Re: Seimone Augustus Galatasaray' da
Öncelikle şunu belirtmem gerekiyor ki, Seimone Augustus şuan çoğu otoriteye göre, Wnba'in en iyi dış skoreri. Bunu dün gecede Indiana Fever kanalında maç anlatan kişide söyledi. Sırf bu yüzden bu oyuncunun Galatasaray forması giyecek olması bile başlı başlına bir heyecan unsuru.
Augustus'un son 4 maçını dikkatlice izledim, bir menejer gibi, Augustus'u yakından takip eden biri gibi. Maçın çoğu anında onu izledim. Tabii Tv ekranında izlemekle, canlı yerinde izlemek arasında çok fark var ama genede belli bir kanıya ulaştım onun için.
Açıkcası çoğu yıldızda olan bir özellik Seimoneda da var. Biraz vurdumduymaz. Yani sahada hep bir cool tarzı var. Sahada ki en iyi oyuncu benim izlenimini duruşu, tavırları ile gösteriyor. Benim takımımı yenmeniz için önce beni durdurmanız gerekiyor imajını sahada her an çiziyor. Bu ne kadar itici bir özellik gibi dursana kendine olan özgüveni çok hoşuma gitti. Bu özgüven ters tepme ihtimali olsada "en kötü günümde bile maçı çevirebiliriz merak etmeyin" imajı arkadaşlarına da güven verdiğini düşünüyorum.
Yetenekleri hakkında konuşmak gerekirse belkide en önemlisi kendi şutunu yaratabilmesi. Wnba de bunu yapabilen oyuncu sayısı pek fazla değil. Başlı başına bu özelliği ile bile çok maç kazandıracak biri. Bayan basketbolunda bunu yapabilmek kolay değil. Dribbling'ini kesip yaklaşık yarım metre zıplayarak şutu sokmak. Bunu Wnba de yapan en iyi 2-3 oyuncudan biri. Hatta kolejde ki oyunculara tez konusu olabilecek kadar rahat yapıyor. Bu nokta bizim için "kilit" aslında. Neden derseniz geçen yıl takımda bunu yapbilen kısa yoktu, belki biraz Işıl. Ama skorerlerimizin bunu yapamaması ( Vj, Esra, Şebnem) büyük maçlarda hep sıkıntı oldu. Bu nedenle Augustus geldiğinde bu özelliği sayesinde bir anda boyut değiştirebileceğiz. Cem hocanın oyunlarının işlemini yitirdiği zaman topu Seimone'a verip "buyur bire bir oyna abla" diyebileceğiz yani kısaca. Hani son 2 yılda Pondezter'ın yaptığı gibi. Ama bu biraz pis bir alışkanlıktır. Fazla buna güvenirsek hayalkırıklığı yaşarız. Gerektiği zaman kullanmak, çoğu zamanda takım oyunu içinde Seimonu'u en iyi şekilde kullanmak en güzeli olacaktır. Cem hocanın zaten bunu yaptırabileceğine eminim.
Seimone wnba'in en kötü 3-4 takımından birinde oynuyor. Yanında yardım edebilecek pek biri yok. İşte biraz Wiggins var bu yılın iyi çaylaklarından. Ama o da dün gece sakatlandı. Zaten Wiggins'in gelişi ile Seimone'nin ortalamaları da geçmiş yıllara göre 2-3 sayı düştü. Takımın en önemli skoreri olması onun için biraz işleri zorlaştırıyor. Şu izlediğim maçlarda kızın boş kalıp attığı bir tane bile şut yoktu. Hepsi el üstü, zorlama atışlardı. Kimi zaman 2 kişi ile savundular. Saha görüşü fena değil bence Seimone'ın ama arkadaşları onun paslarını sayıya çevirmemek için ellerinden geleni yapıyorlar, sırf bu yüzden asist ortalaması düşük. Yoksa boş arkadaşını bulmak konusunda pek sıkıntı çekmiyor. Bizim takımda buı özelliği sayesinde çok boş üçlük atacağımıza eminim.
Hücum yönünde augustus'un az yaptığı birşey dikkatimi çekti ve hoşuma gitmdi pek bu. Dribblingini kesip şut atmaıs çok özel bir yetenek olmasına rağmen ki şut yüzdesi yüksek, içeri girmiyor pek. Yani hep faul çizgisinin çevresinde stop yapıp şut kullanıyor. İçeri girse çok daha rahat sayı alıp, çok daha fazla faul çizgisine gidebilir. Zaten maçın son dakikalarında bunu 2 defa denedi ve birinden basket diğerinden faul çıkardı. Bu özelliğini kullanması için onu teşvik etmek şart. Biraz fiziksel çarpışmaya girmiş olacak ama o kadar da olsun. cem hocanın bunu özel olarak onunla konuşması gerektiğini düşünüyorum.
Hücum kısmında belirtmek istediğim son şeye gelirsek ki bence Wnba de bunu yapan en iyi oyuncu. bire birde rakibini geçmek konusunda üstüne oyuncu tanımıyorum. Şu 4 maçta inanılmaz şekilde mest etti beni bu özelliği. Dün Tamika catchinge bir sağdan, bir soldan croosoverları ile başını döndürdü. Yürüyerek karşısındakini geçiyor desem yeridir. İnanılmaz bir top kontrol becerisi var. Topu sap elinden sol eline, sol elinden sağ eline inanılmaz hızlı geçiriyor. bir bayanın bunu yapabilmesi bile başlı başına büyük bir meziyetken bu kız bu hareketi allen Iverson gibi, Jamal Crawford gibi yapıyor. Tek kelime ile inanılmaz.
Savunma kısmına geçersek olayın burada kilit kelimesi "isterse". Şu 4 maçta izleyip kesin kanıma varamadığım en önemli şey Augustus'un savunması. Bazen pek rahat geçilen bir oyuncu, 2 metre ötesinde ki ribaunta bile girmeyn biri, bazende pskopat bir savunmacı. Örnekle belirtmem gerekirse dün gece Indıana maçının normal süresinin son 5 dakikasına kadar, savunmada pek gözükmeyen, göstermelik savunma yapan Augustus vardı. Ribauntları bile çekmiyen, pek mücadeleye girmeyn bir Augustus. Ama son 10 dakikada öyle bir savunma gücü göstedi ki içimden yuh dedim. O ana kadar Indiana'nın en iyisi konumundaki Catchings'i savunmaya başlayan ve bunu biraz da birebir savaşa döken Augustus, Catchings'in anasından emdiği sütü burnundan getirdi desem yeridir. Penetrre eden Catchings geçemedi Augustus'u, fiziksel olarak pota altından vurmaya çalıştı her şekilde itmeye, hiç bir zaman istediğini alamadı, asla geri atmadı Augustus. Daha korkuncu kendisinden beklenmeyecek şekilde Catchings'in kafasına girdi ve oyundan tamamen kopmasını sağladı. Bu özelliğini eğer Catchin2e karşı kullanabiliyorsa her oyuncuya kullanabilir. Çünkü Catcvhings Wnba'in en fizikli oyuncularından biri pozisyonuna göre.
Aslıda daha yazsam yazarım ama feci yordu bu kız ilk günden beni.
Yazdıkça yazası geliyor insanın. Ama görünen o ki çok iyi bir oyuncu aldık. Wnba'in en iyi 5 oyuncusundan biri belkide. Eğer bu muazzam takıma Augustus'u da eklersek, o havayı şampiyonluk inancını ona da aşşılarsak herşeyi yapmamız mümkün. Ortada kupa bırakmayabiliriz, silip süpürürüz her tarafı. Bunun içinde geçen seneki ruh devam ettirilmeli ve herkes elinden gelen yardımı birbirine yapmalı. bunu başarabileceğimize eminim.
Son lafımda Minnesotalı, eski Beşitaşlı Vanessa Hayden'a. Eyy kızım zaanında insanlar Marc Jackson'a kara delik derlerdi, sana ne diyebilirler ki? Biraz pas ver yahu. Boyalı alanda aldığı her topu potaya atmak zorunda hissediyor kendini. Atmazsa öldürecekler kızı. Bir kere pas verdiğini görmedim yahu şu 4 maçta. Ha bir kere verdi o da yanlışlıkla eline çarpıp gitti. Çok dalga konusu olursun bu gidişle. aklını başına topla. bir sezonda 0.4 asist ortalaması ne demek yahu. O kadar geniş olmasan o da olmıcak galiba.
Sonu biraz gırgırla bitirelim dedik.
Welcome Baby face killer !
eğer bu siteyi Amerikadan fialn takip eden varsa bir Galatasaray forması bulup, Seimone'a vermesini ve resim çekilmesini istiyorum. ayrı bir hava olur, çokda hoş olur.
Eser belki bu konuda bize yardımcı olur.