Zafer sarhoşluğundan kendime yeni yeni geliyorum
.Uzun zamandır aklımda olan bu yazıyı da yazma vaktim geldi.
Bu sitenin en eski üyelerindenim sanırım.Bakınca şuan 22 yaşındayım 12 yaşında buraya kayıt olmuşum dile kolay
.Genelde yazmaktan çok okumayı tercih ettim.Futbolu elimden geldiği kadar takip ettiğim o küçük yaşlarda tesadüfen 2005 yılında atv'deydi sanırım galatasaray'ın basketbol maçına denk geldim.Tabi basketbolu o yaşlarda sadece sokaktaki boş basketbol sahasında gördüğüm kadar biliyordum klasik karpuzlama atışlar yapardık vs
.Galatasaray'ın maçı olunca tabi hiç ilgimi çekmese bile izleyeyim bakalım demiştim.Malik Dixon başta olmak üzere (buradan sonra hatırladıklarımı yazıcam isimlerde hata yapabilirim kusura bakmayın) Desean Hadley,Randy Livingston,Glen Whisby yabancılarımızdı.Türk oyunculardan ise bildiğim sadece Fatih Solak'tı onun varlığından da milli takım sayesinde haberdar olmuştum sanıyorum.Neyse gayet iyi bir oyundan sonra Tuborg Pilsener'i mağlup etmiştik.Çok çok keyif almıştım o maçta özellikle Dixon'un skorerliği ve dinamizmine hayran kalmıştım işte o gün başladı bu takımın sevdası bende.Evimize yeni internet bağlattığımız zamanlardı ayrıca.İnternet sayesinde basketbolla ilgili birçok şeyi öğrenmeye çalıştım.En azından kadromuzu eksiksiz öğrenebilmiştim
.Sonraları ise nereden olduğunu hatırlamıyorum ama o zamanki tbl.org.tr'nin forumuna denk gelmiştim belki buradan hatırlayanlar da olur hatta
.Orada her renkten insan vardı doğal olarak,ben de gscafecrown nickimle yerimi almıştım
.Küçük olduğum için teknik bilgim yok denecek kadar azdı,oradakilerle klasik fb-gs tartışması üzerinden muhabbet ederdik.O forumdaki bir konuda gsbasket.org'un adresini gördüm doğal olarak hemen daldım tabi.Kayıt oldum hatta forumun tasarımı bir ara kanarya sarısına benzer bir sarıydı sanıyorum benim imzam da mavi renklerle yazılı olduğu için moderatörlerden birisinden uyarı almıştım
.O günden sonra gsbasket benim için vazgeçilmez bir yer haline gelmişti.Okuldan her geldiğimde,her fırsat bulduğumda soluğu burada alırdım.Bu siteyle büyüdüm.Ancak o yıllarda takım kötü gidiyordu bir sene önce play-out ile ligde kalmış olduğumuzu sonralardan öğrendim.Ama o izlediğim ilk maçtan sonra birçoğumuz gibi o takımdan kopamadım.O günlerden bu günlere kadar olan arada çok zor zamanlar geçirdik,neler neler atlattık ve bu güzel günlere geldik.Sözü daha fazla uzatmak istemiyorum,herkes gibi yazacağım daha çok çok şey var aslında ama zaten yeterince kafanızı ütüledim.Bugün benim hayatımın en güzel en duygu yüklü günüydü.Emeği geçen Ergin Hocam'dan takımın malzemecisine kadar herkese büyük bir teşekkürü borç bilirim.Yazının uzunluğu için tekrardan özür dilerim.Nice zaferlerde burada olmak dileğiyle hoşçakalın.