Hatırlayan hatırlar, Ünal Aysal dönemindaki ayrılıktan sonra forumun büyükleri sayesinde Oktay Hoca'ya bir veda gecesi yapmıştık. Orada hocanın ağzından yönetimle ilgili laf almak için neredeyse yalvarmıştık. Hatta hocam lütfen çık konuş, sen konuşmazsan bunlar senin arkandan atıp tutacaklar, taraftar da inanacak demiştik. O kadar ısrarımıza rağmen arkasından iftira haberleri yaptıran insanlar hakkında dahi çıkıp konuşmadı. Bu seferki açıklamasında da çok kısa durumu açıkladı ve kimse hakkında çok müsait bir konumda olmasına rağmen yine kötü konuşmadı. Koçluğunu, kariyerini, transferlerini, aldığı parayı vs. istediğiniz her şeyi eleştirin ama lütfen koçun karakteriyle ilgili konuşurken daha dikkatli konuşun.
Benim bu şubeden istediğim yüksek bütçeler, başarı falan değil, istikrarlı ve sistemli şekilde ilerlendiğini görmek ve aidiyet hissedebilmek. Hocanın ilk dönemi, kapılar bile açılmamışken maçtan 3 saat önceden salona götüren, en dandik lig maçını dahi izlemek için salona coşkuyla getiren, mağlup olduğunda dahi içten şekilde ayakta alkışlatan aidiyet seviyesini hocanın ilk ayrıldığından beri hiç tatmamıştım. Hoca bu kez başladığında eski yönetim vs. çok güvenemesem de yine bir heyecan hissetmiştim ama yine yarım kaldık. Artık umudum falan yok, zaten evim dediğim - askerden döndüğüm gün ailemi 2-3 saat görüp koştuğum - Abdi İpekçi de yok. İnşallah bizim o günlerde yaşadığımız coşku ve hisleri ileride buradaki daha genç arkadaşlarım da bir gün yaşama fırsatı bulur.
Hakan Üstünberk, Emir Hoca, Recep Hoca, Tolga Hoca, aklıma gelmeyen herkesin katkısı çok büyük, ama tabii ki en başta hocam sana yaşattığın her şey için teşekkür ediyorum, inşallah bir gün yüz yüze de teşekkür etme şansı bulurum.