Fatih Terim'e laf etmek için(eleştirmek için) ilk önce taleplerini ne kadar yönetim gerçekleştirdi görmemiz lazım. Abdurrahim Albayrak dün ortaya çıktı ( 1 haftadır kaçmıştı ortadan ) Genelde başarısız insanların uyguladıkları şeydir, ya kendini yuksek sesle savunacaksın,bahane bulcak.Ya da ağlayarak(istifa ediyorum) diye kaçıp gozukmeyeceksin uzunca süre. Fatih hocamızdan tek on liberoya Donk'u monte etmesini!(Taylan daha Gerrard olamadı !! ), Donk-Etebo ile sertlik sağlamasını. Onlerine 3 oyuncudan sag kanada Emre Kılınc ortaya Arda sol kanada ise Babel'i monte ederek - Falcao forveti ile 4-2-3-1 de ısrar etmesini Ocak ayına kadar elzemdir.
Fatih Terim
- Konbuyu başlatan Tugay Aktepe
- Başlangıç tarihi
Fatih Terim: "Galatasaray taraftarına bir söz verdim ve bu sözü tutmaya çalışıyorum. Artık kimsenin ne arkasındayım ne de yanındayım."
Fatih Terim: "Sanılmasın ki, içeride veya dışarıdakilerin arkamdan planlarını bilmiyor değilim. Her şeyin farkındayım. Benim Galatasaray taraftarına sözüm var. Sabırla sessiz kalıyorum. Bu, hiçbir şeyin farkında olmadığım anlamına gelmesin.
Yönetime karşı Fatih Terim'in yanındayım...
Fatih Terim: "Sanılmasın ki, içeride veya dışarıdakilerin arkamdan planlarını bilmiyor değilim. Her şeyin farkındayım. Benim Galatasaray taraftarına sözüm var. Sabırla sessiz kalıyorum. Bu, hiçbir şeyin farkında olmadığım anlamına gelmesin.
Yönetime karşı Fatih Terim'in yanındayım...
Abi artık futbol konuşur musun? Mesela de ki Falcao’ya top indirmeye çalıştık, ikinci yarı şöyle oynadık böyle baskı yaptık. Şu konuda yetersizdik, bu konuda iyiydik vs... Bıktım sizin atışmalarınızdan arkadaş Rusya’yla Amerika sanırsın. Biri diğerini bahane ediyor öbürü diğerine suç atıyor. Ama iş yapmaya gelince iki taraf da yan gelip yatıyor. Olan yine taraftara oluyor.
Ben sonsuza kadar yanındayım... Aziz Yıldırım'ın çiftliği gibi, Ersun,Aykut gitsin, ne zaman istersem gelirler asla olmadı olmayacak.. Sen Falcao'ya pas açacak,on libero 10 numara oyuncu alma..Mert Hakan'ı kaçır..Sonra başarıdan bahset. Yonetim derhal bırakmalı.Yarın sabah bırakmış olcaklar koltugu. Benden kombine bilet falan yok bu yonetime.
Fatih Hoca yine ego patlaması yaşamış. Hocam seni kim kopardı bu taraftardan?
Burada 1996-2000 arası çalıştın. Başkan Faruk Süren olsun diğer yöneticiler olsun sana gayet güzel takım kurdular. Hagi'yi sen istemediğin halde aldılar onu biliyoruz ama iyi ki de almışlar. Haluk Ulusoy federasyon başkanıydı, senin de arkadaşın. Dönemin neredeyse tüm etkin politikacıları arkadaşındı. Mehmet Ağar, Mesut Yılmaz, daha saysam gider. UEFA kupasını aldık, kendimi ispatlayacağım deyip İtalya'ya gittin, ikinci senenin başında gelip pusuya yattın. Sezon sonunda 50 bin dolarlık Radu Niculescu ve benzeri topçularla Şampiyonlar Ligi'nde ikinci tur oynatıp ligde şampiyon yapan Lucescu'yu kovup seni getirdiler. Sırf kendin getirmedin diye o ucuz topçuları gönderdin. Perez ve Victoria yerine Orhan Ak'tan sol bek Cihan Haspolatlı'dan sağ bek yaratmaya çalıştın ya hani, işte zulüm orada başladı! Sezon başı kampına Alban Bushi bile geldi. Aldığın adamları geri gönderdin, en yeteneklisi olan Felipe ile kavga ettin. Kulüp tarihinin en fazla para harcanan dönemlerinden biri olduğu halde iki senede hiçbir başarı kaydedemeden iflas ettik gittin. En vurucu katkın Frank de Boer'in "Futbol konusunda hocalarımdan çok şey öğrendim, nasıl oynanılmayacağınıysa Fatih Terim'den öğrendim" kısmı oldu. Maalesef TRT3'te Avrupa'dan Futbol programı sayesinde 1994 senesinden beridir izlediğim Frank de Boer'i hep kontra yapan rakip karşısında son adam olarak kalıp çaresizce iki futbolcu arasında koşuştururkenki haliyle hatırlıyorum.
Fatih Hoca-Canaydın dönemi nasıl bir çöküş yaşadıysak artık kulüp hisselerini AIG mi ne öyle bir şirkete satmaya çalıştılar, Ünal Aysal'a n'olur gel kurtar diyen mi istersin, parasızlıktan küme düşen basketbol şubeleri mi dersin! Ne yeni stadyum yapabildik ne de doğru düzgün transfer yapabildik. Rijkaard'ı saymazsak neredeyse hiçbir hoca için doğru düzgün transfer yapılmadı. Buna rağmen Saidou'nun tek orta saha olarak oynadığı bir orta sahayla şampiyonluk yaşadık ve dizleri bitmiş Nonda ve emekliliğine bir yıllığına ara vermiş Kalli-Cevat Güler- ile de ligi kazandık. Bir Lincoln vardı gelen, aynı Falcao gibi taraftar gazıyla alındı. Ünal Aysal dönemi tekrar geldin, güzel kadro kuruldu ve işler tam düzelmişken sezona kötü başladın ve tüpçüyle anlaşıp gönderildin. FB şike sürecinde, BJK feda etiketiyle bataktaydı, her istediğin de yapıldı; hatta yetmedi Sneijder filan da alındı.
Tam güzel kadro kurduk ama iyi hoca bulamadık derken yine işsiz kalıp medyadaki gücünle geldin. Uluslararası İlişkiler yazınında Anders Gunder Frank'ın ortaya attığı Bağımlılık Teorisi vardır. Bizim durum da buna benziyor. Başımızda Jan Olde Reikerink olunca kızın garson mu diye soran, iki hafta kaybetse istifa edecek misin şeklinde geveleyen gevşek muhabirler Fatih Hoca'ya gelince sus pus oluyor. Sen ülkenin en pahalı takımını yönet, en yüksek maaşını al, sonra da Başakşehir'i yenersen belki şampiyon olup PSG ile maç yapıp yarı sahayı geçmeye, Real Madrid'den yedinci golü yememeye, Brugge'den puan alıp sıfır çekmemeye çalış! Kusura bakmayın ama ülkenin ekonomik durumu belli. Artık transfer filan yok, aklı olan altyapısını geliştirip kullanacak, scout ekibiyle oyuncu toplayıp parlatacak. Senin şube sorumlun "Fazi Hozam" diye arkandan koştursun, başkanın onlarca futbolcu getirsin, Arda'yı getirip kendi lafını yutsun; sonra da neymiş iç mihraklar dış mihraklar.
Ucuz popülizmle zayıf yönetim yıkıp yeni gelecek yönetimin gözünü korkutmak geride kaldı demek isterdim ama Türkiye'de gayet işleyen bir durum. Sattırmadığın adamdan koca bir sezon verim alamayıp sonra da satamıyor diye yönetime sallamayacaksın. Yönetim zaten ölümü gördükten sonra razı olduğumuz sıtmaydı. Günü gelince değişecek elbette. Uzun yıllar sonra ödemeleri nispeten düzgün yapabilen, mali yönden sıkı bir yönetim yakaladık. Babel'i, Falcao'yu zorla almadı yönetim.
Burada 1996-2000 arası çalıştın. Başkan Faruk Süren olsun diğer yöneticiler olsun sana gayet güzel takım kurdular. Hagi'yi sen istemediğin halde aldılar onu biliyoruz ama iyi ki de almışlar. Haluk Ulusoy federasyon başkanıydı, senin de arkadaşın. Dönemin neredeyse tüm etkin politikacıları arkadaşındı. Mehmet Ağar, Mesut Yılmaz, daha saysam gider. UEFA kupasını aldık, kendimi ispatlayacağım deyip İtalya'ya gittin, ikinci senenin başında gelip pusuya yattın. Sezon sonunda 50 bin dolarlık Radu Niculescu ve benzeri topçularla Şampiyonlar Ligi'nde ikinci tur oynatıp ligde şampiyon yapan Lucescu'yu kovup seni getirdiler. Sırf kendin getirmedin diye o ucuz topçuları gönderdin. Perez ve Victoria yerine Orhan Ak'tan sol bek Cihan Haspolatlı'dan sağ bek yaratmaya çalıştın ya hani, işte zulüm orada başladı! Sezon başı kampına Alban Bushi bile geldi. Aldığın adamları geri gönderdin, en yeteneklisi olan Felipe ile kavga ettin. Kulüp tarihinin en fazla para harcanan dönemlerinden biri olduğu halde iki senede hiçbir başarı kaydedemeden iflas ettik gittin. En vurucu katkın Frank de Boer'in "Futbol konusunda hocalarımdan çok şey öğrendim, nasıl oynanılmayacağınıysa Fatih Terim'den öğrendim" kısmı oldu. Maalesef TRT3'te Avrupa'dan Futbol programı sayesinde 1994 senesinden beridir izlediğim Frank de Boer'i hep kontra yapan rakip karşısında son adam olarak kalıp çaresizce iki futbolcu arasında koşuştururkenki haliyle hatırlıyorum.
Fatih Hoca-Canaydın dönemi nasıl bir çöküş yaşadıysak artık kulüp hisselerini AIG mi ne öyle bir şirkete satmaya çalıştılar, Ünal Aysal'a n'olur gel kurtar diyen mi istersin, parasızlıktan küme düşen basketbol şubeleri mi dersin! Ne yeni stadyum yapabildik ne de doğru düzgün transfer yapabildik. Rijkaard'ı saymazsak neredeyse hiçbir hoca için doğru düzgün transfer yapılmadı. Buna rağmen Saidou'nun tek orta saha olarak oynadığı bir orta sahayla şampiyonluk yaşadık ve dizleri bitmiş Nonda ve emekliliğine bir yıllığına ara vermiş Kalli-Cevat Güler- ile de ligi kazandık. Bir Lincoln vardı gelen, aynı Falcao gibi taraftar gazıyla alındı. Ünal Aysal dönemi tekrar geldin, güzel kadro kuruldu ve işler tam düzelmişken sezona kötü başladın ve tüpçüyle anlaşıp gönderildin. FB şike sürecinde, BJK feda etiketiyle bataktaydı, her istediğin de yapıldı; hatta yetmedi Sneijder filan da alındı.
Tam güzel kadro kurduk ama iyi hoca bulamadık derken yine işsiz kalıp medyadaki gücünle geldin. Uluslararası İlişkiler yazınında Anders Gunder Frank'ın ortaya attığı Bağımlılık Teorisi vardır. Bizim durum da buna benziyor. Başımızda Jan Olde Reikerink olunca kızın garson mu diye soran, iki hafta kaybetse istifa edecek misin şeklinde geveleyen gevşek muhabirler Fatih Hoca'ya gelince sus pus oluyor. Sen ülkenin en pahalı takımını yönet, en yüksek maaşını al, sonra da Başakşehir'i yenersen belki şampiyon olup PSG ile maç yapıp yarı sahayı geçmeye, Real Madrid'den yedinci golü yememeye, Brugge'den puan alıp sıfır çekmemeye çalış! Kusura bakmayın ama ülkenin ekonomik durumu belli. Artık transfer filan yok, aklı olan altyapısını geliştirip kullanacak, scout ekibiyle oyuncu toplayıp parlatacak. Senin şube sorumlun "Fazi Hozam" diye arkandan koştursun, başkanın onlarca futbolcu getirsin, Arda'yı getirip kendi lafını yutsun; sonra da neymiş iç mihraklar dış mihraklar.
Ucuz popülizmle zayıf yönetim yıkıp yeni gelecek yönetimin gözünü korkutmak geride kaldı demek isterdim ama Türkiye'de gayet işleyen bir durum. Sattırmadığın adamdan koca bir sezon verim alamayıp sonra da satamıyor diye yönetime sallamayacaksın. Yönetim zaten ölümü gördükten sonra razı olduğumuz sıtmaydı. Günü gelince değişecek elbette. Uzun yıllar sonra ödemeleri nispeten düzgün yapabilen, mali yönden sıkı bir yönetim yakaladık. Babel'i, Falcao'yu zorla almadı yönetim.
Çok konuşuyor, hiçbir şey anlattığı yok. Türkiye'deki makam mevki sahibi insanların yeşil sahadaki tezahürü. Sürekli ''birileri oyun oynuyor'' diyerek hedef gösteriyor olur olmadık şeyleri. Bir insan maç başında niye virüsten kırılan takımın bu haftayı maç yapmadan geçirdiğinden bahseder ki?
Son düzenleme:
Eksik bilgiler olunca Fatih hocamız ne dese anlatamıyor bu insanlara olayı. Kim bilirdi acaba, Ozhan Canaydın'a ( yani Mustafa cengiz versiyon 2 ) transfer listesi sunan Fatih hocamızın hangi oyuncuları ilk 5'e yazdığını ve kimlerin alındığını? 1. Pierre Van Hooijdonk 2. Sonny Anderson 3. Marc Overmars 4. John Dal Tomasson 5. Felipe....Ya alınanlar?? Scout transferi Fabio Pinto, Bu ilk 5 oyuncular alınamadığı için Revivo'lar...Sadece zorda olsa mucize eseri imza parasında indirip yaptı diye 5.sıradaki Felipe'yi zar zor da ikna edip almıştır o zamanın yönetimi.. Fatih Terim'e laf edebilmek için, Sonny Anderson,Overmars,Onyekuru,Samatta,Kaan Ayhan... gibi istediği ilk 5 listesindeki oyuncuları alırsın..Başarısız mı oldu o zaman ne dersen deme hakkın var.. Falcao'ya topu atacak,orta yapacak oyuncu alma ne o Fatih hocayı eleştir.! Ozhan Canaydın : Dursun Ozbek : Mustafa Cengiz... 3'unu topla 1 yonetici cıkmaz! Ozhan Canaydın demişken.....Yukarıdaki Fatih hocanın 2002 de sundugu ilk 5 liste ile ilgili o gunler, Fatih hocamız Ozhan Canaydına bana forvete Van Hooijdonk veya Sonny Anderson orta alana Overmarsı alın gerisini bana bırakın cok daha sampiyınluklar yasayacagız demesini bilmeyen yok!
Faruk Süren, Özhan Canaydın, Ünal Aysal ve son olarak Mehmet Cengiz.
Yukarıda ismi olanlar Galatasaray başkanları, ortak yanları Fatih Terim' le çalışmaları ve Fatih Terim' le çalışmaları esnasında hocayla ikili tartışmalar ve ayrılığa varan sonlar. Ama nedense hepsinde Fatih Terim haklı, başkanlar haksız.
2000' den sonra Şampiyonlar ligini almak varken Faruk Süren' le Mehmet Cansun' la kavga edip gittin Milan' a eyvallah dedik, oralarda tutunamadın geldin Lucescu' nu yokluk içinde var ettiği şampiyon yaptığı kadroyu bozdun, 120 milyon dolar harcattın, başarılı olamadın eyvallah dedik, Galatasaray' a küfreden Abdullah' ı, kefen giyerim Galatasaray forması giymem diyen Baliç' e milyonlar akıttın eyvallah dedik, Canaydın' la kavga ettin, ceketini astın gittin yine eyvallah dedik, milli takımda yine yapamadın, geldin Ünal Aysal sana Avrupa takımlarında olmayan kadroyu verdi, şampiyon yaptın ama Galatasaray düşmanı Demirören uğruna yine camiayı sattın, 3 ay öncesinden anlaştığın Demirören için Aysal' la kavga ettin haklı olarak gönderildin ama tek suçlu yine Galatasaraymış gibi başkanı taraftara attın. Milli takımda arkanda durmadılar gönderildin, yine sana camia sahip çıktı, geldin en iyi kadrolar yine sana verildi, Fransa milli takımının orta sahasını getirdiler, yine milyonları harcadılar ama sen Selçuk uğruna şampiyonluğu verdin, Avrupa' da şamaroğlanı olduk yine kendinde hata bulmadın, her basın toplantısında futbolcuları ve yönetimi düşmanların diline doladın, olmadı sırf elini öptü diye sırtını güce dayamış, silahla hastane basan, onun bunun karısına salça olan Arda için aylarca yönetimle kavga ettin, altyapı antrenörlerimi aylık 2500 liraya çalışıyor diye tv ye demeç verirken, futbolu bırakmış evladına 4 milyon lira verdirttin.
Herkes suçlu, başkanlar yönetimler suçlu ama tarihin en iyi kadroları hizmetine sunulmuş Fatih Terim suçlu değil. 4 senedir toplamda 10 maç iyi oynayamayan, Avrupa' da rezil olan takıma hesap sorması geren yönetimken yönetimden hesap soran bir teknik direktör ve o olmayınca biteceğimizi , mahvolacağımızı zanneden, Galatasaray değerlerinden bihaber, kişilerin Galatasaray' dan üstün olduğunu zanneden taraftar grubu...
Galatasaray kulübü ve başkanlık makamı kimsenin şamar oğlanı, arka bahçesi değil, herkes haddini bilecek, sıkıştığında başkanları yönetimleri taraftarın önüne atmayacak. Milyon eurolar aldığın görevi hakkıyla yapacaksın. Sen tarihin en iyi kadrolarıyla oynarken, Lucescular, Geretsler,Kalliler, Cevat hocalar bu takımı Kolombiya, Uruguay 2. liginden oyuncularla, Almanya amatörden aldığı gurbetçilerle şampiyon yaptı. Öyle Fatih Terim olmadığı zaman bitmedik, çıktık adam gibi topumuzu oynayıp şampiyonluklarımızı aldık. Eğer Fatih Terim 2004' teki, 2013' teki gibi bu takımdan ayrılmıyorsa gidecek bir milli takımı olmadığı için ayrılmıyor ve Galatasaray kulübü başkanını taraftarın önüne atıyor. Heleki bu başkan kanser hastalığıyla savaşırken. Bu ayıp kendisine ve ona koşulsuz biat edenlere yeterde artar.
Yukarıda ismi olanlar Galatasaray başkanları, ortak yanları Fatih Terim' le çalışmaları ve Fatih Terim' le çalışmaları esnasında hocayla ikili tartışmalar ve ayrılığa varan sonlar. Ama nedense hepsinde Fatih Terim haklı, başkanlar haksız.
2000' den sonra Şampiyonlar ligini almak varken Faruk Süren' le Mehmet Cansun' la kavga edip gittin Milan' a eyvallah dedik, oralarda tutunamadın geldin Lucescu' nu yokluk içinde var ettiği şampiyon yaptığı kadroyu bozdun, 120 milyon dolar harcattın, başarılı olamadın eyvallah dedik, Galatasaray' a küfreden Abdullah' ı, kefen giyerim Galatasaray forması giymem diyen Baliç' e milyonlar akıttın eyvallah dedik, Canaydın' la kavga ettin, ceketini astın gittin yine eyvallah dedik, milli takımda yine yapamadın, geldin Ünal Aysal sana Avrupa takımlarında olmayan kadroyu verdi, şampiyon yaptın ama Galatasaray düşmanı Demirören uğruna yine camiayı sattın, 3 ay öncesinden anlaştığın Demirören için Aysal' la kavga ettin haklı olarak gönderildin ama tek suçlu yine Galatasaraymış gibi başkanı taraftara attın. Milli takımda arkanda durmadılar gönderildin, yine sana camia sahip çıktı, geldin en iyi kadrolar yine sana verildi, Fransa milli takımının orta sahasını getirdiler, yine milyonları harcadılar ama sen Selçuk uğruna şampiyonluğu verdin, Avrupa' da şamaroğlanı olduk yine kendinde hata bulmadın, her basın toplantısında futbolcuları ve yönetimi düşmanların diline doladın, olmadı sırf elini öptü diye sırtını güce dayamış, silahla hastane basan, onun bunun karısına salça olan Arda için aylarca yönetimle kavga ettin, altyapı antrenörlerimi aylık 2500 liraya çalışıyor diye tv ye demeç verirken, futbolu bırakmış evladına 4 milyon lira verdirttin.
Herkes suçlu, başkanlar yönetimler suçlu ama tarihin en iyi kadroları hizmetine sunulmuş Fatih Terim suçlu değil. 4 senedir toplamda 10 maç iyi oynayamayan, Avrupa' da rezil olan takıma hesap sorması geren yönetimken yönetimden hesap soran bir teknik direktör ve o olmayınca biteceğimizi , mahvolacağımızı zanneden, Galatasaray değerlerinden bihaber, kişilerin Galatasaray' dan üstün olduğunu zanneden taraftar grubu...
Galatasaray kulübü ve başkanlık makamı kimsenin şamar oğlanı, arka bahçesi değil, herkes haddini bilecek, sıkıştığında başkanları yönetimleri taraftarın önüne atmayacak. Milyon eurolar aldığın görevi hakkıyla yapacaksın. Sen tarihin en iyi kadrolarıyla oynarken, Lucescular, Geretsler,Kalliler, Cevat hocalar bu takımı Kolombiya, Uruguay 2. liginden oyuncularla, Almanya amatörden aldığı gurbetçilerle şampiyon yaptı. Öyle Fatih Terim olmadığı zaman bitmedik, çıktık adam gibi topumuzu oynayıp şampiyonluklarımızı aldık. Eğer Fatih Terim 2004' teki, 2013' teki gibi bu takımdan ayrılmıyorsa gidecek bir milli takımı olmadığı için ayrılmıyor ve Galatasaray kulübü başkanını taraftarın önüne atıyor. Heleki bu başkan kanser hastalığıyla savaşırken. Bu ayıp kendisine ve ona koşulsuz biat edenlere yeterde artar.
Galatasaray efsanesi vs tüm itibarını FATIH TERIM'e borçlu bir başkan.(mustafa cengiz).Göğüslerini gere gere açıkladıkları mali tablolar orta sahasız ve forvetsiz bıraktıkları ama ona rağmen şampiyonluklar kazandıran hocaları sayesinde. mustafa cengiz o koltuğa adı dursun özbek değil diye oturtuldu. ve zamanla bunu unuttu. ama hatırlatılacak. ! Düello başlamıştır. Ankaragucu maçında gorusmek uzere!( Not:Mactayız)
T
Thorsday
Misafir
Terim sanirim toplamda 10 seneden fazla hoca olarak calismistir bu kulupte. 4-5 baskan gormustur. Calisan mi suclu, calistiranlar mi?
Neyse simdi firsat ayagimiza geldi.
Hem yonetim, hem de teknik kadro cok kolay degistirilebilir.
Neyse simdi firsat ayagimiza geldi.
Hem yonetim, hem de teknik kadro cok kolay degistirilebilir.
Ne tiyatrocu 10 kişilik Sırbıstan'ı yenemeyen Senol Gunes, ne git-gelci Aykut ne alemci Ersun, ne balonu patlayacak karbonat Erol, akpBaşakşehir desteksiz koca bir 0 olan Abdullah Avcı ne çaylak Okan Buruk, ne çakma Terim lakaplı Hikmet Karaman, ne de 48 takım çalıştırmış Yılmaz Vural....... Tek Gercek Imparator Fatih Terim'dir. Burdan fb ye , karbonat Erol'a sesleniyorum.Bize 6-7 puan fark atmalısınız. Kafa kafaya girersek ikinci yarı işiniz bitti!! Sampiyonluk yuruyusumuz basladı!
Ünal Aysal’ın yaptığı en doğru işlerden biri Terim’i kovmaktı. Burası Galatasaray, kimse kendini kulüpten üstün göremez. Başarı için her şey mübah zihniyetinde olsaydık, fb’yi tutardık. Biz Galatasaraylıyız. Yaşasın Galatasaray’ı menfaatsiz sevenler..
Evet şu an milli takım falan boşta olsa 50 kere gitmişti. İşler kötü gidince de hemen yönetime sallamaya başladı, amaç her zamanki gibi mağduru oynayıp kendini kovdurtmaya çalışarak; “bak ben gitmedim, beni kovdular” diyerek taraftara şirin gözüküp tekrar gelmenin yolunu yapmak. Yemezler! Terim gitti diye Galatasaray, büyüklüğünden bir şey kaybetmez. Terim giderse şöyle yanarız, böyle biteriz diyenler Galatasaray’ın büyüklüğünü zerre anlayamamış demektir. Kulüp tarihine bakmalarını tavsiye ederim.
Evet şu an milli takım falan boşta olsa 50 kere gitmişti. İşler kötü gidince de hemen yönetime sallamaya başladı, amaç her zamanki gibi mağduru oynayıp kendini kovdurtmaya çalışarak; “bak ben gitmedim, beni kovdular” diyerek taraftara şirin gözüküp tekrar gelmenin yolunu yapmak. Yemezler! Terim gitti diye Galatasaray, büyüklüğünden bir şey kaybetmez. Terim giderse şöyle yanarız, böyle biteriz diyenler Galatasaray’ın büyüklüğünü zerre anlayamamış demektir. Kulüp tarihine bakmalarını tavsiye ederim.
Bı yere de gittiği yok. Sosyal medyada kendine yakın belli kesime alttan haber ufuruyor olmayan bir şey üzerinden suni gündem yaratılıyor. Kötü takımı kötü oyunu sorgulayan yok her yer öl de morgdan yerimizi ayırtalım diye gereksiz bir edebiyat silsilesi. Diyorum ya yaşadığımız ülkenin tezahürünü yeşil sahalarda da gösteriyor bize. Adını Google'a bakmadan yazamayacagimiz takım dün Liverpool'a karşı 90 dk mücadele etti biz 6 yediğimize sevinir hale geldik. Ondan sonra Galatasaray yerde kalkmaz ayakta durmasa da olur ama çömelir gibi ilkokul edebiyatları yapılır. İş yapmaya geldi mi de kimseden ses yok. Bu yönetimde seni kovacak çap olsa konuşamazsin da işte bu da bizim kaderimiz olsun.
Forumun trollerini bir kenara bırakırsak zaten olanı biteni az çok herkes anlayabiliyor. Yaşı müsait olanlar Lucescu' nun, Gerets' in, Feldkamp ve Cevat hocanın kurduğu kadroları hatırlarlar. Bu teknik direktörler başkanlar tarafından sahipsiz bırakılmış ve Fatih Terim' e verilen bütçelerin belkide çeyreğine kadrolarını kurmuşlardır.
Bazıları yazmış, e elinde adam yok, Taylan' la, Ömer Bayram' la, Feghouli, Belhanda' yla, Saracci' yle ve yaşlı Falcao ile ne yapsın diyorlar. Sonuçta elinizin altında internet var az çok araştırmasını da biliyorsunuz.
2002' de Rapaiç, Revivo, Ogün, Abdullah, Mirkoviç, Lazetiç, Rüştü, Serhat, Oktay, Uche, Johnson, Andersson' lu, bir önceki yılın şampiyonu Fenerbahçe' den hangi kadroyla şampiyonluk aldık biliyor musunuz ?
Kalemizde Mondragon, Vedat, Bülent, Capone, Kolombiya 2. liginden kiralık Viktoria, Uruguay' dan kiralık Flerquin, sakatlıkları sebebiyle 2 senede 10 maç oynayamayan kiralık Perez, Romanya' dan kiralık Radu,emekliliği gelmiş Suat, Hasan Şaş, Arif, Ümit Karan, Sergen ve Batista' yla.
Zaten bu güzel şampiyonluğun ödülü olarak takım dağıtıldı ve Fatih Terim 30' dan fazla transfer yaparak 2 sene üstü üste başarısızlıktan sonra, ceketimi astım ve giderim diyerek istifa etti.
Peki 2006' daki şampiyonluğumuzu hatırlıyor musunuz ?
Bir yanda Nobre, Tuncay, Volkan, Alex, Luciano, Servet,Appiah, Anelka, Semih, Rüştü, Aurelio' lu Fenerbahçe varken, 2003 ve 2004' teki mali çöküş nedeniyle yine düşük bütçeyle kurduğumuz kadroyla şampiyon olduk,
Gerets' in kadrosunda kimler vardı o sene ?
Mondragon, Tomas, Song, Orhan Ak, Yalçın Ayhan, Saidoo, Mehmet Güven, Ferhat, Hakan, Ümit, Necati, Uğur Uçar, Sabri, Hasan Şaş, Sasa İliç, Ayhan, Cihan ve Hasan Kabze gibi isimler. Bu kadro 34 maçta rekor puan olan 83 le, maç başına 2.44 ortalama yakalayıp şampiyon oldu. 34 maçın 26' sını galibiyetle kapatıp, çok ta güzel hücum futbolu izledik tüm sezon boyunca.
Gelelim 2008 yılındaki şampiyonluğumuza... Tabi bu şampiyon yapan teknik direktörlere bir sonraki sezon bizi şampiyon yaptınız alın size bütçe demiyorlar. Bildiğiniz gibi Lucescu şampiyon yaptı kovuldu, Gerets şampiyon yaptı, İnamoto, Crrusca ve emekli Okan Buruk' la ödüllendirildi.
2008' de yine fenerbahçe' de kimler yoktu ki...
Lugano, Roberto Carlos, Alex, Wederson, Kezman, Aurelio, Devid, Gökhan Gönül, Volkan, Uğur Boral, Edu gibi isimler...
Peki biz nasıl bir kadro kurmuştuk veya kurmaya zorlanmıştık parasızlıktan ?
Takımın başına getirilen bana göre Galatasaray' a futbolu öğreten isimlerden biri Karl Heinz Feldkamp' tı. Takımı son haftalarda Cevat Hoca yönetmişti.
Kalecisiz oynadığımız yıldı. Kalemiz Aykut ve Orkun' a emanetti. Almanya amatörden gurbetçiler Serkan Çalık, Barış Özbek, yine Almanya alt liglerden gelen Bouzid, Emre Güngör, Servet, Volkan Yaman, Arda, Lincoln, Song, Mehmet Topal, Nonda, Hakan Şükür, Hasan, Ayhan, Mehmet Güven, Hakan Balta kadromuzu oluşturuyordu. Bu kadro Fenerbahçe' nin 6 puan önünde, yine güzel ve sistemli bir futbolla şampiyon oldu.
Yukarıda 3 kez şampiyon olduğumuz kadroları gördüğünüz ve 3 kez 2. olan fenerbahçe' nin kadrosunu da gördünüz. Fenerbahçe güzel kadroyla güzel futbol oynuyordu Daum' la, Zico' yla ancak biz belkide Fener' in yarısı bile etmeyecek bütçesi olan kadroyla, çok daha iyi futbol oynayıp şampiyon olduk ve şampiyonluk toplamına bana göre mucizevi +3 şampiyonluk ekledik.
O yüzden Fatih Terim' in elinde kadro yok, istediği adamlar alınmadı vs gibilerinden lafları geçin bence. Ortada sistem olunca, takım ne oynadığını, hoca da görevinin sadece saha içinde olduğunu bilince neler yapıldığını bu 3 şampiyonlukta gördük. Keşke bu teknik direktörlere de Fatih Terim' e sunulan imkanlar, kadrolar verilseydi. O zaman çıta nerelere çıkabilir daha net görebilirdik. Ama net olan bir şey var, Fatih Terim yukarıdaki kadroları ilk 5 ' e dahi sokamazdı.
Kısacası toparlamak gerekirse, Fatih Terim artık kendini ve kafasını sahaya vermeli ve modern futbolun taktiklerini takım içerisinde uygulamalı. Yapabilir mi evet yapar ama kendini tamamen Galatasaray' a verir, dışarıya kulağını kaparsa. Artık her defasında taraftarı enayi yerine koyup yönetimi, başkanlık makamını ite köpeğe yem etme taktiğini de bundan sonra yemezler. Yok ben ders almam ders veririm demeye devam ederse, yine Ankaragücü' ne, Rizespor' a pozisyon bulamadan yeniliriz, bizde kanserin bir üst evresine doğru hızlıca gideriz.
Bazıları yazmış, e elinde adam yok, Taylan' la, Ömer Bayram' la, Feghouli, Belhanda' yla, Saracci' yle ve yaşlı Falcao ile ne yapsın diyorlar. Sonuçta elinizin altında internet var az çok araştırmasını da biliyorsunuz.
2002' de Rapaiç, Revivo, Ogün, Abdullah, Mirkoviç, Lazetiç, Rüştü, Serhat, Oktay, Uche, Johnson, Andersson' lu, bir önceki yılın şampiyonu Fenerbahçe' den hangi kadroyla şampiyonluk aldık biliyor musunuz ?
Kalemizde Mondragon, Vedat, Bülent, Capone, Kolombiya 2. liginden kiralık Viktoria, Uruguay' dan kiralık Flerquin, sakatlıkları sebebiyle 2 senede 10 maç oynayamayan kiralık Perez, Romanya' dan kiralık Radu,emekliliği gelmiş Suat, Hasan Şaş, Arif, Ümit Karan, Sergen ve Batista' yla.
Zaten bu güzel şampiyonluğun ödülü olarak takım dağıtıldı ve Fatih Terim 30' dan fazla transfer yaparak 2 sene üstü üste başarısızlıktan sonra, ceketimi astım ve giderim diyerek istifa etti.
Peki 2006' daki şampiyonluğumuzu hatırlıyor musunuz ?
Bir yanda Nobre, Tuncay, Volkan, Alex, Luciano, Servet,Appiah, Anelka, Semih, Rüştü, Aurelio' lu Fenerbahçe varken, 2003 ve 2004' teki mali çöküş nedeniyle yine düşük bütçeyle kurduğumuz kadroyla şampiyon olduk,
Gerets' in kadrosunda kimler vardı o sene ?
Mondragon, Tomas, Song, Orhan Ak, Yalçın Ayhan, Saidoo, Mehmet Güven, Ferhat, Hakan, Ümit, Necati, Uğur Uçar, Sabri, Hasan Şaş, Sasa İliç, Ayhan, Cihan ve Hasan Kabze gibi isimler. Bu kadro 34 maçta rekor puan olan 83 le, maç başına 2.44 ortalama yakalayıp şampiyon oldu. 34 maçın 26' sını galibiyetle kapatıp, çok ta güzel hücum futbolu izledik tüm sezon boyunca.
Gelelim 2008 yılındaki şampiyonluğumuza... Tabi bu şampiyon yapan teknik direktörlere bir sonraki sezon bizi şampiyon yaptınız alın size bütçe demiyorlar. Bildiğiniz gibi Lucescu şampiyon yaptı kovuldu, Gerets şampiyon yaptı, İnamoto, Crrusca ve emekli Okan Buruk' la ödüllendirildi.
2008' de yine fenerbahçe' de kimler yoktu ki...
Lugano, Roberto Carlos, Alex, Wederson, Kezman, Aurelio, Devid, Gökhan Gönül, Volkan, Uğur Boral, Edu gibi isimler...
Peki biz nasıl bir kadro kurmuştuk veya kurmaya zorlanmıştık parasızlıktan ?
Takımın başına getirilen bana göre Galatasaray' a futbolu öğreten isimlerden biri Karl Heinz Feldkamp' tı. Takımı son haftalarda Cevat Hoca yönetmişti.
Kalecisiz oynadığımız yıldı. Kalemiz Aykut ve Orkun' a emanetti. Almanya amatörden gurbetçiler Serkan Çalık, Barış Özbek, yine Almanya alt liglerden gelen Bouzid, Emre Güngör, Servet, Volkan Yaman, Arda, Lincoln, Song, Mehmet Topal, Nonda, Hakan Şükür, Hasan, Ayhan, Mehmet Güven, Hakan Balta kadromuzu oluşturuyordu. Bu kadro Fenerbahçe' nin 6 puan önünde, yine güzel ve sistemli bir futbolla şampiyon oldu.
Yukarıda 3 kez şampiyon olduğumuz kadroları gördüğünüz ve 3 kez 2. olan fenerbahçe' nin kadrosunu da gördünüz. Fenerbahçe güzel kadroyla güzel futbol oynuyordu Daum' la, Zico' yla ancak biz belkide Fener' in yarısı bile etmeyecek bütçesi olan kadroyla, çok daha iyi futbol oynayıp şampiyon olduk ve şampiyonluk toplamına bana göre mucizevi +3 şampiyonluk ekledik.
O yüzden Fatih Terim' in elinde kadro yok, istediği adamlar alınmadı vs gibilerinden lafları geçin bence. Ortada sistem olunca, takım ne oynadığını, hoca da görevinin sadece saha içinde olduğunu bilince neler yapıldığını bu 3 şampiyonlukta gördük. Keşke bu teknik direktörlere de Fatih Terim' e sunulan imkanlar, kadrolar verilseydi. O zaman çıta nerelere çıkabilir daha net görebilirdik. Ama net olan bir şey var, Fatih Terim yukarıdaki kadroları ilk 5 ' e dahi sokamazdı.
Kısacası toparlamak gerekirse, Fatih Terim artık kendini ve kafasını sahaya vermeli ve modern futbolun taktiklerini takım içerisinde uygulamalı. Yapabilir mi evet yapar ama kendini tamamen Galatasaray' a verir, dışarıya kulağını kaparsa. Artık her defasında taraftarı enayi yerine koyup yönetimi, başkanlık makamını ite köpeğe yem etme taktiğini de bundan sonra yemezler. Yok ben ders almam ders veririm demeye devam ederse, yine Ankaragücü' ne, Rizespor' a pozisyon bulamadan yeniliriz, bizde kanserin bir üst evresine doğru hızlıca gideriz.
Klopp un Liverpoolda oynattığı gegenpress futbolunu 96-2000 döneminde uygulayan bir hoca için modern dışı demek pek havalı sanırım bu sıralar 
2000 yılında modern futbol oynatması günümüzde demode kalmadığını göztermez. Mourinho da mesela aşırı demode kaldı(Özellikle de insan ilişkilerinde).Klopp un Liverpoolda oynattığı gegenpress futbolunu 96-2000 döneminde uygulayan bir hoca için modern dışı demek pek havalı sanırım bu sıralar
Okan Buruk , Bulent Korkmaz , Hagi gibi korkak hocalar lazım bize bence. Senol Gunes,Abdullah Avcı'yı saymadım bile. Onlar 10 kişilik Sırbistan'ı yenemeyen dandik hocaların ta kendisi. Fatih hocamıza ilk önce gerekli unu,hamuru verin, akabinde TV'de tüm istediğim oyuncuları alan yönetimi kutluyorum desin,..Haa sonrasında ekmek yapmazsa bizler gerekli eleştiriyi yaparız zaten. Yönetim olarak beceriksiz ol,hocanın istediklerini alma sonra hocanın oynattığı futbolu eleştir. Babel ile,Belhanda,Feghouli ile, hocanın satılsın dediği kişilerle oynayacağı futbol budur...Okan Buruk olsa Erzurum'u gelsin yensin bu kadro ile bu kaosta görelim bakalım.
Ligde son sırada, takımın yarısı hasta olan Ankaragücü' ne karşı 40 dk da tek pozisyon bulamayan takımın teknik direktörü. Sahada ne oynadığımızı bilmiyorum, kim hangi görevde belli değil, hangi taktikle dizilmişiz kimse anlamıyor. Soran olursa yönetim transfer yapmadı dersiniz. Bu futbolla bu sezon daha çok hikaye dinler, yönetimle kavga izleriz. Bitmez bu sezon.
Arda-Emre Akbaba girer , Omer-Babel cıkar. Ligin ilk yarısına kadar bir şekilde zirvede kalma hedefi var takımın.Kimse uçar kaçar demiyor.Yonetimde farkında durumun. Aynı zamanda bir şekilde yeneriz. Bu oyuncuları oynatacak hoca varsa buyursun kadro ....
Moderatör tarafında düzenlendi: