Euroleague Sekizli Finalleri'nde ilk maçımızı İspanya'dan Rivas Ecopolis ile oynuyoruz. Maç 28 Mart Çarşamba günü 20:45'te Abdi İpekçi Spor Salonu'nda. Karşılaşma TV'de de Sky Türk ekranlarında olacak.
Günün son maçı olacak bu maç öncesi grubumuzda da 18:00'de Berretta Famila-Fenerbahçe maçı oynanacak.
İlk günün biletleri hala satışta. Maça bilet almak için; http://www.biletix.com/biletsec/NBX8A/TURKIYE/tr
Galatasaray:
Grup: 5-3, Top 16: (oynamadı)
Başarıları: Üçüncülük (1999)
Ros Casares ve UMMC'nin bulunduğu gruptan 3 mağlubiyet ile çıkmak çok da üzücü olmasa da, iç sahada Ros Casares'ten yenen fark ve TKBL normal sezonunda Fenerbahçe'ye karşı kaybedilen 2 maç taraftara, geçen seneki favorisi olmadığı her maçta fark yeme potansiyeli olan takımın gelişmediğini düşündürttü. Buna rağmen Türkiye Kupası'nda, Fenerbahçe'ye karşı üst üste ikinci finalden de kupayla ayrılmak takımın potansiyelini hatırlattı herkese. Bu kupa tarihinin en önemli oyuncusuna, en verimli yaşında sahip olmak ekstra bir güven sağlıyor bizlere.
Euroleague'in en skorer takımı olan Sarayın Sultanları, top kayıplarını da minimize etmiş durumda. Fakat savunma konusunda aynı başarıyı henüz gösteremediler. Sezon başında rotasyon konusunda sıkıntılı gözükse de ekibimiz, şu anda daha umut verici bir görüntü var. Maça Işıl-Prince-Taurasi-Bahar-Charles beşiyle başlarsak, benchten gelecek Ticha, Şaziye, Sulciute, Matic gibi dört oyuncu var. En ciddi sıkıntı pivot pozisyonunun yedeklenmesi olarak gözüküyor. Bahar-Matic ikilisi pota altında yeterince verimli olmamıştı -ki bu dönemde Ticha da yoktu orayı besleyecek-, belki Sulciute'den verim alınırsa, Ticha'nın da paslarıyla Matic bir süre Tina'yı dinlendirebilir. Hücumda ise Prince-Diana-Tina üçlüsü takımın lokomotifi olacak.
Yıldız: Diana Taurasi
Şunu yapar, bunu yapar şeklinde özelliklerini yazarak zaman kaybetmeye gerek yok. Bu kupayı kazanmak için yapılabilecek her şeyi defalarca yaptı, 4 kez şampiyonluk yaşadı. Sınırı belli olmayan skor potansiyelinin yanı sıra, takım arkadaşlarını da değme guardlardan daha iyi beslemesiyle de hücumda kusursuz bir oyuncu. Yaşadığımız/yaşayabileceğimiz iki sıkıntı var. Birincisi; yanına skor opsiyonu ekleyemememiz, ona ikili sıkıştırmalar gelmesini ve veriminin düşmesine sebep olabilir fakat Prince'in yükselen performansı ve skora girecek oyuncu sayısının artması bunu engelleyebilir. İkinci sıkıntı ise; 5 günde oynanacak 4 maçta, eğer maçlar kafa kafaya gidecekse 160 dakika oynaması da gerekebilir. Ondan vazgeçmek kolay değil ama sonrasını da düşünerek, ekonomik olarak kullanılması gerekiyor.
Avrupalı Yıldız: Epiphanny Prince
Eğer sakatlanmasaydı bu başlık kuşkusuz son MVP Alba Torrens'in olacaktı fakat ne yazık ki sahada olamayacak Alba. Bu şanssızlığa karşılık büyük bir şans ile takımımız tüm Rus takımlarından sıyrıldı ve Prince'i sorunsuz kullanma fırsatı yakaladı. Alba'nın sakatlığı sonrası vites arttıran Prince, takımına üst üste maçlar kazandırırken, Türkiye Kupası'nın kazanılmasında da büyük pay sahibi oldu. Korkusuz oyunu, hız ve şut yeteneği ile hücumu çok rahatlatıyor. Bu kritik dönemde savunmada da elinden geleni yapması halinde Koç Ceyhun Yıldızoğlu'nun en büyük güvencelerinden biri olacak.
Asıl pozisyonu olan 2 numarada oynamasını beklesek de, işin savunma ve asist konusunda skor üretimine göre çok daha başarılı olan iki oyun kurucu Işıl ve Ticha'nın yerine 1 numarada da süre alma ihtimali önemli. Oyunu hızlandırmak istediğimiz ve o pozisyondan skor katkısına ihtiyaç duyduğumuz maçlarda önemli bir rol daha üstlenecek Piph.
X Faktör: Egle Sulciute
Şu anda ne vereceğini kestiremediğimiz isimlerin başında geliyor Litvanyalı forvet. Takımın eksiklerine bakarsak; ribaund, en azından ceza şutlarını sokacak bir el, Tina'yı dinlendirebilecek bir isim. Ribaund konusunda çok ümit vaad etmese de, bu konuda ekstra gayret göstermesi ve güvendiğimiz şutunda ritm yakalamasıyla istediğimizi alırız. Yeri geldiğinde 5 numarada kullanılan, şutu sebebiyle de 3 numarada kullanılabilecek bir isim, eğer verim verirse tüm çarkın dönmesini sağlayan en önemli dişli konumuna gelebilir.
Rivas Ecopolis
Grup: 5-3, Top 16: Bourges'e karşı 2-1
İspanya temsilcisi Rivas bu ligdeki 3. sezonunu geçiriyor. İlk kez son 8'de mücadele edecek olmalarına rağmen İspanya Milli Takımı'nın tecrübeli oyuncularına sahip olmalarıyla bu açığı kapayabilirler. Rivas aslında ilginç bir sezon geçirdi. 2 mağlubiyet ile başladıkları eleme grubunda, Gospic CO ve Good Angels Kosice gibi kendilerine göre zayıf iki takıma karşı da galibiyet çıkaramadılar, ne deplasmanda ne de iç sahada. Buna karşın Spartak gibi bir devi iç sahada, sezonun flaş takımlarından Wisla'yı da her iki maçta da mağlup etmeyi başardılar. Top 16'da da Galatasaray'ın grubundan tanıdığımız Fransız temsilcisi Bourges'i, iç sahada aldıkları galibiyetlerle 2-1 geçip İstanbul biletini aldılar.
Avrupa basketbolunun efsane isimlerinden Amaya Valdemoro Rivas forması giyiyor ama sezonun başlarında her iki el bileğinin de kırılmasıyla 4 ay formasından uzak kalmıştı. Tecrübeli forvet Şubat ayı içerisinde 3 maça çıkmıştı fakat daha sonrasında yeniden uzak kaldı parkeden. Durumu hakkında da net bir bilgi yok şimdilik. Takım da onsuz oynamaya alışmış gibi görünüyor. Genelde Elisa Aguilar (G-36-İsp), Anna Cruz (G-26-İsp), Essence Carson (F-26-ABD), Asjha Jones (F/C-32-ABD) ve Laura Nicholls (C-23-İsp) ilk beşiyle başlıyorlar maçlara. Benchin en ciddi süre alan ismi ise guard Clara Bermejo Moreno'ydu fakat o da menüsküs yırtığı sebebiyle ameliyat oldu, İstanbul'a yetişmesi ümit ediliyor Rivas tarafında. Sakatlıklar dolayısıyla rotasyonu daralan Rivas'ın bench katkısı da düşük seviyede kalıyor.
Biraz da takım yapısından dolayı -büyük yıldızlardan ziyade takım oyuncuları- oyun stilleri de savunma ağırlıklı. Savunma ve ribaund konsantrasyonu yüksek olan Rivas, hücumda ise, özellikle dış şutlarda, yüzdesiz bir oyun sergiliyor. Şu andaki görüntüleri ile İstanbul'a final hedefiyle gelmeyi kendileri de ummuyordur. Tabii eğer tam kadro olabilirlerse umutlarını ve oyunlarını yükselteceklerdir.
Yıldız: Asjha Jones
WNBA'de Tina Charles'ın takım arkadaşı olan Jones, aynı Tina gibi, Amerika'nın en iyi kadın basketbolcularını yetiştiren UConn'dan mezun. Connecticut Suns'ta PF pozisyonunda oynayan ve Tina'ya çok yardımcı olan Asjha Jones, Amerika Milli Takımı'nın da bir parçası. Çok yüksek atletik özelliklere sahip olmasa da, oyun zekası, üst düzey bir takım oyuncusu olması ve orta mesafedeki yüksek şut yeteneği ile sivriliyor tecrübeli oyuncu. Maç başına 17.4 sayı-8.6 rib. ortalamasıyla oynayan Asjha 17 maçta 6 kez double-double yaptı. Takımın yaşadığı sıkıntılar dolayısıyla uzun süreler alması ise onu zorlayacak en ciddi nokta olarak gözüküyor.
Avrupalı Yıldız: Anna Cruz
Aguilar, tecrübeli bir guard olsa da zaman zaman tercih hataları yapabiliyor. Anna Cruz ise kendi görevinin yanı sıra bir numara yardımda da takım içinde çok önemli bir rol üstleniyor. Takımın en çok asist yapan oyuncusu olan Anna, çift haneli skor ortalamasıyla oynuyor. Baskılı savunma ve top çalma konusunda da yetenekli bir oyuncu. İspanya'nın beklentisi yeni Laia Palau olması. Zor bir sınav onu bekliyor.
X Faktör: Essence Carson
Takımın enerji kaynağı Carson. Çok güvenilir bir şutör el olmasa da rahatlıkla çift hanelere çıkabildiğini (hem WNBA hem de ELW) ve Rivas'ın en skorer 2. oyuncusu olduğunu görüyoruz. Onu asıl özel yapan ise pis işlere elini sokması. Diana Taurasi gibi yıldızların savunmasında, yüksek sertlikle elinden geleni yapacağını şimdiden biliyoruz. Eski bir 400 metre şampiyonu olan Essence, ayrıca müzikle de albüm çıkaracak kadar ilgili.
Günün son maçı olacak bu maç öncesi grubumuzda da 18:00'de Berretta Famila-Fenerbahçe maçı oynanacak.
İlk günün biletleri hala satışta. Maça bilet almak için; http://www.biletix.com/biletsec/NBX8A/TURKIYE/tr
Galatasaray:
Grup: 5-3, Top 16: (oynamadı)
Başarıları: Üçüncülük (1999)
Ros Casares ve UMMC'nin bulunduğu gruptan 3 mağlubiyet ile çıkmak çok da üzücü olmasa da, iç sahada Ros Casares'ten yenen fark ve TKBL normal sezonunda Fenerbahçe'ye karşı kaybedilen 2 maç taraftara, geçen seneki favorisi olmadığı her maçta fark yeme potansiyeli olan takımın gelişmediğini düşündürttü. Buna rağmen Türkiye Kupası'nda, Fenerbahçe'ye karşı üst üste ikinci finalden de kupayla ayrılmak takımın potansiyelini hatırlattı herkese. Bu kupa tarihinin en önemli oyuncusuna, en verimli yaşında sahip olmak ekstra bir güven sağlıyor bizlere.
Euroleague'in en skorer takımı olan Sarayın Sultanları, top kayıplarını da minimize etmiş durumda. Fakat savunma konusunda aynı başarıyı henüz gösteremediler. Sezon başında rotasyon konusunda sıkıntılı gözükse de ekibimiz, şu anda daha umut verici bir görüntü var. Maça Işıl-Prince-Taurasi-Bahar-Charles beşiyle başlarsak, benchten gelecek Ticha, Şaziye, Sulciute, Matic gibi dört oyuncu var. En ciddi sıkıntı pivot pozisyonunun yedeklenmesi olarak gözüküyor. Bahar-Matic ikilisi pota altında yeterince verimli olmamıştı -ki bu dönemde Ticha da yoktu orayı besleyecek-, belki Sulciute'den verim alınırsa, Ticha'nın da paslarıyla Matic bir süre Tina'yı dinlendirebilir. Hücumda ise Prince-Diana-Tina üçlüsü takımın lokomotifi olacak.
Yıldız: Diana Taurasi
Şunu yapar, bunu yapar şeklinde özelliklerini yazarak zaman kaybetmeye gerek yok. Bu kupayı kazanmak için yapılabilecek her şeyi defalarca yaptı, 4 kez şampiyonluk yaşadı. Sınırı belli olmayan skor potansiyelinin yanı sıra, takım arkadaşlarını da değme guardlardan daha iyi beslemesiyle de hücumda kusursuz bir oyuncu. Yaşadığımız/yaşayabileceğimiz iki sıkıntı var. Birincisi; yanına skor opsiyonu ekleyemememiz, ona ikili sıkıştırmalar gelmesini ve veriminin düşmesine sebep olabilir fakat Prince'in yükselen performansı ve skora girecek oyuncu sayısının artması bunu engelleyebilir. İkinci sıkıntı ise; 5 günde oynanacak 4 maçta, eğer maçlar kafa kafaya gidecekse 160 dakika oynaması da gerekebilir. Ondan vazgeçmek kolay değil ama sonrasını da düşünerek, ekonomik olarak kullanılması gerekiyor.
Avrupalı Yıldız: Epiphanny Prince
Eğer sakatlanmasaydı bu başlık kuşkusuz son MVP Alba Torrens'in olacaktı fakat ne yazık ki sahada olamayacak Alba. Bu şanssızlığa karşılık büyük bir şans ile takımımız tüm Rus takımlarından sıyrıldı ve Prince'i sorunsuz kullanma fırsatı yakaladı. Alba'nın sakatlığı sonrası vites arttıran Prince, takımına üst üste maçlar kazandırırken, Türkiye Kupası'nın kazanılmasında da büyük pay sahibi oldu. Korkusuz oyunu, hız ve şut yeteneği ile hücumu çok rahatlatıyor. Bu kritik dönemde savunmada da elinden geleni yapması halinde Koç Ceyhun Yıldızoğlu'nun en büyük güvencelerinden biri olacak.
Asıl pozisyonu olan 2 numarada oynamasını beklesek de, işin savunma ve asist konusunda skor üretimine göre çok daha başarılı olan iki oyun kurucu Işıl ve Ticha'nın yerine 1 numarada da süre alma ihtimali önemli. Oyunu hızlandırmak istediğimiz ve o pozisyondan skor katkısına ihtiyaç duyduğumuz maçlarda önemli bir rol daha üstlenecek Piph.
X Faktör: Egle Sulciute
Şu anda ne vereceğini kestiremediğimiz isimlerin başında geliyor Litvanyalı forvet. Takımın eksiklerine bakarsak; ribaund, en azından ceza şutlarını sokacak bir el, Tina'yı dinlendirebilecek bir isim. Ribaund konusunda çok ümit vaad etmese de, bu konuda ekstra gayret göstermesi ve güvendiğimiz şutunda ritm yakalamasıyla istediğimizi alırız. Yeri geldiğinde 5 numarada kullanılan, şutu sebebiyle de 3 numarada kullanılabilecek bir isim, eğer verim verirse tüm çarkın dönmesini sağlayan en önemli dişli konumuna gelebilir.
Rivas Ecopolis
Grup: 5-3, Top 16: Bourges'e karşı 2-1
İspanya temsilcisi Rivas bu ligdeki 3. sezonunu geçiriyor. İlk kez son 8'de mücadele edecek olmalarına rağmen İspanya Milli Takımı'nın tecrübeli oyuncularına sahip olmalarıyla bu açığı kapayabilirler. Rivas aslında ilginç bir sezon geçirdi. 2 mağlubiyet ile başladıkları eleme grubunda, Gospic CO ve Good Angels Kosice gibi kendilerine göre zayıf iki takıma karşı da galibiyet çıkaramadılar, ne deplasmanda ne de iç sahada. Buna karşın Spartak gibi bir devi iç sahada, sezonun flaş takımlarından Wisla'yı da her iki maçta da mağlup etmeyi başardılar. Top 16'da da Galatasaray'ın grubundan tanıdığımız Fransız temsilcisi Bourges'i, iç sahada aldıkları galibiyetlerle 2-1 geçip İstanbul biletini aldılar.
Avrupa basketbolunun efsane isimlerinden Amaya Valdemoro Rivas forması giyiyor ama sezonun başlarında her iki el bileğinin de kırılmasıyla 4 ay formasından uzak kalmıştı. Tecrübeli forvet Şubat ayı içerisinde 3 maça çıkmıştı fakat daha sonrasında yeniden uzak kaldı parkeden. Durumu hakkında da net bir bilgi yok şimdilik. Takım da onsuz oynamaya alışmış gibi görünüyor. Genelde Elisa Aguilar (G-36-İsp), Anna Cruz (G-26-İsp), Essence Carson (F-26-ABD), Asjha Jones (F/C-32-ABD) ve Laura Nicholls (C-23-İsp) ilk beşiyle başlıyorlar maçlara. Benchin en ciddi süre alan ismi ise guard Clara Bermejo Moreno'ydu fakat o da menüsküs yırtığı sebebiyle ameliyat oldu, İstanbul'a yetişmesi ümit ediliyor Rivas tarafında. Sakatlıklar dolayısıyla rotasyonu daralan Rivas'ın bench katkısı da düşük seviyede kalıyor.
Biraz da takım yapısından dolayı -büyük yıldızlardan ziyade takım oyuncuları- oyun stilleri de savunma ağırlıklı. Savunma ve ribaund konsantrasyonu yüksek olan Rivas, hücumda ise, özellikle dış şutlarda, yüzdesiz bir oyun sergiliyor. Şu andaki görüntüleri ile İstanbul'a final hedefiyle gelmeyi kendileri de ummuyordur. Tabii eğer tam kadro olabilirlerse umutlarını ve oyunlarını yükselteceklerdir.
Yıldız: Asjha Jones
WNBA'de Tina Charles'ın takım arkadaşı olan Jones, aynı Tina gibi, Amerika'nın en iyi kadın basketbolcularını yetiştiren UConn'dan mezun. Connecticut Suns'ta PF pozisyonunda oynayan ve Tina'ya çok yardımcı olan Asjha Jones, Amerika Milli Takımı'nın da bir parçası. Çok yüksek atletik özelliklere sahip olmasa da, oyun zekası, üst düzey bir takım oyuncusu olması ve orta mesafedeki yüksek şut yeteneği ile sivriliyor tecrübeli oyuncu. Maç başına 17.4 sayı-8.6 rib. ortalamasıyla oynayan Asjha 17 maçta 6 kez double-double yaptı. Takımın yaşadığı sıkıntılar dolayısıyla uzun süreler alması ise onu zorlayacak en ciddi nokta olarak gözüküyor.
Avrupalı Yıldız: Anna Cruz
Aguilar, tecrübeli bir guard olsa da zaman zaman tercih hataları yapabiliyor. Anna Cruz ise kendi görevinin yanı sıra bir numara yardımda da takım içinde çok önemli bir rol üstleniyor. Takımın en çok asist yapan oyuncusu olan Anna, çift haneli skor ortalamasıyla oynuyor. Baskılı savunma ve top çalma konusunda da yetenekli bir oyuncu. İspanya'nın beklentisi yeni Laia Palau olması. Zor bir sınav onu bekliyor.
X Faktör: Essence Carson
Takımın enerji kaynağı Carson. Çok güvenilir bir şutör el olmasa da rahatlıkla çift hanelere çıkabildiğini (hem WNBA hem de ELW) ve Rivas'ın en skorer 2. oyuncusu olduğunu görüyoruz. Onu asıl özel yapan ise pis işlere elini sokması. Diana Taurasi gibi yıldızların savunmasında, yüksek sertlikle elinden geleni yapacağını şimdiden biliyoruz. Eski bir 400 metre şampiyonu olan Essence, ayrıca müzikle de albüm çıkaracak kadar ilgili.