Seimone Augustus

Kİmse yanlış anlamasın. Tamika Sylvia alınmasın benim için gözbebeği her zaman (yerli olmayan oyuncular arasında) Seimone Augustus'dur. Avrupa kupasına giden yolu onunla nasıl açtığımızı gördü bu gözler. Atmaya başladığında durdurulamayan bir makina'ya dönüştüğünü gördü. Ben değil Amerikan basınının ağzı ile söylersek Basketbol Dişi Kobe'sine kavuştu demişlerdi onun için. Büyük bir sakatlık ve rahatsızlık geçirdi. Şu an oynayabildiğinin %10'unu oynamıyordur eminim. Ama içinde özellikle bu taraftara yönelik büyük bir sevgisi var. Zaten Tamika'ya Sylvia'ya bu takımı bu kadar sevdiren de o. Her Şeyin Başı Seimone yani. Bu sene sık sık 3 numarada oynamak zorunda kaldı. Top eline pek gelmiyordu mevkiisi itibarı ile. Ama 2 numaraya geçtiğinden beri özlediğimiz penetrelerini tekrar görmeye başladık. Seviyorum Prensesi. Ne demiştik Her Şeyin Başı o...
 
'Zaten Tamika'ya Sylvia'ya bu takımı bu kadar sevdiren de o' demene aynen katılıyorum.Bir gercek var ki Augustus olmasaydı Fowles bizde değil fbde olurdu ki bunu düsünmek bile beni sıkıntıya sokuyor.Aynı nasıl diana varsa penny de var diyosa fbliler.Bizim için de Augustus varsa Fowles var.Bence herseyin bası Augustus,Fowles veya Tamikadan biri demek sadece yetersiz kalır çünkü bu üç oyuncu birbirlerini tamamlayan oyuncular,tek tek değil birlikte durdurulması zor oyuncular.Örnegin; Yelena,Sophia Young ve Fowles üçlüsüde iyi bir üçlü olabilir ancak bu üç oyuncu birbirlerini tamamlayan bir oyun oynama ihtimali çok yüksek degil bence.Ama suan ki üçlü pota altını domine eden Fowles,2-3 numarada oynayabilen ve skorer yönü olan Augustus ve Işılı rahatlatan yani gerektiginde top getirebilen,oyun kuran,ribaund alan tamika özetle birbirlerini cok iyi tamamlıyorlar ve tek tek den öte bir bütün halinde çok vurucu,yıldırıcı,mücadeleci oluyorlar.
 
33# SEIMONE DELICIA AUGUSTUS

Maç : 22
Süre : 10:03:57 (ort 27:27 dk )
Sayı : 317 (ort 14,41 )
Ribaund : 96 (ort 4,4 )
Asist : 50 (ort 2,3 )
Blok : 10 (ort 0,5 )
Top Çalma : 18 (ort 0,8 )
Top kaybı : 32 (ort 1,5 )
Faul : 34 (ort 1,5 )
 
Koç sene başı Angel McCoughtry'yi almaktan falan söz etmişti. Vallaha ben Angel mangel anlamam. Önümüzdeki sezonda da Augustus, Fowles ikilisini görmek istiyorum bu takımda. Hiçbirşey takım arkadaşlığından, takım olmaktan daha önemli değildir. Bu kızlar içimizden biri oldular artık.
 
Görünen o ki çok güzel bir arkadaşlık var takımda, zevk alarak yapıyorlar işlerini. Bir takımın bu hale gelebilmesi kolay birşey değil. Özellikle yabancıların bu kadar benimsemesi inanılmaz bir olay.
 
Her zaman dediğim gibi, Yerli olmayan oyuncular arasında Seimone'un yeri ayrıdır. O bizim gözbebeğimizdir. Onu gülerken görmek büyük keyif. Çok mutlu oldum bu görüntüleri izleyince.
 
Sevilmezmi yahu Simon. Topu alıp herkese çekilin buranın ağası benim dercesine rakip savunmaya dalıp darmadağın edip potaya gitmesi, sempatik tavırları, içimizden biri gibi maçlara sevinip üzülmesi..

Çevremde basketbolu sevmeyen ve onunla sevmeye başlayan arkadaşlarım bile var. Umarım uzun seneler bizimle kalır. Sezon başında çok eleştiri aldı aynı Işıl gibi ama ikiside aynı sakatlığı yaşayıp bizi üzmüşlerdi. Kaderleri kesişiyor ve ikiside tam form tutmaları gereken zamanda iyi oynamaya başladılar. Böyle yabancı oyunculara sahip olduğumuz için çok sanslıyız. Simon, Tamika, Sylvia hepsi çok şeker insanlar.

Birde şu maç kaybedince oyuncularımızı yerden yere vurup sadece kazandığımız zamanlar pohpolama huyundan vazgeçsek ne güzel olur. Önemli olan onlar kötü oynarlarken yanlarında durabilmektir..
 
Biraz taktım galiba ama 59. basketi attıktan sonraki yüzünü bir daha görmek istiyorum internetten bulacam artık bir şekilde.Başka dikkat eden olmadı mı üst üste sayıları gönderirken acayip keyif aldı ve 59. sayıda doruğa ulaştı o keyif =) Cuma günü yine sevindirecek bizi prenses.
 
İlk maçta da ikinci maçta da Augustus'un suratındaki inancı, hırsı çok net gördüm. İlk maç hakemler yüzünden kullanamadık kendisini, bu maçın başında da hemen 2 faul az kalsın yine sıkıntı yaşayacaktık.

Ayrıca sadece Augustus değil bütün takımın yüzünde o inancı görüyorum. O kupa bu sene bizim!
 
Maçın başlarında yüreğim ağzıma geldi, ilk maçtaki gibi gene faul probleminden devre dışı mı kalacak diye. Ama çok şükür olmadı. Bunu bir kenara bıraktım, eski özlenen performanslarından bir sunum yaptı resmen. Arka arkaya şut yağmuruna tuttu rakip potayı. Caferağa'da ciddi sorumluluk alacağı düşüncesindeyim. Fener yüksek ihtimal en çok Fowles'in üstüne yoğunlaşacaktır. Prenses bugünkü gibi oynarsa cidden hoş olur bizim açımızdan..
 
119.47FA


Bir şey yazamadım altına :)
 
Her zaman söylerim yine söylüyorum. 20 sayının altında attığı her maç Augustus bana göre kötü oynamıştır çünkü onun kalitesinde bir oyuncunun her maç minimum 20 atması gerekir. İyi konsantre olduğu zaman bunu rahatlıkla yapabilir.

Saygılar.
 

Üst