Fenerbahçe:78 - Galatasaray:71

"Hakemler seyirciden korkmamalı"

Türkiye Basketbol Ligi'nde yılın ilk derbisinde Fenerbahçe'ye yenilen Galatasaray, hakemlerden şikayet etti.

Genel menajer Müge Berkalp, çok sıkıntılı bir ortamda oynadıklarını ileri sürerek, ''Karşılaşmada üzerimize anahtar, kutu kola ve pet şişe gibi her türlü yabancı madde atıldı, hakemler uyarı bile yapmadı. Geçen sezon Aydın Örs'ün üzerine ayran geldiği için seyirci boşaltılmıştı. Böyle bir ortamda maç oynadık'' dedi.

Hakemlerin seyircilerden etkilenmemesi gerektiğini kaydeden Berkalp, ''Hakemler zaman zaman ters kararlar verdi. Hakemler seyirciden korkmadan, etkilenmeden çıkıp, maç yönetmeli'' diye konuştu.

'Hücum edemedik'

Müge Berkalp, karşılaşmada yenilmelerinin en büyük etkeninin ''Hücum edememek'' olduğunu söyledi.

Ligin sayı kralı Dixon'un derbide atışları sayı yapamadığını ifade eden Berkalp, ''Yenilmemizdeki en büyük etken hücum edememek oldu. Dixon, doğru pozisyonları buldu ama sayıları atamadı. Rakibimiz iyi defans yaptı ama çok faullü oynadılar. Hakan, Dixon'ı iyi ve faullü savundu. Dixon, 9'da 1 gibi çok kötü bir 3 sayılık yüzdesiyle oynadı. Fenerbahçe'de ise Semih takımına ekstra katkı yaptı'' şeklinde konuştu.

F.Bahçe özür diledi

Fenerbahçe ise karşılaşmadaki olaylar nedeniyle galibiyete fazla sevinemedi. Şube direktörü Nedim Karakaş, spor alanlarında küfür edilmemesi gerektiğini ifade ederek, "Nasıl bizim analarımıza yapıldığında tepki gösteriyorsak, dün de aynı üzüntüyü yaşadık. Herkesin anası değerlidir. Küfürlü tezahürat, galibiyetimizin üzerine gölge düşürdü. Galatasaray camiasından şahsım adına özür dilerim" dedi
 
fenerbahce-galatasaray

takim fener macinda kotu bir gunundeydi ama ben bu halil unere oldum olasi isinamiyorum bizim basimizda erman kunter gibi bir hoca olsaydi su an degil fenerin besiktasin bile ustunde olurduk ama bizim isi iyi bilen yoneticilerimiz futbol takimini 3. yapan hagiyi kovar ama basket takimini sondan 3. yapan bir kisiyi takimin basinda tutar :(

tek buyuk galatasaray :atki :atki :atki
 
Sanıyorum ki hepimiz Hadley'nin Mrsic'i sahadan sileceğini düşünüyorduk ama olmadı. FB maçı olmasına rağmen oyuncular maça konsantre değil gibiydiler.
 
Aşağıda ALINTI olarak geçtiğim yazı ultrAslan Genel Koordinatörü Alpaslan DİKMEN tarafından yazılmıştır. Özellikle yok yere kahramanlık sevdasına kapılan arkadaşlar tarafından dikkatlice okunması gerekiyor.

Arda


Alpaslan' Alıntı:
Yazmayı istediğim çok şey var; Hele bazılarınızı şu anda elime
geçirsem sanırım parçalarım.

Sadece tek şey söyleyeceğim; Laf dinlemediniz, çoluk çocuk malum
yere gittiniz... Ulan gittiniz de n'oldu? Rezil kepaze ettiniz lan bizi!

Yok efendim içeri gireceklermiş de, cim bom bom diye bağıracaklarmış
da basketçiler gururlanacakmış! Yok yaa!.. Biz o kadarını düşünemedik
değil mi? N'oldu? Yapsaydınız ya! Hıyar gibi ortalıkta atkılarınızla dolaşacağınıza gidip tek tek girseydiniz ya içeri. Biz bilmiyoruz çünkü
"hadi gidiyoruz" demesini, sizi içeri sokmasını ve gövde gösterisi yapmasını.

Kardeşim açık söylüyorum abilerinize hiç bir şey olmaz, bizim sadece biraz başımız ağrır... Olan yine size olur... Sana olmaz, bir başkasına olur.
Alır cezayı, yer para cezasını. Ailesine yazık günah değil mi?

Devir artık değişti. Devir eskisi gibi değil. Biz 80'lerin başında Maltepe Grubu olarak (hem de maç olmadığı günlerde bile) Bağdat Caddesi'ne inerdik 10-15 kişi... Bildik şahısları tokatlar yürürdük. Polisiye yönden de hiç bir bok da olmazdı.

Sabahlayacakların listesi o zaman internet'te değil tribünde yapılıyordu. Yaşı küçük olanlar yazılmıyordu. Biz buna içerliyorduk çünkü 13,14,15 yaşındaydık. Mehmet ağabey tersliyordu bizi, itekliyordu. Sabahlayamayacağımzı için üzülsek de, ağlasak da söz dinliyorduk.

Tamam itiraf ediyorum; Bazen dinlemediğimiz de oluyordu... Ama hiç bir zaman G.Saray adını zor duruma düşürmedik... Hatta tam tersi zirveye çıkarıyorduk adımızı da, şanımızı da.

Ama şimdi devir o devir değil... Şimdi daha akılcı davranma devri.

Bir karar alınmış "Gidilmeyecek." Abiler de demiş "Gidilmeyecek"
Onlar da Ataköy'e gelmeyecek... Bu kadar basit.

Neyi zorluyorsunuz daha?

Haa isteyen istediği yere gider, ona kimse karışamaz. Polis de karışmıyor. Bu kararı alanlar da karışmıyor. Ama adam gibi gider maçını seyreder sonra da yürür gider... Alınan kararlara asi davran, abilerin sözünü dinleme ondan sonra ona buna kız, dur...

Yok ya!..

Neyse akşam akşam sinirlerim zıpladı... Oraya gidenlerin hepsi Galatasaray'ı zor duruma düşürmüştür, işte o kadar.

Biz orada kimlerin olduğunu, kimin ne niyetle gittiğini çok iyi biliyoruz.

Görüşürüz. :evil:

Anlatabiliyorum değil mi?

ALPASLAN
=======
 
Maç için söylenecek çok fazla şey var. fb seyircisi, yönetimi ve tribünü konusunu arkadaşlar yeterince dile getirmişler.

Maçı kaybetmemize neden, bence mrsic'le dixon arasındaki fark ya da gününde olup olmamalarına indirgenecek kadar basit degil. Thiş is basketball terimini maç boyu kafa kafaya giden ve cok net bir hata ya da inanılmaz üçlüklerin sonucu belirledigi maçlara kullanılabiliriz ama fb-gs maçına kullanamayız diye düşünüyorum.

Aydın örs zamanının efes pilsen'ine peter-pilsen denirdi. peter'e verdiği sorumluluktan dolayı. Ancak ona hadi gitde şutu sok demezdi. en azından böyle olduğunu düşünüyorum. Boş şutu yaratacak oyun çizerdi ve özellikle tamer'in perdesinden çıkan naumoski boş atışlar yakalardı. fb-gs maçını seyrederken gözümün önüne o günler geldi. Acaba neden? Aydın örs aynı taktiğe devam ediyor. (tek taktiği bu değil tabi ki) Alan savunmasını unutmamak gerek.

FB alan savunması yapmaya çok yatkın bir takım degil. zaten bu sene Fb maçlarını seyredenler alan savunması yaparken pota altından yedigi turnikleri vs.. çok görmüşleredir. Aydın hoc a'nın saçını başını yolduğunu çok gördüm. DÜn de her zamanki gibi FB bence çok kötü bir alan savunması uyguladı. ama bizim onu bozacak bir oyun planımız yoktu. hızlı top çevrilmeliydi aksine yavaş top çevrildi. post'a uzuna top verilmeli ve o topu dışarıda üçlük atacak oyuncuya vermeliydi ama biz kısa oyuncuları drive ettirp onların dışarı verecekleri paslara güvendik ama o paslar FB'li oyuncularda kaldı.

Sanırsam FB kötü alan savunması yapıyor diye biz alana fazla çalışmamaışız onun bedelini ödedik.

Ben şemsettin'in bu takı için faydalı olduğunu düşünüyorum ama dün o kadar da beğenmedim. yanılmıyorsam 10/2 üçlük yüzdesi vardı.

Bence maçın kaybedilme nedeni ne seyirci, ne hakem, ne yönetim ne de dixon-mrsic vs.. değil Fb dersine bizden daha iyi hazırlanmıştı.
 
Alan savunmasına karşı çok aciz kaldık. Bazı hücumlarda çok güzel boşluklardan pota altında sayılar bulduk ama genelde dışarda top çevirip 3'lük salladık girmeyince yenildik. 34'de6 idi galiba 3 lük yüzdemiz %18 e denk geliodu. Onun dışında rebondlarda ezilmemiz sonucu maçı kaybettik.
 
Bır takımdakı oyuncuların yeteneklerını sahada gösterebılmesı ıcın,o takımın takım olması gerekır.Bundada en buyuk rol o takımın calıstırıcısından gecer.Tamam malık gununde olmayabılır.ama koçumuz Halil Üner Malik`ten faydalanmak ıcın ne yaptı? Hucum setiymış, savunma ribauntlarında sorun varmış Halil Üner molalarda veya devre arasında ne yaptı?Ama hata bizde adam 20 yıllık kocluk hayatında ne yaptıkı? Halıl İbrahim lokantalar zıncırındede ortaklığı olan bu koç, oyuna konsantre olamıyor, bu basıretsiz yonetımede yakısıyor aslında. :(
 
Bundan sonra sanırım takımımız Mersin deplasmanına gidecek...Bu macın haftası belli mi acaba ne kadarlık bir ara verildi suan?
 
G.Saray'dan hakeme tepki !

2006'nın ilk derbisinde Fenerbahçe'ye yenilen Galatasaray Cafe Crown, mücadelenin hakemlerinden şikayetçi. Sarı-Kırmızılıların Genel Menajeri Müge Berkalp, çok sıkıntılı bir ortamda oynadıklarını söyleyerek, hakemlerin seyirci baskısı altında maç yönetmeleri gerektiğinin altını çizdi.

Berkalp, ''Karşılaşmada üzerimize anahtar, kutu kola ve pet şişe gibi her türlü yabancı madde atıldı, hakemler uyarı bile yapmadı. Geçen sezon Aydın Örs'ün üzerine ayran geldiği için seyirci boşaltılmıştı. Böyle bir ortamda maç oynadık'' dedi.

Hakemlerin seyircilerden etkilenmemesi gerektiğini kaydeden Berkalp, ''Hakemler zaman zaman ters kararlar verdi. Hakemler seyirciden korkmadan, etkilenmeden çıkıp, maç yönetmeli'' diye konuştu.

HÜCUM EDEMEDİK
Müge Berkalp, karşılaşmada yenilmelerinin en büyük etkeninin ''Hücum edememek'' olduğunu söyledi. Ligin sayı kralı Dixon'un derbide atışları sayı yapamadığını ifade eden Berkalp, ''Yenilmemizdeki en büyük etken hücum edememek oldu. Dixon, doğru pozisyonları buldu ama sayıları atamadı. Rakibimiz iyi defans yaptı ama çok faullü oynadılar. Hakan, Dixon'ı iyi ve faullü savundu. Dixon, 9'da 1 gibi çok kötü bir 3 sayılık yüzdesiyle oynadı. Fenerbahçe'de ise Semih takımına ekstra katkı yaptı'' şeklinde konuştu.
 
F.Bahçe'den G.Saray'a özür!

Dün oynanan ve Fenerbahçe'nin Galatasaray'ı 78-71 yendiği karşılaşmada trübünlerden edilen Sarı-Kırmızılı ekip aleyhine edilen küfürler sebebiyle Fenerbahçe Şube Direktörü Nedim Karakaş, Galatasaray'dan özür diledi.

Nedim Karakaş, yaptığı açıklamada, spor alanlarında küfür edilmemesi gerektiğini ifade ederek, ''Nasıl bizim analarımıza yapıldığında tepki gösteriyorsak, dün de aynı üzüntüyü yaşadık. Herkesin anası değerlidir. Küfürlü tezahürat, galibiyetimizin üzerine gölge düşürdü. Galatasaray camiasından şahsım adına özür dilerim'' dedi.

Sebep ne olursa olsun Fenerbahçe seyircisinin rakibine tahammül etmesi gerektiğini vurgulayan Karakaş, şöyle devam etti:
''Provakasyon var mı bilemiyorum. (Burak, hareket yaptı) diyorlar. Ama sebep ne olursa olsun, Fenerbahçe seyircisinin rakibine tahammül etmesi lazım. Islıklayarak tepki gösterebilirler ama sahaya yabancı madde atmaya, küfür etmeye camia olarak karşıyız. Küfürün hiçbir yerde gereği yok. Seyircinin bilinçsizce yaptığı tepki, oyunumuzu olumsuz etkiledi. 14 sayı öndeyiz sahaya yabancı madde atılıyor, oyun duruyor. Ezeli rakibimiz Galatasaray karşısında güzel bir galibiyet aldık ama ben bunun tadını çıkaramadım.''

Nedim Karakaş, derbi maçtaki performansıyla dikkatleri üzerine çeken genç Semih'ten övgüyle bahsederken, genç oyuncunun yıldız adayı olduğunu söyledi.

''Semih'in ortaya koyduğu performansı alkışlıyorum'' diyen Karakaş, ''Sezon başında onu kadromuza katarken uzun vadede ondan faydalanmayı planlıyorduk. Sezon başından beri çeşitli sorunlar yaşadı. Sakatlıklar yaşadı, sonra Darüşşafaka'nın ortaya attığı polemik nedeniyle oynamayadı. Bunlar onun performansını olumsuz etkiledi'' şeklinde konuştu.

Karakaş, Semih'in artık sorunları geride bıraktığını ifade ederek, şunları söyledi:
''Ama Semih henüz daha işin başında. Bir maç yıldız olması için yeterli değil. Bu maçları üst üste koyması lazım. Sorunları geçti, şimdi sadece basketbolu düşünmeli. Semih gibi Hakan da çok iyi bir performans sergiledi. Semih ve Hakan gibi gençler basketbolumuzun geleceğidir. Başlarında onlara değer veren Aydın Örs gibi bir hoca var. Gençleri kazandırmaya yönelik çalışmalar yapıyor. Onlar bundan azami şekilde istifade edip, çok çalışmalılar. İstikbal onların yalnız çalışmak kaydiyle.''

Galatasaray karşısında Türkiye Ligi'ndeki 5 bininci sayısını atan Mrsiç'i de tebrik eden Nedim Karakaş, ''Mrsiç için söylenecek fazla şey yok. Çünkü o ismini Türk basketboluna çivilerle çakmış, 5 bininci sayısını atmış bir oyuncu. Kendisini tebrik ediyorum'' diyerek sözlerini tamamladı.
 
buda bizim resmi siteden




Fenerbahçe-Galatasaray Cafe Crown Basketbol Maçında Yaşanan Rezalet Üzerine

TBL'nin 15. haftasında, 14 Ocak Cumartesi günü oynanan Fenerbahçe-Galatasaray Cafe Crown maçına ilişkin, Galatasaray Spor Kulübü Genel Sekreteri Sinan Kalpakçıoğlu'nun Türkiye Basketbol Federasyonu ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gönderdiği yazıları yayınlıyoruz.


Türkiye Basketbol Federasyonu'na:

Sayı: 2006-4f/013

Türkiye Basketbol Federasyonu
10. Yıl Caddesi
Abdi İpekçi Spor Salonu
34760 Zeytinburnu
İstanbul

16 Ocak 2006

Konu: Fenerbahçe-Galatasaray Basketbol Maçı

14 Ocak 2006 tarihinde Fenerbahçe ile oynadığımız basketbol maçında Kulübümüz Fenerbahçe seyircisinin spor ahlakı ile bağdaşmayan hareketlerine maruz kalmıştır.

Özetle;

1. Maç öncesi ve maç boyunca küfür edilmiştir,

2. Maç esnasında sporcularımızın kafasına su şişesi, çakmak, bozuk para gibi maddeler atılmıştır,

3. Sporcularımıza saha kenarından tacizde bulunulmuştur,

4. Fenerbahçe taraftarları “benchin” yanına kadar gelerek sporcularımızı taciz etmiştir,

5. Taraftarlar tarafıma ve iki yönetim kurulu üyemizin yanına kadar gelerek üstümüze su şişeleri atmış ve tacizde bulunmuştur,

6. Hakemler bu ortama rağmen maçı başlatmış ve ancak maçın sonlarına doğru gerekli anonsu yaptırmıştır,

7. Ahmet Cömert Spor Salonu’nda oynadığımız maçlarda 8 sıralık tribünün ön 2 sırasına emniyet görevlileri barikat kurarken, Abdi İpekçi Spor Salonu’nda elleri ile saha içine kadar ulaşıp sporcularımıza tacizde bulunan taraftarlar için hakemler ve gözlemci hiçbir önlem almamışlardır.

Böyle bir ortamda oynatılan maçın Türk Basketbolu’na ne gibi bir fayda sağladığı ve Federasyonunuz’un bu konulara niçin duyarsız kaldığı tarafımızca soru işaretleri uyandırmaktadır.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederiz.

Saygılarımızla,

Sinan Kalpakçıoğlu,
Genel Sekreter



T.C. İstanbul Valiliği Emniyet Müdürlüğü'ne:

Sayı: 2006-4a/014

T.C.
İstanbul Valiliği
Emniyet Müdürlüğü
İstanbul

16 Ocak 2006

Konu: Fenerbahçe-Galatasaray Basketbol Maçı

14 Ocak 2006 tarihinde Fenerbahçe ile oynadığımız basketbol maçında Kulübümüz Fenerbahçe seyircisinin spor ahlakı ile bağdaşmayan hareketlerine maruz kalmıştır.

Özetle;

1. Maç öncesi ve maç boyunca Kulübümüz’e küfür edilmiştir,

2. Maç esnasında sporcularımızın kafasına su şişesi, çakmak, bozuk para gibi maddeler atılmıştır,

3. Sporcularımıza reklam panolarının hemen arkasında oturan taraftarlar saha kenarından tacizde bulunmuştur,

4. Fenerbahçe taraftarları sporcularımızın oturduğu “bench”in yanına kadar gelerek sporcularımızı taciz etmiştir,

5. Taraftarlar tarafıma ve iki yönetim kurulu üyemizin yanına kadar gelerek üstümüze su şişeleri atmış, tehdit ve tacizde bulunmuştur,

6. Hakemler bu ortama rağmen maçı başlatmış ve ancak maçın sonlarına doğru gerekli anonsu yaptırmıştır,

7. Ahmet Cömert Spor Salonu’nda oynadığımız maçlarda 8 sıralık tribünün ön 2 sırasına emniyet görevlileri barikat kurarken, Abdi İpekçi Spor Salonu’nda saha içine kadar ulaşıp sporcularımıza tacizde bulunan taraftarlar için hakemler ve gözlemci hiçbir önlem almamışlar ve emniyet güçleri de maalesef müdahale etmemiştir,

8. Maçın emniyetinden sorumlu emniyet müdürünün yanına gidip “sporcuların oturduğu yerin ve hemen arkasında oturan bizlerin arasına taraftarın girmesine niçin izin verildiğini” sorduğumda, bana; (sporcular için kullanılan içme sularını kastederek) “yerdeki su şişelerini kaldır” talimatını vermiştir. Diğer bir emniyet görevlisi ise “taraftarları siz kışkırtıyorsunuz” şeklinde ithamda bulunmuştur,

9. Yaklaşık 100 taraftar tribünlerden inip tarafımıza hücum ettiğinde emniyet güçleri müdahale edip bizleri korumuşlardır.

Tüm bu olaylar emniyet güçleri tarafından filme alınmıştır.

Hiçbir spor müsabakasında bu tip olayların tekerrür etmemesi dileğiyle, bilgilerinizi ve gereğini arz ederiz.

Saygılarımızla,
Sinan Kalpakçıoğlu,
 
hayret yönetim takımını korumayı ne zmn aklına getirdi
3.5 yıldır en güzel icraatları
bakalım ne ceza alcak Sevgili Fenerbahçe kulübü
 
buda aziz yıldırımın acıklamalari
adam kendi adamlarini sucluyor nasil boyle konustunuz diye



''BASKET MAÇINDA TAHRİK OLDU''-
Aziz Yıldırım, Fenerbahçe ile Galatasaray arasında yapılan basketbol maçında yaşanan olaylarla ilgili olarak, ''Bizim yönetici arkadaşlar yanlış beyan veriyorlar. Orada bir tahrik oldu'' dedi.

''Salona girdiğim andan itibaren küfür yoktu'' diyen Yıldırım, şunları kaydetti:
''Ama ne zamana kadar. Üçlük sayıyı attı o arkadaş, sonra bir hareket yaptı. Seyirci de o atmosferde hepimizin kabul etmediği şeyler söylemiştir, ama bize söylendiği gibi öyle uzun uzadıya şeyler yok. Biz hemen kalktık, müdahale ettik. Biz kalkıp işaret ediyoruz. Öbür yerlerde bu tavır yapılıyor mu? Olmaması gerekir o ayrı konu. İdarecisi, yöneticisi, sahada oynayan antrenörü herkesin elbirliğiyle bir şeyler yapması lazım. Belli bir bölüm yapıyor, diğerleri yapmıyorsa olmaz. Biz kalktık işaret yaptık ve susturduk.''
 
hem bu maç hem de genel anlamda bir değerlendirme yapılırsa halil beyin hiçbir set hucumunu takıma uygulatamaması ve malik dixonın dışında önemli anlarda skor yükünü çekecek oyuncunun bulunmaması olarak değerlendirebiliriz.eğer amacımız playofflarda en azından bir yarı finalse takıma geldiği günden beri hiçbir katkısı olmayan livingstonun gönderilmesi ve yerine hucum yönü kuvvetli bir forvet alınmalıdır.aksi taktirde çeyrek final bizim için başarı olur
 
Nedim Karakaş eğer Aziz Yıldırım böyle bi açıklama yaptıysa ne cevap verecek ya da verebilecek mi çok merak ediyorum.
Birincisi maçın başından sonuna kadar ve maç öncesinde küfür olmuştur.Hiçbi zaman durmamıştır.İkincisi ortada Burak'ın yaptığı bi hareket vardır.Bu Avrupa'da her yerde gördüğümüz bi hareket;hatta Willie Solomon,Efes-Maccabi maçında her sayısı sonunda tribünlere eliyle sus işareti yapmıştır.Sahaya o maçta pet şişe yağsaydı acaba Efes'in sahası kaç maç kapanırdı?Bu hareketten sonra küfür olmuş.El işareti yapılmış ve bitmiş olay öyle mi?Biz sağırmıyız peki?Fenerbahçe'nin attğı basketlerden sonra söyle burak söyle .... şarkısını kimler söyledi?Ya da Rasim Başak şu anda eskiden Zaza Enden bu tip hareketleri maç boyun ca yapmadılar mı?Neyin arkasına sığındığınıza bakıyoruz da aynı şeyler size olunca feryat figan,aynılarını siz yapınca tahrik var.Taraftarlıktan,başkanlıktan önce insan olmayı bilmek lazım.Anlayana tabii. :hi
 
Sevgili arkadaşım özellikle Azize ile insanlık birbirinden çok farklı şeyler bir araya değil gelmeleri yakınlaşmaları bile olanaksız. Bir sözümde bizim yönetime. Bunların olacağı önceden belli iken aklınız nerelerdeydi? Sayın Canaydın niye bu maçta tribünde değildiniz. Bu yapılanları önleyecekmidi diyeceksiniz. Peki olaylar olduğu esnada Azize mazize dinlemeyip tribünü terketseydiniz kötü mü olurdu. Bazı şeyleri birilerine daha açık bir şekilde gösterebilirdiniz değilmi ?
 
Bizim başkan,küfür yememek için gitmedi maça.Maça gitseydide,olanları protesto edip salonu terketseydi de,maalesef hiç birşey değişmeyecekti.Kaldıki başkan,bu sene Galatasaray'ın kaç maçına geldiki bu maça gelsin.
Nedim Karakaşın özür dilemesine şaşırdım ve takdir ettim ama o insan müsvettesinin böyle bir demeç vereceğine adım kadar emindim,hiç şaşırmadım.Kalkmışta susun demiş !! O gelince küfür durmuş !! Adam küfürlerde gülüyordu be..Bari yalan söyleme.. Sadece Buragın pozisyonundan sonraki küfürleri duymus galiba bu haysıyetsız.Diğer olanlardan bahsetmediğine göre..Adam özür dileyen yöneticisini kınıyor,resmen küfürü hakettiler diyor,tahrik vardı diyor..
Bu adam kulüp başkanı olacak.Sen hep bu tarz konuşmaları yap,ondan sonra sana Galatasaraylılarda,beşiktaslılarda,diyarbakırlılarda küfür eder.
Öyle yada böyle,sonuçta kaybettik.Ama en çok üzüldüğüm şey,şu adamlara nasıl kaybettik.Bu kadar kötü oynamamıza rağmen,34 te 6 değilde 34 te 9,yani sadece 3 üçlük daha soksaydık,herşeye rağmen sahadan galip ayrılcaktık.
Şahsi kanaatimce 2. yarı kalın bir pivot ve maliğin yükünü hafifletecek bir forvet gelmedikten sonra maalesef umutlarımız yine bir başka bahara kalır..
 
serdarmengi' Alıntı:
Sevgili arkadaşım özellikle Azize ile insanlık birbirinden çok farklı şeyler bir araya değil gelmeleri yakınlaşmaları bile olanaksız. Bir sözümde bizim yönetime. Bunların olacağı önceden belli iken aklınız nerelerdeydi? Sayın Canaydın niye bu maçta tribünde değildiniz. Bu yapılanları önleyecekmidi diyeceksiniz. Peki olaylar olduğu esnada Azize mazize dinlemeyip tribünü terketseydiniz kötü mü olurdu. Bazı şeyleri birilerine daha açık bir şekilde gösterebilirdiniz değilmi ?

samiyene gitmeyen adam oraya gidermi allahını sewersen hoş gerci gitseydide mrsiç üçlükleri attıktan sonra alkışlar çıkardı maçtan herald..
 
Bazı arkadaslar bakalım fener ne kadar ceza alacak beklentısı ıcındeler. Turgay Demirel ın basında olduğu bır federasyondan fenere ceza kesmesını beklemek hayalcılıkten oteye gecmez. 5 mılyar para cezası ve bır uyarı yazısı dısında tabiii. Özhan Canaydın 1 ay sonra bır basın toplantısı yapar ve Galatasarayın hakkını savunur. İnsallah son toplantısı olur yoksa, yoksasını dusunmek bıle istemiyorum.........
 

Üst