Öyle bir atıcı olursunuz ki, bir cross over üzerinden, el üzerinden, 8 metreden, ya da perdeden 3 lük atarsın, verimin öyle yüksektir ki, savunmaya dokunmazsın bile, 4 bir iki tanesi oyun bilen, ribaunt alabilen (Patrick Young), perde koyan adamla baltalı ilah işe takım oluşturursun. O zaman, yalandan el göstererek savunmana hiç kimse bir şey demez. Allen Iverson'u Stephen Curry'i, KSK'da Bobby Dixon'u gördü bu gözler. Ama takımımızda Daye Micov gibi güvenilir şutörler varken, Schlib, Emir gibi zeki adamlar ve Sinan gibi herşeyden orta-iyi düzeyde ( adamlar varken bunu yapamazsın. Ego diye bir şey var. Takım kimyası diye bir olay var. Topu ele verdiğinde, en doğruyu yapmıyorsa güvenin kırılır. Sonra Sinan'ın top getirmesine kalırız.
20 tane hazırlık maçı oynandı, hala ikili oyun yok, FBÜ maçında gördüğümüz kadarı ile o muhteşem drivelara rağmen sahada olduğu süre içinde fark iyiden iyiye açıldı.
Ben bu oyuncuya kötü, ya da, beceriksiz diyemem. Sadece diyeceğim
Russ Smithin başarılı olabileceği kadro, (biraz sığ oldu kadro ama, daçkayı ve KSK'yı pek seyredemedim)
Russ,
Göksenin, Doğuş Balbay
Pero Antiç,
Jan Vesely
Patrick Young. Ekpe Udoh, Dunston
Son olarak Fenerbahçe'nin Dixon'u alırken elindeki kozları değerlendirmek lazım. İlk geldiğinde çılgınca eleştirilen Dixon (ve önceki sene Hickman) FBÜ'nün nasılsa Euroleague'a gidiyoruz telaşsızlığı ile takıma kazandırıldı. Efes'te de keza. Bence hem estetik hem de oyun aklı olan Toma Heurtel'e bu sabrı biz gösterebilir miydik? Bizde bu koz yok. Ligde finale çıkamadın mı ya da Eurocup alamazsan bir daha annenin liginde ve gazoz kupasında, Euroligden düşen takımlarla oynuyorsun. Bu kozun olmaması koçu da, diğer oyuncuları da, seyirciyi de etkiliyor.