir fırsatı kaçırmadığınız için :)
Belki hatırlarsınız, Aziz Yıldırımın Galatasaray, 4 yıl üstüste şampiyonluk ve uefa kupası kompleksinden bahsetmiştim. Aziz Yıldırım gittiğinde herşey düzelecek mi sizce ?
Aslında bunları bitirmek çok basit, bugünkü saçma, komik, gereksiz ne derseniz artık suç duyurusu yerine "Göksenin e yapılanları ne sebeple olursa olsun tasvip etmiyoruz, kendisi bizi başarıyla temsil eden genç başarılı bir sporcumuzdur" vs gibi bir açıklama yapılsaydı mesela ne kaybederlerdi ?
Maalesef adaletin olmadığı yerde herkes kendi adaletini getirmeye çalışıyor.
Birde bizde hep bizim istediğimiz söylensin isteniyor, Kaan Kural güzel bir örnek mesela yada İsmail Şenol.
Bence basketbol futbola göre tertemiz, en azından şimdilik. Ve biz de futbola göre daha başarılıyız çünkü Aziz Yıldırım karışmıyor.
Dediğim gibi karşılıklı konuşmak lazım, laf bir yerde tıkanıp "sizde..." diye başlayan bir cümleye geliyor. Bu noktada da mimikler, ses tonlaması vs olmayınca anlaşmak, karşıdakini anlamak zorlaşıyor.
 
Hakikaten şu olaylardan çok sıkıldım. Maç 20 sayı oluyor bir takım hakediyor olay çıkıyor. Geçen sene 10 sayı öndeyiz gene olay çıkıyor. Şu aptal döngüden kurtulamadığımız sürece spor sporluktan da çıkar. Yarın bir gün taraftarlar birbirini de öldürür. Dünkü olayın kime katkısı oldu? Ya da herhangi bir salonda olan şiddet olayının? Bence sadece ortamı gerip prim yapan yöneticiler seviniyordur mesela Aziz Yıldırım.
 
Evet Aziz Yıldırım basketbola hiç karışmıyor. Örneğin kadın/erkek takımları farketmeksizin Galatasaray-ülker maçlarına atanan hakemlerle hiçbir ilgisi yoktur. Kadın takımının maçında taraftara Işıl'ı işaret ederdek ona küfür edilmesini isteyen falan da hep bendim zaten..
 
Bizim şu basketbol ortamında birşeyleri özellikle Türkiyede başarmamız imkansız.Ne yönetim bazında bir ağırlığımız var ne de federasyonda bizim hakkımızı savunacak birisi var.Bundan birkaç yıl önce Lütfi Arıboğan basketbol federasyonu başkanlığını soyunmuş ama malum kişi bunu engellemek için elinden geleni ardına koymamıştı ve neticede Hidayet başkan Ömer de genel koordinatör oldu kısacası tepeden tırnağa federasyon değil fenerasyon oldu, bu kişilerin yönettiği bir federasyondan nasıl objektif kararlar beklenebilir orası muamma fakat bunun kaymağını Fenerbahçenin bir güzel yiyeceği çok açık.

Bundan sonrası için bu çifte standartlı kararların alındığı bir ortamda kendilerine masa başında kazanılan haksız şampiyonluklar dilerim...
 
beyler boşuna birbirinizi germeyin, asıl sorun para-bütçe...eskiden bu bütçelerle takım kurduğumuzda Efes hariç rakibimiz olmuyordu, FB bile sene 3-5 şov maçı hariç sürünüyordu yerlerde, BJK küme bile düşmüştü... artık bu bütçeler yetmiyor, Datome, Udoh ve VEsely nin ücretleri neredeyse bizim bütçe kadar ama adamlar da hakkını sonuna kadar veriyor, Ülker lisansı ile başladıkları EL de belki ağırımıza gidecek ama ekol olma yolunda ilerliyorlar Obra ile...

bu yazdıklarım işin sportif tarafı, kulüp olarak baktığımızda bütün alışkanlıkları hala devam ediyor, rakibi tahrik, teşvik, şike, çirkeflik, küfür vs vs... bunları aşmaları çok zor, Ünal Aysal'ın çıkmama kararının ne kadar da doğru olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum, o gece Turgay Demirel'İn kanal kanal bağlanıp, o titrek sesiyle ağlamaklı psikolojisiyle yedikleri nanelerin nasıl sonuçlar doğurduğunu belki de ilk defa anladığını hissetmiştim, o duruşu ne olursa olsun devam ettirmeliydik...

dün ilk yarıda sadece giren dış şutlarla ayakta kalabilmişken 3. çeyrekte yanılmıyorsam 7 sayı atabildik ama işin garip yanı kaç tane 3 sayı denedik? 3 ya da 4... yani ne pota altından sayı bulabilmişiz ne de dış atış denemişiz, sadece saçmalayıp saçmalayıp geri dönmüşüz, bu neyin belirtisi peki? oyun kurucu yok takımda, Sİnan'ı severim ama o da artık aynen Sabri gibi oldu, kimi alsak Sİnan oynuyor... pota altında ezilmemek için taraftar mı düşünecek hep? Ergin Ataman adam gibi bir uzun bulamadıysa kabahatli biz miyiz? Young neden gitti? adam hep düşük fiyatlarla mı oynayacaktı, aldın başarılı oldu adam gibi bir kontrat vereceksin ya da hiç boşuna EL hedefi kasmayacaksın... seneye Miçov da giderse bu takım 90lı yıllara geri döner bir daha da kimse toplayamaz, takıma adam gibi bir sponsor bulmak bu kadar mı zor?
 
Sevgi pıtırcığı olup, sağa sola papatya dağıtamıyorum maalesef. Benim gibi düşünenlerden biri de Mustafa Cengiz. Bugün bir yazı yazmış, paylaşmak isterim.
Yönetimler, Onurlu ve şanlı armamızın kutsiyet ve haysiyetini korumak için vardır.

Yöneticiler, bulundukları her ortamda seyirciyi, kendi oyuncu ve profesyonellerini de gerekirse canları pahasına korumak zorundadırlar.

Mevcudiyetlerinin yegane temeli olan taraftar ve onları temsil eden oyuncuların onurlu destek ve mücadelesinde, yönetimler rakiplerle olası tüm sürtüşme noktalarında en önde siper ve akıllı önder olmak zorundadırlar!

İdarei maslahatçılardan, günü kurtarma peşinde sadece mali hesaplar yapan yönetimlerden esaslı radikal bir direniş ve başarı beklenemez.

Galatasaray rakipleriyle her zaman maç yapar. Tek hedefi yenmektir.

Yenilse de bunu onur içinde, sportmence kabul eder ve gelecek galibiyetler için ders çıkarır.

Ancak her zaman olduğu gibi, tamamen fanatik rakip takım taraftarlarından müteşekkil federasyonların Türk sporun öncüsü Galatasaray’a karşı haçlı zihniyeti, özellikle basket ve futbol maçlarında kendini göstermektedir.

Suçluların telaşı psikozu ile her fırsatta Galatasaray’a saldırmaktadırlar.

Şikeci çete artık kangrenleşerek haydutlaşmıştır.

Saçtıkları zehir, estirdikleri terör sadece kendi camialarını değil, tüm Türk sporunu zehirlemektedir.

Haydutluk yapanın değil, ceza ve hakarete uğrayanların cezalandırıldığı liglerde, Galatasaray’ın bulunması artık anlamsız hale gelmektedir.

Galatasaray öncelikle bu şaibeli liglerden çekilerek, haysiyetli başka liglerde oynamayı ciddi olarak düşünmelidir.

Şikeci çete için tek bir laf edemeyen ezik, sünepe bir duruşun Galatasaray değerlerini temsil edemeyeceği de açıktır.
 
Tek bir noktasına bile itirazım yok. Hepsine imzamı atarım.
Benim de annem ve babam Galatasaraylı, istemeden kırdığım birisi de babamdı, hemde gençken falan değil, 34-35 yaşında eşşek kadar adamken. Oğlum arkadaşlarından esinlenip Beşiktaşı tutmaya karar verince gittim forma bile aldım.
Yazımda bazılarınızın yazdıklarına şaşırdığımı söylemiştim, bunlardan biri de sizdiniz, "fülker" yazmak için hiçbir fırsatı kaçırmadığınız için :)
Belki hatırlarsınız, Aziz Yıldırımın Galatasaray, 4 yıl üstüste şampiyonluk ve uefa kupası kompleksinden bahsetmiştim. Aziz Yıldırım gittiğinde herşey düzelecek mi sizce ?
Aslında bunları bitirmek çok basit, bugünkü saçma, komik, gereksiz ne derseniz artık suç duyurusu yerine "Göksenin e yapılanları ne sebeple olursa olsun tasvip etmiyoruz, kendisi bizi başarıyla temsil eden genç başarılı bir sporcumuzdur" vs gibi bir açıklama yapılsaydı mesela ne kaybederlerdi ?
Maalesef adaletin olmadığı yerde herkes kendi adaletini getirmeye çalışıyor.
Birde bizde hep bizim istediğimiz söylensin isteniyor, Kaan Kural güzel bir örnek mesela yada İsmail Şenol.
Bence basketbol futbola göre tertemiz, en azından şimdilik. Ve biz de futbola göre daha başarılıyız çünkü Aziz Yıldırım karışmıyor.
Dediğim gibi karşılıklı konuşmak lazım, laf bir yerde tıkanıp "sizde..." diye başlayan bir cümleye geliyor. Bu noktada da mimikler, ses tonlaması vs olmayınca anlaşmak, karşıdakini anlamak zorlaşıyor.

( Bence basketbol futbola göre tertemiz, en azından şimdilik. Ve biz de futbola göre daha başarılıyız çünkü Aziz Yıldırım karışmıyor. )

Sizce basketbol futbola göre tertemiz ha,oh ne güzel ya,hazır siyaset,federasyonlar,medya hatta spikerlerde arkanızdayken fırsatıda bulmuşken futbol,basketbol ayırt etmeden oluşturulan spor terörizmini sadece yönetiminiz değil taraftar olarakta benimsemişsiniz asıl tehlike burada,Galatasaray taraftarı inanın çok bile sabretti bu kadar art niyetli tek taraflı haksızlıklara lakin sporun adaletini sağlamakla sorumlu ama atamayla o sorumluluğa getirilen kişiler bu adaleti görmezden gelince artık Galatasaray taraftarı kabına sığmaz oldu ve yanlış bulduğum eylemlere alet olmaya başladı,bizim takımlarımızın haklarını savunmakta aciz yönetiminde payı büyük tabii farkındayız.

Cem bey Ulusoy döneminden örnek vermiş,ama Haluk Ulusoy ve yönetimi zamanında kesinlikle hem kulüp hemde federasyon bazında rekabetin dışına çıkılan olaylar,haksızlıklar olmadı,Y.Demirören'in futbol,T.Demirel ve Harun Özdenay'ın basketbol federasyonu başkanlıkları döneminde A.Yıldırım'ın FB başkanlığı önderliğinde rekabetin sınırları o kadar aşıldıki haksızlıklar alenen yapılmaya başlandı ve gidişatı çok kötü olan bir TEHLİKELİ sürece doğru gidiyor ama sizin için sorun yok öylemi ?
Size bir hatırlatma yapayım,Galatasaray'ın takımları rekabetin sınırları içinde kalabildiği ve kalmaya devam edeceği için futbolda ve basketbolda başarılı oldu ALLAH'ın izniyle olmayada devam edecek,sizin taraftarı olduğunuz Fenerbahçe kulübünün takımları ise rekabeti reddedip haksızlıklarla yurt içinde bir şeyler elde edersiniz amma yurt dışında İlahi Adalet her şekilde tecelli edecek ve her branşta hüsrana uğramaya devam edeceksiniz yani haksızlıkların bedeli her şekilde karşınıza çıkacak ve bende Adalete inanan bir İnsan olarak bunu istiyorum.

Son olarak A.Yıldırım giderse tabiiki birikimlerin etkisiyle kısa vadede her şey düzelmez,mesela zamanı geldiğinde adaylığını açıklayacağını söyleyen ve seçildiğinde tanıdığım kadarıyla FB başkanlığını ve yönetimini layıkıyla yapacağını düşündüğüm Ali Koç pekala bu rezil durumdan hem kulübünüzü hemde sizleri yani FB taraftarını kurtarabilecektir tabii bu temennim ve öngörümdür her şey şartlara vede niyetlere bağlı.
 
Emin olun AY nin varlığı en çok sizin için faydalı.
Ulusoy dönemi konusunda sizin gibi düşünmüyorum, bu konuyla ilgili son mesajım olacak bu, dileyenle özelden konuşalım. Takımın hocasına taş atıldığında "magnumla mı vurdular?" diyen bir başkanın döneminden bahsediyoruz, sonraki dönemlerde yaşanan pappermoon toplantıları, biz kupayı, diğerimiz ligi alsın söylemleri size çok mu etik geliyor ? Cemal Nalga olayını düşünün, verilen ceza doğrudan ligden düşürülme olmalıydı, cezalı oyuncuyu başka bir oyuncu formasıyla oynatmak nedir ?
Ve evet, basketbol daha temiz, futbolda size karşı olmadığı için unutmuş olabilirsiniz (ki bence faydasını da gördünüz) hangi takımın otobüsü kurşunlanmıştı ? Sizce bu kurşunlamada taşa ceza vermeyip savunanların rolü nedir ?
 
Emin olun AY nin varlığı en çok sizin için faydalı.
Ulusoy dönemi konusunda sizin gibi düşünmüyorum, bu konuyla ilgili son mesajım olacak bu, dileyenle özelden konuşalım. Takımın hocasına taş atıldığında "magnumla mı vurdular?" diyen bir başkanın döneminden bahsediyoruz, sonraki dönemlerde yaşanan pappermoon toplantıları, biz kupayı, diğerimiz ligi alsın söylemleri size çok mu etik geliyor ? Cemal Nalga olayını düşünün, verilen ceza doğrudan ligden düşürülme olmalıydı, cezalı oyuncuyu başka bir oyuncu formasıyla oynatmak nedir ?
Ve evet, basketbol daha temiz, futbolda size karşı olmadığı için unutmuş olabilirsiniz (ki bence faydasını da gördünüz) hangi takımın otobüsü kurşunlanmıştı ? Sizce bu kurşunlamada taşa ceza vermeyip savunanların rolü nedir ?

Yapılan olayların işlenen suçların cezası neyse verilseymiş hiç bir Galatasaray'lı taraftarın,sporcunun itirazı olmaz,yalnız günümüzde o kadar alenen siyasi destekli tetikçi federasyonlar ve hakemler vasıtasıyla haksızlıklar yapılıyorki bahsettiğiniz olaylar şimdi yapılan haksızlıkların yanında basit kalıyor,sizin yönetiminizin rekabet düşmanlığı ve spor terörizmini hortlatan açıklamaları ve eylemleri nedeniyle bu Ülkede nice canlar yandı ölümler oldu ama dersler alınmayıp kışkırtmalar devam ediyor sırf Galatasaray'ın takımlarının başarılarını hazmedemeyen rekabet düşmanı başkanınızın ve uslu durmayan Mamut'un herkesi galeyana getirip düşmanlığı tetikleyen açıklamaları,her zaman kendilerinede lazım olacak adaleti hiçe sayıp karanlık işler yapmayada devam ediyorlar ama önceki yorumumda yazdığım gibi bunun bedelini Avrupa maçlarında her branşta ödeyeceksiniz yok öyle dünya.

A.Yıldırım'ın varlığı böyle devam edecekse olmasada olur,yeterki memlekete ve sporun her alanında huzur barış gelsin,takımlarına yatırım yapan her kulübün takımları rekabet sınırları içinde olabilen başarılı olsun,rakiplerinin verdiği emekleri ve karşılığında rekabet sınırlarıiçinde kalmak koşuluyla kazandıkları başarıları hazmedememek işi terörizme götürmek hiç kimseye fayda sağlamaz heleki sizleri hepimizi dahada felakete götürür üstelik bu işlerin kul hakkı tarafıda var öyle sandığınız gibi bu işler basit değil.
 
Abi, erkencisin :)
Şu anda Fenerbahçe taraftarının çoğu malum şahsı ve onun ekibini istemiyor zaten.
Benim de mesaja başlarken (ilk mesajımı yazarken) söylemek istediğim buydu. Böyle giderse bugün olanlar da yarın yapılacakların yanında küçük kalacak. Zirveden bırakılan ufak bir kartopu aşağılara geldikçe büyüdü, çığ olacak yarın ve suçlu masum herkesin üzerine geliyor. Burada sen ben kavgasını bırakırsak kurtulabiliriz, çocuklarımızı kurtarabiliriz.
 
Ayhan bey günaydın.

Önceki uzun mesajınızda kadrodan bahsetmişsiniz.Sanırım bu sitedeki her bir üyenin buna itirazı zaten olmadı şimdiye kadar.Kadro kalitesi , oturmuş bir düzen , koç farkı vs vs.Bunların hepsi fenerbahçe'den yana.Üstelik kendi sahanızda da çok iyi bir havanız var.Bunların hepsine kabul.

Bu sitedeki insanların isyan ettiği konu ; İpekçi'de bir olay olduğu an soyunma odasına giren hakemlerin , Ülker arenada 5 yıldır neden bunu yapamadığı.İpekçi'de olan olayların hepsi orda da olmuyor mu ? Aziz yıldırım bench arkasına fazla taraftar aldığı için tribün çökmedi mi ? Aynı maçta dakikalarca küfür edilmedi mi ? Yine aynı maçta pota arkasında oturan taraftarlar hakemle fiziki temasta bulunmadılar mı ? bunların hepsi sadece 3 anons yapmak için yeterli değil mi?

Artık insanlar bıktı bu durumdan.Şimdi bu kadar olay oldu ve yine ceza almayacaksınız.Hal böyle olunca bir sonraki ipekçi'de ki maçtan sonra yine sahamız kapanacak.Çünkü insanlar tepkilerini başka şekilde gösteremiyor.Federasyon başkanı tv'ye çıkıp ağlıyor ama o cezayı veremiyor.

Sorun orada kaybetmek değil ; Sorun adaletsizlik , haksızlık.
 
Fenerbahçe Ülker in fark yiyerek gelmesi bize handikap oldu diyenler var. Çok iyi ve formdayken bize denk gelse bu defa da seri yakaladı diye bize handikap olacaktı. Forumda da çoğu kişi Ergin Hoca gibi bahene yönünden zengin.

Adamlar yoldan geldiler, iki çeyrek rölantide gidip sonra vurup geçtiler. Aziz Yıldırım olayına hiç girmiyorum, çirkefliğin bini bir para.
 
Ya arkadaş Twitter'da Fenerliler "doping yapsana" tezahüratına anons yapılıyor diye isyan ediyor, biz burada onlar maç boyu küfür ediyor niye anons gelmiyor diye isyan ediyoruz. Bir sonu olsun artık şu olayların, gereksiz atışmaların. Bana kalsa küfür serbest olsun diyeceğim ama o zamanda iki takım taraftarı da şeyini çıkartır muhtemelen.
 

Üst