Bu arada NBA Playoff'larıyla aynı zamanda olduğu için daha iyi tahlil ediyorum da Avrupa'da gerçekten inanılmaz kısır bir top oynanıyor yahu. Pek tabii bundan 10 yıl önce Vujcic'in, Pekovic'in çakılı pivot oynadığı zamanlara göre hem maç içi pozisyon, hem de akıcılık olarak bir hızlanma var ama yeni nesil pace and space'i değil GSW, Rockets, doğru yapılanmasıyla çoğu Avrupalı veya Avrupa artığı oyunculardan oluşan Brooklyn Nets kadar oynayan takım bile göremedim Avrupa'da. Hala 15 saniye elde tutulan toplar, pivotun sırtını dayayıp 5 saniye kendisini potasına itmesini bekleyen savunmalar, 3 hücumdan 2.5'unda isolationlar. Oyun o kadar kısır ki Sloukas gibi 3. sınıf deliciler bile bu seviyede bir maçın kilidini açabiliyor. Şu an sahada 22 oyuncu var, Udoh'un belli başlı insanüstü özellikleri dışında NBA'de rol oyuncusu olur bile diyebileceğim bir oyuncu göremedim. 10 sene önce Yunanistan'ın ABD'yi Dünya Şampiyonasında yenmesiyle en kısa haline gelen Avrupa-ABD arası marj ipi 10 yıl içinde bir daha kapanmayacak kadar açıldı ne yazık ki. Tabii belki bu oyunu da sevenler vardır ama benim için çok primitif kalıyor şu seviyede dahi oynanan oyun. Bir de Avrupa'daki mücadele geyiği var yıllardır ki; göğüs göğüse çarpışmayı söylüyorsak buna katılabilirim lakin NBA'deki taktiksel, oyun içinde zihinsel ve tabii ki yeri gelince milyara yakın insana karşı oynamaktan dolayı mental yorgunlukta Avrupa yakınlardna bile geçemez açıkcası......
Tabii bu yazdıklarında nba in avrupa basketbolunu kurutmasının da büyük etkisi olduğunu söylemek lazım. Ömer Aşık bile Udoh un 2-3 katını kazanıyor yanılmıyorsam.