Kİmse yanlış anlamasın. Tamika Sylvia alınmasın benim için gözbebeği her zaman (yerli olmayan oyuncular arasında) Seimone Augustus'dur. Avrupa kupasına giden yolu onunla nasıl açtığımızı gördü bu gözler. Atmaya başladığında durdurulamayan bir makina'ya dönüştüğünü gördü. Ben değil Amerikan basınının ağzı ile söylersek Basketbol Dişi Kobe'sine kavuştu demişlerdi onun için. Büyük bir sakatlık ve rahatsızlık geçirdi. Şu an oynayabildiğinin %10'unu oynamıyordur eminim. Ama içinde özellikle bu taraftara yönelik büyük bir sevgisi var. Zaten Tamika'ya Sylvia'ya bu takımı bu kadar sevdiren de o. Her Şeyin Başı Seimone yani. Bu sene sık sık 3 numarada oynamak zorunda kaldı. Top eline pek gelmiyordu mevkiisi itibarı ile. Ama 2 numaraya geçtiğinden beri özlediğimiz penetrelerini tekrar görmeye başladık. Seviyorum Prensesi. Ne demiştik Her Şeyin Başı o...