TBL 12.Hafta | P.Karşıyaka 84 - Galatasaray Liv Hospital 77

- Takım ile yönetim arasındaki koordineyi sağlayan yöneticiye selam olsun.
- Taraftarı dikkate almayıp düşüncelerini önemsemeyen ve gergin bekleyişin devam etmesine sebep olan yöneticiye selam olsun.
Kimden bahsettiğimi anlamışsınızdır zaten. Gemi batıyor. Batan gemiden arda ne kalırsa bana kar düşüncesiyle hareket eden bir yöneticiye sahibiz.

Top16 gruplarına katılmayı garantileyeli bugün tam 1 hafta oldu. 1 hafta içinde şubede yaprak kımıldamadı. Bedelini en ağır şekilde ödemeye devam ediyoruz. Eğer o 2 oyuncu transferi yapılmış olsaydı Tofaş maçını geçtim bugün rahat kazanırdık ve kendilerine taraftar adı verilen ezik gruba gereken dersi verirdik. Ama son periyot oyuncularımızın pili bitti ve bu takıma maalesef ki yenildik.

Üzüldüğüm noktalardan bir diğeri sayın Ufuk Sarıca bir dönem yardımcılığını yaptığınız Ergin Ataman'a sizin acınası halde olan taraftarlarınız ana avrat küfür ediyor ama siz tribünde bu tezahüratları dinlemeyi tercih ettiniz. Bu olaydan sonra bir kez daha anladım ki Ergin Ataman büyük karakter. İpekçi'de taraftarlarımız rakip koç , menajer aleyhinde bir tezahürat yapsa hocamız devreye girer taraftarı sakinleştirirdi. Ufuk Sarıca böyle bir şey yapmadı. Çıksın yine açıklama yapsın her maçta olan olaylar oldu desin. Az olan saygım da bitti kendisine. Galibiyet her şey demek değildir.

Takımlık bir durum yoktu bugün bence. 8 tane oyuncumuzda Aslan gibi oynadı. Koç elinden geleni yaptı ama malzeme bu kadar. Bakalım takvim yaprakları Mart - Nisan ayını gösterdiği vakit ne olacak ? :)
 
Ne yalan söyleyim çift hanelerle son anlara önde gireceğimizi bile beklemiyordum. Eldeki malzeme bu iken söylecek, kızacak, eleştirecek pek de birşey yok hakkaten
 
Maç özelinde bir şey yazmaya gerek yok bu saatten sonra.

Açıkçası Euroleague'i de nasıl asli hedef haline getireceğiz, ligi nasıl ikinci plana atacağız. Adamlar maça çıkmasa sadece seyahatleri yapıp şehir turu yapsalar bile mecalleri kalmaz.
Sorun zaten ekonomik, hangi oyuncuyu bulacağız da kaç paraya oynatacağız?
2000'lerin başından beri şubenin başına gelmeyen kalmadı, play-out, Cemal Nalga skandalı, geçen sene 7. maç, şimdi de bunlar.

Bu dernek yönetmeliği ile spor kulübü falan yönetilmez bu devirde, kim niye sponsor olsun bu kepazeliğe, paranla rezil olmaktan başka bir şey değil.
 
En az Fenerbahce kadar nefret ediyorum Karsiyaka'dan. Bunlarin derdi ne cok merak ediyorum. Ufuk Sarica'nin edilen kufurlere tepki gostermemesi de ayri bir igrenclik. Baris Hersek'in 2 tane 3 sayilik atisindan bir tanesi girmeseydi kazanmistik. Saglik olsun. 2 tane takviyeyle bence yine cok rahat olmasa da final oynariz bu ligde.
 
Ufuk Sarıca nın da ne kadar karekter yoksunu biri olduğunu gördük. Meslektaşına küfürler edilirken keyifle izledi.
İpekçide ki KSK maçına sadece Ufuk Sarıca lı ya küfür etmek için gidicem...........
 
Nebiçim taraftar topluluğu, yeniyorlar hala küfürler devam ediyor. Sonra burada bizim taraftar bunu yapınca Ufuk Sarıca ağlamaya başlar öyleydide böyleydide.
Gittikçe ligten kopuyoruz uzun zamandır bukadar maç kaybettiğimiz sezon olmamıştı. Enazından busene Türkiye kupasını alalım. Ligdede gidebilidiğimiz yere kadar gidelim. Çünkü bu yönetim sayesinde daha fazlasını beklememiz zor.
 
Takım maç içinde gözlerimizin önünde tükendi. 3.çeyreğe kadar kusursuz oynayan takım 4.çeyrekte bir anda çöktü. Patric Young gibi bir oyuncu bile kollarını kaldıramayacak hale geldi ve sonuç kaçınılmaz oldu. Karşıyaka'nın ve taraftarının tutumu zaten yıllardır malum. Her türlü pisliği ve alçaklığı yapmaktan çekinmezler. Asıl eleştirilmesi gereken nokta 3 yıldır bu muameleye karşı çözüm üretemeyen, dik duramayan Galatasaray yönetimidir.
 
Öncelikle şunu belirteyim ki geldiği günlerde yaptığı açıklamalar, kişiliği, üslubu vb. nedenlerle Ataman geldiğinde oldukça rahatsızdım. Gelişindeki rahatsızlıkta yaşanılan sürpriz ayrılığın etkisi de vardı mutlaka. Geldikten sonra Milli Takım hevesi nedeniyle yaptığı açıklamalar (yine bir KSK maçında Galatasaray taraftarını gereksiz eleştirmesi, her kesime zeytin dalı uzatması... ) beni rahatsız etmesine rağmen "takımı sahiplenişi", 23 sene sonra gelen şampiyonluk ve iddialı yapısı üzerimdeki olumsuz enerjiyi dengeledi. Sevmesem de saygı duymaya başladım.

Gelinen noktada hedefimdeki isim Ataman değil ama Ataman da sütten çıkmış ak kaşık değil. Sezon başından beri takımın yaptığı savunmayı eleştiriyoruz burada, eleştirilmeyecek gibi de değil. Oyuncu tercihleri, genç oyunculara gereken önemi vermemesi...

Neyse, bu sezon kaybettiğimiz ilk maç değil, son da olmayacak. Onur´un dile getirdiği gibi ikinci yarıdaki duruma göre sıralamada yer seçeceğiz ve kendimizi toparladıktan sonra henüz kaybedilmiş bir şey yok.

Ekleme: Beğensek de beğenmesek de Milli Takım Antrenörü Ataman´a edilen küfürleri duymazdan gelmek, camia olarak tepki göstermemek kabul edilemez. KSK taraftarı ve hakem üçlüsü kendine yakışanı yapmıştır. Tıpkı Ataman´ın Milli Takım´daki yardımcısı Ufuk Sarıca´nın kendine yakışanı yaptığı gibi.
 
Arroyo,Erceg ve Micov'un aynı anda sahada olduğu takım savunma yapamıyor.deplasman maçlarında savunma yapmadan kazanılamıyor.bu sezon ki tek deplasman galibiyeti Konya'ya karşı,başka yok.
 
İddialı takımlara karşı deplasman galibiyetini geçtim normal takımları bile yenemiyorken bu maç başlamadan önce çoğunluk bir şey beklemiyordu takımdan. Ama iyi başladık ve götürdük maçı son çeyreğe kadar. Arroyo'dan da pek katkı almadan oldu bu. Böyle olunca hepimiz son çeyrek de Arroyo kıpırdanır alırız dedik ama olmadı. Hakemler el attı biraz, sonra bizim bu sene başından beri klasikleşen adam akıllı savunma yapamayışımız da bitirdi maçı elimizden aldı götürdü. Söyleyecek çok şey var ama neye yarıyor. Zaten hep aynı eksende dönüyoruz (Dar rotasyon, yorgun oyuncular, savunma yapamamak, vs). Bu sene lig çok zor çoğu takım yabancı kuralı ile birlikte kendilerine göre iyi takım kurmuş durumda. Biz ise hala rotasyonu tamamlama uğraşındayız. İstanbul'da olup bu takıma emek veren arkadaşları hariç tutmakla birlikte takıma olan destek sadece forumlarda, sosyal medya ile kalıyor. Takım Top 16ya kalmış biletler ucuz bir pazar günü akşama doğru olan maçta salonu dolduramıyoruz. Her hafta Burçin Badem, Eyüp Yıldız satılan bilet sayıyor. Bazı şeyler eksik tamam eski ve şu anki yönetim en büyük sorumlu bu durumda ama bizler de kendimize bakmalıyız.
 
Karşıyaka taraftarının kendisine olan tepkisini tahmin eden Ataman, seyircinin daha da gerilmesine engel olmak adına normalde sahaya çıkmasından daha geç bir zamanda parkeye adım atarken hakemlerden bile sonra çıkmayı uygun gördü. Fakat bu bile ortamın sakin kalmasına yetmezken parkeye adımını atması ile birlikte Ergin Ataman’a ve ailesine toplu olarak küfürler yağmaya başladı.
DAYANAMAYAN Ergin Ataman hakemlerin yanına gidip “Neden anons yaptırmıyorsunuz?” diye sorarken aldığı cevap ise Türk basketbolu için ibret niteliğindeydi: “Bağırır bağırır birazdan susarlar.”
 
Ve hâlâ yok tavrı böyle yok şöyle diye Koçumuza sahip çıkmıyoruz. Bir daha yazayım kendisiyle belki kişisel problemleriniz vardır lakin bunu yansıtma yönteminiz yanlıştır.
Ergin Ataman'ın tek hatası bir mağlubiyet sonrası İsmail Şenol'a küfür eden taraftarlara laf atmasıdır. Ha İsmail Şenol'a neden küfür edilir o'nu da anlamış değilim lakin maç sonu konuşacağınız şey o maç olmalıdır. Fatih Terim'de yapmıştı aynısın mağlup olduğumuz maç sonrası çıkıp "eleman dediler bana" diye ağlaştı.
Herkesin hatası vardır o başka lakin Karşıyaka'nın 3 sezondur Galatasaray'a karşı olan tutumunun incelenmesi gerekiyor. Bir maç öncesi Aslan'ı öldüren Karşıyakalı pankartı ardından maç boyu yapılan pislikler defalarca maçın durması maç öncesi Galatasaray taraftarına saldırı. Birileri gerçek kimlikleriyle yapamadıklarını Karşıyaka forması giyerek mi yapıyor?
 
SON DAKİKA : KSK-Galatasaray maçında çıkan olaylar nedeniyle KSK'ya 2 maç seyircisiz oynama ve 29.500 TL para cezası verildi.
 
Pınar Karşıyaka ile Galatasaray Liv Hospital maçı sonrasında sular durulmuyor. Galatasaray LH,maç sonrasında TBF’den toplantı talep etti ve ve toplantıya Galatasaray LH’i Cem Kınay ve Ural Aküzüm, TBF’yi ise Turgay Demirel,Harun Erdenay,Celal Arısan temsil etti.

Kınay’ın;

Geçen sezon Şube Koordinatörümüz Murat Özyer saldıranlardan biri bu kez Başantrenörümüz Ergin Ataman’a saldırdı. Bu olaylara neden önlem almıyorsunuz?

sorusuna federasyon tarafından,bahsedilen kişinin geçen seneki saldırganla aynı kişi olmadığı* ve saha içinde bir görevli olduğu cevabı verilmiş.

Toplantı’daki en çarpıcı tartışma ise Turgay Demirel ile Cem Kınay arasında yaşanmış. Turgay Demirel;

Bu olayların sorumlusu Ergin Ataman. Zaten geçen sezon da maça çıkmadınız

diyerek sorumluluğu Galatasaray LH koçu ve yönetimine atarken, Kınay buna ;

Sizin bu sözleriniz nedeniyle geçen sezon maça çıkmayarak ne kadar doğru karar verdiğimizi şimdi görüyorum

cevabını verip toplantıyı terk etmiş.

Kaynak: basketdergisi.com Özel Haberi

Konuşulanlar doğru ise, iyi aile çocuğu Turgay Demirel !!
 
TBF tarafsızlığını yitireli çok oldu. Öyle hamleler yapmalıyız ki Turgay Demirel daha fazla kalamasın o koltukta. Bu açıklamalar tamamen rezillik.
 
TBF tarafsızlığını yitireli çok oldu. Öyle hamleler yapmalıyız ki Turgay Demirel daha fazla kalamasın o koltukta. Bu açıklamalar tamamen rezillik.

Galiba o hamleler gelecek.

Galatasaray ile Türkiye Basketbol Federasyonu arasındaki gerilim zirveye tırmanırken Sarı-Kırmızılılar’dan tarihi bir hamle geliyor. Galatasaray Yönetimi’nin Türkiye Basketbol Federasyonu Turgay Demirel’i kendilerine karşı tavrı nedeniyle devirmeyi planladığı öğrenildi.
Galatasaray Yönetimi, FIBA Avrupa Başkanlığı’na seçilen Turgay Demirel’in hala Türkiye’deki görevini bırakmamasını CAS’a taşımaya karar verdi. Aylardır seçime gitmesi beklenen ve görevinden ayrılması gereken Demirel’i FIBA’da yer alan 9. ve 33. maddeye dayanarak harekete geçeceği öğrenildi. Turgay Demirel’in 9. madde nedeniyle yerel görevini bırakması gerekiyor.
9. Madde: Başkan, seçilmiş veya atanmış bir ulusal federasyon başkanlığı görevi üstlenemez.
33. Madde: Herhangi bir anlaşmazlıkta konu CAS, Lozan, İsviçre’de görüşülür.

Kaynak:Basketdergisi
 
Turgay Demirel gitmeli gitmesine de pek değişen bir şey olmayacak ki.Siyasilerin onayı olmadan kimse başkan seçilemez.Bizim istediğimiz kişiler gelse bile tavizler vererek gelmiş olur.Ümitsizim bu ortam değişmez kolay kolay malesef.
 

Üst