Olay Mahmuti'nin kahraman ilan edilmesi değil. Eski dönemini yakından takip eden benim gibi çoğu basketbolseverin gözünde ve gönlünde Oktay Hoca'nın ayrı bir yeri vardır. Güzel şeyler yaşadık birlikte ve bu süre içinde hiç zarar vermedik birbirimize. Bizi asıl üzen de ayrılışından ziyade ayrılış şekli oldu. Mahmuti'nin bunu haketmediğini düşündük ve o zamandan beri tekrar buluşacağımız günü bekledik. Çünkü bir vefa borcumuz vardı hocaya. Zor zamanda tekrar geldi, biz de yeni bir başlangıç için ümitlendik lâkin yönetimlerin beceriksizliği, vizyonsuzluğu buna izin vermedi. Eski yönetimin suçunun tamamını yeni yönetime atmak belki çok doğru olmaz fakat Oktay Hoca'yı suçlayarak da bir yere varılmaz.
Ezeli rakip dediğin takım 20-30 milyonluk takımlar kurarken bizim 2-3 milyonun kabullenilip burda Mahmuti'nin indirim yapmamasının tartışılması çok saçma geliyor bana. Dünya markasıymış, ayağına sponsor gelecekmiş, zihniyete bak!
Sence maaş fazladır, buna ben de katılırım ancak ben maaşın düşürülüp 2-3 milyonun normalleştirilmesindense, bütçenin arttırılması için mücadele vermemiz gerektiği kanısındayım.
31 yaşındayım, kendimi bildim bileli Galatasaray basketbol takımını takip ederim. Lloyd Danielsleri, Aydan Siyavuş'lu dönemleri hatırlarım. Dolayısıyla Mahmuti'li dönemleri de iyi bilirim.
Siz nasıl ki Mahmuti'yi sevme hakkına sahipseniz, başkaları da onun tavırlarından haz duymama hakkına sahip. Öncelikle bunu bir kabul etmeniz gerekiyor. Mahmuti'nin çalıştığı ilk dönemde de tavırlarından haz duymazdım. Çünkü popülist demeçleriyle taraftarları rahatlıkla manipüle edebilen birisi olduğunu düşünürdüm. Hatta o dönem de bu forumda Mahmuti'yi beğenmediğimi açıkça belirtirdim.
Gel gelelim 2. Mahmuti dönemine. Bazı arkadaşların dediği gibi zor durumda olan takımlara antrenörler ve oyuncular, bu durumu fırsat bilip yüksek fiyat çekerler. Mahmuti de çekebileceği en yüksek fiyatı çekip bizimle hiçbir bağı olmayan bir antrenörden farklı bir yaklaşımda bulunmamışken, sizler hala burada sanki babasının hayrına gelmiş gibi '' Mahmuti geldi, ne kadar iyi bir kişilikmiş ki bizi yalnız bırakmadı, helal olsun..'' vs. gibi trajikomik açıklamalarda bulundunuz. O dönem de gülsem mi, ağlasam mı bilemediğim bu konuşmalar karşısında fazlasıyla irite oldum.
Son olarak gelelim gidiş dönemine. Yeni yönetim geldiğinden beri maaşından rahatsız olunduğunu bilmesine rağmen Mahmuti, aylarca kontratından en ufak bir fedakarlık dahi yapmamış, en son yönetim bu talebini yüzüne, direk söylediğinde de parasını alıp gitmeyi tercih etmiştir. Ha böyle bir tercihi yapma hakkı var mıdır, tabi ki.
Pekiii yukarda kurmuş olduğunuz duygusal bağlardan bahsettiğin Mahmuti, yolu hiç Galatasaray'la kesişmemiş yabancı bir antrenöre göre tutum olarak ne tür bir fedakarlık göstermiş bu süreçte? Adam dünyanın hiçbir yerinde alamayacağı kontratı Galatasaray'ın içine düştüğü durumu fırsat bilip almış, üzerine aylarca süren yönetimin indirim talebine en ufak cevap vermemiş, giderayak da dalga geçer gibi benim parayla işim olmaz diye açıklama yapmıştır.
Siz Mahmuti'yi seviyorsunuz ya ben de haz duymuyorum tavırlarından, eskiden de duymazdım. Hayatımda Mahmuti kadar iş hayatında profesyonel olup, popülist konuşmalarıyla kendini etrafına pirüpak gösteren bir adam daha tanımadım. Emin olun sizin Mahmuti'yi önemsediğinizin çeyreği kadar Mahmuti Galatasaray'ı önemsemiyor.
Keşke Mahmuti de sizin onu sevdiğiniz, sahiplendiğiniz kadar Galatasaray'ı sevseydi de yabancı, yolu Galatasaray ile hiç kesişmemiş bir antrenörden biraz daha farklı bir tutum sergileseydi.
Ha şimdi yönetim şöyle, böyle diye bana açıklama yapacaksan hiç yapma. Yönetimin şu ana kadar vasıfsızlığı benim anlatmak istediğim şey değil. Benim anlatmak istediğim Mahmuti'nin nasıl tavırlar sergilediği ve etrafa kendini nasıl sunduğu.