Hz. Ali der ki: ''Haksızlığa karşı susarsanız, hakkınızla birlikte şerefinizi de kaybedersiniz''
Eğer Göksenin susarsa, eğer Furkan susarsa, eğer yönetim susarsa, eğer biz susarsak..
Sadece hakkımızı değil, şerefimizi de kaybederiz. Bu şerefsiz, sütü bozukların kol gezdiği düzende kafamızı kaldırıp, dik duramıyorsak, isteyen istediği gibi at koşturuyor, kafamıza bir vurup ağzımızdaki lokmayı alıyorlarsa ve biz hala susuyorsak, biz de bu düzenin parçasıyız. Onların suçu zalimlikse, hak yemekse; bizim suçumuz da susmaktır, hakkımızı aramamaktır. Ve bu düzenin işleyişini devam ettirmesine izin verdiğimiz sürece, ses çıkarmadığımız sürece biz de ''şerefsiz'' sıfatıyla damgalanırız.
Şimdi ortada menajerlerin baskılarıyla, şerefsizlerin lobileriyle dönen bir düzen ve bunun içinde debelenen insanlar var. Ortada ne hak kalmış, ne hukuk kalmış, ne de ahlak.. Rekabet diye her şeyi yapan, her illegal, gayri-ahlaki işi mübah sayan bir zihniyet ve onların maşaları olan menajerler, federasyon ve insanlar var. Vakit, konuşma vaktidir. Vakit, sesi duyurma vaktidir.
Biz hala susuyorsak, biz hala o gelen baskıların etkisiyle acaba ne olur diye düşünüyorsak, vay bizim halimize..
Ve eğer biz bu olaydan sonra da susarsak, bize yazıklar olsun!