Maçtan geldikten sonra kafamı yastığa vurduğumda kulağımdaki uğultu halen devam ediyordu. Müthiştik, gerçekten 20 sayıdan maçı buraya getiren ana etkendik. TV nin karşısındaki tribündeydik ve fark 20 ye çıktığında atılan ilk basketteki tepkiyle maç döndü. Normalde 20 ye çıkmış farklarda o basketler fazla alkış almaz beste girilse de rağbet görmez. Ancak 18 e indiğinde fark sanki herkes inanmıştı son periyotta bir şeylerin lehimize döneceğine. Efes maçından çok çok farklı bir tribün vardı, kimse kızmasınama inanın Efes maçına yenildiğimize bir nebze de sevinmiştim. Çünkü o maçtaki durgunluk bugüne taşınmayacak ve çok agresif bir tribün ve atomosfer olacak beklentim artmıştı. Gelen, bağıran, inanan tüm yürekli aslanlara sonsuz teşekkür. 90 lı yıllardan tribün enstantenelerini yaşattınız, efsane KAPALI döneminden hatıraları canlandırdınız.
GSTV de Ender, Cevher, Furkan, Oktay Mahmudi konuştular. İlk defa Oktay Mahmudi'nin sesinin titrediğini, kelimelerin ağzından titreyerek çıktığını gördüm. "Bugün burada olmak çok mutluluk vericiydi, bugünü yaşamak çok güzeldi" dedi. Tribünden fazla bahsetmezdi onlar olduğunda hatta Prokom maçında olurlarsa çok daha güzel şeyler olacak dedi. Dünkü konuşmasını lütfen izleyin ve adamın bugünkü salon atmosferinden ne kadar etkilendiğini anlayacaksınız.
Hocam sen bu yolda devam et, biz bu takımın ve senin arkandan sonuna kadar geleceğiz, yenmişsin, yenilmişsin hiç önemli değil.Küme düşmemeye oynarken SORGULAMADIK bugün de sorgulamayacağız..