Şu Anda Hangi Kitabı Okuyorsunuz?

Ben şu an Stefan Zweig'in Satranç adlı kitabını okuyorum. Aylardır bir alayım da okuyayım diyordum, umarım beklentimi karşılar. Birkaç hafta önce de George Orwell'in "1984" adlı kitabını bitirmiştim. 1 ay önce de Adam Fawer'in "Olasılıksız" adlı kitabını bir kez daha okudum, lisedeki günlerimi yad ettim.

Siz de okuduğunuz kitapları paylaşabilir, beğendiklerinizi önerebilirsiniz.
 
Mahfi Eğilmez'in "Değişim Sürecinde Türkiye, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Sosyo-Ekonomik Bir Değerlendirme" kitabını öneririm. Hem ekonomi ile ilgili öğretici bilgiler içeriyor hemde ülkemizin bugün içinde bulunduğu durumu sebepleri ve bu durumdan çıkış için nelerin gerektiğini anlatıyor.

Gabriel Garcia Marquez in "Kırmızı Pazartesi" de güzel bir kitap, 2-3 günde çok rahat okunabilir. Herkes cinayetin işleneceğini biliyor ama kimse bir şey yapmıyor..

Bir de ilginç bir kitap önerim daha var, "Kovadaki Balıklar", Gazinocular kralı Fahrettin Aslan'ın oğlu Sacit Aslan'ın ağzından o döneme ait yaşanan olaylar anlatılıyor. Ne hayatlar yaşanmış....

1984 ü okuduysanız, Hayvan Çiftliğini de okumalısınız.

Bunların dışında Uçurtma Avcısı (Khaled Hosseini), Gün Olur Asra Bedel ( Cengiz Aytmatov), Amin Maalouf'un Doğunun Limanları, Samarkand ve Afrikalı Leo, Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar, Yuval Noah Harari - Sapiens, Orhan Pamuk-Beyaz Kale de okuduklarımın içinde önerebileceklerim arasında.
 
Son okuduğum kitap; Bir Psikiyatristin Gizli Defteri, Gary Small

Eser, herkesin dönem dönem psikiyatriste ihtiyacı var dedirten bir çizgide. Yanlış mı, bence doğru. Kendi kendimize çözeceğimize inandığımız ama çoğu zaman halının altına süpürerek uzaklaştığımız sorunlarımız...
 
Son Okuduğum kitap Jack London - Uçurum İnsanları
Şu an okuduğum kitap Cemal Süreya - Sevda Sözleri.

Tavsiye edebileceğim onlarca kitap var ama şimdilik 4 tane yazayım :)

Jose Mauro De Casconcelos - Şeker Portakalı
William Golding - Sineklerin Tanrısı
Khaled Hosseini - Uçurtma Avcısı
Chris Cleave - Küçük Arı
 
Son Okuduğum kitap Jack London - Uçurum İnsanları
Şu an okuduğum kitap Cemal Süreya - Sevda Sözleri.

Tavsiye edebileceğim onlarca kitap var ama şimdilik 4 tane yazayım :)

Jose Mauro De Casconcelos - Şeker Portakalı
William Golding - Sineklerin Tanrısı
Khaled Hosseini - Uçurtma Avcısı
Chris Cleave - Küçük Arı

Uçurtma Avcısını okurken 2-3 yerde bırakmak istedim, gerçekten insanın içine işliyor bazı yerleri ama bitirdim pes etmeden. Ekpe’s book club tavsiyelerinden bu arada.
 
Uçurtma Avcısını okurken 2-3 yerde bırakmak istedim, gerçekten insanın içine işliyor bazı yerleri ama bitirdim pes etmeden. Ekpe’s book club tavsiyelerinden bu arada.

Okurken en zorlandığım kitaplardan. Aslına bakarsanız Afganistan'da geçen her kitap beni çok etkiliyor (kurgu ya da gerçek hikaye farketmiyor) vicdani olarak çok rahatsız olarak okuyorum.

Yeri gelmişken Afganistan'a dair 4 kitap tavsiyesinde bulunayım. Hepsi beni çok etkileyen kitaplardır ama özellikle Mehmet Genç'in kitabını okurken kahroldum. Yakın zamanda yaptığı Afganistan seyahatindeki izlenimlerini paylaştığı bir kitap. Spoiler vermemek adına detayları paylaşmayacağım ama Taliban'dan, bacha bazi geleneğine (erkek çocukların istismarı) Avrupa'da son kullanım tarihleri geçtiği için tüketilmeyen gıdaların Afganistan'a gönderilmesi ve burada satılmasına kadar kanımı donduran hikayeler okudum. Meraklısına şiddetle tavsiye ederim.

İkinci kitap Qais Akbar Omar'ın Eve Dönüş kitabı. Afganistan'da patlak veren iç savaş sonrası yaşananları anlatıyor. Yine beni çok etkileyen kitapların başında gelir

Mehmet Genç - Rotasız Seyyah Yol Hikayeleri 2
Qais Akbar Omar - Eve Dönüş
Khaled Hosseini - Bin Muhteşem Güneş
Khaled Hosseini - Ve dağlar yankılandı
 
William Golding - Piramit isimli kitabı bitirmek üzereyim.

İş Bankası Modern Klasikler serisi çok çekici geliyor bana,hem kaliteli hem ucuz hem de kapak tasarımları çok hoş.

Aynı seriden Kafka - Dönüşüm'ü, Zweig - Satranç, Zweig - Olağanüstü bir gece , F. Scott Fitzgerald - Muhteşem Gatsby,Bulgakov - Genç Bir Doktor'un Anıları,Zweig - Karmaşık Duygular ve Dr. Jekyll ve Mr. Hyde isimli kitapları okudum.

En çok Bulgakov'un Genç Bir Doktor'un Anıları kitabını beğendim.Rus yazarlar gerçekten çok başka.

En son Bursa Kitap fuarından Sabahattin Ali'nin Yeni Dünya ve İçimizdeki Şeytan kitaplarını aldım,sırada onlar var.

Merak edip,almak istediğim kitapların ilk sıralarında Leonid Andreyev'in Şeytanın Günlüğü isimli kitabı var.Hermann Hesse 'nin Knulp adlı kitabınıda merak ediyorum.
 
Son düzenleme:
Yalçın Granit'in "Adanmak" kitabını öneririm. Tam bu forumun ilgi göstereceği bir kitap konu olarak neticede. Hayatını basketbola adamış bir efsanenin Galatasaray ve Türk basketbolu üzerine anıları. Eğer olur da günün birinde kendimize ait bir salon yapabilirsek adının Yalçın Granit olmasını isterim.
 
Hic bir zaman duzenli olarak yapamadigim ve yapani gordugum zaman kiskandigim bir eylem kitap okumak! Butun gucumu toparlayip Filibeli Ahmet Hilmi'nin Amak-i Hayal kitabina basladim dun.

Ama baska bir konuya deginmek istiyorum aslinda, kiz yegenlerimden 2 si deli gibi kitap okuyorlar yaslari 13 ve 15 oyle boyle degil arkadaslar, 13 yasinda olan Harry Potter serisinin tum kitaplarini okullarin 15 gunluk tatil doneminde bitirdi. Digeri ise farkli bir dunyada ne kadar gerilim psikolojik crime benzeri varsa bugune kadar 400 kitabi devirmistir simdiden.

Sunu demek istiyorum ablam hep baski yapti kitap okuyun kitap okuyun, hic bir zaman diyemedim ki abla bu kadari da fazla yani, bak okullarinda basarisiz degillerse bile beklenen noktada da degiller yani.

Biz Turk milletinin degisik bir ozelligi var, tadinda birakamiyoruz ya cok az ya da yokluk gormemis gibi yapiyoruz her ne yapiyorsak.

Son olarak ayrica sevgili yegenlerim, eger bu yaziya denk gelirseniz bilin ki bu yaziyi yazan kisi deli dayinizdan baskasi degil! Bilin istedim ki cok kitap okumak degil mesele, sana ne kattigidir sonunda.

Gozunuze, vaktinize yazik der ve selam ederim herkese :)
 
Hic bir zaman duzenli olarak yapamadigim ve yapani gordugum zaman kiskandigim bir eylem kitap okumak! Butun gucumu toparlayip Filibeli Ahmet Hilmi'nin Amak-i Hayal kitabina basladim dun.

Ama baska bir konuya deginmek istiyorum aslinda, kiz yegenlerimden 2 si deli gibi kitap okuyorlar yaslari 13 ve 15 oyle boyle degil arkadaslar, 13 yasinda olan Harry Potter serisinin tum kitaplarini okullarin 15 gunluk tatil doneminde bitirdi. Digeri ise farkli bir dunyada ne kadar gerilim psikolojik crime benzeri varsa bugune kadar 400 kitabi devirmistir simdiden.

Sunu demek istiyorum ablam hep baski yapti kitap okuyun kitap okuyun, hic bir zaman diyemedim ki abla bu kadari da fazla yani, bak okullarinda basarisiz degillerse bile beklenen noktada da degiller yani.

Biz Turk milletinin degisik bir ozelligi var, tadinda birakamiyoruz ya cok az ya da yokluk gormemis gibi yapiyoruz her ne yapiyorsak.

Son olarak ayrica sevgili yegenlerim, eger bu yaziya denk gelirseniz bilin ki bu yaziyi yazan kisi deli dayinizdan baskasi degil! Bilin istedim ki cok kitap okumak degil mesele, sana ne kattigidir sonunda.

Gozunuze, vaktinize yazik der ve selam ederim herkese :)

Öncelikle yeğenlerinizin gözlerinden öperim; inşallah ailelerine, vatana, millete hayırlı evlatlar olurlar. Ama sizin bu düşüncenizi biraz yanlış buldum. Öncelikle kitap okumakla derslerin başarılı olması arasında doğru orantı yok ki niye derslerle bağdaştırdınız anlamadım. Sonuçta okudukları roman türü kitaplar. Ve günümüzde bilgisayardan, tabletten, telefondan başını kaldırmayan çocuklar yerine ne güzel kitap okuyan çocuklar olmuşlar, bu gerçekten altın değerinde bişey. Hem yaşları daha çok küçük okudukları elbette onlara çok şey katar ilerde belli olur o. Bence vakitlerine yazık oluyor demek yerine sizin yerinizde olsam dayıları olarak onlara sık sık kitap hediye ederdim ki bu alışkanlıklarını o delidolu gençlik dönemlerinde kaybetmesinler. Kitap okumak güzeldir.

Bu arada bu başlığı da çok sevdim böyle kaliteli bir foruma yine böyle kaliteli içerik yakışırdı. Bir kitapsever olarak sık sık yazmayı düşünüyorum.
 
John Steinbeck - Fareler ve İnsanlar öneriyorum. Hem okunması kolay, hem de çok uzun değil elinize aldığınız gibi bitiyor kitap. Sıcacık bir roman. Arkadaşlık ne demek çok iyi anlıyorsunuz.

Jack London - Martin Eden
Bu da çok iyi bir kitap. Azmin, sabrın, istemenin ne kadar önemli olduğunu anlatıyor. Mutlaka okuyun derim.

Bu arada Murat Murathanoğlu anılarını yazıyormuş, hatta kitap bitmek üzereymiş. Basketbol üzerine çok az kitap olduğu için kendisinden çok da hazzetmesem de merakla bekliyorum. Modern basketbol tarihimizi anlatan bir kitap olabilir.
 
Sabahattin Ali'den İçimizdeki Şeytan'ı okuyorum.Malesef kitap okurken sessizliğe takıntılı olduğum için çok yavaş ilerleyebiliyorum.Bazen sırf kitap okuyabilmek için insan dağlarda yaşamalı diyorum,yaş ilerledikçe gürültüye katlanamıyor insan.

Geçen günlerde D & R 'da Bobby Dixon'un kitabını gördüm,zorluklarla geçen yaşamın sonunda ulaşılan başarı hikayeleri ilgimi çektiği için ileride bu kitabı okumak isterim.
 
Murat Murathanoğlu'nun kitabı çıkmış. Kendi hayatını anlatıyormuş. Kendi hayatını anlatırken de elbette Türk basketbolunun son 30 yılına değiniyor. Son dönemlerde kendisini sevmesem de alınıp okunması gereken bir kitaptır diye düşünüyorum. Çok şey bulabiliriz kendimizden de. Sonuçta modern basketbol tarihimizin köşe başlarında hemen hemen her noktada bu adamın da bir izi var.
Bir de şu fanatizmi ( hele son zamanlarda amigo boyuna vardı ) ve bana artık çok itici gelen amerikan özentiliği olmasa iyi adam aslında. Adamın instagram adresi bile themurathanoglu. The nedir abicim.
Neyse alıp okumak iyi olur sonuç olarak.
 
Ne yazik ki ben kitap okuma ozurluyum arkadaslar. Sayisiz kitaba baslayip hemen hemen % 90 dan fazlasini ilk 20 li sayfalarda birakmisimdir. Ne bekliyorum bir kitaptan nasil bir heyecan olmasi gerek devam etmem icin bilmiyorum. Uzuluyorum bu durumuma ama kolay kolay degisemeyecegime inandirmisim kendimi.

Bugune kadar bitirdigim butun kitaplar ve okudugum tarihler;

Kavgam - 1994 "Malum Sahis"
Alevilik Nedir - 1996 "Baki Oz"
Kayip kentin yakisiklisi - 1998 "Yilmaz Erdogan"
Umit Yasar Oguzcan Butun siir kitaplari - 1999
Sizofren Aska Mektup - 2013. "Cezmi Ersoz"
Never let me go - 2014 "Kazuo Ishiguro"
Bogurtlen kisi - 2015. "Sarah Jio" --- 2 gunde okuyup bitirdigim, bitirmek icin cildirdigim kitap
Vazgectim - 2016 "Kahraman Tazeoglu"
My Father's House - 2017 "Orhan Kemal"

Ve bir kac aklima gelmeyen geldikce editleyecegim kitaplar daha vardir.

Okumayi cok istedigim bol vaktimin olmasina ragmen kilimi bile kipirtdatmadigim kitaplari da yazayim.

Ferrarisini satan bilge
Simyaci
Cavdar tarlasinda cocuklar
" bu kitap ozellikle beni meraklandiriyor cunku John Lennonu olduren Mark Chapmon bu kitaptan etkilendigini ve yakalandigi gun elinde bu kitap oldugunu biliyorum"
Babalar ve Ogullar
Benim adim kirmizi


v.s vs
 
Son düzenleme:
Turgenyev'in Babalar ve Oğullar kitabını bitirdim dün gece.Kitaba başlamadan önce Bazarov karakterinden çok bahsedildiğini görmüştüm,kendisi nihilizmin simgesi olmuş,nihilizm hiçliği savunan hiç bir otorite kabul etmeyen bir görüşmüş.Kendimde de nihilizme yakın noktalar gördüğüm için kitaba ve Bazarov karakterine ilgim ve merakım arttı.Fırsat buldukça sindire sindire okudum kitabı.Son derece akıcı bir kitaptı,rus yazarlar bu işin ustası.En iyi şairler Türk şairleri en iyi edebiyatçılarda Rus yazarları bana göre.Kitabın sonunda Bazarov genç yaşta ölüyor,buna şaşırsamda Bazarov gibiler bu dünyada çok yaşamamalılar,gençliğin karizmatikliği ile erken ölmeliler.Zaten sadece kötüler ölümsüzlüğü isterler.
 
Yuval Noah Harrari'den Homo Deus'u okuyorum.

Önce Sapiensi okudum, şimdi onun devamı niteliğindeki bu kitabı. Aslında çok ta randımanlı okuyamıyorum. İşten çıkışta, metroda filan zamanım olursa, bazen işte de vakit oluyor. Ama çok okuyamadım.

Ara sıra çevirdiğim kitabı da okuyorum.Çeviriyi kontrol etmek için. Arthur Schopenhauer'den Ahlakın Temeli. 19. yy da yazılmış bir felsefe kitabı. Felsefe sevenler için tavsiye ederim ama yoksa epey sıkıcı bir kitap çevirirken epey zorladı.
 
Son düzenleme:
Murat Murathanoğlu'nun kitabını okudum ve kendisi hakkındaki düşüncelerimde haklı olduğumu gördüm. Bir insan bu kadar mı para odaklı olur. Kitabın dörtte üçü para muhabbetine gidiyor. Paşam hiç hak ettiğini almadığını düşünüyor nedense. Zaten son dönemlerde de her yerden para konusunda ayrılığa düşüp kovuluyor. En son Sokrates Dergi gibi naif bir kurumla da ayrılığa düşüp gönderilmiş. Bir de ayrıldığı yerleri hep insanlara kötülüyor, hedef gösteriyor. Hiç kendinde bir hata görmüyor.
Bu adamın artık çalışacağı tek yer fb tv. Orada bol bol fener hakkında konuşsun, övsün dursun. Çakma amerikan aksanıyla, çakma amerikan hayat anlayışıyla bizden uzak dursun.
 
Murat Murathanoğlu'nun kitabını okudum ve kendisi hakkındaki düşüncelerimde haklı olduğumu gördüm. Bir insan bu kadar mı para odaklı olur. Kitabın dörtte üçü para muhabbetine gidiyor. Paşam hiç hak ettiğini almadığını düşünüyor nedense. Zaten son dönemlerde de her yerden para konusunda ayrılığa düşüp kovuluyor. En son Sokrates Dergi gibi naif bir kurumla da ayrılığa düşüp gönderilmiş. Bir de ayrıldığı yerleri hep insanlara kötülüyor, hedef gösteriyor. Hiç kendinde bir hata görmüyor.
Bu adamın artık çalışacağı tek yer fb tv. Orada bol bol fener hakkında konuşsun, övsün dursun. Çakma amerikan aksanıyla, çakma amerikan hayat anlayışıyla bizden uzak dursun.

Murat Murathanoğlu dönemini Bein Sportstan önce ve sonra olarak tanımlamak daha doğru sanırım. Çocukken kendisini ve özellikle İsmet Bademi çok severdim. Ama nedense Fenerbahçe son 6-7 senedir Euroligde iddialı duruma geldikten sonra giderek sempatizanlaştı. Zaten FB TV'de de kendine yer buldu. NBA bilgisi çok fazla olmasına rağmen parayı ön plana çıkarması ve son senelerde oradan oraya savrulması hiç hoş değil. Bence eurolig bilgisi de NBA bilgisi kadar fazla değil. Zaten euroligde Beinsports olarak bir Fenerbahçe hayranlığı mevcut. Bunda İsmail Şenol ve İhsan bayülkenin de payları var. Murat Murathanoğlu varken de bu furyaya katılıyordu. Beinsportstan ayrılmasına sevindim. Çünkü cumartesileri yayınlanan eurolig analiz programlarında 45 dakka Fener, 15 dakka Efes konuşuyorlardı. Şimdi en azından Can İşbakan ve Hakan Demirel biraz olsun orayı toparlıyor.
 
Murat Murathanoğlu dönemini Bein Sportstan önce ve sonra olarak tanımlamak daha doğru sanırım. Çocukken kendisini ve özellikle İsmet Bademi çok severdim. Ama nedense Fenerbahçe son 6-7 senedir Euroligde iddialı duruma geldikten sonra giderek sempatizanlaştı. Zaten FB TV'de de kendine yer buldu. NBA bilgisi çok fazla olmasına rağmen parayı ön plana çıkarması ve son senelerde oradan oraya savrulması hiç hoş değil. Bence eurolig bilgisi de NBA bilgisi kadar fazla değil. Zaten euroligde Beinsports olarak bir Fenerbahçe hayranlığı mevcut. Bunda İsmail Şenol ve İhsan bayülkenin de payları var. Murat Murathanoğlu varken de bu furyaya katılıyordu. Beinsportstan ayrılmasına sevindim. Çünkü cumartesileri yayınlanan eurolig analiz programlarında 45 dakka Fener, 15 dakka Efes konuşuyorlardı. Şimdi en azından Can İşbakan ve Hakan Demirel biraz olsun orayı toparlıyor.
Yalnız, 45 Fener, 15 Efes olan dönem geçen sene değildi ve geçen seneye kadar olan 1-2 senelik dönemde Efesin pek de konuşulacak bir yanı yoktu.
 
Yalnız, 45 Fener, 15 Efes olan dönem geçen sene değildi ve geçen seneye kadar olan 1-2 senelik dönemde Efesin pek de konuşulacak bir yanı yoktu.

Bir tek geçen yıl biraz daha fazla zaman verildi Efese. Ama yine de Fenerbahçe kadar değil. Fener lig lideri olunca yine hep Fenere daha fazla zaman ayrıldı. Daha fazla Fener favori gösterildi. Efes'e hiç şans tanınmadı. Ama Efes sonunda Feneri geçmeyi başardı. Eksikte olsa geçtiler. BU sene dikkat edicem Efese ne kadar süre ayrılıyor. Bence en az Fener kadar süreyi hakediyor. Çünkü geçtiğimiz sene finale kalan kadroyu korudu Efes. Fener de epey kuvvetli ama daha fazla pay alıyor he zaman. Biraz daha adaletli olmak lazım.
 

Üst