Organizasyonlar Hakkında Düşünceler

Sezon başında anons konusunu Ali Türsan'a söylediğimizde kesinlikle ilgileneceğini söyledi ve hatta Ali Emre'nin telefonunu verdik.

İlginç hala bir gelişme olmaması.
 
Devre arasında salonun orta yerinde fosur fosur sigara içen kişilere niye müdahele edilmedi yahu?Polislerin tek görevi sahaya bir madde atıldığında ya da tribün içinde kavga olduğunda bam güm tribüne dalmak mı?Birazda bu işlerle ilgilensinler.2. devre parkeye çıkan basketbolcular bile çok şaşırdı dumanlı havaya...
 
bugün en az 3 bin kişi salona maç başladıkdan sonra girebildi neden böyle saçmalıklar oluyor anlamıyorum taraftara müşteri muamelesi yapılırken müşteri haklarıda biraz düşünülse ya !
 
Maç Sonrası

Galatasaray Efes maçı sonu salondan çıkmamız yarım saat sürdü...Bu salonda Dünya Şampiyonası yapıldı...Biz onlar kadar değerli değilmiyiz...Geç girişleri arkadaşlar belirtmiş...Maç sonu en az 150 kişiden bu ortamda bir daha maç izlemem dediğini kendim duydum...Milleti teşvik ederken yanlış mı yapıyoruz...Organizasyon yapamayacak bir takım değiliz...Eksiklikleri görün ve tedbir alın bu güzel taraftarı kaybetmeyelim...
 
Abdi İpekçi öyle bir yer haline almaya gelmeye başladı ki resmen üzerimizde deney yapıyorlar sanki. 10.000 kişiyi ne kadar geç içeri sokup,çıkarabiliriz uğraşıyorlar. Cidden içeri girmesi ayrı bir dert, dışarı çıkması ayrı bir dert. vip'den girmeyenlere 2.sınıf muamelesi yapılıyor.
 
Parayla nasıl rezil olunur sorusuna cevap gösterilebilecek bir durum söz konusu.. Bunu söylemek istemezdim ancak iyiki kombine almamışım. Bugün, forum üyelerimizden Utku Ülkü'nün kombinesiyle geldim maça. Saat tutmak istedim ne kadar sürecek diye, yaklaşık yarım saat boyunca maça girmek için bekledim. Binlerce kombine satıldı diye biliyorum ben, ama tek bir kombine giriş yeri var. Hadi buna bi yerde eyvallah, üstüne bilet sahibi olanlar da oradan girebiliyor. Bu saçma uygulamaya bir çare bulsun bir Allah'ın kulu. Çok zor birşey de olmasa gerek diye düşünüyorum.
 
Bugün kombine kart sahipleri malesef bilet alıp gelen seyirciye göre ikinci sınıf muamele görmüş, salona geç girebilmiş ve onlarca dakika sırada bekletilmiştir. Biletlerini verdiğim arkadaşlarımla aynı anda sıraya girdik ve onlar benden 30 dk önce salona girdiler. Soğukta bekleyip hasta olmayı mı dert edinelim, maçın başını kaçırdığımızı mı dert edinelim yoksa kombine aldık diye dalga geçildiğimizi mi dert edinelim. Yapılan düzenlemelere rağmen hala kombinelilerle biletlileri aynı sırayı sokmak, tanıdık vasıtasıyla beklemeden içeriye alınmak ve polisin, yetkililerin gözü önünde sıranın önüne kaynak yapmak diğer sorunlar. Aslında sırada beklemeyi bilmeyen, sırada bekleyene saygı duymayı daha doğrusu görgü kurallarını bilmeyen görgüsüzlere ne söylesek az.
 
Her geçen gün iyi olması gerekirken daha kötüye gidiyor işler.

İlk defa otoparka girerken bile sorun ve uzun kuyruk vardı görevlilerin saçma sapan yönlendirmelerinden dolayı. Bu kadar kafası çalışmayan adamı bulmak büyük bir beceri gerçekten. Öyle uzun bir araç kuyruğu oluşmuştu ki salon ancak ilk periyodun sonunda doldu.

Kombine kart alanlar ne dese haklı, bilet alıp girenler çoktan içeri girmişken kombine kart girişinde uzun bir kuyruk vardı ve çoğu insan maç başlamadan giremedi salona. Kapıların hepsi açık değildi. Tamamen dolan bir salonun kapılarının hepsi açık olmayacaksa ne işe yarar o kapılar?

Sahanın belkide rakibe en güzel baskı kurulacak yeri olan protokol tribünün en ön tarafı o kadar gereksiz, basketbolu bilmeyen insanlara verilmiş ki çok yazık gerçekten. Hadi GS ürünü almıyorsunuz, giymeden geliyorsunuz anladım kırmızı birşeyinizdemi yok sizin giyecek? Birde maç boyunca söylenip duruyolar, oyunculara aptal aptal laf atıyolar, gelmeyin ulan!

Yalçın Dümer her maç başka bir olaya imza atıyor. Ufuk Sarıca bizim yöneticilerimizin yapamadığını yapıp kendisine fırça attı bugün. Efesli oyuncu faul atarken oyuncu değişikliği diye anons yapıp yeni bir trend yarattı sağolsun. İlgiyle takip ediyoruz bir sonraki maçtaki imzasını!
 
Kombine sahiplerine yönelik adım atılıyor diye birçok kişi ümitlenmişti, adım da atıldı ama tersten!

Kombine ayarlayıp maça rahat gireyim düşüncesindeydim ama biletle çok daha rahat girdim. Şube yetkilileri bir an önce şapkayı masaya koymalıdır. Onlar da biliyor ki basketbol maçlarına gelen taraftarın çoğunluğu nazlıdır, çabuk soğur salondan. Eğer taraftar tüm olumsuluklara rağmen salona koşuyorsa Mahmuti ve Aslanlarının mücadeleci oyun anlayışı ve sonuç ne olursa olsun pes etmemeyi ilke edinmiş olmalarıdır.

Organizasyon konusunda hastalık tüm vücudu sarmadan, basketbol şubesi ameliyathaneye!
 
Yıllardır Ankara salonlarında yaşanır bu giriş sorunu. Maçın başlama saatine yakın bir süreye kadar kapıları açmazlar ki, insanlar yığılsın, tek kapıdan sıkışarak içeriye girsinler. Deplasman takımının taraftarı olduğun için, buna çare bulacak birisinin olmadığını bilirsin. Güvenlik görevlilerine bakarsın o anda. Onlar da ne yapacaklarını bilmez bir şekilde bakınırlar etrafa. Ya bir emir beklerler ya da bize söylenen bu, işinize nasıl gelirse diye dururlar orada. Taraftar neden zorda bırakılır, yıllardır mantığını anlamış değilim bunun.

Deplasman olduğu için fazla söz söyleme hakkı bulunmayabilir; ama ev sahibi olduğun bir yerde böyle sorunlar yaşıyorsan ve bir türlü bu sorun çözülemiyorsa, yönetimin bir şey yapması gerekiyor bu durumda.

Umarım yarınki maçta buna benzer bir sorun yaşanmaz da, yaşanılan sorunlar görülüyormuş deriz.
 
17112011794.jpg

Bu fotoğrafa yorum bile yapmıyorum. Bu müthiş taraftar bilet kombine kavgası yapmak zorunda mı? Kazanacağınız üç kuruşu pota arkası boş alanlardan kazansanızda biz de her maç oturduğumuz yer için laf dalaşı yapmasak...cevap bekliyorum...
 
Cantu maçında mikrofon başindaki kişi FB taraftarını bile uyandırmış, zaman zaman oyun içine sokmuştu.. Ömer Onan'la birlikte taraftarı ateşlemişti.. Yalçın Dümer serbest atışlarda "susun!" işareti yapıyor bir de ara sıra "haydi!" şeklinde (ki bu çok az oluyor) gaza getirmeye çalışıyor.. GS taraftarının böyle bir yönlendirmeye ihtiyacı yok ama olursa da artı puan olur, sinerji oluşturur..
bir geçen sene oyuncular ısınmak için parkeye çıkarken:
"HAYDİ CİMBOMBOM SENSİN ŞAMPİYON " şeklinde başlayan marş bu sene biraz gecikmeli oluyor :)
 
Maç biletleri maçlara 3-4 gün kala satışa çıkıyor genelde. 10-15 gün önce çıkmalı. Ne kadar çok satışta durursa o kadar çok alınır.
 
Bu sene en azından euroleague de ve bbl de büyük maçlarda taraftar sayısında büyük bi ivme yakaladık.Fener ve Efes salona taraftar çekemedikleri için sıkıntı içindeler.Bununla nasıl başa çıkacaklarını çözemiyorlar bi türlü.Fb nin tek umudu yeni açılacak olan salonları.Bunu gerek basından gerek kendi taraftarlarından biliyoruz.Hal böyle olunca takımımızın maçlarından önce maç esnasında ve aralarda organizasyonlarında ivmesi de taraftar oranına göre artması gerek.Benim ise bu konuda nacizane tavsiyem:Yalçın Dümer in yerine maçı daha iyi okuyan,taraftarı daha çok ateşleyen birinin gelmesi.Efes ve Fb maçlarında ki anons yapan kişiyi görüyüruz.İkincisi maçtan önce ve aralarda taraftarı dahada havaya sokacak bi dj in olması.Bu arada barcelona regal maçındaki dj ye sesleniyorum.Hiçmi müzik bilgin yok kardeşim.Beni koysalar öttürürüm inan.İnsan bi kaç marş ya da güncel hareketli parçalar çalar.İnletir ortalığı.Üçünçüsü ise oyuncuların sahaya tek tek isim halinde sahaya çıkarken salonun tüm ışıklarının kapanması ve lazer gösterisi yapılması.Bunlar taraftarı ayrı bi havaya sokar düşüncesindeyim.Yazdıklarımın çokta zor külfetli maliyetli şeyler olduğunu düşünmüyorum.
 
Efes-Partizan maçında tribünlere baktığımızda 10 bin kişiden fazla bir seyirci kitlesi var.Efes bile Partizan gibi ligin ortalama bir takımına karşı bu kadar seyirciye oynayabiliyorsa,Galatasaray'ın Euroleague'de içeride oynadığı her maçta full çekmesi gerekir salonun.Ancak Prokom maçının biletlerine baktığımızda 20 blok boş gözüküyor.Yönetimin yeteri kadar basketbola ilgi göstermediği ortada.Belki futboldan bile daha fazla ilgi gösterilmesi gereken branş basketboldur bu sene Galatasaray için.Yönetim böyle üvey evlat muamelesi yaptıkça ve sponsorumuz MP oldukça A lisansı almamız zor Euroleague'de.Takım hak ettiği saygıyı göremiyor maalesef.
 
Abi bide şu basket formasına biraz dikkat etsinler (satılan bir forma yok henüz) kısa kollu o t-shirte %50 den 75 kağıt vermemiz bekleniyor..
 
Efes-Partizan maçında tribünlere baktığımızda 10 bin kişiden fazla bir seyirci kitlesi var.Efes bile Partizan gibi ligin ortalama bir takımına karşı bu kadar seyirciye oynayabiliyorsa,Galatasaray'ın Euroleague'de içeride oynadığı her maçta full çekmesi gerekir salonun.Ancak Prokom maçının biletlerine baktığımızda 20 blok boş gözüküyor.Yönetimin yeteri kadar basketbola ilgi göstermediği ortada.Belki futboldan bile daha fazla ilgi gösterilmesi gereken branş basketboldur bu sene Galatasaray için.Yönetim böyle üvey evlat muamelesi yaptıkça ve sponsorumuz MP oldukça A lisansı almamız zor Euroleague'de.Takım hak ettiği saygıyı göremiyor maalesef.

o senin dediğin 10 bin kişinin yarısından çoğunu efes okullardan falan getiriyor.o yüzden başka bir takımı karşılaştırın bizle
 
asıl salonun dolması gereken maçlardan biri bu.. tabi insanlar barcelona yerine galatasarayı izlemeye geliyorlarsa..

bir de arkadaşım Kerem bugün bir ayrıntıya dikkat etti.. sarı parkenin yan tarafında Abdi İpekçi yazan bölümün rengi lacivert.. yani parke sarı lacivert görünüyor.. kırmızı ya da bordo gibi bir renge boyanması mümkün mü?
 

Üst