Gökhan,
Söylediklerine saygı duymakla beraber şunu sormak isterim. Bizim gerçekten oynadığımız (veya oynamaya çalıştığımız) basketbolu, NBA'da, GSW'ın literatüre kazandırdığı pace & space olarak mı görüyorsun? Ben açıkcası böyle görmüyorum.
Pace and Space'in bir alt versiyonu diyebileceğimiz, özellikle 2004-2006 yıllarında, Phoenix Suns'ın oynadığı, "run & gun" basketbolunda, her ne kadar takımın en önemli parçası, Steve Nash olmakla beraber, aslında oynanan oyunun karakterini veren, normal şartlarda bir 4 numara oyuncusu olan Amare Stoudemire'in, 5 numara, normalde 2 veya 3 numara oyuncusu olan Shawn Marion'un da 4 numara oynamasıydı. Tabi bu, biraz da fast break'lere dayalı çok hızlı ve göze hoş gelen bir basketbolu beraberinde getiriyordu.
Bu basketbolun, skorer ve atlet 1 numaraların yükselişiyle birlikte evrildiği nokta Pace & Space oldu. Aynı zamanda, artık tamamen Hakeem Olajuwan, Patrick Ewing, Shaq vs. tarzı 5 numaraların devrinin kapandı ve yerlerini de mutlaka ayakları daha hızlı, pasör ve de mümkünse dış şutu olan uzunlar aldı.
Erman Kunter'in Cholet döneminde elinde çok atletik bir takım vardı ve birçok takıma ters geliyordu. Ama oynattığı basketbol bu şekilde tanımlanamazdı bana göre.
Bizim de şu anda oynamaya çalıştığımız basketbolu, Cholet döneminin bir kopyası olarak görüyorum. Yani yine atletizme dayalı ama daha çok 1'e 1'leri zorlayan bir basketbol. Erman Kunter'in şu anda kurduğu takım da Cholet'teki basketbolun çok benzerini oynamaya çalışan -ama o kadar atlet olmadığı için oynayamayan- bir takım. Benim gördüğüm bu.
Ben böyle çok hızlı top çevirip, kısa sürede boş şutörü (uzun veya kısa) bulan bir Galatasaray görmüyorum. Belirli oranda, atlet olan 1-2-3 numaraların 1'e 1leri zorladığı
bir Galatasaray izliyorum. Herşeyden önce şunu düşünüyorum. Pace & Space basketbolunu hakkıyla oynayabilmeniz için çok üst düzey bir kadroya ihtiyacınız var. Kabaca söylemek gerekirse, hem atlet, hem skorer, hem de iyi pasor çok çok üst düzey bir 1 numara ile, hızlı ve şutör uzunlar. Yani nerdeyse herşeyi yapabilen bir oyucu topluluğu lazım. Bunu da 4 milyon bütçe ile 1 senede yapabilmek pek mümkün değil. (Zaten üst düzey atlet gard NBA'den Avrupa'ya pek gelmiyor. )
Her atletizme dayalı basketbol, pace & space değildir diye düşünüyorum.