Fatih Terim

Okan Buruk ?:) 3-0'dan sahasında Denizlispora 3-3'e maç veren hoca...Terim ile en az 7 8 sene daha calısmalıyız. Ondan sonra asla ve asla Turk hoca olmamalı. Avrupadan super kariyerli bir hoca elzem.
 
2 maçta 48 şut..
Onlarca pozisyon..
Kalesinde sadece bir isabetli şuta müsade edilmiş..
Hemde bunu ilk 11'inden 7 eksik ile yapmış..
Her geçen hafta çok daha iyi olacağız diyorsun..
Sana inanıyoruz hocam..
Allah seni başımızdan eksik etmesin inşAllah Fatih Hocam 🤲
 
Fatih Terim'den baska antrenor mu yok diyenlerin şahit ettiği durumlar... Kume dusme adayı Denizli 3-0'dan 3-3 yapıyor,Okan Buruk ne diyeceğini bilemiyor.. Gelelim Erol Bulut'a.. Gençlerbirliği il biz oynasak fenerden 1 gol daha fazla atarız 6 olur bu oyunla net. Erol Bulut kahraman ilan ediyorlar :)) Erol Bulutun gunleri sayılı net diyorum. Sergen'e hiç girmedim bu yonetimle işi zor. Abdullah Avcı ... :) Aman. Bulent Korkmaz gelsin,Avcı yı istemem. 1-0 a yat. Neyseki 3 hafta sonra Avcının takımı ile oynayacağız...Artık Avcıya guzel surpriz yaparız. Şenol Güneş'i unutmadan şunu diyorum kendisine..Turkiye'yi Cebelitarık,Faroe Adaları seviyesine düşüren Tiyatrocu :) ALAYINA ISYAN OLUMUNE FATIH HOCAM.
 
Tudor'u yollayıp, Terim'i getirememiz lazım. Bu kadroyu ancak Terim adam eder.
 
Şenol güneş ve fatih terim kime gitse ilk seneler harika işler yapıyorlar ve sonradan serbest düşüşe geçiyorlar. O başlangıçtaki hırs egoya dönüşüyor ve suçu hep başkalarına atıyorlar.
 
Fatih hocayı devamlı eleştiren birisiyimdir. Yine de yönetim ve ultraslanın yaptıklarını görünce hocaya hak veriyorum. Bu 3'lünün içinde takımın iyiliğini düşünen bir tek kendisinin olduğunu düşünüyorum. Bu yönetim gitmeli, ultraslan da transfer konularında bir şey yazmamalı artık. Muriq olayında "rizede aslan var" paylaşımları sonrası, dünde irfancan transferi hakkında yaptıkları paylaşım fiyasko ve sınırları aşmadır. Bugün ki paylaşımda yönetimle ittifak olup hocayı gönderme operasyonu gibi duruyor.
 
Sezon yine zehir olacak bize anlaşıldı. Başladı tripler, restleşmeler, birbirini taraftarın önüne atmalar. Lâkin bu sefer iki tarafın da eli zayıf. Ne Ünal Aysal gibi gerektiğinde Terim’i bile yollayabilecek eli güçlü bir yönetim var ne de takımı iyi oynatan, formda bir Terim var. Tam bir kör dövüşü.

Yönetime gelirsek yahu bu kadar iş bilmez olunur mu? Yani sadece basketbola olan ilgisizliğiniz bile gitme sebebiniz. Futbolda da ne başardınız diye sorsak cevap yok. Anca bir galibiyet alınca ortaya çıkıyorsunuz. Diğer durumlarda arka kapıdan topuk. Oyuncu satma konusundaki beceriksizliğiniz zaten dillere destan. Paranın ve gücün değişmez timsali “tam bağımsız ultraslan”a yaptırmış olduğunuz açıklamalar da çok komik.

Gelelim Terim’e. Yahu bir insan kariyeri boyunca çalıştığı her yönetimle/başkanla ters düşer mi? Ve hepsinde de mağduru oynar mı? Senin hiç mi suçun yok? Yönetimi zaten savunamaz kimse de, saysak 40 küsür oyuncu alınmıştır sana, rakibin belli, ligin belli. Sergen kadar, Sumudica kadar top da oynatamayacaksan “eee o zaman o kadar maaşı niye alıyorsun” diye sormazlar mı adama? Şampiyonlar liginde başarıyı falan unuttuk zaten, sayende iyice vasata alıştı millet. Sistem desen yok, organize atak yok, en son duran toptan ne zaman gol atmış takım kimse bilmiyor. Transfer işinden gerçekten anlamıyorsun fakat egondan, kibrinden de zerre taviz vermiyorsun.

Olan yine her zamanki gibi Galatasaray’a ve biz taraftara olacak. Gerçekten bıktık. Sorunsuz günler geçirmeyi, arkamıza yaslanıp rahatça maç izlemeyi, sahada Galatasaray’a yakışan sporcuları ve güzel oyun görmeyi özledik.

Bir Derwall daha bulabilsek keşke, tabii iyi bir yönetim eşliğinde.
 
Bir yanda haklı olarak 3 yıldır kupa alamamış, kupanın yanından bile geçilmemiş, transfer yapılamamış, hocaları mağdur edilmiş, taraftarı yüzüstü bırakılmış amatör şubeler için yönetimi eleştiriyoruz, diğer taraftan 3 yılda 2 şampiyonluk kazanmış, 4 kupa kazanmış, öyle böyle 2 Şampiyonlar Ligi oynatmış ve Antep-Beşiktaş-Alanya-Fener kadar yönetiminin yarısı olamayan adamlar için hocayı eleştiriyoruz, bana garip geliyor. Terim şu an en iyi dönemini mi geçiriyor hayır ama oynattığı oyun misal 2012-13'ten daha mı belirsiz bence değil. 4. gelişinde bambaşka bir oyun planına geçti ve kervanı yolda dizmesine rağmen 2 yılda 2 şampiyonluk kazandı. 3.'ye de gidiyordu ama 3 puan geride girdiği pandemi dönüşünde son 10 yılın sembol oyuncusunu kaybettiği ve sahada daha önce de isteyip alınmayan lider karakterli oyunculardan yoksun kaldığı için toparlayamayıp şampiyonluğu belediye takımına kaptırdı. Bu yıl da tüm yokluklara rağmen kupada gidiyor, ligde vasat ve eksik kadroyla en derli toplu topu oynatıyor. Gönlümüzden geçenlerin kapımızdan girmeyeceği bir yönetimle bu takımın başında başka bir hoca olsa son 3 yılda halimiz nice olurdu bilemiyorum. Adam geçtim federasyonu, hakemleri, rakipleri, kendi yönetimleriyle bile uğraşmak durumunda kalıyor. Ama bir yanda amatör şubeler kan ağlarken güldüğümüz basket takımından bile daha az transfer bütçesinin layık görüldüğü futbol takımıyla zirveye oynamaya devam ediyor. Bir yanda o lafları edip diğer yanda hocaya bunları söylemek bayağı garip geliyor bana.

Faruk Süren'le öpüşe koklaşa ayrıldı, rahmetli Canaydın'ın bir ricasıyla görevini bıraktı. Ünal Aysal kendi adını ön plana çıkarmaya uğraşana kadar onunla da iyiydi, Koç ve şürekasıyla safi kendi başına uğraşmaya mecbur bırakılmasına kadar Cengiz yönetimiyle de. Albayrak'la zaten can ciğer kuzu sarması. Dünkü bok Sergen'in bile yönetimine laf attığı yerde bırakın da bu adamın da yönetime laf atacak kadar bir itibarı olsun. O adamlar daha Galatasaray kulübüne üye değilken bu adam takımına Avrupa Kupası kazandırıyordu. Gönlümden geçen kendisinin başkanlık yolunda yürüyüp işaret ettiği iyi ve potansiyelli bir antrenörle yola devam edilmesi. Ama kendi devam edecekse de geçtim lige, düğüne bile giderken yanında bundan daha becerikli adamları hak ettiği de yadsınamaz bir gerçek.
 
Terim'in Türk futbolunda ki imajı hem kendisini hem de Galatasaray camiasını artık gerçekten yıpratıyor buna onu seven de sevmeyen taraftarları da dahil o yüzden geçen sezonun başından beri başarılı olsaydı bile Galatasaray'ın Terim bağımlılığından kurtulması gerektiğini düşünüyordum. Ama şuan gelinen noktada ki gibi değil. Özellikle bu sezon emin oldum ki Galatasaray'ın gerçekten hala daha Terim'e ihtiyacı var. Futbol ve basketbol özelinde benim yaşım yettiğince gördüğüm en kötü yönetim. Basketbola girmeye gerek yok futbolda transferi geçtim diğer konularda bu kadar aciz, yeteneksiz ve basiretsiz bir topluluk hatırlamıyorum. Transfer konusunda bende kendini yenilemediğini düşünenlerdenim ama bu yönetiminde değil hocanın ilk tercihi 3.tercihlerini bile alamadıklarına eminim. Transferin başına Abdürrahim'i getirmek zaten rezilliğin daniskasıdır. Bu adam koy floryaya takılsın onun bildiği iş o, taraftarlığından hiçbir şüphem yok ama yapamıyor yani.Transfer işinin yüzde doksanı yöneticinin becerisidir ve bunlarda o yok. Ben bu son döneminde iyiden iyiye Babel dışında ciddi maliyet gerektiren transferlerde bir hatası olmadığını düşünmeye başladım. Oyuna gelince evet geldiğinde beri 2 şampiyonluk kazanmasına rağmen bir sistem oturtamamıştı ama bu sezon bence iyi bir sistem yakaladı bu seferde kadro darlığı, yetersizliği ve sakatlıklar bunu sendeledi. Şuan ligin halkı bizim liderlik koltuğunda olmamızdı tüm bunlara rağmen. Bu son yaşananlarla beraber kendisini seven de sevmeyen de şuan sportif açıdan tarihinin en büyük efsanesinin yanında olmalıdır.
 
Evet öpüşmeye koklaşmaya doyamayan Faruk Süren ve Fatih Terim diyaloglarına bakalım biraz:

Sanırım Süper Kupa zaferinden sonra Faruk Süren; “Terim’siz de oluyormuş” gibi bir ifade kullanıyor ve olaylar gelişiyor.

FATİH TERİM:
“Ayağını denk alsın, adam gibi davransın, insan gibi davransın. Vefa bilsin, adamlık bilsin, eğer bilmezlerse bir grup insan çıkar haddini bildirir. Yalanlardan bir yere kadar gidebilirsiniz.”

FARUK SÜREN:
“Polemiğe girmek istemiyorum. Fatih Terim'in bu ifadelerini sürç-ü lisan olarak görüyorum. G.Saray'ı çatışma ortamına sürüklemek istemiyorum. Ne zaman şampiyon olsak, bu tip süni polemikler yaratılıyor. Dört senelik çok güzel bir beraberliğimiz var. Bu tip süni yıpratma hareketleriyle bu bozulmaz.”

Canaydın dönemi zaten saçma sapan bir kararla, takım da şampiyon olmuş ve gayet iyi gidiyorken Lucescu gibi o zaman Avrupanın en iyi taktisyenlerinden biri gönderilip Terim getirildi ve onun kurduğu vasat altı kadrolarla çok kötü gidişat sonrası iki tarafın da devam edecek yüzü kalmadı. Bırakılan enkaz da ayrı mesele.

Aysal dönemi ise başlarda gayet sağlam bir yapı vardı lâkin sonra hem yabancı sınırı gibi engeller hem ego kapışması mani oldu bir şeylere. Kurumsal bir yapı ve profesyonel yönetim anlayışı benimseyen Aysal, kim olursa olsun bir teknik direktörün başkan makâmının üstünde olmasına izin vermedi, bu da en tepede, her şeyi kontrol etmek isteyen Terim’in işine gelmeyince ipler koptu. Terim’in gitmeden tüpçü başkanlığındaki tff ile de çoktan anlaştığı söylendi. Aksini iddia edenler de oldu.

İsteyen elbet istediğini sever, savunur fakat kimse kimsenin ne yapacağına karar verecek mertebede değil. Şu “birlik ve beraberliğe en çok muhtaç olduğumuz bu günlerde, dış mihraklara ve şer odaklarına karşı yerli ve milli partimizin yanında olmamız gerekiyor” muhabbetine hiç girmeyelim.

Edit: Farketmeden eksik kopyalamışım hemen düzelttim zaten siz uyarmadan, algı yaratıp kimsenin hakkını yemek istemem. Bu arada son paragrafım size değil geneldi. Öyle bir ortam var illâ yönetim ve teknik heyet arasından bir taraf seçmek zorundaymışız gibi. Ben tarafsızım.
 
Son düzenleme:
Öncesinde Faruk Süren'in ''Terimsiz de oluyormuş'' sözlerini de haberden kesmeseydin ikili diyalog da daha bir mantığa oturabilirdi. Sanki adam yok yere patlamış gibi bir algı yapmanın lüzumu yok. Canaydın dönemi ne ara başarı kriterine indirgendi bilmiyorum ama Canaydın'ın camiadaki gücüyle o veya bu şekilde Terim geldi, aynı gücüyle de bir mektupla gitti. Aysal'la da iyi kötü gidiyorlardı ama Aysal kulübe üye olurken takıma Avrupa Kupası kazandıran adama eleman diyerek zaten niyetini belli etti. Milli takım süreçlerini daha önce zaten tartıştık, dönüp dönüp konuşmanın lüzumu yok.

Kimsenin fikrini değiştirme çabası ya da mesaisi de yok. Burası forumsa herkesin karşıt veya destekleyici görüş yazma özgürlüğü var. Sizinkiyle çarpışıp sizin hoşunuza gitmiyorsa bu da sizin özgürlüğünüz. Sadece birlik ve beraberliğe en çok muhtaç kalacağımız gerçek günleri yaşamamak için en başından doğru saflarda yer almamız gerektiğini ifade etmek istedim.
 
Terimsiz de oluyormuş demek ayıp bir şey değil ki. O dönem en azından bu dönem savunulan gibi kimseyle ciddi manada bir sorun yaşamadan kariyerini düşünerek Fiorentina'ya gitti, nitekim GS Lucescu ile yoluna devam etti ve görece başarılıydı üzerine koyarak devam etti. Sonra iyi giderken Terim dönmek istiyor diye Lucescu gönderildi.

Evet birlik ve beraberlik içinde olmalıyız evet bu süreçte Terim gibi birleştirici(?) bir unsura ihtiyaç var ama hoca da kartlarını açık oynasın. Biri medyadaki kalemlerine yazdırıyor biri duyumcularına yazdırıyor. Terim de çıksın desin ben bunu istedim almadılar, bunu istemedim aldılar. İrfan Can ve Visca üzerinden çok suni bir gündem dönüyor şu anda. Ters yöne kürek çekmekten farkı yok. Taraftarın %90'ında Cengiz'in işi bitti zaten.
 
Bir yanda haklı olarak 3 yıldır kupa alamamış, kupanın yanından bile geçilmemiş, transfer yapılamamış, hocaları mağdur edilmiş, taraftarı yüzüstü bırakılmış amatör şubeler için yönetimi eleştiriyoruz, diğer taraftan 3 yılda 2 şampiyonluk kazanmış, 4 kupa kazanmış, öyle böyle 2 Şampiyonlar Ligi oynatmış ve Antep-Beşiktaş-Alanya-Fener kadar yönetiminin yarısı olamayan adamlar için hocayı eleştiriyoruz, bana garip geliyor. Terim şu an en iyi dönemini mi geçiriyor hayır ama oynattığı oyun misal 2012-13'ten daha mı belirsiz bence değil. 4. gelişinde bambaşka bir oyun planına geçti ve kervanı yolda dizmesine rağmen 2 yılda 2 şampiyonluk kazandı. 3.'ye de gidiyordu ama 3 puan geride girdiği pandemi dönüşünde son 10 yılın sembol oyuncusunu kaybettiği ve sahada daha önce de isteyip alınmayan lider karakterli oyunculardan yoksun kaldığı için toparlayamayıp şampiyonluğu belediye takımına kaptırdı. Bu yıl da tüm yokluklara rağmen kupada gidiyor, ligde vasat ve eksik kadroyla en derli toplu topu oynatıyor. Gönlümüzden geçenlerin kapımızdan girmeyeceği bir yönetimle bu takımın başında başka bir hoca olsa son 3 yılda halimiz nice olurdu bilemiyorum. Adam geçtim federasyonu, hakemleri, rakipleri, kendi yönetimleriyle bile uğraşmak durumunda kalıyor. Ama bir yanda amatör şubeler kan ağlarken güldüğümüz basket takımından bile daha az transfer bütçesinin layık görüldüğü futbol takımıyla zirveye oynamaya devam ediyor. Bir yanda o lafları edip diğer yanda hocaya bunları söylemek bayağı garip geliyor bana.

Faruk Süren'le öpüşe koklaşa ayrıldı, rahmetli Canaydın'ın bir ricasıyla görevini bıraktı. Ünal Aysal kendi adını ön plana çıkarmaya uğraşana kadar onunla da iyiydi, Koç ve şürekasıyla safi kendi başına uğraşmaya mecbur bırakılmasına kadar Cengiz yönetimiyle de. Albayrak'la zaten can ciğer kuzu sarması. Dünkü bok Sergen'in bile yönetimine laf attığı yerde bırakın da bu adamın da yönetime laf atacak kadar bir itibarı olsun. O adamlar daha Galatasaray kulübüne üye değilken bu adam takımına Avrupa Kupası kazandırıyordu. Gönlümden geçen kendisinin başkanlık yolunda yürüyüp işaret ettiği iyi ve potansiyelli bir antrenörle yola devam edilmesi. Ama kendi devam edecekse de geçtim lige, düğüne bile giderken yanında bundan daha becerikli adamları hak ettiği de yadsınamaz bir gerçek.

Yüreğine sağlık.
Bize düşen Fatih hocaya destek olmaktır.
O olmasaydı son 2 şampiyonluğumuz mümkün değildi.
O giderse her şey sarpa saracak herkes farkında.
Oyuncularımız Ultraaslan'ı takipten çıkıyor.
Biz Fatih Terim'ciyiz.
Fatih Terim yönetimden de 20 milyon taraftardan da daha Galatasaray'lıdır.
 

Üst