TKBL 6. Hafta | Galatasaray 76-72 Fenerbahçe

Sezon başından beri, özellikle Nuria üzerinden yabancı kontenjanında değişikliğe gidip gidemeyeceğimiz üzerinden yapılan tartışmalarda rotasyonu tamamlanmış şekilde izleyemediğimiz; Nevriye-Kizer'ın eksikliği sebebiyle de iç-dış dengesini kuramadığımız için kısalara ilerisi için kredi vermemiz gerektiği üzerinden ilerliyordum. Derbi rotasyonu tamamladığımız ilk maç oldu ve alışkanlık üzerinden ilerleyerek kazanabildik.

Savunmada maç boyunca oyun kültürümüzün gerisindeydik. Dubljevic,Martinez ve özellikle Nevriye'nin erken faul problemine girmesi bölüm bölüm kendilerini koruma gerekliliğini doğurdu. Faul probleminden daha ziyade Işıl'ın sağlık durumuna değinmem gerekiyor. Zira alışıldık savunma sertliğini başlatamayacak ve yerine göre hücumda topu dahi getiremeyecek bir halde sahadaydı. Bu noktada şerhler koyarak ilerlemek istiyorum zira Ekrem Memnun çevresinde oluşan oyun kültürümüze ve oyuncuların karakterine güven duyuyorum.

Şayet Işıl'ın derbiyi iki büklüm vaziyette oynamasında Milli Takım kampına katılmasının ve İsrail maçında oynamasının doğrudan etkisi varsa kendisine 2012'den beri ilk kez bu kadar kızgınım. Milli Takım'la Galatasaray basketbolunun figürleri arasında bölüm bölüm mazoşizme varan bir bağ gelişiyor ve en ufak mantık barındırmıyor dışarıdan bakınca. Kadın basketbolda alt yaş kategorilerine doğrudan ilgili olmasam da Türkiye'nin İsrail'i ümit milli takımla da, derbide benchte oturan iki tarafın potansiyelli oyuncularıyla da yenebileceğini düşünüyorum. Bunun yanında hani İsrail maçı kazanılsa ne olur kaybedilse ne olur bu formatta? Caferağa'da emeğe saygısızlık yaptıktan sonra bir de küfür gibi plaket verenlerin plaketini yere atan Işıl'ın hem acı çekerek oynamasına üzüldüm hem de gazozunadan hallice bir maç için sezonun en anlamlı maçını bu derece diken üstünde geçirmemize bozuldum maç boyunca. Mücadelesi için cidden çok teşekkür ediyorum fakat bile bile lades olduysa bunu ben kendime açıklayamıyorum. İkinci şerhi de Ayşegül konusunda koyarak tadında bir eleştri yapacağım. Şayet sakatlık gibi bir problem yoksa, Nuria iyi oynarken erken 3'lemişken; Işıl'ın her adımı sakatlığını resmediyorken ve top getirme bölümü dahi set alışkanlığımızı baltalıyorken maçta süre almadıysa avam tabirle ''nasıl olacak bu işler?'' sorusunun derbi günü özelinde gerekli olduğunu düşünüyorum. Geçtiğimiz sezon şampiyonlukta payı vardı, Ekrem hocanın rotasyona ağır ağır şekil verdiğini bilmekle birlikte oyun kurucu kaynaklı olarak ritmi sürekli hale getiremediğimiz günde süre alamaması zihnimde soru işareti yarattı.

Dubljevic'in performansını yıllar geçse de unutabilmek mümkün olmaz diye düşünüyorum. Nevriye'yle birlikte bilfiil inisiyatif alarak maçı kazandırdılar, görüntümüzü kolay yakalayıp bir o kadar da dalgalandığımız bir günde başka türlü kazanamazdık diye düşünüyorum. Abdi İpekçi'de yarattığımız kültürün en iyi yanı ''acaba?'' diyerek daraldığımız anlarda dahi oyunculardan sıradaki adımda bir erk göreceğimizi hissediyoruz ve salonun enerjisi paralelinde oyunun kararını biz veriyoruz.

Kimi galibiyetlerde ''kazandık ama görüntü tatsızlaşabilir'' endişesi doğduğu olur, Cumartesi'yi ben böyle yorumlamıyorum. Rotasyon ilk kez bir arada oynayabilmişken, Ekrem hocanın alışkanlığı günü kurtarabilmek adına doğrulardan ödün vermeyi barındırmıyorken takımın günden güne gelişeceğini ve derbiyi kazanarak normal sezon liderliğinin yeniden en güçlü adayı haline geldiğimizi düşünüyorum. 2013-2014'ün ortasından beri ligin belirleyicisi konumundayken psikolojik anlamda da kendimize yeniden bir alan açtık.

En başta doğal olarak Ekrem Memnun'a, hız kesmeden resital sunan mutluluk kaynağı Dubljevic'e, ülkedeki spora dair en garip devamlılık örneği olan Nevriye'ye, kritik üçlüğü ve yarattığı set temposuyla Nuria'ya, acı çekerek oynayan Işıl'a, tarzlarıyla yeni soluğumuz olan Loyd-Kizer'a ve tüm rotasyona teşekkürler. Tribünün de erkeklerdeki Konya maçından fazla olduğunu ve saha içine bağlı olarak enerjinin düşebileceği yerlerde dahi Abdi İpekçi'deki alışkanlıktan ödün verilmediğini de belirteyim.

Kizer'ın lisansı konusunda yapılan itiraza dair tek güvencem Ekrem Memnun'un aklıyla işlemlerin içinde olma ihtimali. Şubede alternatif bir akla güvenmiyorum ve TBF'nin cüret edebileceği saçmalıkların boyutunu defaten gördük.
 
Sahada yenemeyince hakemleri devreye sokmaya çalışır beceremez işi masa başına dokersiniz.Ama unutmayın bu takım(daha güzel tabiri var da)öyle yada böyle şampiyon olacak. Yeter artık!!!
 
Tarihin en vasifsiz en beceriksiz yönetimi ile karşı karşıyayiz.. Grooskreutz skandalindan daha büyük bir skandaldir bu .. Sezonu çöpe attık .
 
Allah seni de yönetimini de kahretsin Dursun Özbek. Lanet herifler, siz Galatasaraylı falan olamazsınız.

Şu riskli duruma çanak tutan Ekrem Memnun da feci öfkelendirdi beni, sana da yazıklar olsun hoca. Önlemini almalıydın!
 
Şaka gibi kasım ayında lige havlu attık.
Tüm Şube yöneticilerinin böyle bir hatayı yaptıkları için en kısa sürede görevlerine son verilmesi şart.
Her sezon bir skandal yaşamak zorunda kalıyoruz yazık günah koç ve oyuncuların emeklerine
 
Ligden çekilmek için bir bahane yaratmayı düşünüyorlar bence. Yoksa Nevriye'nin yokluğunda oynatmayı düşünmedikleri Kizer'in bulunmaz hint kumaşı olmadığını burada defalarca konuşmuştuk. Rahatlıkla Kulichova oynayabilirdi. Nitekim sezon başından beri de pivot pozisyonunda takımın yükünü tek başına sırtlayan ve bu maçı hak eden isim oydu. Galatasaray kulübü yönetemeyicileri bu takımı azalta azalta bitirecekler diyordum ama ben de yanıldım. Böyle pis bir oyunla bir kerede yapmayı tercih ettiler. Umarım bunu da yönetimin güzel bir hamlesi olarak görenler çıkmaz...
 
Burda haksız durumda olan biziz, bile bile lades oynamak diye bir laf var, bizim yönetimin beceriksizliği işte, savunulacak hiçbir yanı yok malesef...
 
Haksız yere aldıkları bu hükmen galibiyet en acı şekilde çıkar inşallah.. Çıkacaktır da.. Tbf kendi hatasının sonucunda bizi cezalandırarak ne derece taraflı olduğunu bir kez daha ispatladı.. Sen de o koltukta gün yüzü göreme e mi!!!
 
Hâlâ suçlu ararken, Hamza Hocaya, Ergin Hocaya yada Ekrem Hoca'ya bile saklamaya çalışanlar oluyor, oyunculara suç bulanlarmı desen, hakemleri ònemli çıkaranlarmı desen, görün arkadaş bu kulüpte tek suçlu var, ilk başta gitmesi gereken sadece onlar, Galatasaray Yönetimi hâlâ ne yüzle durabiliyorlar merak ediyorum, maçtan kaç saat önce her yerde bağıra bağıra söylenen bir şeydi bu Kizer olayı, Kurallar açık açık yazıyo, neyini anlamadılar merak ediyorum...
 
Hâlâ suçlu ararken, Hamza Hocaya, Ergin Hocaya yada Ekrem Hoca'ya bile saklamaya çalışanlar oluyor, oyunculara suç bulanlarmı desen, hakemleri ònemli çıkaranlarmı desen, görün arkadaş bu kulüpte tek suçlu var, ilk başta gitmesi gereken sadece onlar, Galatasaray Yönetimi hâlâ ne yüzle durabiliyorlar merak ediyorum, maçtan kaç saat önce her yerde bağıra bağıra söylenen bir şeydi bu Kizer olayı, Kurallar açık açık yazıyo, neyini anlamadılar merak ediyorum...

İyi diyorsun da, tbf yönetimi de hata bizde, sorun olmaz demeyecekti o zaman. Yönetime biz de kızıyoruz ama burda tek suçlu onlar değil.
 
Çekecek çilemiz varmış bu yıl. İstifa etsinler diyecem ama olmayacağını biliyorum. Oyunculara takımın verdiği emeğe yazık!

SM-A500F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Tepki alma pahasına yazmak istiyorum kirli ve sonu belli ligte neden oynuyoruz ligten çekilelim.Euroligi almışız olayı bitirmişiz varmı daha ötesi? Bırakalım kendileri çalıp kendileri oynasınlar.
 
Eğer Harun Erdenay yazılı olarak "maçta oynayabilir" belgesi vermişse yönetim basmalı o federasyonu. Eğer sözlü ifadesine inanıp bu hata yapılmışsa yönetim isifa etmeli.

Bunun üçüncü bir yolu yok!
 
Ne ligden çekilmesi yahu erkek basketbolda fener maçına çıkmadık takım geriye gitti, sahipsiz bir yönetim, iş bilmezler ordusu. Çekilmek çözüm değil...
 

Üst