Bu yönetim ilk geldiginde yöneticiler ''kadromuz sadece Türklerden olusacak'' diye bir zirvaladi. O gün o adamları istifa ettiremediysek suç hepsinden önce bizdedir.
Kimseye biat etmeyecek, yalan söylemeyecek, ego yarışına girmeyecek ve mümkünse basketbol başta olmak üzere amatör branşlara değer verecek bir yönetim dileğimiz.
Çok mu şey istiyoruz?
Ben yazayım isteyen kendi üstüne alsın. Satılıksınız satılık. Size selam versin, şubenin içinden 3-5 kişiyle konuştursun, şubenin içinde her olanı önce size söylesin diye parlatmayacağınız adam yok. Biri gelsin 3-5 menfaat koklatsın sülalenizi bile satarsınız o menfaat için. Yazıklar olsun önce sözde Galatasaraylı kisvesi altında bunları kovalayan size, sonra da bu şubeyi bu kadar ele ayağa düşüren insanlara.
Bu ülkenin "önde gelen basketbol yazarları" hala daha Ertuğrul Erdoğan güzelleyip Galatasaray'a sallama peşinde. Hatta kariyeri boyunca Türkiye Ligi konuşmamış adamlar "sabredemediler" diyerek Galatasaray'a giydiren yazılar yazıyor bu zatın arkasından. Bu paragrafa birebir uyan bir eşgal ise yıllar yılı bunları yapıp Galatasaray basketbol sevdalısı diye kendini parlatıp şu an yaptığı işi yapacak kapıyı açtı. Canı sıkıldıkça da Galatasaray basketbol gündemine otorite vasfıyla burnunu sokup çıkarıyor. Herkes de bir şekilde bunun verdiği rüzgara kapılıyor...
7 sene saltanat süren, idari menejerinden yardımcı antrenörüne onun kankasına kadar teşkilat kuran, onun bunun yeğenini takıma sokturup maaş bağlatan, şubeyi 3-4 kere sponsorluk adı altında dolandıran Ömer Yalçınkaya ile görevde 6 ayı doldurmamış Oytun Özer'i bir tutmak da neyse... Haklı bir şey söylerken haksız duruma düşme şimdi...
Oytun Özer Mustafa Cengiz'in yöneticisi değil, sportif a.ş. yönetim kurulu üyesi. Esasında futbol şubesi için pek çok hayati ve Mustafa Cengiz'e mal edilmiş işin altında imzası olan bir insan. Hatta Haziran ayında Cansever-Recevik-Özmandıracı görevden alınırken(ya da ayrılırken, her ne halt ettilerse işte) Dorukhan Acar ve İlber Aydemir ile birlikte göreve getirildiler. O dönem için şöyle iyimser bir hamleydi bu. Aydemir genel sekreter, Acar da muhasip üye olarak yer alıyor Mustafa Cengiz yönetiminde. Şubeye dair ezelden beri gelen şikayet bulutunun içindeki temel 2 problem idari sıkıntı ve para konularıydı. YK üyesi Cansever ve Recevik'ten genel sekretere geçiş idari anlamda bir iyileştirmeydi kağıt üzerinde. Muhasip üye de maddiyatla ilgili durumlara daha yakın ilgi gösterebilirdi. Mustafa Cengiz yönetimi basketbol bilmiyor şikayeti vardı. En azından imkanlar dahilinde, sportif a.ş. üyesi olması sebebiyle, iyi ya da kötü demiyorum tecrübesi olan biri olarak Oytun Özer görevlendirildi.
Tüm bunları düşününce ılımlı yaklaşılması olağan bence. Bunda çok kızacak, laf edecek bir şey yok. Kağıt üzerinde olumlu hamlelerdi sonuçta.
Galatasaray basketbolunun kronik sorunları var. Yalçınkaya bu sorunların neresindeydi ya da ne kadarıydı, evet bir tartışma konusu. Haziran-Temmuz dönemi twitterda Yalçınkaya'nın kellesini isteyen güruhun kaçta kaçı, eğer Işıl'ın ayrılığı olmasa bu arkadaşın ismini öğrenip de müdahil olacaktı. Muhtemelen çok az bir kesim. Bundan bağımsız başkanın hastalığından beri bir seçim iklimi var Galatasaray'da. Bu iklimde de artık kim nereden tutunursa tutunmaya çalışıyor. Voleybol topu görmemiş adama Okan Böke güzellemesi yaptırabilen bir iklim bu seçim iklimi.
Bir diğer konu, basketbol camiasında bu ahbap çavuş ilişkisi zirveye çıkmış durumda. Ertuğrul Erdoğan örneğinde bunu hala yaşıyoruz. Bu işten ekmek yiyen insanlar bunu yapıyor, belli isimler övülüyor belli isimler taşlanıyor. Taraftar diyebileceğimiz konumdaki kişilerde bu durum bazen daha da uç oluyor. Bazen de şeyh uçmuyor müridler uçuruyor falan. Değişik değişik şekilde cereyan ediyor bunlar.
2018 yazında Mustafa Cengiz yönetimiyle ilgili çok eleştiri getiriyorduk, hem burada hem var olduğumuz her platform/sosyal medyada. Baskın seçimle geldikleri 2017-2018 sezonu bittikten sonra üç aşağı beş yukarı şubelerin akıbeti belli olmuştu o yaz. Ancak ffp müzakereleri, Fatih Terim ve gelen şampiyonluk sonrası çok yoğun tepki alıyorduk. Zamanında "sizin üç kuruşluk keyfiniz için kulüp mü batsın" diyen insanlar özellikle bu yaz basketbol şubesi üzerinden yıpratmaya çalıştı yönetimi. Daha doğrusu basketbol şubesi de bir cephe olarak seçim ikliminde yer aldı. Süleyman Rodop bile ahkam kesmeye kalktı ki hayatında bu tarz konulara hiç cevap vermemiş Işıl bile maymun etti abimizi.
Tüm bu karmaşanın içinde Oytun Özer'e fazla bir anlam yüklendiği doğru. Ama Yalçınkaya'ya istifa diyenler şimdi niye susuyor demek, hem de bu örneklerle birlikte ortaya atmak yanlış.
İlk paragrafta kimden bahsettiğini anlamadım. Mutlaka tanıdığım biridir de o galatasaray basketbol sevdalısı kişi söylediklerinden çıkaramadım.
Bu adam sonuçta buraya atandı. Geçmişte de bu işi yaptı. Ortak çalıştığı menajerlik şirketinin hocasını oyuncusunu getiren kendisi. O takım onun yönetimi altında kendisinden 3 kat düşük bütçeli takıma elendi. Sonra Bahçeşehir federasyon sayesinde lige çıktı. Bu arkadaş göreve geldiğinde Galatasarayın iyi kötü bir sponsoru vardı o da gitti. Yani bu arkadaşın saha kenarında başarılı denilecek ne yaptığını bir ben göremiyorum sanırım. Lütfen anlatın da bilelim.
Bu yönetim kendi şirketlerinde bu kadar kötü hamle yapsa adamı tutar mı şirketinde. İstisnasız her branşta bizi zarar ettirecek işler yaptılar. Israrla bağırmamıza rağmen bu takımlar bu kadroyla elenir dememize rağmen ısrarla zamanında transfer yapmadılar. hangi şube avrupadan elense dalga geçer gibi transfer yaptırıp zarar ettiriyorlar. 2 senedir kazandıkları maçlarda kendi fotoğraflarını paylaşmanın kaybettiklerinde hocanın fotoğrafını paylaşmanın, Terimi dahi tek bırakan insanlar. Geldikleri günden beri Galatasaraya faydaları dokunması. ne kendilerinin ne de şubelerin başına koyduklarının. Okan Bökeyi hariç tutuyorum.
Ahbap-Çavuş ilişkisi her yerde var. Evet bunu da gerektiğinde eleştirdim Twitter'dan takipleşiyoruz seninle. her olayda yazdıklarımı gördüğünü var sayarak yazıyorum bunu.
Yalçınkaya'nın görevi bırakmasını ben her maç yüzüne yüzüne söyledim. Kah 10 kişinin geldiği Bahçeşehir maçında Yalçınkayanın Canseverin Özmandıracının yüzüne söylediğim gibi kah bugün Oytun Özer'e söylediğim gibi. Bu adamların herhangi bir kabiliyeti yok.
Bana anlatır mısınız ne yaptı bu adam? Hangi sorunu gördü de iyi bir aksiyon aldı?
Sene başında ben de ılımlı yaklaştım kendisine. Basketbolla ilgili olduğunu düşünerek. Sonrasında ortam bu demek ki bu kadar güzelleyecek bir konu yok hem kadın hem erkek takımında durumlar ortadayken.
O zaman da yazdım. Maaş bağlandı denilen çocuğun ayda kazandığı para asgari ücret. Yusuf Günayın Tarıktan gelecek asgari ücrete ihtiyacı olduğunu düşünüyorsanız ya bu adamı gerçekten tanımıyorsunuz ya da birileri size durumu yanlış aktarmış. Her neyse.
Kağıt üzerinde olumluydu. ama geldiğimiz noktada hepimizin ipini çektiği Yalçınkayadan farklı ne yaptı. Onunda görmek duymak isterim. İdari menajeri bağladı demişsin, Cem Civan 13 yıldır bu kulüpteydi zaten.
Bir koç getirmek için ne bekleniyor? bilgisi olan var mı?