Bencede amaçlarına ulaştı bahane bulup bırakacak, birdaha böyle adamlar bu klubün başına geçmez umarım. Bu kadar dengesiz açıklamalar yapan bir Aziz Yıldırım vardı onuda sollayacak bu gidişle.
şuraya kaç yıl sonra yazacağım ilk şey içinde bir kutlamayı falan barındırsın isterdim.. ama yeldeğirmenlerine sövmek için buradayım.. yani elimden gelse, bir yaptırım uygulanmayacağını bilsem, galatasaray'ı şu hale getiren irili ufaklı tüm sorumluları eşek sudan gelinceye kadar döverim ve hepsini anemas zindanları'nın dibine gömerim bir daha varlıklarından haber almamak üzere..
galatasaray'da artık bir devrim olması gerektiği, kulübün lise zehrinden kurtulması gerektiği ve birçok avrupa devi gibi onbinlerce yüzbinlerce üye tarafından yönetilmesi gerektiği herkesin malumu zaten.. bunlara girmeye gerek yok.. zira bu çağdışı zihniyetin değişmesinin mümkünatı da yok.. konuşmamız gereken konu, bu bok çukuru olarak addedilebilecek yapıda bile birtakım rötuşlarla ve AHLAKLI bir şiarla euroleague şampiyonu olmamızın hayal olmadığnıı hepimizin bilmesi.. insanı en çok üzen de bu işte.. galatasaray öyle bir potansiyel ki, yapısındaki olanca rezilliğe ve aksaklığa rağmen, en basit hamleleri en doğru şekilde yapabilecek aklı başında ve AHLAKLI bir yönetimi olsa idi, şu an fenerbahçe euroleague şampiyonu olacak diye korkmuyor, "bizim zaten yurolig'imiz var ehehehehe" diye caka satıyor olurduk.. erkeklerde en az 1, kadınlarda en az 3'tü bu sayı.. umarım kimse bunlara "atma recep" vs demiyordur? diyorsanız, siz galatasaray'ı pek tanımamışsınız demektir zaten..
ikinci üzücü husus ise, ben dahil olmak üzere birçok kişiyi salonlardan uzaklaştıran asıl önemli etken.. eşekten inip ata binmemizden sonra tekrar eşeğe dönmemiz.. bu kulüp 2016'ya kadar 2000 zihniyetiyle ite kaka gelmiş olsaydı kimse bu yıkımı yaşamazdı.. yine bir şeylere söverdik ama gider desteğimizi de verirdik en amatör şekilde.. 10 kişi kalsak da... oyun kurucumuz can öğüt olurdu, ama en azından öfkeli olmazdık çok.. oysa kulüp, biraz özen ve dikkatle 2-3 yıl içinde el çeyrek finali yapabildiğini ve ligde şampiyon olunabildiğini gösterdi bize.. bu zaten hepimizin bildiği, öngördüğü bir durumdu ama, bizzat yaşayınca, o duyguları tadınca, olay hayli farklılaşıyor.. abdi'ye gelen avrupa devlerini tokatlaya tokatlaya yolladık.. eminim hepiniz hâlâ oly ve cska maçı videolarını falan açıp izliyorsunuz.. hayatınızdaki en güzel tribün anılarını o salonda yaşadıklarınız oluşturuyor çoğunlukla.. en azından benim öyle.. ha, 1.'si elbette 2005 ahmet cömert gs-bjk maçı.. 1-2 yıla tekrar öyle bi maç yaşarız zaten.. size diyorum genç nesil, bir şey kaçırmadınız.. hokkabaz oyun kurucunuz, fenerbahçe karşısında farkı 34'e indiren üçlüğü el üstünden yolladığında gırtlaklarınızı yırtacaksınız: "cimbombomuum sen çok yaşaa.." youtube'dan açın da izleyin.. durun ben de açıyorum.. osman da amma bağırmış ya gevşek adam..
ne diyorduk.. abdi ipekçi cehennemi ve o müthiş sinerji.. o günler kafama kazındı benim.. bizzat salonda yaşadıklarım da, youtube'dan seyrettiğim videolar da... çok mühim bir gönül mevzusu falan söz konusu olduğunda "cevher'in mutlaka baks etmesi lazım kirilenko'yu!" diyerek kendimi motive ediyorum ben halen.. tereddütle korkunun iç içe geçtiği anlarda gaipten şunu duyuyorum: "mitrovic dengeli attııı......" veya tehlike geçtiğinde ve rahat bir nefes aldığımda "bi' kere olur o sulukas!" diyorum.. yarın ne diyeceğiz peki? "şafak yoruldu, can öğüt'ün oyuna girerek enerjisini ortaya koyması lazım" falan.. bu kötü işte.. birileri galatasaray'ı sömürüyor, birileri paraları cukkalıyor.. kadın takımı yerlerde sürünüyor.. herkes kafamıza vurup ekmeğimizi alıyor.. erkek takımı eski günlerin özlemiyle(!) yanıp tutuşuyor.. dün maçı izlerken hiç mi aklınızdan geçmedi galatasaray yönetiminin eurocup şampiyonu olmamızı istemediği? bundan kesinlikle kuşkum yok.. euroleague'e gidip başımıza iş alacaz öfff deyip dövünmeye başlamışlardır şimdiden.. bu ortamda sassari'yi geçsek ne geçmesek ne? adamlar dalga geçer gibi, en önemli maçımızın olduğu gün bütçe neredeyse yarıya inecek diyorlar.. kollarımı tırmalamaktan başka çarem yok..
sizler bu ortamda belki de her türlü şartta destek mottosuyla yürüyorsunuz.. ama ben bu tavrın galatasaray'a zarar verdiğini düşünüyorum.. bazen taraftar kendini geriye çekmeli.. 20 30 yıl öncesinde yaşamıyoruz.. bazen aşkın için kan kusmalısın kızılcık şerbeti içmelisin ve kendine hakim olmalısın.. her türlü şartta arkanızdayız mesajı vererek bugüne dek yanlış yaptık.. öyle ki kulüp hâlâ en ufak krizde taraftar denen kazı yolma yoluna başvuruyor.. 15-20 yıl öncesinde aldığım kulübe yardım bilmemnelerinin makbuzları hâlâ dolabımda duruyor.. onlara bakarken gururlanıyorum.. ancak 20 yıl sonra da bu düzenin böyle sürdüğünü gördükçe utancımdan yerin dibine geçiyorum.. sattıkları bileklik kadar başlarına taş düşsün.. umarım hiçbiriniz almamışsınızdır.. bu bileklikleri alarak kulübe kötülük yapıyorsunuz.. arkanızdan gülüyorlar.. birileri komisyonları cebe indiriyor.. topçuların maaşını düşüremeyiz demeçleri veriyor.. kadınların maaşını ödemiyor.. sonra bileklik? yemin ediyorum kötülük bu.. bırakın belalarını bulsunlar.. galatasaray dibe vurmadan yüzeye çıkamıyor, netleşti artık bu.. dibe vuralım ve sonra ne olacaksa olsun.. böyle arada kalarak her şey daha da rezil bir hâl alıyor..
oyuncu grubumuza üzülüyorum en çok da.. micov'u izlemek son zamanlarda hayatımdaki en büyük zevklerden biri ama artık üzüntüden başka bir şey hissedemiyorum.. defolup gidecek o da.. gitsin de zaten.. lasme de gidecek.. sinan niye kalsın? ışıl da geri dönsün foxy'yi alıp.. her şey çok saçma.. her şey ne kadar da galatasaray'a özgü.. sıkıldım artık ben.. çok seviyorum ama sıkıldım.. deniz bitti artık.. çare ya anemas zindanları, ya devrim, ya da zulüme devam.. fenerbahçe'nin basketbol takımlarının euroleague dublesi yaptığını görmemiz de çok uzak değil.. o dehşet gecesine hazırlıklı olun.. neyse.. 5 yıl sonra görüşürüz arkadaşlar, hepinize selamlar..
namağlup geldiler, namağlup dönmesinler..