Teşekkürler Oktay Mahmuti..

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Geçen sezon başlayan o müthiş süreç,yakalanan sinerji,Banvit serisi,kazanamasak bile sonuna kadar zorladığımız FB Ülker serisi;bu sezon Euroleague bileti alışımız,Cumhurbaşkanlığı kupası,Euroleague performansı,Olympiacos-CSKA maçları,normal sezonu yıllar sonra lider bitirmemiz,Furkan-Göksenin-Shipp,hatta Gordon..Hepsi sizin eserinizdi hocam..Bu geride bıraktığımız 2 sezon bizim için hep özel olacak ve sizi gerçekten özleyeceğiz hocam..Yolun açık olsun hocam..
 
Galatasaray basketbol şubesi tarihinde bize ilkleri yaşatan kazandığı zaferlerle bükük boynumuzu dik hale getiren bizlere gururlandıran, onurlandıran değerli insan bugün Ünal Aysal ve yönetimi Galatasaray duruşunu yansıtamadılar sana haksızlık yaptılar ama kişiler gelip geçicidir senin yerin yüce GALATASARAY taraftarının kalbinde baş köşededir. Yolun açık olsun seni sevenleri unutma...
 
Galatasaray Erkek Basketbol Takımı 4 5 sene önce maçlarını 20 25 kişiye oynarken, geçen sene idmanını Ramazan ayında olmamıza rağmen ve idman saati de ezan vaktine yakındı, fakat o gün antrenmanı izlemeye gelen 50 60 kişi vardı. Hatta bu sene futbol maçlarına bile 'Yenilmez Armada' ile gelen bir çok Galatasaray taraftarı da sizin eseriniz. Ve bu konuyu babamla konşurken babamın anlattığı bir olayı daha yazıyım; 3 sene önce Galatasaraylının basketbol şubesi umrunda bile değilken bu sene kahvelerde sırf Galatasaray'ın basketbol maçını izlemeye giden 20 25 kişi de bizi ne durumdan ne duruma getirdiğinzin en güzel göstergesi
Galatasaray taraftarı en azından basketbolla gerçekten ilgilenen kesim, sizi hiç unutmayacak hocam. İyi ki varsınız
 
OKTAY MAHMUTİ ŞAMPİYON YAP BİZİ!!!

Bazen kelimeler kifayetsiz kalır. Yutkunamaz insan. Gözleri dolar ama ağlayamaz. Canı sıkılır ama haykıramaz. Duyar, görür, işitir ama elinden bir şey gelmez. Hayat işte der insan, geçip gider daha sonra. Oktay Mahmuti…

1968’in Mart’ında Üsküp’te doğdu Oktay Mahmuti. Küçük yaşlardan beri basketbolun içinde kendisi. Sayısız başarılar kazanmış çalıştığı kulüplerde. Hep olumlu izler bırakmış. Galatasaray’a geldiğinde ilk sözü “Bir gün buradan giderken, arkamdan hiçbir şey yapmadı dedirtmemek istiyorum.” oluyor Oktay hocanın. Galatasaray’a imza attıktan sonra çok büyük bir takımdan çok iyi bir teklif gelir kulübe. Zamanın yöneticisi Hakan Üstünberk bu teklifi iletir ve önünü açar hocamızın. “Size söz verdim, birlikte plan yapmaya başladık. Sözümden dönemem ve kimseyi yarıda bırakamam" der Oktay hoca, ücrette iyileştirme yapma talebini ise daha önce anlaştığı bedelin üzerinde bir ücret almayı etik bulmadığı için reddeder. Sözleşmesi feshedildiğinde 1 milyon dolar alma hakkı varken, “Çalışmadan alacağım parayı kendime yediremem.” Diyerek ceketini alıp , arkasına bakmadan gidebilen bir adamdır Oktay Mahmuti. Ve giderken tek kelime konuşmayan bir beyefendidir ayrıca.

Artık klasik bir cümle haline gelmiş olan, Vefa sadece bir semttir klişesini bize tekrardan hatırlatıyor Oktay Mahmuti’nin Galatasaray’dan koparılışı. Rövanşist bir yaklaşım tabiî ki yakışmaz bize, biz Galatasaray taraftarıyız, her ne kadar bizi yönetenler gerçek Galatasaray’lılıklarını kaybetmiş olsalar da ama şunu da söylemeden kendimi alıkoyamayacağım : Rüzgar ekenler fırtına biçerlermiş.

Neyse ilk paragrafa geri dönelim. Geçip gider der insan diyorduk en son. Yok. Bu defa geçip gitmez. Bu defa o kadar kolay değil o iş. O kadar ucuz olmayacak belki de ilk defa. Çünkü Oktay Mahmuti Galatasaray’da öyle güzel işler yaptı ki , bu defa ne sözde “çok” istediği parayla, ne de çokta haksız olmayarak sözde “ettiği küfürlerle” koparamayacaklar Oktay Mahmuti ile Galatasaray taraftarı arasındaki o inanılmaz kuvvetli bağı. Aslında burada bizi yöneten zihniyete de suç bulmamak lazım. Biraz da Oktay hocamızda aramak lazım suçu. Sen neden daha erken Türkiye’ye gelip Galatasaray Lisesi’nde okumadın ki Oktay Mahmuti. Ya da neden küçük hesaplar yapmadın. Küçük olsun sizin olsun demedin bizi idare eden zihniyete. Öyle yaparsan böyle olur işte Oktay Mahmuti… Çok uzattık lafı. Sonuç olarak artık taraftar uyanıyor. Bundan sonra geçit yok Galatasaray’ı yönlendiren kafatasçı zihniyete. Geçit yok!!!

İleride çocuklarımıza anlatacağımız Yenilmez Armada destanı bitmedi daha. Sadece biraz ara. Güle güle güzel insan demiyoruz o yüzden. Daha büyük başarılarda birlikte olacağız çünkü biz. Biz bir aileyiz çünkü. İnanıyoruz. Bir gün yine, yeniden, ilk günkü gibi, aynı heyecanla, hep birlikte haykıracağız salonlarda : OKTAY MAHMUTİ ŞAMPİYON YAP BİZİ!..
 
Şu başlığı görmek o kadar can yakıyor ki..
Yazmak istiyorum ama ne yazsam da bilemiyorum.
Ama şunu belirtmek isterim ki, şartlar ne olursa olsun bu taraftar seni hiçbir zaman unutmayacak hocam.
Yerin her daim bizler için ayrı olacak.

Bazıları herkesin kendi kontrolünde olmasını ve önlerinde el pençe divan durulmasını istedi, birilerine birşeyler battı heralde. Gerçekten mantıklı bir açıklama bulamıyorum gelinen bu noktaya..
Neyse, uzatmayacağım.
Şu 2 senede inanılmaz duygular yaşattın bizlere. İnanılmaz mutlu ettin bizleri.
İnşallah kariyerinin devamında mutlu olursun. Yolun açık olsun...
 
hocam emekleriniz yaptıklarınızla bu taraftarın kalbinde taht kurdunuz bu taraftar sizi hic unutmayacak iyki varsınız.selamlar ve saygılar
 
Ben şunu söylemiştim, ben sadece dedim ki ben burada olsam da olmasam da, ben bir gün buradan gittikten sonra “yanlış anlaşılmasın bir yere gittiğim yok da” hiç kimse “Oktay hiçbir şey yapmadı” diyemeyecektir. Ben o sözü vermiştim, o sözü tutmaya çalışıyorum.


O kadar güzel anılar yaşattın ki seni istemeyenler bile "Oktay hiçbir şey yapmadı" diyemez. Sen gayet nacizane bir nedenden ötürü teşekküre gerek yok deyip bize teşekkür etmemiştin. Ama biz teşekkür etmek zorundayız. Etmezsek olmaz. Teşekkürler koç. Yönetim dediğin dediğin iki,üç bilemedin beş sene sonra gider ama taraftarlar her zaman aynı yerinde durur. Bu taraftar da seninle farklı bir bağ kurdu. Seni sevdi. Bu nedenden ötürü seni unutmaz. Bunu sakın aklından çıkarma.

Bir gün tekrar yollarımızın kesişmesi dileğiyle , yolun açık olsun.
 
okadar çok söylenecek şey var ki,buraya hangisini yazmalıyım bir türlü aklımda toparlayamıyorum.çok zor aile olmuştuk kesinlikle yıllar sonra,ama birisi gelip bukadar büyük bir sevgiyi bir çırpıda söküp atabileceğini zannediyor.olmayacak istediğiniz,gereken tepki er ya da geç verilecek buna inanıyorum.hangi mantığa sığar bu,hangi açıklama bu saçma kararın altını bi nebze de olsa doldurabilir.cevap hiçbir şey.okadar büyüksün ki Oktay Mahmuti;yaptıkların,yapacakların,bizi inandırmışlığın,ailemiz oluşun asla unutulmayacak.içimde hala ümit var,öyle olmasını istediğimden mi bilmiyorum ama,bu yanlıştan dönülmek zorunda.asla kabul edemiyorum,etmiyoruz.Çok önemlisin,çok büyüksün oktay mahmuti.bu takımla daha çok kalkacak kupa var ellerinde,sensiz olmaz.
 
İçim el vermiyor birşeyler karalamaya. Kabullenemiyorum. Ayrılıklar hayatın bir gereği. Her işin sonunda bir ayrılık muhakkak ki var. Ancak bizim sizinle yaşadığımız bu ayrılık hem zamansız hem de etik değil. Şube bu kadar güzel ayağa kalkmış ve de heyecanla yeni sezonu beklerken hatta kimler almalıyız diye tartışırken birden ortaya çıkan ve sonu da tatsız biten bu süreç. Sizinle daha çok yaşacağımız heyecanlar olacaktı, olmalıydı.

Siz hala bizim ailemizden birisiniz benim gözümde. O yüzden yaşattıklarınızdan dolayı size teşekkür etmiyorum. Bundan sonraki yaşantınızda başarılar diliyorum. Umuyor ve istiyorum ki yolumuz bir gün yine Galatasaray altında kesişecek.
 
Hocam ben seni, Fenere gitsen bile İpekçiye geldiğinde ellerim patlayarak alkışlayacak kadar sevdim. O büyük yüreğin için çok teşekkür ederim.
 


Ben uzun zamandır buraya giriş yapmıyordum. Yapmayı da düşünmüyordum fakat gizli perdeler arkasındaki oyunları görünce işin şekli değişti. Ben 'fikirlerimin sahibiyim, kölesi değil' den giriş şekliyle başlamış olayım ki başka düşüncelere gark etmeyelim kimseyi.

Bu taraftar yapılanları hiçbir zaman unutmaz. Kadın Basketbolunda yapınlanları, Ceyhun Yıldızoğlu'nun nasıl tutulduğunu, Oktay Hoca'nın nasıl gittiğini..Hiç birini unutmaz. Lütfi Arıboğan ve Erman Kunter pazarlaşmasından sonra devam eden senaryonun sonuna geldik. Rol modellerini ya meczuplardan ya da mahalle kabadayılarından seçen küçük beyinler için çok büyüktü Oktay Hoca. Hep bir plan içinde olanların, menfaatleri kendilerinin olanları hiç bir zaman affetmez bu taraftar.

Derlerdi ki siz transfer taraftarısınız. Başarıya endeksli taraftarsınız. Bizim için her şeyin kupaya, kazanılan net başarıya endeksli olmadığını bize kocaman yüreğiyle ıspat etti Oktay Hoca! Bize bir sistem oturttu. Takımda karakter oluşturdu. Binlerce insanı salona çekti. Heyecan getirdi, inanç oluşturdu. Tabu yapıştırdı.. Oktay Mahmuti sadece bir koç değildi, Galatasaray Basketbol Takımı'nın uzun yıllar sonra bulduğu karakteriydi. Bu yüzdendir ki; Galatasaray macerası boyunca tek kupa kazandırmış olsa da taraftara ve camiaya o güveni verebildi. Sanmıyorum ki tek bir Galatasaray'lı Oktay Mahmuti'den bir gün olsun şüphe etsin. Zaten tribünlerde açılan bir pankartta yazan "söyle aslan yürekli hocam, hangi şampiyonluk sizin yüreğinizden daha büyük?" sözü taraftarın koşulsuz desteğini ve güvenini en güzel şekilde yansıtıyordu.

Ne yalan söyleyeyim bu sezon basketboldaki şampiyonluğu futboldakinden daha fazla istiyordum. Takım elendikten sonra üzüldüm ama o üzüntü hiçbir şeymiş. Şimdi takımın başına getirileceği konuşulan ve liseli kibrini her fırsatta dışavuran muhtemel yeni koçu ile yönetime sabır diliyorum. Çünkü Galatasaray taraftarı bu işin peşini bırakmayacak.

Galatasaray basketbol takımı gün itibariyle(Erman Kunterin gelişiyle) bir koçtan daha fazlasını, karakterini kaybetmiştir ve karakter bir takım için her şeydir!

Oktay Hocam okuyorsa ondan ricam var. Türk Basketbolu'nda onun işi daha bitmedi. Bize yeni heyecanlar için, yeni inançlar için lütfen bu ülkeye hizmet etmeye devam edin. Türk Basketbolu sizin kadar doğru bir adam görmedi. Bazı şeyleri 10. köye taşımanın vakti geldi.

Basketbol sırf bütçe ve oyuncu ile olacak iş değildir. Bunun en büyük örneği Olimpiakos. 5 kişilik bir takım oyununda ancak sistemin kadar güçlüsündür.

İz Bırakanlar Unutulmaz
 
Söylenecek çok fazla söz var ama bunu biliyoruz ki yine de anlaşılmayacak. Bu ülkenin basketbol kültüründe değişmesi gereken çok fazla şey var. Bunu açık bir dille açıklamaya çalışan tek isimdiniz belkide. Oldukçada haklıydınız. Başınız her zaman dik yürüdünüz ve giderkende başınız dik ayrılıyorsunuz. Bu davranışı gösteremeyen kulübümüz adına ben sizden çok ama çok özür diliyorum.

Nerede olursanız olun ve nereye giderseniz gidin her zaman bu aileden birisi olarak kalacaksınız.

Yokluğunuzu ancak yine yokluğunuzu dolduracak.
 
oktay-mahmuti-3425455.jpg




Teşekkürler Oktay MAHMUTİ...

Bizlere tekrar Galatasaray basketbol şubesinin layık olduğu gerçek yerlerin 2 yıl gibi kısa sürede bile olsa gösterme başarısı gösterdiğin için, adam gibi adamlığın için sonsuz teşekkürler...

oktay_mahmuti54645-283332.jpg
 
Bize yaşattıgınız heyecan ve sevinçler için çok teşekkürler büyük yürekli hocam. İnşallah degerinizi bilen bir kulupte kariyerinizi devam ettirirsiniz.
 
Oktay Hocam keşke buraya sizinle birlikte alacağımız daha nice kupanın ve başarının planlarını yapmak üzere mesaj atıyor olabilseydim… Üzüntümüzü anlatmak o kadar zor ki, sizi bizden kopardıklarını öğrendiğimiz andan beri ben ve kardeşim adeta yastayız. Yaklaşık beş gündür gözlerimizi dolduran, kardeşimin artık üzüntüden hiç çekinmeyip ağladığı bu günleri keşke bu takıma bu aileye yaşatmasalardı. Belki bu söylediklerim bazılarına fazla gelebilir ama şimdi dağıtılan bu güzel ailenin sonu, kendini o güzel ortama kaptıranların kalbinden asla sökülmeyecek.
Yıllardır çoğunlukla futboldan dolayı Galatasaray’ın peşinde oldum ama yaptığım en doğru hareket geçen sene kardeşime ve kendime aldığım basketbol kombinesidir. Öncesinde televizyondan takip ettiğim ara ara salona geldiğim bu müthiş takım içindeki o enerjiyle adeta herkesi salona çağırıyor, bu gururun takım tutmaya dair en güzel duyguların ucundan tutup sizi de mutluluğa dahil etmek istiyordu. Şu iki güzel yılın her anı ayrı özeldi, sizin ve ekibinizin belirttiği gibi her rakibe aynı ciddiyetle hazırlanıyordunuz. 103 sayı attığımız Tofaş maçı, taraftarın ayağa kalktığı yarı final Banvit maçı, derbiler, Olympiacos maçı ve unutulmaz CSKA maçı. Adeta takımımızı takip etmek bir ritüel haline gelmişti, maç günü beklenilir, kardeşle buluşup İpekçi yolu tutulur, çıkış tüneli çaprazı, kadroda olmayan oyuncularımızın arkasında yer alınır. Totem olarak her maç meşhur İpekçi sosislisi alınır ve rakip konsantrasyonunu bozmak için çalınacak düdük hazırlanır. Önce tek tek her maç savaşan oyuncularımızın ismi çağrılır, sonra sanki gürültülü bir şekilde sınıfta hocasını bekleyen öğrenciler gibi taraftar zaman geçirir. Birden Oktay Hoca tünelden gelir, o an herkeste ayağa kalkma, alkışla destek verme hissiyatı oluşur…
Yıllar geçse de; CSKA maçında son saniyede çevremdeki herkesin ağlayışını, uzatmalara giden Olympiacos maçı ve CSKA maçı çıkışı bastıran o kar fırtınasına rağmen, salondan çıkan herkesin zafer şarkıları söyleyerek soğuğa aldırmadan etrafa koşturmalarını unutmayacağım. Benim için bu iki yıl, takımımız ve teknik ekibimiz her Galatasaraylı’nın ayrı bir yere koyduğu UEFA kupası dönemine eş değerdir.
Sizin gidişinizden ötürü yaşadığımız üzüntüden dolayı yasta olduğumu söylemiştim, futbolda şampiyon olunca evin 3 yanına astığımız dev bayrakları bu üzüntüyle dalgalandırmaya razı olamadık ve yerlerinden çıkardık. Belki kimsenin ruhu duymadı ama bu size yapılanlar için bizim sessiz çığlığımızdır.

Keşke elimizde olsa da bu yapılanları önleyebilsek, sizle başlayan bu güzel yapılanma istikrarlı bir şekilde yıllarca sürebilseydi. Benim bir taraftar olarak alınan kararlarda söz hakkım yok ama şu yıkımı, gidişinizi önleyeceğini bilsem hiç çekinmeden bu seneki futbolda şampiyonluğumuzu geri verirdim, zamanı geriye sarabilsem Shipp’e engel olur o imkansız bloğu yapmasını önler, Gordon’un Olympiacos maçında sakatlanmamasını sağlardım. Belki o zaman rakiplerin sistemle, planla olmayan günübirlik başarılarına özenen yönetim size dokunmaya cesaret edemezdi.

Şimdi zannetmeyin ki taraftar gidişinizi makul karşıladı, zavallı milyonlarca Galatasaray taraftarı resmi sitedeki sözleşme haberine inanarak sizin görevde olduğunuzu zannediyor, resmi siteden bir teşekkürü çok gören yönetim akıllı geçindiği için süreci uzatarak ve el altından olmayan haberler servis ederek oluşacak, yıkımı ve tepkiyi önlemeye çalışıyor.
Birçok renkdaşımın belirttiği gibi ben de sizin ve müthiş özveriyle çalışan ekibinizin gidişine inanmak istemiyorum, keşke teklif götürülen tüm meslektaşlarınız size yapılanlardan dolayı görevi kabul etmeyip yapılanmanızın devam etmesi gerektiğini söylese ve ayrılan yollar tekrar birleşse. Yönetim bilmiyor ki o sinerji, inanç ve birliktelik öyle kolay bir şekilde her ekiple olmuyor, bu taraftar size ve bizim isteklerimize rağmen yapılanları asla unutmayacak ve günü gelince ben inanıyorum ki hesap soracak. Üzülerek söylüyorum ki Galatasaray’da taraftar kimi sevse, yönetim ilk onları uzaklaştırıyor hem de işlerinde başarılı olmalarına rağmen.

Oktay Hoca ve ekibi ile bu iki yıla tanıklık eden herkes gerçekten çok şanslı. Yine de ben bu hikayenin bitmediğine, ilerde ara verilmiş de olsa Galatasaray ve Mahmuti isminin tekrar bir araya geleceğine inanmak istiyorum. İşte o zaman yarım bıraktırılan planlarınızı gerçekleştirme fırsatını bulursunuz.
Aslan yürekli hocam bu süreçte tek avuntumuz ‘Bitti diye üzülme yaşandı diye sevin’ cümlesiyle açıklanabilir. Oktay Mahmuti, Recep Şen, Emir Alkaş, Tolga Başer isimleri ile gurur duyuyoruz ve nereye giderseniz gidin bu taraftarın her zaman sizi destekleyeceğini lütfen unutmayın. İnşallah hak ettiğiniz değeri gördüğünüz, kıskanarak bakılacak, kupalar kaldıracağınız bir takımda çalışma imkanınız olur size haksızlık yapan herkes birazcık da olsa utanır. Ben ve kardeşim sizi hep destekleyeceğiz gittiğiniz takım Türkiye’den olsa bile…

Mahmuti Mahmuti Oktay Mahmuti, bir kadehte bizle iç Oktay Mahmuti diye tezahurat yapıyordu taraftar Euroleague’e kalındığında, bundan sonra içilen her kadehte, edilen her duada sizi de anacağız ASLAN YÜREKLİ HOCA…
 
Hocam ;

Ben kendimi bildim bileli bu oyunu takip ederim. Basketbolun tüm insanlarını iyisini kötüsünü artistini çok gördüm. Adam olanı da gördüm ama senden daha profesyonelini, daha cana yakınını, daha ADAMını görmedim ve göreceğimi de sanmıyorum.

Teşekkürler yaşattıkların için, en büyük silahın efendiliğin ve profesyonelliğin daima yanında olsun.
 
Hocam her şey için teşşekürler. Bir çok taraftar sayende salonların yerini öğrendi. Bazı taraftarlarımıza basketbol diye bir branşımız olduğunu tekrar hatırlattın. Avrupa'ya G.Saray'ın basketbol şubesi de varmış onu öğrettin. Yolun Açık olsun..
 
Hocam keşke sana bunları bu şekilde yazmak zorunda kalmasaydık. Ayrılacaksak da İpekçi'de alkıştan ellerimizi patlatacağımız, sevgiyle güzel dileklerle yapacağımız bir veda şansımız olsaydı. OLmadı ne yazık ki. Böyle bir süreç yaşanması bizi asıl üzen. Sana yapılan haksızlığın, vefasızlığın farkındayız malesef. En kötüsü de bu süreçte hiçbir şey yapamamak. Gözyaşlarımızla gittiğinizi kabullenmeye çalışmak tek yapabileceğimiz şey şuan için. Ama şunu unutmayın - ki zaten iyi biliyorsunuz- biz sizi çok sevdik ve nereye giderseniz gidin, başarılı olmanız ve hak ettiğiniz değeri görmeniz için dua ediyor olacağız. Yaşattığınız her şey için teşekkürler hocam, yolunuz açık olun.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Üst