Mustafa Cengiz Yönetimi ve Basketbol

Bu yönetim ilk geldiginde yöneticiler ''kadromuz sadece Türklerden olusacak'' diye bir zirvaladi. O gün o adamları istifa ettiremediysek suç hepsinden önce bizdedir.
 
Sonunda. Gelenin gideni mumla arttığı bir cami için bu söylenebilir mi bilmiyorum ama?
 

Ekli dosyalar

  • IMG_20201110_175154.jpg
    IMG_20201110_175154.jpg
    6 MB · Görüntüleme: 16
Kimseye biat etmeyecek, yalan söylemeyecek, ego yarışına girmeyecek ve mümkünse basketbol başta olmak üzere amatör branşlara değer verecek bir yönetim dileğimiz.
Çok mu şey istiyoruz?
 
Kimseye biat etmeyecek, yalan söylemeyecek, ego yarışına girmeyecek ve mümkünse basketbol başta olmak üzere amatör branşlara değer verecek bir yönetim dileğimiz.
Çok mu şey istiyoruz?

Aynen kimseye biat etmeyecek kişiler seçilin ve hatta kendini malum A.Albayrak gibi herşeyde kulübü siyasilerin ayağına götürmesin.Amatör branşlar profesyonel kişilere brakılsın.
 
Eğer tekrar aday olmayacaklarsa gitmeden önce şu takıma adam akıllı 1-2 oyuncu alsınlar, nasıl olsa kaynak yaratma durumunu yeni gelenlere bırakacaklar.
 
Seçim kararı alındıktan sonra hocayla yolların ayrılması çok saçma. Umarım ikinci bir saçmalık yapıp yeni hoca ile anlaşmazlar. Bu konulara gelecek yönetim karar vermeli. Son Oktay Mahmuti döneminde yaşadıklarımızı tekrar yaşamayalım.
 
Beni bilen bilir, hakkımda kimin ne söylediği umrumda değil de maksat bazılarının ağzını açmasını engellemek olsun. Ömer Yalçınkaya'ya yıllarca neler söyledim salonda gözlerinin içine baka baka. tribünde karşı karşıya geldiğimde de söylemedim etmedim demedim. Sözde Yalçınkaya geçen sene transferlere engel oluyordu o yüzden yapamıyorduk transfer. Erkek takımı düşme potasında, kadın takımı Avrupa'da en kritik iki maçını kadro yetersizliği sebebiyle kaybetti. Bu sene kim engelliyor transferleri de iki takım da göz göre göre bu hale geliyor?

Biri çıkıp Yalçınkaya savunuyorsun demez umarım da neyse.

Öyle sosyal medyadan bağladığın üç-beş tane ahbabına sürekli kendini övdürmekle GM'lik yapılmıyormuş. Zaten bu işten anlasaydın senden en az 3 kat düşük bütçeli Afyon'a elenmeyip lige çıkardın da federasyona muhtaç olmazdın. Şimdi soruyorum Canik maçını yenince Twitter'da kalp paylaşmak dışında vasfınız ne bu şubedeki? Koca şube gözünüzün önünde erirken niye çıkıp 2 kelime etmiyorsunuz? Her yenilgide Yalçınkaya bunu yaptı yenildik diyenler niye çıkıp şimdi Oytun Özer bir şey yapmıyor o yüzden yenildik yazamıyor?

Her zaman söyledim. Yine söylüyorum. Sizin GM'lik dediğiniz mevzuda öyle yönetime rağmen transfer engellemek falan olacak şeyler değil. Hele bu şubede hiç değil. Birileri sırf kendi adamları gelsin göreve diye sosyal medyada 3-5 kişiye ısrarla yalan haber pompalatırken bugünleri bile bile yaptırdılar. Yazıyorlardı Oytun Özer şöyle biliyor, şubeyi kurtaracak adam diye niye kurtarmıyor peki?

Ben yazayım isteyen kendi üstüne alsın. Satılıksınız satılık. Size selam versin, şubenin içinden 3-5 kişiyle konuştursun, şubenin içinde her olanı önce size söylesin diye parlatmayacağınız adam yok. Biri gelsin 3-5 menfaat koklatsın sülalenizi bile satarsınız o menfaat için. Yazıklar olsun önce sözde Galatasaraylı kisvesi altında bunları kovalayan size, sonra da bu şubeyi bu kadar ele ayağa düşüren insanlara.

Ben yanlış fikri savunabilirim. İyi dediğim kötü, kötü dediğim iyi çıkabilir. Desteklediğim insan yanlış yapabilir yanlış yaptığında da eleştirmesini bilirim. Kimse benim babamın oğlu değil kimseden de rant beklentim yok. Ben yanıldığım için üzülürüm, güvenim boşa çıktığı için üzülürüm. Ama siz bu rant peşinde koşmaktan utanır mısınız orasını da allah bilir.
 

Ekli dosyalar

  • Adsız.jpg
    Adsız.jpg
    51.1 KB · Görüntüleme: 30
Son düzenleme:
Bu yönetici bozuntuları da ülkenin seçilen değil de atanan bakanları gibi. Sen şuraya git, sen buraya gel. Bir şey yapmanıza gerek yok, maksat koltuklar boş kalmasın. Vasıfsızlar ordusu. Bir de Oytun Özer profiline basketbol sevdalısı yazmış, sevdana tüküreyim!
 
Ben yazayım isteyen kendi üstüne alsın. Satılıksınız satılık. Size selam versin, şubenin içinden 3-5 kişiyle konuştursun, şubenin içinde her olanı önce size söylesin diye parlatmayacağınız adam yok. Biri gelsin 3-5 menfaat koklatsın sülalenizi bile satarsınız o menfaat için. Yazıklar olsun önce sözde Galatasaraylı kisvesi altında bunları kovalayan size, sonra da bu şubeyi bu kadar ele ayağa düşüren insanlara.

Bu ülkenin "önde gelen basketbol yazarları" hala daha Ertuğrul Erdoğan güzelleyip Galatasaray'a sallama peşinde. Hatta kariyeri boyunca Türkiye Ligi konuşmamış adamlar "sabredemediler" diyerek Galatasaray'a giydiren yazılar yazıyor bu zatın arkasından. Bu paragrafa birebir uyan bir eşgal ise yıllar yılı bunları yapıp Galatasaray basketbol sevdalısı diye kendini parlatıp şu an yaptığı işi yapacak kapıyı açtı. Canı sıkıldıkça da Galatasaray basketbol gündemine otorite vasfıyla burnunu sokup çıkarıyor. Herkes de bir şekilde bunun verdiği rüzgara kapılıyor...

7 sene saltanat süren, idari menejerinden yardımcı antrenörüne onun kankasına kadar teşkilat kuran, onun bunun yeğenini takıma sokturup maaş bağlatan, şubeyi 3-4 kere sponsorluk adı altında dolandıran Ömer Yalçınkaya ile görevde 6 ayı doldurmamış Oytun Özer'i bir tutmak da neyse... Haklı bir şey söylerken haksız duruma düşme şimdi...

Oytun Özer Mustafa Cengiz'in yöneticisi değil, sportif a.ş. yönetim kurulu üyesi. Esasında futbol şubesi için pek çok hayati ve Mustafa Cengiz'e mal edilmiş işin altında imzası olan bir insan. Hatta Haziran ayında Cansever-Recevik-Özmandıracı görevden alınırken(ya da ayrılırken, her ne halt ettilerse işte) Dorukhan Acar ve İlber Aydemir ile birlikte göreve getirildiler. O dönem için şöyle iyimser bir hamleydi bu. Aydemir genel sekreter, Acar da muhasip üye olarak yer alıyor Mustafa Cengiz yönetiminde. Şubeye dair ezelden beri gelen şikayet bulutunun içindeki temel 2 problem idari sıkıntı ve para konularıydı. YK üyesi Cansever ve Recevik'ten genel sekretere geçiş idari anlamda bir iyileştirmeydi kağıt üzerinde. Muhasip üye de maddiyatla ilgili durumlara daha yakın ilgi gösterebilirdi. Mustafa Cengiz yönetimi basketbol bilmiyor şikayeti vardı. En azından imkanlar dahilinde, sportif a.ş. üyesi olması sebebiyle, iyi ya da kötü demiyorum tecrübesi olan biri olarak Oytun Özer görevlendirildi.

Tüm bunları düşününce ılımlı yaklaşılması olağan bence. Bunda çok kızacak, laf edecek bir şey yok. Kağıt üzerinde olumlu hamlelerdi sonuçta.

Galatasaray basketbolunun kronik sorunları var. Yalçınkaya bu sorunların neresindeydi ya da ne kadarıydı, evet bir tartışma konusu. Haziran-Temmuz dönemi twitterda Yalçınkaya'nın kellesini isteyen güruhun kaçta kaçı, eğer Işıl'ın ayrılığı olmasa bu arkadaşın ismini öğrenip de müdahil olacaktı. Muhtemelen çok az bir kesim. Bundan bağımsız başkanın hastalığından beri bir seçim iklimi var Galatasaray'da. Bu iklimde de artık kim nereden tutunursa tutunmaya çalışıyor. Voleybol topu görmemiş adama Okan Böke güzellemesi yaptırabilen bir iklim bu seçim iklimi.

Bir diğer konu, basketbol camiasında bu ahbap çavuş ilişkisi zirveye çıkmış durumda. Ertuğrul Erdoğan örneğinde bunu hala yaşıyoruz. Bu işten ekmek yiyen insanlar bunu yapıyor, belli isimler övülüyor belli isimler taşlanıyor. Taraftar diyebileceğimiz konumdaki kişilerde bu durum bazen daha da uç oluyor. Bazen de şeyh uçmuyor müridler uçuruyor falan. Değişik değişik şekilde cereyan ediyor bunlar.

2018 yazında Mustafa Cengiz yönetimiyle ilgili çok eleştiri getiriyorduk, hem burada hem var olduğumuz her platform/sosyal medyada. Baskın seçimle geldikleri 2017-2018 sezonu bittikten sonra üç aşağı beş yukarı şubelerin akıbeti belli olmuştu o yaz. Ancak ffp müzakereleri, Fatih Terim ve gelen şampiyonluk sonrası çok yoğun tepki alıyorduk. Zamanında "sizin üç kuruşluk keyfiniz için kulüp mü batsın" diyen insanlar özellikle bu yaz basketbol şubesi üzerinden yıpratmaya çalıştı yönetimi. Daha doğrusu basketbol şubesi de bir cephe olarak seçim ikliminde yer aldı. Süleyman Rodop bile ahkam kesmeye kalktı ki hayatında bu tarz konulara hiç cevap vermemiş Işıl bile maymun etti abimizi.

Tüm bu karmaşanın içinde Oytun Özer'e fazla bir anlam yüklendiği doğru. Ama Yalçınkaya'ya istifa diyenler şimdi niye susuyor demek, hem de bu örneklerle birlikte ortaya atmak yanlış.
 
Oytun Özer elinden geldiğince işini yapmaya çalışıyor ve mevcut yönetimde (sportif dahil) basketboldan en çok anlayan insan. Kötünün iyisi yani.
 
Bu ülkenin "önde gelen basketbol yazarları" hala daha Ertuğrul Erdoğan güzelleyip Galatasaray'a sallama peşinde. Hatta kariyeri boyunca Türkiye Ligi konuşmamış adamlar "sabredemediler" diyerek Galatasaray'a giydiren yazılar yazıyor bu zatın arkasından. Bu paragrafa birebir uyan bir eşgal ise yıllar yılı bunları yapıp Galatasaray basketbol sevdalısı diye kendini parlatıp şu an yaptığı işi yapacak kapıyı açtı. Canı sıkıldıkça da Galatasaray basketbol gündemine otorite vasfıyla burnunu sokup çıkarıyor. Herkes de bir şekilde bunun verdiği rüzgara kapılıyor...

7 sene saltanat süren, idari menejerinden yardımcı antrenörüne onun kankasına kadar teşkilat kuran, onun bunun yeğenini takıma sokturup maaş bağlatan, şubeyi 3-4 kere sponsorluk adı altında dolandıran Ömer Yalçınkaya ile görevde 6 ayı doldurmamış Oytun Özer'i bir tutmak da neyse... Haklı bir şey söylerken haksız duruma düşme şimdi...

Oytun Özer Mustafa Cengiz'in yöneticisi değil, sportif a.ş. yönetim kurulu üyesi. Esasında futbol şubesi için pek çok hayati ve Mustafa Cengiz'e mal edilmiş işin altında imzası olan bir insan. Hatta Haziran ayında Cansever-Recevik-Özmandıracı görevden alınırken(ya da ayrılırken, her ne halt ettilerse işte) Dorukhan Acar ve İlber Aydemir ile birlikte göreve getirildiler. O dönem için şöyle iyimser bir hamleydi bu. Aydemir genel sekreter, Acar da muhasip üye olarak yer alıyor Mustafa Cengiz yönetiminde. Şubeye dair ezelden beri gelen şikayet bulutunun içindeki temel 2 problem idari sıkıntı ve para konularıydı. YK üyesi Cansever ve Recevik'ten genel sekretere geçiş idari anlamda bir iyileştirmeydi kağıt üzerinde. Muhasip üye de maddiyatla ilgili durumlara daha yakın ilgi gösterebilirdi. Mustafa Cengiz yönetimi basketbol bilmiyor şikayeti vardı. En azından imkanlar dahilinde, sportif a.ş. üyesi olması sebebiyle, iyi ya da kötü demiyorum tecrübesi olan biri olarak Oytun Özer görevlendirildi.

Tüm bunları düşününce ılımlı yaklaşılması olağan bence. Bunda çok kızacak, laf edecek bir şey yok. Kağıt üzerinde olumlu hamlelerdi sonuçta.

Galatasaray basketbolunun kronik sorunları var. Yalçınkaya bu sorunların neresindeydi ya da ne kadarıydı, evet bir tartışma konusu. Haziran-Temmuz dönemi twitterda Yalçınkaya'nın kellesini isteyen güruhun kaçta kaçı, eğer Işıl'ın ayrılığı olmasa bu arkadaşın ismini öğrenip de müdahil olacaktı. Muhtemelen çok az bir kesim. Bundan bağımsız başkanın hastalığından beri bir seçim iklimi var Galatasaray'da. Bu iklimde de artık kim nereden tutunursa tutunmaya çalışıyor. Voleybol topu görmemiş adama Okan Böke güzellemesi yaptırabilen bir iklim bu seçim iklimi.

Bir diğer konu, basketbol camiasında bu ahbap çavuş ilişkisi zirveye çıkmış durumda. Ertuğrul Erdoğan örneğinde bunu hala yaşıyoruz. Bu işten ekmek yiyen insanlar bunu yapıyor, belli isimler övülüyor belli isimler taşlanıyor. Taraftar diyebileceğimiz konumdaki kişilerde bu durum bazen daha da uç oluyor. Bazen de şeyh uçmuyor müridler uçuruyor falan. Değişik değişik şekilde cereyan ediyor bunlar.

2018 yazında Mustafa Cengiz yönetimiyle ilgili çok eleştiri getiriyorduk, hem burada hem var olduğumuz her platform/sosyal medyada. Baskın seçimle geldikleri 2017-2018 sezonu bittikten sonra üç aşağı beş yukarı şubelerin akıbeti belli olmuştu o yaz. Ancak ffp müzakereleri, Fatih Terim ve gelen şampiyonluk sonrası çok yoğun tepki alıyorduk. Zamanında "sizin üç kuruşluk keyfiniz için kulüp mü batsın" diyen insanlar özellikle bu yaz basketbol şubesi üzerinden yıpratmaya çalıştı yönetimi. Daha doğrusu basketbol şubesi de bir cephe olarak seçim ikliminde yer aldı. Süleyman Rodop bile ahkam kesmeye kalktı ki hayatında bu tarz konulara hiç cevap vermemiş Işıl bile maymun etti abimizi.

Tüm bu karmaşanın içinde Oytun Özer'e fazla bir anlam yüklendiği doğru. Ama Yalçınkaya'ya istifa diyenler şimdi niye susuyor demek, hem de bu örneklerle birlikte ortaya atmak yanlış.

İlk paragrafta kimden bahsettiğini anlamadım. Mutlaka tanıdığım biridir de o galatasaray basketbol sevdalısı kişi söylediklerinden çıkaramadım.

Bu adam sonuçta buraya atandı. Geçmişte de bu işi yaptı. Ortak çalıştığı menajerlik şirketinin hocasını oyuncusunu getiren kendisi. O takım onun yönetimi altında kendisinden 3 kat düşük bütçeli takıma elendi. Sonra Bahçeşehir federasyon sayesinde lige çıktı. Bu arkadaş göreve geldiğinde Galatasarayın iyi kötü bir sponsoru vardı o da gitti. Yani bu arkadaşın saha kenarında başarılı denilecek ne yaptığını bir ben göremiyorum sanırım. Lütfen anlatın da bilelim.

Bu yönetim kendi şirketlerinde bu kadar kötü hamle yapsa adamı tutar mı şirketinde. İstisnasız her branşta bizi zarar ettirecek işler yaptılar. Israrla bağırmamıza rağmen bu takımlar bu kadroyla elenir dememize rağmen ısrarla zamanında transfer yapmadılar. hangi şube avrupadan elense dalga geçer gibi transfer yaptırıp zarar ettiriyorlar. 2 senedir kazandıkları maçlarda kendi fotoğraflarını paylaşmanın kaybettiklerinde hocanın fotoğrafını paylaşmanın, Terimi dahi tek bırakan insanlar. Geldikleri günden beri Galatasaraya faydaları dokunması. ne kendilerinin ne de şubelerin başına koyduklarının. Okan Bökeyi hariç tutuyorum.

Ahbap-Çavuş ilişkisi her yerde var. Evet bunu da gerektiğinde eleştirdim Twitter'dan takipleşiyoruz seninle. her olayda yazdıklarımı gördüğünü var sayarak yazıyorum bunu.

Yalçınkaya'nın görevi bırakmasını ben her maç yüzüne yüzüne söyledim. Kah 10 kişinin geldiği Bahçeşehir maçında Yalçınkayanın Canseverin Özmandıracının yüzüne söylediğim gibi kah bugün Oytun Özer'e söylediğim gibi. Bu adamların herhangi bir kabiliyeti yok.

Bana anlatır mısınız ne yaptı bu adam? Hangi sorunu gördü de iyi bir aksiyon aldı?

Sene başında ben de ılımlı yaklaştım kendisine. Basketbolla ilgili olduğunu düşünerek. Sonrasında ortam bu demek ki bu kadar güzelleyecek bir konu yok hem kadın hem erkek takımında durumlar ortadayken.

O zaman da yazdım. Maaş bağlandı denilen çocuğun ayda kazandığı para asgari ücret. Yusuf Günayın Tarıktan gelecek asgari ücrete ihtiyacı olduğunu düşünüyorsanız ya bu adamı gerçekten tanımıyorsunuz ya da birileri size durumu yanlış aktarmış. Her neyse.

Kağıt üzerinde olumluydu. ama geldiğimiz noktada hepimizin ipini çektiği Yalçınkayadan farklı ne yaptı. Onunda görmek duymak isterim. İdari menajeri bağladı demişsin, Cem Civan 13 yıldır bu kulüpteydi zaten.
 
İlk paragrafta kimden bahsettiğini anlamadım. Mutlaka tanıdığım biridir de o galatasaray basketbol sevdalısı kişi söylediklerinden çıkaramadım.

Bu adam sonuçta buraya atandı. Geçmişte de bu işi yaptı. Ortak çalıştığı menajerlik şirketinin hocasını oyuncusunu getiren kendisi. O takım onun yönetimi altında kendisinden 3 kat düşük bütçeli takıma elendi. Sonra Bahçeşehir federasyon sayesinde lige çıktı. Bu arkadaş göreve geldiğinde Galatasarayın iyi kötü bir sponsoru vardı o da gitti. Yani bu arkadaşın saha kenarında başarılı denilecek ne yaptığını bir ben göremiyorum sanırım. Lütfen anlatın da bilelim.

Bu yönetim kendi şirketlerinde bu kadar kötü hamle yapsa adamı tutar mı şirketinde. İstisnasız her branşta bizi zarar ettirecek işler yaptılar. Israrla bağırmamıza rağmen bu takımlar bu kadroyla elenir dememize rağmen ısrarla zamanında transfer yapmadılar. hangi şube avrupadan elense dalga geçer gibi transfer yaptırıp zarar ettiriyorlar. 2 senedir kazandıkları maçlarda kendi fotoğraflarını paylaşmanın kaybettiklerinde hocanın fotoğrafını paylaşmanın, Terimi dahi tek bırakan insanlar. Geldikleri günden beri Galatasaraya faydaları dokunması. ne kendilerinin ne de şubelerin başına koyduklarının. Okan Bökeyi hariç tutuyorum.

Ahbap-Çavuş ilişkisi her yerde var. Evet bunu da gerektiğinde eleştirdim Twitter'dan takipleşiyoruz seninle. her olayda yazdıklarımı gördüğünü var sayarak yazıyorum bunu.

Yalçınkaya'nın görevi bırakmasını ben her maç yüzüne yüzüne söyledim. Kah 10 kişinin geldiği Bahçeşehir maçında Yalçınkayanın Canseverin Özmandıracının yüzüne söylediğim gibi kah bugün Oytun Özer'e söylediğim gibi. Bu adamların herhangi bir kabiliyeti yok.

Bana anlatır mısınız ne yaptı bu adam? Hangi sorunu gördü de iyi bir aksiyon aldı?

Sene başında ben de ılımlı yaklaştım kendisine. Basketbolla ilgili olduğunu düşünerek. Sonrasında ortam bu demek ki bu kadar güzelleyecek bir konu yok hem kadın hem erkek takımında durumlar ortadayken.

O zaman da yazdım. Maaş bağlandı denilen çocuğun ayda kazandığı para asgari ücret. Yusuf Günayın Tarıktan gelecek asgari ücrete ihtiyacı olduğunu düşünüyorsanız ya bu adamı gerçekten tanımıyorsunuz ya da birileri size durumu yanlış aktarmış. Her neyse.

Kağıt üzerinde olumluydu. ama geldiğimiz noktada hepimizin ipini çektiği Yalçınkayadan farklı ne yaptı. Onunda görmek duymak isterim. İdari menajeri bağladı demişsin, Cem Civan 13 yıldır bu kulüpteydi zaten.

Böyle alıntı alıntı çok uzun oldu ama eleştrilerinde haksızsın demiyorum. Yalçınkaya kötüydü Özer daha iyi demiyorum. Sadece birine istifa diye bağırdığınız gibi diğerine bağırmıyorsanız satılmışsınız iması çıkabilir yazıdan, onu demeye çalışıyorum.
 
Vermek zorundalar yoksa küme düşer bu takım. istediği kadar ağırdan alsın mecburen bir Koç getirecek ve 1-2 transfer yapacak başka yolu yok.
 
Merhabalar, ben bu forumda yeni bir üyeyim. Bir süredir burada yazılanları takip ediyordum ve buraya üye oldum.

Basketbol sayfalarını takip ettiğimden ötürü Instagram'da keşfet kısmım genellikle basketbol sayfalarıyla dolu. Avrupa basketboluyla ilgilenenlerin çoğu da Fenerbahçe taraftarı adminler yönetiyor. E arada da birtakım FB Basketbol fan sayfaları düşüyor. Bunlardan birinde gördüğüm post ise şu: "Galatasaray ligde 14. sırada küme düşmemeye oynuyor fakat taraftarından ses yok. Sadece maç izliyorlar herhalde."

Şu postu gördükten sonra, kulüp basketbolumuz ve bu yönetimin basketbol hakkındaki kasıtlı duyarsızlığından utandım. Çünkü, yatırım yaptığımız her branşta başarılı olma gibi bir adedi olan bir kulübüz, ancak amatör branşlardan kısıp Falcao gibi yaşı geçkin yıldızlara +5m € maaş bağlayan bu duyarsız ve vizyonsuz yönetimle kendimize yazık ediyoruz. Yerine kim gelse aynısı olacak gibi geliyor bana. Galatasaraylı zenginler ise çıkıp taraftara yaranma derdinde. "Armaya adanan hayatlar" sadece futbola adanıyor sanırım. Emre Akbaba transferinde çıkıp kulübe yardım eden Nef'in yöneticisi (ismini hatırlayamadım) basketbol şubesi sponsorsuz olduğu halde buraya yatırım yapmıyor.

Bu kulübün basketbol takımı, Avrupa'nın 3. seviye turnuvasında kendi evinde 100 sayı yiyecek kadar düşmemeliydi. Forumdakilerin yaşları muhtemelen benden büyüktür, (2001 doğumluyum) onlar daha kötü veya iyi dönemler görmüştür ancak ben çocukluğumda CSKA maçı, 2013-14 Kadınlar Euroleague şampiyonluğumuz, 2015-16 Eurocup şampiyonluğumuz gibi başarıları gördüm ve bunları görmüş biri olarak ben de sizin gibi bu gidişatı kabullenemiyorum.

Öte yandan, bizim taraftarın genelinde de bu duyarsızlık var. Basketbol ve voleybolu angarya olarak gören bir kitle. Kulübün resmi Instagram sayfasında paylaşılan basketbolla alakalı postların altına orta saha isteyen, resmi hesap her gün futbol paylaşmasına rağmen gelen ilk basket/voleybol postuna "basket neymiş len az futbol paylaşın" diyen bir kitle var. Bu kitle maalesef çoğunlukta ve biz burada basketbolsever Galatasaraylılar olarak takımın gidişatından memnun olmasak da belli bir kamuoyu istesek de oluşturamıyoruz. Söylesen şimdi "Galatasaray arması basketbolda düşmemeye oynuyor", adam şöyle der: "Ne basketi olm, Falcao bugün antrenmana çıktı." Bir futbolcunun antrenmana çıkmasının bile bu spor kulübünün bir parçası olan takımın düşmemeye oynamasından daha önemli bir haber olduğu başka bir takım yoktur diye düşünüyorum.
 
Galibiyet aldatmasın. Öncelikle koç gerekiyor daha sonra transfer yapılmalı. Şimdi uğurata'ya transfer yapılacaksa bu yanlış bir tercih olur. Tek atımlık barutu onunla kullanmamak önce iyi bir koç getirmek gerekiyor.
 

Üst