Euroleague 2016/2017 Sezonu

Bu arada NBA Playoff'larıyla aynı zamanda olduğu için daha iyi tahlil ediyorum da Avrupa'da gerçekten inanılmaz kısır bir top oynanıyor yahu. Pek tabii bundan 10 yıl önce Vujcic'in, Pekovic'in çakılı pivot oynadığı zamanlara göre hem maç içi pozisyon, hem de akıcılık olarak bir hızlanma var ama yeni nesil pace and space'i değil GSW, Rockets, doğru yapılanmasıyla çoğu Avrupalı veya Avrupa artığı oyunculardan oluşan Brooklyn Nets kadar oynayan takım bile göremedim Avrupa'da. Hala 15 saniye elde tutulan toplar, pivotun sırtını dayayıp 5 saniye kendisini potasına itmesini bekleyen savunmalar, 3 hücumdan 2.5'unda isolationlar. Oyun o kadar kısır ki Sloukas gibi 3. sınıf deliciler bile bu seviyede bir maçın kilidini açabiliyor. Şu an sahada 22 oyuncu var, Udoh'un belli başlı insanüstü özellikleri dışında NBA'de rol oyuncusu olur bile diyebileceğim bir oyuncu göremedim. 10 sene önce Yunanistan'ın ABD'yi Dünya Şampiyonasında yenmesiyle en kısa haline gelen Avrupa-ABD arası marj ipi 10 yıl içinde bir daha kapanmayacak kadar açıldı ne yazık ki. Tabii belki bu oyunu da sevenler vardır ama benim için çok primitif kalıyor şu seviyede dahi oynanan oyun. Bir de Avrupa'daki mücadele geyiği var yıllardır ki; göğüs göğüse çarpışmayı söylüyorsak buna katılabilirim lakin NBA'deki taktiksel, oyun içinde zihinsel ve tabii ki yeri gelince milyara yakın insana karşı oynamaktan dolayı mental yorgunlukta Avrupa yakınlardna bile geçemez açıkcası......

Tabii bu yazdıklarında nba in avrupa basketbolunu kurutmasının da büyük etkisi olduğunu söylemek lazım. Ömer Aşık bile Udoh un 2-3 katını kazanıyor yanılmıyorsam.
 
Bahsettiğim oyuncu bazında bir olay değil. Bilmiyorum izleme imkanı buldunuz mu ama izlemediyseniz de bu yılki 1 Brooklyn Nets maçını izlemizi tavsiye ederim. Adamların Brook Lopez ve Jeremy Lin hariç (ki Lin tam sınırda ve sezonun yarısını sakat geçirdi) vasat üstü oyuncusu yok ama NBA'in uzak ara en kötü kadrosu olmalarına rağmen maç başına pozisyonda 1, sayıda 12. sıradalar. Pek tabi yeteneksizlikten dolayı pek çok zaman doğru işleri yapmalarına rağmen sonunu getiremeyip maçları kaybettiler ama o kadroyla dönem basketbolunu en doğru şekilde icra etmeyi başarıyorlar. Kadro olarak değil ama sırf bu mantalitelerinden dolayı bile Avrupa'nın başa oynayan 3-4 takımından (Fener, CSKA, Madrid, belki Baskonia) isim bazında aşağıda olsalar da onların bile oynadıkları oyun bu kıtanın anlayışının çok çok önünde. Bu tabii ki iyi fizik ve mental güç ile takımı iyi idare edebilecek bir üst düzey pasör ve en az iki keskin şutör isteyen bir anlayış. Ama o kadarına Avrupa'da sahip olmayan takım sayısı da azımsanmayacak seviyede. Sadece Avrupalılar daha kolaya kaçıyor ve günün basketbolunun bu ihtiyacını, henüz karşılarına bir antitez sunulmadığı için kabul etmekten kaçınıyorlar. NBA'de, 2005'te ilk olarak D'Antoni'nin Suns'ı gibi bu oyun tarzını verimli hale getirebilecek ilk Avrupa ekibi bana göre bu kıtayı uzun süreler boyunca domine edecektir. Bu yıl izlediğim Euroleague'te, bu planın en önemli emarelerini Trinchieri'nin Brose'si gösterdi. Gelgelelim onlar da yukarıdaki Brooklyn örneği gibi teçhizat anlamında yetersiz olduklarından olması gereken yerlerde bitiremediler ligi. Amerikalıların Avrupalılardan 20 yıl sonra pick and roll'ü keşfedip pivotlarına dış şut attırdığı gibi Avrupalılar da er ya da geç Amerikalıların yarattığı bu görsel olarak zevkli ve sonuç olarak verimli oyunu kabul edeceklerdir. Bu kaçınılmaz son ne kadar geciktirilirse de iki kıta arasındaki uçurum bir o kadar artacaktır.
 
Anadolu Efes iyi başladı maça savunma anlamında. Doğuş Balbay ve Cedi Osman' ın ilk 5 oynaması şut yüzdesini azaltıyor hücumda.Derrick Brown' ın katkısıyla ilk molaya 8-6 önde girdi.
 
Efes Pilsen'den bedava verseler istemeyeceğim tek oyuncu Doğuş' tur herhalde.Yıllardır Efes'te oynayıpta şutunu,oyun görüşünü geliştiremeyen birisinin bu takımda ilk 5 te yer bulmasına şaşırıyorum.
 
Açıkçası komplo teorilerini sevmem ve niyet okuma gibi anlaşılacak şeyler söylemek istemem. Ancak maçın İspanyol hakemi Daniel HIERREZUELO'un şu ana kadarki yönetimi, ve çaldığı düdükler bariz şekilde Oly lehine. Efes aleyhine birçok faulü, öncelikle kendi bölgesinde oömamasına rağmen çaldı. Sözkonusu hakemin önceki yönetimlerini hiç beğenmediğim söylemeliyim.
 
Açıkçası komplo teorilerini sevmem ve niyet okuma gibi anlaşılacak şeyler söylemek istemem. Ancak maçın İspanyol hakemi Daniel HIERREZUELO'un şu ana kadarki yönetimi, ve çaldığı düdükler bariz şekilde Oly lehine. Efes aleyhine birçok faulü, öncelikle kendi bölgesinde oömamasına rağmen çaldı. Sözkonusu hakemin önceki yönetimlerini hiç beğenmediğim söylemeliyim.

Oly maça iyi hazırlanmamış,organizasyon çok kötü,Dediğin gibi hakemler ayakta tutuyor maçta.
 
Yalnız şu kadar gamsız oyuncudan ve bu kadar cansız kulüpten şu enerjiyi çıkaran Perasovic'i kutlamak lazım hakikaten. Euroleague'in en underrated 2-3 koçundan biridir gözümde.
 
Efes baya heyecan yaptı son bölümde, Oly de bunu iyi değerlendirdi. Son maçı Efes farklı alır ya da Olympiakos farklı alır diye düşünüyorum. Ortada bir maç olmaz son çeyrekte.

Sıra Daçka'da. Umarım onlar da kazanacak.
 
Ne Efes takım gibi takım,ne de Oli.İki denk takımın mücadelesi şeklinde oldu. Biz bu 2 takımıda norma şartlarda çok rahat yeneriz.. Spanoulisin ilacı Doğuş değil Sinan Gülerdir.

Playoff'ta Efes serisi olursa favori kesinlikle Galatasaray'dır. Euroleague şampiyonluğu için favorim CSKA Moscow.
 

Üst