1- Kombine girişleri için bir kontrol mekanizması sanırım yapılmaya çalışan, ancak bu mekanizma için daha farklı şeyler düşünülmeli. Yazan kişi -isim soy isim blok vs. numarası yazan- sayısı dün kaçtı bilmiyorum ama önemli maçlarda bu sayıyı yaklaşık 10 yapmak lazım.
Salon girişi, taraftar olarak yeterli ilgi olmadı dediğimiz maçlarda bile bu kadar zor oluyorsa, vay halimize. Bu kapıları erken açmalısınız, eski günlerdeki gibi değil artık basketbol branşı, 300-500 kişi olmuyor, sayıyı da zaten sattığınız biletten anlıyorsunuz, yoksa anlayamıyor musunuz? Ayrıca bu maç haftaiçi 8'de oynanıyor. Elbet maç saatine yakın sıkışma olacak. Lütfen bunları anlayabilecek, öngörebilecek niteliğe kavuşun artık. Kapıyı erken açmalısın, erken açınca ne kaybedebilirsin ki? Ki ne kaybedeceksen de kaybet, çünkü bu şekilde insanlar içeri giremiyor, atmosfer oluşumu zorlaşıyor.
2- Bu güvenlik, dersten çıkıp maça gelen öğrencinin kalemini dahi alıyor, bu kafalar değişsin artık. Maça soyunup mu geleceğiz, bez pankartı alma, para, kalem alma, bu ne artık? Artık maça girerken 1 TL değil 5-10 kuruşlardan atınca adam resmen bu adamda bir iş var diyor, ayakkabıya kadar çıkartıyor? Maça şu girişte birşeyimi bırakmadan giremeyecek miyim? Yağmur yağar şemsiye yasak, kalem yasak. Bozuk paranı harcarsın, bu kez kesin bir yerine sokuşturdu diye aşırır ararlar. Kız arkadaşınla gelirsin, kızın çantasında kesin parfüm olur, yook o da yasak. Gerçekten Abdi İpekçi'nin güvenliğine dalmak istiyorum artık. Maça gelirken resmen kendimi kontrol eder oldum, fazlalık getirmemeye çalışıyorum, kasıyorum kendimi. Bu şekilde olmaz artık buna bir çare. Pankartın ne zararı var? Abdi İpekçi güvenliği Galatasaray'ın emrinde değil midir? Vereceksin talimatı alacaksın pankartı. Yönetimsen taraftarının emek harcadığı pankartı içeri sokmasını sağlayacaksın. Para verdiğin güvenlik taraftarına işkence yapıyor artık resmen. Salak salak hareketleri de cabası. Ne kadar nazik olursan onlar da o kadar hayvanlaşıyorlar! Buna birileri artık dur desin.