Eurolig ve Biz

İki gündür euro lig de iki maç seyrettim.1 tanesi tau ,roma maçı diğeri olimpiakos , macabi maçları takım kadroları ,oyun setleri,oyuncu rotasyonları ve oyuna hocaların müdahelelerine baktım !! tabi seyirci faktörünü untmamak lazım.Adamlar işi çözmüş tamamen shov business bizle kıyaslayınca aradaki uçurumu görmemek mümkün değil.

İçimden biz de o lig de olsaydık ne yapardık? diye düşünürken euro lig de mücadele eden takımlarımızın ne yaptıklarına baktım !!yine arada uçurumlar var.

En başta taraftar organizasyonunu ele alalım bizdeki gibi harala hürele yok nerde ve ne zaman bağıracaklarını ,hakemi nasıl baskı altına alacaklarını iyi öğrenmişler maçın en önemli anında seyirci bir saniye bile susmuyor ,bizde nasıl maç başlar bizimkiler bağırır sonra aradan 20 dakika geçer bağıranlar yarıya düşer son 1o dk. kimseden ses çıkmaz.


yöneticiler ne yapıyor orda salonların bütün giriş çıkışlarında takım ürünleri satann yerler var her türbünün içinde 3,4 tuvalet 3,4 kantin var bizde neyse yazmak istemiyorum.

Yani kısaca bizim onlar gibi olmamız çok yıllarımızı alacak ve bu süre içersinde onları gıpta ederek izleyeceğiz.Her şey para değil bizde eksik olan basketbol kültürü bu kültüre sahip olduğumuz zaman hedeflerimizi yakalamak için gün sayabiliriz.

Birazda takımlara değinmek gerekirse hepsinin ortak özelliği 11,12 oyuncuyuda maçın içersinde kullanıyorlar .Yani rotasyon sıkıntısı yok dün Olimpiakos'da 30 milyon dolara mal olan oyuncuya baktım.Adam nba gelmiş,molada hocasının gözlerinin içine bakıyor,ben yıldızım diye kaprisi yok Tau'da bizim eski oyuncu Hite izleme fırsatım oldu bir top mücadelesinde topu kapmak için yerlere uçtu .

Macabi her zaman ki gibi yenilsede yensede zerre oyun setlerinin dışına çıkmıyorlar.Pini Gerson ayrılsada onun vasiyeti oyun sistemi aynen devam ediyor.

Gelelim Roma'ya Bodiroga oyunculukta nasılsa menejerliktede aynen o Jasmin'le muhteşem bir ikili olmuşlar.Oyuncuların hepsi bir birini tamamlıyor çok değil en fazla iki sene sonra euro ligde tavan yaparlar.

Bu saatten sonra tek düşüncem bu kulübü o seviyeye getirmek için ne yapılabilir ? sorularının bir bir cevaplarını bulup uygulamak olmalı.

saygılarımla

M.DURAN
 
Re: eurolig ve biz

Abi ukalalık yapmak istemem ama başlık itici olmuş,imla kurallarına göre ayarlarsan bu önemli yazın daha fazla saygı alacaktır diye düşünüyorum.
Yazı ile ilgili görüşlerimi sonra belirteceğim,teşekkürler.
 
Eğer Euroleage'de başarılı olacaksan öncelikle alt yapın sağlam olacak.Altyapıdan oyuncu çıkarmayıp, dışarıdan oyuncu almakla bu işlerin olmadığını Efes Pilsen'den son 2-3 senedir görüyoruz.Gene burada da Fb doğru hamle yaptı çok genç oyuncuları topladı, ilk sene gruptan çıkamadılar ikinci sene ççıktılar yani oyuncularının tecrübe kazanmalarını beklediler ve kadrolarının bozmadılar.Ancak onların taraftarları da yeterli desteği vermiyorlar.
Bunun en büyük sebebi ise basketbol ülkemizde tamamen 2. plana atılmasındandır.
Ülkemizde günlük basketbol gazetesi olsa ve her gün bize gelişmelerden haberler verse diyecem ancak haftada 1 çıkan Fanatik Basket bile kapandı.
Yani sorun aslında Türk insanında başlıyor.
Malesef basketbolu genç nesil çok severek ve dolu dolu geliyor ancak eski nesil basketbola ilgisiz soğuk ve bihaber şekilde.
Bu doğal olarak evdeki ortama da yansıyor genel olarak kumanda babanın elindedir ve maç izlemek mi haber izlemek mi dersen elbette evlerin çoğunda haber izlenir haldedir.
Bziler ne yapmalıyız öncelikle geçiş sürecini başarılı geçmeliyiz.Daha sonra basketbol taraftarlarını tribünlere çekmeliyiz.Gencini, yaşlısını, bebeğini,ailesini...
Devre aralarında gerek dansçı kızlar gerek ise çeşitli şovlarla insanları sürekli eğlendirecek birşeyler üretmeliyiz.
Sonuç olarak fazla uzatmak istemiyorum Euroleage takımı olmak için basketbol takımlarımızın değil Türk insanlarının kafasının değişmesi lazım.
Önce değişimi kendi ligimizde yaşayalım daha sonra bu Avrupa maçlarına da yansayacaktır.
O yüzdendir ki istikrar şarttır.
Her zaman en büyük örnek Utah Jazz ve Sloan olarak gösterilebilir.1 hoca ve en az 10 yıl diyorum başarı burada saklı diyorum.Hoca Basketbolun FAtih Terim'i gibi olması lazım, 96'da ki ilk geldiği halindeki gibi başarıya aç ve altyapıya önem veren hoca.
 
Burak Barut' Alıntı:
Eğer Euroleage'de başarılı olacaksan öncelikle alt yapın sağlam olacak.Altyapıdan oyuncu çıkarmayıp, dışarıdan oyuncu almakla bu işlerin olmadığını Efes Pilsen'den son 2-3 senedir görüyoruz.Gene burada da Fb doğru hamle yaptı çok genç oyuncuları topladı, ilk sene gruptan çıkamadılar ikinci sene ççıktılar yani oyuncularının tecrübe kazanmalarını beklediler ve kadrolarının bozmadılar.Ancak onların taraftarları da yeterli desteği vermiyorlar.
Bunun en büyük sebebi ise basketbol ülkemizde tamamen 2. plana atılmasındandır.
Ülkemizde günlük basketbol gazetesi olsa ve her gün bize gelişmelerden haberler verse diyecem ancak haftada 1 çıkan Fanatik Basket bile kapandı.
Yani sorun aslında Türk insanında başlıyor.
Malesef basketbolu genç nesil çok severek ve dolu dolu geliyor ancak eski nesil basketbola ilgisiz soğuk ve bihaber şekilde.
Bu doğal olarak evdeki ortama da yansıyor genel olarak kumanda babanın elindedir ve maç izlemek mi haber izlemek mi dersen elbette evlerin çoğunda haber izlenir haldedir.
Bziler ne yapmalıyız öncelikle geçiş sürecini başarılı geçmeliyiz.Daha sonra basketbol taraftarlarını tribünlere çekmeliyiz.Gencini, yaşlısını, bebeğini,ailesini...
Devre aralarında gerek dansçı kızlar gerek ise çeşitli şovlarla insanları sürekli eğlendirecek birşeyler üretmeliyiz.
Sonuç olarak fazla uzatmak istemiyorum Euroleage takımı olmak için basketbol takımlarımızın değil Türk insanlarının kafasının değişmesi lazım.
Önce değişimi kendi ligimizde yaşayalım daha sonra bu Avrupa maçlarına da yansayacaktır.
O yüzdendir ki istikrar şarttır.
Her zaman en büyük örnek Utah Jazz ve Sloan olarak gösterilebilir.1 hoca ve en az 10 yıl diyorum başarı burada saklı diyorum.Hoca Basketbolun FAtih Terim'i gibi olması lazım, 96'da ki ilk geldiği halindeki gibi başarıya aç ve altyapıya önem veren hoca.

Fanatrik basket geri dönüyo abi İnşallah...
 
Euroleague'de oynamak ve başarılı olmak büyük bir bütçe ve yıldızlarla dolu kadrolardan değil de birbirine sımsıkı bağlı insanların oluşturduğu bir organizasyondan geçiyor. Buna en güzel örnek de TAU ve Montepaschi Siena. Küçücük şehirlerde kurulu bu iki takımın oyuncuları da oraya geldikleriden star değil orada oynarken yada oynadıktan sonra star oluyorlar. Aynı şekilde bu gibi takımların bütçeleri de çok çok yüksek olmuyor hatta bizim seviyemizde yada altımızda oluyor. Son yıllarda ise CSKA'nın muazzam kadrosuna karşılık vermek isteyen takımlar büyük bir iddia ile girip büyük hayal kırıklığı yaşıyorlar. Bunun nedeni de hem sağlam organizasyonlarının henüz oturmamış olması hem de altyapı yerine transfere yönelmeleri. Başarının anahtarlarından bir diğeri de taraftar. Özellikle Adriyatik takımlarının kendi sahalarında aldıkları puanlarla bir yerlere geldiğini görüyoruz. Sonuç olarak sadece büyük bir taraftar topluğu yada büyük bir bütçe Euroleague'de oynamak için yeterli olmuyor. Bunların hepsini biraz biraz içinde bulundurursan işte o zaman başarıya ulaşıyorsun.
 
Cıktıgın yola hedef koyucaksın mac mac bakmıcaksınkı bir hedef amac olsun,Kerem güzel belirtmis hersey para degil bugün gönderdıgımız oyuncuları arıyosak demekki bizim klübümüz oyuncu arastırma ekibi zayıf demektiri.Altyapıdan enson cıkan oyuncu yıldız olarak kerem tunceri

Altyapın zayıf,yabancı oyuncu takip ekibin zayıf, taraftarla kopukluk kendi salonun yok .....

Rüya suan icin bir yerden baslıcaksak salondamı altyapıdanmı nerden cözemedim ???

Mithat güzel baslık ama işin icinden cıkmak cok zor
 
Eurolig önümüzdeki 10 yıldaki hedefler içinde yerini almalı.Öncelikle Efes Pilsen gibi sürekli bu ligde oynama alışkanlıgını kazanmalıyız.Tabi bu noktaya Efes 3 ayda gelmedi.
Yıllar süren yatırım ve çalışmalar sonucunda hersene istikrarlı olarak bu ligde oynamaya basladılar.Ama bunca yatırım bile hala o ligde iddialı takım olmalarına yetmiyor.

Sabırsız bir millet oldugumuz için 3 transferle avrupada başarılı olunacagını zannediyoruz.Oysa 3 yılda yaklasık 500 milyon euro nun üzerinde yatırıma rağmen Chelsea hala avrupa şampiyonu olamadı.

Öncelikle hedefi dogru koymalıyız.Daha dogru düzgün bir salonumuz bile yok bizim.Avrupadaki altyapı,organizasyon ve takım oyunundaki üst seviyeye gelebilmemiz için önce onların gectiği yerlerden geçmeliyiz.Gurovic'i alarak merdivenleri beşer onar atlayamayız önce bunu kabul etmeliyiz.

Biz yeni kurulmakta olan bir takımız.Yıllardır küme düşmeye oynayan,tek amacı yılda bir defa feneri yenmek olan bir takımdan iddialı bir takım haline gelmek 3 ayda gerçekleşek kadar kolay bir hedef değildir.
Şu an dogum sancıları yaşıyoruz dahada yaşayacagız.Avantajımız diğer müessese kulüplerinden cok daha fazla seyircimiz olması.Ama bunun avantaj haline gelebilmesi için seyirci gücünü dogru kullanmamız gerekir .Yoksa anlık tepkilerle yapılan hatalar sonucu tekrar başa dönebiliriz.

Tekrar hedefleri dogr blirleme konusuna gelirsek

1)Öncelikle bu sene şampiyonluk 2.lik gibi masallarla kendimizi kandırmadan takım oyununu iyi oynamaya çalışmalıyız.
2)Gelecek sene yerli rotasyonunu mutlaka güçlendirmeliyiz
3)Yabancı oyuncularımızın hepsini kadroda tutup seneye tekrar silbaştan yapmamalıyız.

Ancak bu şekilde devam edersek 5 sene içerisinde hem ligde hemde avrupada iddialı hale gelebiliriz.Yoksa her mağlubiyette Özyer gitsin,Gurovic yaşlandı kovun gitsin dersek 2 sene sonra 2.ligde görüşebiliriz...
 
Bence Eurolig takımı olmamız için en önemli adım kendimize ait bir salonun olması!
 
Euroleague'de oynamak ilk önce kendi salonun olması lazım.Sadece salonda yetmez belli bir seyirci potansiyelini olması lazım.Yani salonun yarısının felan boş olmaması lazım.Üstelik sadece iyi ve kaliteli oyuncular alarak bu iş yürümez.Yerli oyuncu kalitenin iyi olması lazım.Ve en önemlisi bana göre altyapı.Ve maalesefki bizim altyapımızdan adam akıllı bir oyuncu çıkartamıyoruz.Çünkü bunlara güvenmemiz lazım.Ama maalesef güvenemiyoruz.Bunları aşmalıyızki bunlar kolay değil.Ama imkansızda değil.
 
Salon salon salon !

Az kaldı ama biraz daha sabredelim Aslantepe geliyor.

Not: Mithattan böyle bir yazı görmek çok güzel.
 
Salonu yaparsak şayet altyapı konusunda da önemli adımlar beklinebilir ozaman organizasyon sorunuda kalmaz taraftarımızında ilgisi artar diye düşünüyorum yaşanacak tarftar desteğini sponsorlardan gelecek nakitle birleştirince ortaya mükemmel bir kimya çıkacaktır

saygılar...
 
Kız basket takımımız bir - iki senede Euroleague seviyesine ulaştı, kadro açısından. Elbette bunun temel nedeni, kız basketbolun görece ufak bütçelerle dönmesi...

Erkeklerde de kadro açısından Euroleague seviyesini yakalamak mümkün. Hatta geçen seneki takımımız bile en azından rezil olmazdı Kupa 1'de... Bilakis hiç fena değildi.

Ama Euroleague organizasyonu için;

- Tek turnikesi, evet tek giriş turnikesi olan lise salonundaysak...
- Bir tek Dee Brown, bir tek ama bir tek Seimone Augustus tişörtü satamıyorsak...
- Her sene dört yabancı kovup yenisini alıyorsak...
- Tüm bunların neden ve sonucu olarak, basketbol seyircisi ortalamamız diplerdeyse...

Zaten Cafe Crown'ın fındıklısı da var :D

Boşverin gitsin derim...
 
Fenerbahceninde kendine aitt bir salonu olmamasına ragmen kac senedir katılıyorlar bence böyle düşünmek biraz kendimizi kandırmak olur öncelikle transferleri iyi yapacaksın hocana arkasında oldugunun güvenini vereceksin hocanın istedigi transferler olacak guardın saglam olcak rotasyonda sıkıntı yasamamak icin genclerini hep hazırda bekletecen ve yetenekli kişilere yer verilmesi lazım alt yapıyı sıkı tutacan zaten bunlar olursa basarı ve taraftar desteyin istemesende gelir ;)
 
Fenerbahçe Ülker'in hakkından yararlanarak alındı oraya. Bu taraftar sayısıyla onları içeri sokmazlardı. Ülker sağolsun :?
 
O zaman iyi sececez kerem abi sponsorları bizde cafe crown onlarda ülker aradaki farkı görmeyen yok heralde
 
Bence ülkemizdeki basketbolla euroleaguedaki basketbol arasındaki fark basketbolumuzun önemsenmemesinden 2.plana atılmasından kaynaklanıyor ayrıca devletimizde önem vermiyor basketbola şu salonların haline bakın az daha avrupa şampiyonasını da elimizden alıcaklardı salonların yüzünden bu utanılıcak birşey.Bursada tofaş gibi reno gibi takımların olmasına rağmen atatürk spor salonu rezil bir durumda yeni salon şart ancak yıllardır ne bir yenileme var nede bi yeni salon çalışması
 

Üst