Burada bir çok arkadaşımız basketbolu iyi biliyor, hatta teknik konularda benden de uzmandır, itirazım yok.
Ancak
http://www.gsbasket.org girişinde maç ile ilgili yorumda, özellikle teknik foul kararları ile ilgili yorumlar hayret verici.
Ben çok dobracı bir insanım, gördüğümü ve doğruluğuna inandığımı her zaman arkasında durarak savunurum.
O pozisyonda top Fatih'in ayağına düşüp, Fatih'in koşar adım ilerlemesi sebebiyle hız kazanmıştır. Olayın gayri ihtiyari olduğunu anlatmaya çalışan Halil Üner ve Burak hakemin yanına fırlamışlardır, bu arada da onları dinlemeden 2. Teknik Foul çalınmıştır.
Eğer Tuğrul Demir hakemi tartaklamış ise, içgüdüsel olarak davranmıştır. Ben de her zaman medeni olmaktan yanayım, fakat soyadını kalın ve büyük harflerle yazmayı layık gördüğünüz o düdüklü şahıs, hemen her yönettiği Galatasaray maçında art niyetli bir yönetim sergiliyor!
İnsanların da bir sabrı vardır. İnanın ki benim de arkam sağlam olsaydı, yani yönetici falan olsam, ben o herife tekme tokat girerdim.
Kimsenin emeğimizle oynamaya hakkı yok.
Eğer bu kadar kötü oynayan Galatasaray, buna rağmen Telekom'a karşı farkı 3'e indiriyorsa, bu Telekom'un sorunu. Hakem orada resmen şerefsizlik yapmıştır. Sporcu psikolojisinden yoksun, basit ve bayağı bir otorite örneği sergilemiştir. 'Düdük bende, kıllık bende' hesabı!!!!
Ben kendi adıma takımın sahadan çekilmesini en yakışır davranış olarak görüyorum. Keşke bunu yapabilseydik. Galatasaray kimsenin stres topu, meydan okuyabileceği "ego tatmin oyuncağı" değildir!!!
Tepki konulmalıdır!!! Şiddete karşıyım, ama düzgün ve haysiyetli insanlar, hakları yenildiği zaman üzülür. Bu üzüntü insanın yapısına göre sinire dönüşür! Bu maçtaki reaksiyonların hepsi doğal idi, şov yoktu. Bu yüzden saygı duyuyorum ve tekrardan keşke ben de yönetici olsaydım diyorum!
O şerefsiz hakemi de bir daha maçlarımızda görmek istemiyorum!!
Herkese saygılar.